aslan yürekliler adlı kitabın 141. sayfasında kendisinin anlattığı bir anısı.
---
alıntı ---
altay'da futbolculuk yaptıktan sonra hakem olan hakkı gürüz adında birisi vardı. eski altaylı olduğundan, renklerinden dolayı da beşiktaş'a sempatisi olduğu söylentisi çıkmıştı. 1960'lı yılların başlarında beşiktaş'la oynadığımız bir şampiyonluk maçının hakemi oldu. ben 14-15 yaşlarındaydım. maçı duhuliyeden seyrediyordum. hakem resmen bizi katlediyordu. bütün çaldığı düdükler aleyhimizeydi. maçın sonlarına doğru aleyhimize verdiği beleş bir penaltıyla maçı 1-0 kaybettik. ben delikanlılık siniriyle de, elimde bayrağımın sopası, kapalı tribünün demirlerinin üstünden atlayıp kendimi sahanın içinde buldum. sahaya iner inmez hakkı gürüz'e doğru koşup elimdeki bayrak sopasıyla onu kovalamaya başladım. tabii ki polisler gelip beni yakaladılar ve doğruca teşvikiye karakolu'na götürdüler. rahmetli babam gelip beni karakoldan almıştı.
---
alıntı ---
eski başkan esaslı adammış.
*