resim
Mehmet Batdal
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Santrfor
Yaş:38
Boy:1.95
Uyruk:Türkiye
  • 478
    adamda yetenek yok değil. o uzun boyuna rağmen bilekleri baros'tan da necati'den de yumuşak. birebirlerde daha çabuk adam eksiltebiliyor. acaba diyor insan, sahaya baros-mehmet ya da necati-mehmet ikilisyle çıksaydık daha farklı bir oyun izler miydik? tabii o vakit de, 'sırası mıydı şimdi?' , 'olur mu böyle şey' tarzı yorumlar bizleri bekliyor olacaktı.
    uzun uzadıya tartışmaya gerek yok. 25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçındaki pozisyon gol olsa belki de sevinçten uyuyamayacaktı. şimdiyse stresten uyuyamıyor olabilir. futbolun da nankör tarafı bu, olacak o kadar da. ama burdaki sıkıntı deneyimsizlik ve kafa yapısıyla ilgili. yani o müsait pozisyonda topa vuruşuna baktım tekrar tekrar, sıkıntı var. ama atsaydı, şampiyonluk gollerinden biri olacaktı. zaten bu kadar yüklenilmesinin de sebebi budur.
  • 479
    vay anasını adam zlatan ibrahimovic'miş de haberimiz yokmuş lan. bense trabzon maçında kaçırdığı golden sonra değil manisa maçı kadrosuna, takım otobüsüne bile almazdım kendisini. 3 senedir bizde bu adam. geldiğinden beri ne numarasını gördünüz diye sorarlar adama. bugüne kadar hep arkasındaydım ama onu da atamayacaksan neyi atacaksın be adam? forvetsin ulan sen forvet. yok pozisyon hazırlamışmış, top indirmişmiş, geçiniz. artık gördük ki galatasaray'ın topçusu değilsin kardeşim, net.
  • 481
    bu arkadaşımız şubat 1986'lı. yani artık olmuş, yani olmuşu bu işte. bu adam bu kadar.

    hasan kabze de ikinci ligden gelmişti, son dakikada beşiktaşı göt eden o golü yazmıştı, hem de dolu kaleye, hem de ceza sahası dışından, hem de tam "yaratıcı" beşiktaş taraftarı zalad gelsin sizi kurtarsın diye bağırırken. yüzyılın kapağını takmıştı kabze. ama batdal boşu atamadı.

    ne kadar ekmek o kadar köfte...
  • 482
    kaçırdığı golden çok, ceza sahası çizgisi üzerinde, diz hizası civarından gelen topa ayak içiyle vurma çabası ile üzmüş oyuncudur. kaç yıldır futbol oynuyorsun ve o topa öyle vurarak bişeyler olacağını düşünüyorsun hala. sonra o golü kaçırması beni gram şaşırtmamıştır. topa vurmayı bilen 30 yaş altı bir oyuncu aldığımız zaman kendisi de hak ettiği bir takıma gidecektir diye düşünüyorum.
  • 483
    başıma bir şey gelmeyecekse 25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçı'nda beğendim kendisini. tabi ki bu takımın birinci forveti olamaz ama oyun sıkıştığı anlarda yerden açamadığımız savunmaları açmak için ileri alınarak gayet faydalı işler yapabilir. dün oynan maçta girdikten sonra oyunun trabzonspor ceza sahasına yıkılmasında 1 numaralı etkendi. maç eksiğini de düşünürsek bence yapıcı olmakta yarar var.
  • 484
    alt yapılarda öğretilmesi gereken temel futbol bilgilerinin eksik olduğu başka bir futbolcu kardeşimiz.

    bu temel bilgilerden bir tanesi 25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçındaki girdiği pozisyonda kalecinin gittiği yere vurulmamasıdır. eğer arka direkte topla buluşuyorsan asla ve asla kalecinin gittiği yöne top vurulmaz. vurursan bile kalecinin yetişemeyeceği hızda vurmalısın. böyle pozisyonlarda topu kalecinin geldiği yöne vurmalısın. çünkü kaleci arka direğe koşuyordur ve sen kaleciyi yolda yakalarsın. geldiği yöne istersen çok yavaş vur kaleci o topa müdahale yapamaz.

    temel futbol bilgisi tam olan bir futbolcu olsaydı o topu kalecinin sol tarafına bırakır ve gol sevinci için deparına başlayabilirdi.

    26 yaşına gelmiş bir futbolcunun böylesine basit bir bilgiyi bilmemesi onun ayıbı değildir. onu yetiştirenlerin ayıbıdır. yani türk futbolunun.
  • 486
    bu sezon $imdiye kadar 10 maçta görev almi$ ve bunlarin sadece bir tanesinde 90 dakika saha da kalmi$tir. 10 maçta toplam 437 dakika oynami$ yani ortalama maç ba$ina 43 dakika.

    $imdiye kadar süperlig de %15lik bir pay a sahip.

    bir futbolcu ve bilhassa da bir forvet oyunucusu için deneyim / tecrübe çok önemlidir. bariz bir maç eksikligi var. son vuru$larda ki etkisizligi ondan kaynaklaniyor. aksi takdir de ayagini raket gibi kullanan bir futbolcudur mehmet batdal.

    kendisini ele$tirebilir fakat bunu yaparken önce biraz dü$ünmeliyiz.
  • 488
    25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçı 90+4. dakika biz galatasaray taraftarı için kaçan gol nedeniyle kaçan bir derby galibiyeti olarak hatırlanacaktır.

    ancak bu kaçan gol mehmet batdal için futbol hayatının kırılma noktasıdır bence.

    golü atmış olsa, çok uzun bir süreden sonra üzerine geçirdiği bu kutsal forma üzerine daha çok yakışacak, belki bu özgüvenle türk futbolunun yıllardır aradığı pivot santrafor açığını kapatacak. bir burak yılmaz patlaması yaşayacak veya en kötü ihtimalle aydın yılmaz kontenjanı kazanacaktı.

    atamadığı golden sonra tahminimce bir daha zor forma görecek, sene sonunda bir anadolu veya bank asya takımına gidecek. emekliliğine kadar birçok takım değiştirecek ve torunlarına 25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçı'nda kaçırdığı golü anlatacaktır.

    insan hayatında an kavramı hiç bu kadar anlamlı gelmemişti bana. onun adına gerçekten üzgünüm.
  • 489
    benden 4-5 yaş küçük gençler ile mahalle maçı yaparken topu iki kere kaleciye nişanlayıp üçüncü kez bir gol pozisyonuna girdiğinde bile "ulan millete rezil olmayalım" psikolojisi yüzünden eli ayağına dolaşan ben bile taşağına bir maçta bu haldeyken kim bilir kendisi ne hale gelmiştir 25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçında sonradan oyuna girince... aylar sonra ilk maçımdı ve üzerimde büyük bir baskı vardı çünkü ben abiyim, abi dediğin iyi oynar, öyle çoluk çocuğa madara olmaz... kondisyon falan da kötü tabi maç oynamamışım kaç aydır, götümden soluyorum resmen... kafamda oturtamamışım o insanlara karşı sergileyeceğim golcü kimliğimi...

    bildiğimi unutuyorum lan bildiğimi, kafam gidiyor resmen, otomatik vuruyorum topa stresten... o vuran ben değilim aslında, o ayak da benim ayağım değil, benliğim bir süreliğine terkediyor vücudumu, beynin refleks kısmı işte bir hareket yaptırıveriyor insana... oysa bana kalsa, yani o soğukkanlılığa o an sahip olsam golü doksana yazıp akabinde kaleciyi domaltarak direği bile monte ederim münasip bir yerine ama o an o kafa olmuyor işte, her an demiyorum, o an diyorum... sonra da masa başında sakin kafayla ahlar vahlar... kafa o anki korkuyu kaldırmadığından bir an önce geçsin psikolojisine yöneltiyor seni ve sonuç olarak herhangi bir vuruş ortaya çıkıyor.

    allah inandırsın son 4 günde 54 gol attım mahalle maçlarında, tabi haftasonu olunca vakit bol oluyor, mesai çıkışı maçları kısa tutmak zorunda kalıyorum. oh oh bir havalar bende sormayın, göğsümle düzeltip yarım vole ile köşeye vuruyorum falan, çok zevkli... tabi artık alıştım, sahaya da alıştım oynadığım tiplere de, zemine bile alıştım anasını satayım ne de güzel oturtuyorum topu ayağıma of of...

    beyler bu arada hatırlatayım, mehmet batdal isimli futbolcumuz tt arena'da ilk maçına çıktı dün, ilk... ilk kez adam bir maç oynadı yahu 52.000 kişinin önünde ve bu kişilerin tamamının ayağına baktığı...

    sinir stresten ve psikolojik baskıdan altına sıçmadıysa şanslı yani, kaldı ki insanız sonuçta, bu gibi psikolojik durumların ilacı kaç trilyon maaş aldığımız değil arada sırada oynayarak elde edebileceğimiz ufak bir adaptasyon sürecidir... o stat evi ama niye stres olsun ki? nah evi! sanki girdi de herkes "mehmet batdal oley!" dedi, bir alkışı bile çok gördüler kendisine, basit bir alkış yahu...

    "mehmet batdal mı? o mu kurtaracakmış maçı amına koyayım? ne günlere kaldık!", duyduğum tepkiler %90 böyleydi, böyle de oldu zaten, kahinlikte bir numarayız, bravo bize futbol müneccimleri, futbol dehaları...

    oturduğumuz yerden atıp tutmak kolay ne de olsa, gelişine vur gitsin, abanarak kaleciyi bile içeri sok değil mi, hatta bekle vur kaleci yatsın, olmadı önce düzelt sonra köşeye yuvarla, öyle kolay değil işte ne yazık ki...

    adam o pozisyonda kılı kırk yardı, aman dağa taşa vurmayayım, aman düzgün gitsin, aman kariyerimin golü bu, aman seyirciler derken olan oldu...

    oysa kendisini ne çok desteklemiştik, ne de sevmiştik, şans verip arka çıkmıştık değil mi? he, değil mi?

    yuh be batdal, hadi golü atamadın ama bizim emekler (!) ne olacak?

    mehmet batdal yahu, allah'ın mehmet batdal'ı... kendisine gerçekten çok üzüldüm, daha oyuna girdiğinde üzülmüştüm zaten, utandım çünkü oyuna girince, o golü atsaydı mahcup olacaktım çünkü kendisine, daha da çok utanacaktım... batdal oyuna girince ne geçti aklımdan? ya gol atar, ya da atamaz diye düşündüm, iki senaryoda da zaten olacaklar yeterince şekillendi kafamda 1 dakika içerisinde, sonuçta olana da şaşırmadım bu yüzden...

    atamadın da tokat oldu bize, acı bir gerçeği yüzümüze vurdun batdal, var ol... hayat böyle çünkü, en çok ihtiyacı olan sevgiyi, güveni, umudu bile vermedik kendisine, parayla ya çünkü, bok var, vermedik işte, vermeyince de böyle oluyor.

    bu adama mustafa sarp, barış özbek ya da ali turan kadar şans verilir, sonra geliriz hep beraber yerin dibine sokarız ama şansın içinde şans içinde 1 yıl sonra çıkıp gelen bu çocuğa şu muameleyi yapmak insafsızlıktır, acımasızlıktır, vahşiliktir...

    yazıktır...

    kötü yorumlar hala devam ediyor, ben de hala kendisini savunmak durumunda kalıyorum...
  • 491
    25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçında sonradan oyuna girip tüm maç boyunca yakaladığımız kadar gol pozisyonuna girmiştir*kafa toplarına çıkmış,giray ve mustafa'yı rahatsız etmiştir.

    elmander'in sakat,sercan'ın bitik,necati ve baros'un fevkalade uyumsuz oldukları düşünülürse önümüzdeki 8 maç için ihtiyacımız olan bir oyuncu.kellesini 8 maç sonra alır-sın-ız.
  • 494
    fazla üstüne gidilmektedir. son pozisyona kadar nacati'den de baros'tan da daha etkili olmuştur son pozisyonda ise kendini ve takımı yakmıştır. yine de üzerine düşülürse aydın yılmaz etkisi yapabilir. en azından dakika 70 olduğunda oyuna girecek bir oyuncumuz daha olur. sene başından beri 13 14 adamla oynuyoruz lan. yedekten girecek adam yok. hiç bir şey yapamayacağını bile bile mecburen riera'yı sokuyor oyuna fatih hoca. aydın, baros/necati dışında bir alternatif çok şey katar takıma. sercan diye gelmeyin yanıma kalbinizi kırarım.
  • 495
    ronaldo da kaçırıyor yeri geliyor bu adamın kaçırdırığını. aradan 1 yıl bakın yazıyla "bir yıl" yani 365 günden fazla zaman geçmiş ve bir derbi de sahaya çıkmış bu adam. bu kadar yüklenmek nedir anlamıyorum? o anda bende çıldırdım anlık: "topçu dediğin onu atacak abieaea yeaeae" tarzı yorumlar bende de çıktı amma lakin ki sakinleşip düşününce hiçte kızamadım bu adama. ve oynadığı süre içerisinde bence gayet iyi oynadı. bir kere fiziğini iyi kullandı hava toplarını çok rahat topladı. bütün maç 2 forvetimizin yapamadığını 15 dakika da yaptı. onları yermek için söylemiyorum bunu batdal'ı övmek için söylüyorum. sen oyna mehmet, daha çok çalış sen, arkanda imparator var, kızar eder ama o seni adam eder laf dinle önümüzde ki yıl entry dolsun buralar.

    (bkz: 25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçı)
  • 498
    ne demis batdal mac sonu konusmasinda? "oyuna girersem böyle bir pozisyona girecegim icime dogmustu"

    bir bucuk yildir dogru duzgun oynamayan futbolcu derbide sahaya cikiyor, oyun sıkışmış ve galatasaray baski kurmaya calisiyor, giray ve mustafa gibi fizikli ve sert defans oyunculari arasinda pestil olmus iki forvetimizden biri cikiyor ve 74ncu dakikadamehmet batdal oyuna dahil oluyor. yani kalan sure 16 dakika.

    oyuna girdikten sonra fatih hoca tomas ujfalusi'yi yanina cagiriyor ve gelen toplari mehmet'e sisirin diye talimat veriyor. ujfa'da kisa pas yapmaya calisan semih kaya'ya "vur gitsin vur" diyor elleriyle isaret ederek.

    batdal ne yapiyor? o 1.95'lik dev boyu ve cussesi ile atilan her topu ya felipe melo'ya indirmeye calisiyor ya da boyuna ragmen yumusak bilekleri ile topu ilerde tutmaya calisiyor. bunun da buyuk kisminda basarili oluyor ve hatta cogu pozisyonda giray ve mustafa ikilisinden sicramadan kafa topu aliyor. o baski 82'de golu ve akabininde gol pozisyonlarini getiriyor.

    gelelim kendisinin hislerine, icine dogmus olan o pozisyona girmek icin batdal elinden geleni yapiyor ve uzerindeki baski " gol at oyunu ve hayatini degistir" baskisi. bunlara ek 48.000 seyirci, fatih terim'den forma alma zorlugu, oyunun hala 0-1 olmasi da var.

    sevgili sözluk kendini batdal'in yerine koy, elini de vicdanina ve yukaridaki etkenler ve psikolojiyle o topun o an sana geliyor oldugunu dusun, kalede de cok basarili bir tolga var. aksi gibi top, batdal'in ters acisidan sol ayagina geliyor. vurus yaparken kafasi sanki o kadar karisikti ki golu atamadi... cani sagolsun cunku elinden geleni yapti ve isi gucu twitter'da hatunlara yazmak olansercan yildirim'dan daha cok isik verdi. emin olun bu dönum noktasi o'nu gece uyutmamistir ama verdigi bu isik terim'i az cok taniyorsak, o'nun daha cok sans bulmasini saglayacaktir.

    belki cogunuzun yasi kucuk oldugundan hakan sukur'un bursaspor'dan galatasaray'a gelisini hatirlamayabilirsiniz. ama hakan, hakan olana kadar,kral hakan sukur olana kadar cok sac yoldurdu bu taraftara. kendisi ile kendi taraftari saban diye dalga da gecti. ama cogu vefali taraftar hep arkasindaydi ve o gol kacirsada, taraftarlar o'nun sahadaki mucadelesini takdir ederek hakan'a sahip cikti. böyle kazanildi hakan sukur ve böyle kazanilir buyuk futbolcular.

    bu 1.95'lik guzel cocuk ise geldigi takimda olaganustu goller atti. birakintrabzonspor'u ordu'yu, gelin o'na destek olun. guclensin, özguveni yerine gelsin ve cikip aslanlar gibi oynasin. yoksa futbolcu harcamaktan kolay ne var?

    (bkz: 25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçı)

    edit: mobil ile girilmis entry duzenlemesi
App Store'dan indirin Google Play'den alın