1
türk spor medyasında son yıllarda yaşanan durum.
ekşi sözlükteki troller kadar ilgi çekmese de son yıllarda özellikle tv’de beşiktaşlılar yer yere yayılmış durumda ve amigoluk boyutunda yorumlar yapıyorlar.
beşiktaş yabancı sınırı sorunu mu yaşadı hemen yabancı sınırı konuşuluyor. beşiktaş hakemden mi şikayet ediyor hemen hakem konuşuluyor. sergen yalçın el kol yapıyor hemen meşrulaştırılıyor. balotelli yapınca linç geliyor.
yayıncı kuruluş ve trt bu işin başını çekiyor. güntekin onay, feyyaz uçar bein’de, fatih doğan, ali gültiken trt spor’da at koşturuyor. sinan engin, ertem şener, okan koç gibi fanatik isimler her gün medyada. bunun yanı sıra turgay demir, şafak malatya gibi kimsenin tahammül edemediği adamlar ekranlardan inmiyor. adamlar bülent uslu’yu yorumcu yaptılar tv’ye.
türkiye’de 3 büyükler içinde reytingi en düşük olanı beşiktaş. ama her yerde onlar var ve amigo kıvamındalar. bizim ayhan, tugay kendi halinde takılıyor.
4
yıldırım demirören'in medya patronu olması, fikret orman'ın da kendi döneminde bu yapılanmayı oluşturmayı sağlayacak hamleleriyle etkilerinin günden güne daha fazla görüldüğü durum.
özellikle son 10 senede galatasaray'ın da bu konuda günden güne geriye gitmesi de net bir şekilde görülüyor.
durumları geçtim bu beşiktaşlı arkadaşlar, her şeyi kendilerinde hak görüyorlar. beşiktaş puan kaybettiğinde hatayı kesinlikle saha içinde aramıyor, kesinlikle oyuncuları veya teknik direktörleri eleştirmiyorlar aksine sürekli hakem, federasyon ve rakip oyuncuların üzerinde algı yapıyorlar.
en basiti dünkü balotelli olayı. sergen yalçın diyorki, "ben onunla aynı seviyede bile değilim." sen yorumcuyken o manchester city'de oynuyordu ve adama gittin "beyni yok." dedin. sen nasıl bir bilirkişisinde bir oyuncu hakkında bu tespiti yapabiliyorsun, ertesi gün maç varken gece kulüplerinde sabahlarken, alkollüyken hız yaparken senin beynin var mıydı da kendin için yapmadığın bu tespiti başkaları için yapıyorsun? bir de çıkmış seviyeden bahsediyor, senin seviyen ne ki, onun seviyesini eleştirmeyi kendinde hak görüyorsun?
peki medya nasıl yorumluyor bu olayı? 2013'teki duruma "o da yanlış." diye geçiştirip, balotelli olduğu için ona istediklerini söylüyorlar. bu kadar kolay mı yahu? sizin sevdikleriniz suçsuz ama sevmedikleriniz suçlu diye mi siz o ekranlarda yer bulup, astronomik gelirler elde ediyorsunuz?
sergen yalçın'ın ligde sürekli hakemlere itiraz ederken, avrupa'da bunu yapmamasını bile türk hakemlerinin kalitesiyle ilişkilendireni gördüm, neymiş orada itiraz edecek bir şey olmuyormuş. dünkü maçta ne vardı peki itiraz edecek?
başka bir konuya gelelim. murat şahin diye bir adam var beşiktaş teknik kadrosunda, bu adam dün balotelli'nin üstüne yürüdü muhtemeldirki küfür etti, niye kimse konuşmadı? hasan şaş en ufak laf edince ortalığı ayağa kaldıran medya neden bu adamla ilgili tek kelime etmedi?
beşiktaş başkanı geçen sene "kazanırlarsa tebrik ederiz." lafına ithafen "tebrik etmeyip ne yapacak." dedi, sportmence söylenen bir ifadeye bu karşılığı veren başkan bir kere eleştirildi mi medyada?
beşiktaş başkanı çıktı "torpil istiyoruz." dedi, torpil yapıldı, limitleri arttırıldı, konuşan oldu mu bunu medyada?
rosier ve josef her maç rakiplere tekme tokat giriyor 1 senedir, konuşan var mı?
beşiktaş hatayspor'u 7-0 yendi, devre arası golleri yediren billong oyundan alındı, sözleşmesi feshedildi, apar topar ülkesine gönderildi, medyada konuşan oldu mu? başkanları çıkıp dövme yaptırmış gibi bir ifade kullandı, hiç bir fotoğrafta yok o dövme, bir kere konuşuldu mu? 30 sene önceki ankaragücü maçını 1-0 kazansak bile şampiyon olacakken türlü yalanlarla 8-0'la anca şampiyon olduğumuz algısını yapan adamlar sesini bile çıkarmadı bu sonuç için.
sürekli kendisine şerefli, efendi diyen camia riyakarlığın en ileri seviyesini yapıyor sürekli ve medyadaki yansımalarından tek çatlak ses bile çıkmıyor. yarın düşüşe geçip başarılı olamazlarsa ertesi gün, "beşiktaş'ın ayağı kaydırıldı." algılarına tekrar başlayacaklar.
çünkü beşiktaşlılık duruşu bunu gerektirir.
5
sorsan en delikanlı, en duyarlı, en hümanist taraftar gurubunun kendilerinde olduğunu iddia eden yapılanmadır. fakat kazın ayağı öyle değil defalarca ırkçılık yapan taraftarlarını bir kere bile medyada haber yapmamışlardır. bu arkadaşların görevi gazetecilik değil amigoluktur. bir tane aklı başında adam görmedim, zafer algöz’ün den candaş tolga’sına ertem şener’in den feyyaz uçar’ına kadar bjk konusu geçince artık sentetikten mi dersin selülozikden mi dersin gerçeklikten olabildiğince uzaklaşıyorlar.
6
ben şahsen tehtid edildiklerini düşünüyorum. beşiktaş'ın puan kaybettiği bir maçtan sonra ahmet nur çebi ya da başka bir yöneticileri bu tvdeki beşiktaşlı yorumculara falan çağrıda bulunmuştu beşiktaş'ın hakkını savunun diye. bu adamların hepsi ateş püskürmüş, biz gördüğümüzü söyleriz siz düzgün takım kurun falan gibilerinden bir şeyler demişlerdi. ancak ne olduysa 2-3 hafta içerisinde hepsi amigoya dönüştüler. en objektifi bile dönüştü. dahası galatasaraylısı, fenerbahçelisi bile beşiktaş'ı doğru düzgün eleştiremez, yugoslav faüllerine rosier'in kartlarına falan kolay kolay değinemez oldu. her zaman diyorum bu takımın alaattin çakıcı cezaevinden çıktıktan sonra uçmaya başlaması normal değil diye.