7376
2019 ocak ayında transfer ettiğimiz fakat daha 2019-2020 sezonu biter bitmez elden çıkartmak ve bir şekilde kulübe bonservis girdisi sağlamak için (sonraki sezonlar da buna dahil) epey mesai harcadığımız ama günün sonunda 2022-2023 sezonu öncesi sözleşme feshi ile bedelsiz olarak fatih karagümrük kulübüne gönderdiğimiz eski oyuncumuz. kulübümüze hayırlı olsun.
aslında diagne hikayesi ve basında sıkça geçen 13 milyon euro'luk kazık mevzusu sadece bu günlere özel değil, diagne'yi transfer ettiğimiz andan itibaren sürekli dillendirilen, basın tarafından hep kaşınan ve maliyet ve performans karşılaştırıldığında bu mevzuyu kaşıyanları maalesef pek de haksız çıkaramadığımız bir transfer hikayesi idi. yine de biraz hafızaları zorlayarak diagne'yi transfer ettiğimiz o devre arası transfer döneminin son günlerini ve hatta o sezon öncesini bir hatırlamakta fayda var.
ama hepsinden önce diagne'yi çin'den bedelsiz transfer edip yarım sezonda parlatıp galatasaray'a 10 milyon euro bedel, artı o sezon şampiyon olursak 3 milyon euro bonus (ki geldiği sezon şampiyon olduğumuz için 3 milyon euro da kasımpaşa kulübüne ödendi) yetmeyip sonraki satıştan da %25 kar maddesini koydurabilen kasımpaşa spor kulübünü takdir, bu şartları kabul etmek zorunda kalan kulübümüze de sitem etmek elbette ki boynumun borcudur.
şöyle ki, 2017-2018 sezonunu şampiyon tamamladıktan sonra o hepimizin malumu şampiyonlar liginde porto - lokomotiv moskova ve schalke'li gruba düştüğümüzde ffp kıskacında gomis'i satıp yerine bir forvet alamayıp sezona eren derdiyok - muğdat çelik ve ali yavuz kol forvet hattı ile başlamak zorunda kalmıştık. devre arasına geldiğimizde ligde liderin gerisinde, şampiyonlar ligi için kağıt üstünde son torbadan girip çekilebilecek en iyi kurada grubu sonuncu tamamlamış olmamız, haliyle yönetim üzerinde baskıyı arttırmıştı. bir yandan da kulübümüz kabuk değiştirmek için düğmeye basmış, ozan kabak 11 milyon euro bedel ile stuttgart'a, garry rodrigues 10.250.000 dolar bedel ile al ittihad'a satılmış, serdar aziz ve eren derdiyok kulüpten gönderilmişti. yerlerine onyekuru everton'dan 800 bin euro bedel ile kiralanmış, zorunlu satın alma opsiyon (5 milyon euro) ile luyindama standart liege'den 3 milyon euro bedel ile kiralanmış ve marcao chaves'den 4 milyon euro bedel ile direkt satın alınmıştı. hal böyle iken ve kulübün kasasına ozan ve garry'den bonservis geliri girmişken dünya üzerinde forvet bulamayıp parayı diagne'ye gömmüştük.
sezonu şampiyon tamamlayıp bonus olan 3 milyon euro'yu kasımpaşa'ya ödeyecekken o esnada diage'nin şampiyonluk kutlamalarına katılmayacağı haberleri düşmeye başlamıştı. sonrasında da 19-20 sezonu öncesi club brugge'a 3.350.000 euro bedel ile 1 yıl kiralayacaktık. ama o sezon maaşını biz ödemek suretiyle. elden çıkarabilmek adına daha 6. ayında kulüp ilk adımı atmış ve sezon sonu eğer belçika'da kalıcı olabilirse de 13 milyon euro bedel ile satın alma opsiyonunu da sözleşmeye ekletmişti. ama diagne belçika'da şampiyonlar ligi grup maçında psg karşısında kazanılan penaltıyı arkadaşının elinden zorla alıp bir de kaçırınca başta hocası, taraftarları ve belçika basını tarafından topa tutulmaya başlamıştı. ilk 6 ayında galatasaray'da da sinan gümüş ve selçuk inan ile 2 kez penaltı atma tartışması yaşamıştı. malum oralarda böylesi bencil tavırlara pek taviz yoktu. sonrasında zaten kadro dışı kalarak sezonu oynamadan brugge'da tamamladı. aslında diagne'den para kazanmamızın çok zor olacağını yavaş yavaş anlamaya başlamıştık.
20-21 sezonuna bizle başlasa da devre arasında bu sefer kümede kalma mücadelesi veren west bromwich'e 1.4 milyon sterlin bedel ile kiralanacaktı. kulüp yine elden çıkarabilmek adına yeni bir hamle yapıyordu. premier lig de onun için tekrar bir adından söz ettirme fırsatı olacaktı ve aslında oradaki 6 ayında fena maçlar da çıkarmadı. gel gör ki, sezon sonunda west bromwich küme düşmekten kurtulamazken dünyayı etkisine alan pandemi ile az da olsa ingiltere'de yaptığı piyasa yine ters tepiyor ve diagne o sezon sonunda da elde kalıyordu.
geçtiğimiz sezon yani 21-22 sezonunun başında ise gençleşme operasyonu ile takım değişirken diagne yine tüm uğraşlara rağmen kiralık ya da bonservisi ile başka bir kulübe gitmeyerek bizle sezona başlıyordu. sportif açıdan berbat geçen sezonda gönderilen fatih terim ve ibra edilmeyen başkana rağmen özellikle avrupa ligi maçlarında takıma ciddi katkılar verse de formayı kaptırmamaya başladığı dönemde ilginç bir sakatlık geçirerek sezonu kapatıyor ve sözleşmesi donduruluyordu.
ve geldiğimiz noktada yeni yönetim ve okan hoca 30 yaşına gelmiş diagne'ye bu sefer bir şans vermeyi hiç düşünmediler ve sözleşmesi fesh edilerek galatasaray macerasını sonlandırmış oldular.
biraz uzun bir yazı oldu ama toparlarsam; günün sonunda 13 milyon euro ödenen bonservis ve 4,5 yıl için ödeme garantisi verilen 10.6 milyon euro maaş. performans olarak dönüşü ise maalesef bu girilen meblağın karşılığı olamadı. elbette yukarıda bahsettiğim gibi forvetsiz takıma ara transfer döneminin son günlerinde transfer edilişi ve sonrasında elden çıkarmak için sürekli itibarsızlaştırılması bariz yönetim hataları olsa da kendisi için de sudan çıkmış ak kaşık durumu yok. kaderin cilvesi ki zam istediği için gönderilen gomis'in yerine 1. forvet alamayıp sonrasında transfer edilen diagne ve sonra o gomis'in 36 yaşında tekrar dönüp takımda kalıp diagne'nin gönderilmesi.
baştan sona doğru yönetilemeyen bir transfer hikayesi...
aslında diagne hikayesi ve basında sıkça geçen 13 milyon euro'luk kazık mevzusu sadece bu günlere özel değil, diagne'yi transfer ettiğimiz andan itibaren sürekli dillendirilen, basın tarafından hep kaşınan ve maliyet ve performans karşılaştırıldığında bu mevzuyu kaşıyanları maalesef pek de haksız çıkaramadığımız bir transfer hikayesi idi. yine de biraz hafızaları zorlayarak diagne'yi transfer ettiğimiz o devre arası transfer döneminin son günlerini ve hatta o sezon öncesini bir hatırlamakta fayda var.
ama hepsinden önce diagne'yi çin'den bedelsiz transfer edip yarım sezonda parlatıp galatasaray'a 10 milyon euro bedel, artı o sezon şampiyon olursak 3 milyon euro bonus (ki geldiği sezon şampiyon olduğumuz için 3 milyon euro da kasımpaşa kulübüne ödendi) yetmeyip sonraki satıştan da %25 kar maddesini koydurabilen kasımpaşa spor kulübünü takdir, bu şartları kabul etmek zorunda kalan kulübümüze de sitem etmek elbette ki boynumun borcudur.
şöyle ki, 2017-2018 sezonunu şampiyon tamamladıktan sonra o hepimizin malumu şampiyonlar liginde porto - lokomotiv moskova ve schalke'li gruba düştüğümüzde ffp kıskacında gomis'i satıp yerine bir forvet alamayıp sezona eren derdiyok - muğdat çelik ve ali yavuz kol forvet hattı ile başlamak zorunda kalmıştık. devre arasına geldiğimizde ligde liderin gerisinde, şampiyonlar ligi için kağıt üstünde son torbadan girip çekilebilecek en iyi kurada grubu sonuncu tamamlamış olmamız, haliyle yönetim üzerinde baskıyı arttırmıştı. bir yandan da kulübümüz kabuk değiştirmek için düğmeye basmış, ozan kabak 11 milyon euro bedel ile stuttgart'a, garry rodrigues 10.250.000 dolar bedel ile al ittihad'a satılmış, serdar aziz ve eren derdiyok kulüpten gönderilmişti. yerlerine onyekuru everton'dan 800 bin euro bedel ile kiralanmış, zorunlu satın alma opsiyon (5 milyon euro) ile luyindama standart liege'den 3 milyon euro bedel ile kiralanmış ve marcao chaves'den 4 milyon euro bedel ile direkt satın alınmıştı. hal böyle iken ve kulübün kasasına ozan ve garry'den bonservis geliri girmişken dünya üzerinde forvet bulamayıp parayı diagne'ye gömmüştük.
sezonu şampiyon tamamlayıp bonus olan 3 milyon euro'yu kasımpaşa'ya ödeyecekken o esnada diage'nin şampiyonluk kutlamalarına katılmayacağı haberleri düşmeye başlamıştı. sonrasında da 19-20 sezonu öncesi club brugge'a 3.350.000 euro bedel ile 1 yıl kiralayacaktık. ama o sezon maaşını biz ödemek suretiyle. elden çıkarabilmek adına daha 6. ayında kulüp ilk adımı atmış ve sezon sonu eğer belçika'da kalıcı olabilirse de 13 milyon euro bedel ile satın alma opsiyonunu da sözleşmeye ekletmişti. ama diagne belçika'da şampiyonlar ligi grup maçında psg karşısında kazanılan penaltıyı arkadaşının elinden zorla alıp bir de kaçırınca başta hocası, taraftarları ve belçika basını tarafından topa tutulmaya başlamıştı. ilk 6 ayında galatasaray'da da sinan gümüş ve selçuk inan ile 2 kez penaltı atma tartışması yaşamıştı. malum oralarda böylesi bencil tavırlara pek taviz yoktu. sonrasında zaten kadro dışı kalarak sezonu oynamadan brugge'da tamamladı. aslında diagne'den para kazanmamızın çok zor olacağını yavaş yavaş anlamaya başlamıştık.
20-21 sezonuna bizle başlasa da devre arasında bu sefer kümede kalma mücadelesi veren west bromwich'e 1.4 milyon sterlin bedel ile kiralanacaktı. kulüp yine elden çıkarabilmek adına yeni bir hamle yapıyordu. premier lig de onun için tekrar bir adından söz ettirme fırsatı olacaktı ve aslında oradaki 6 ayında fena maçlar da çıkarmadı. gel gör ki, sezon sonunda west bromwich küme düşmekten kurtulamazken dünyayı etkisine alan pandemi ile az da olsa ingiltere'de yaptığı piyasa yine ters tepiyor ve diagne o sezon sonunda da elde kalıyordu.
geçtiğimiz sezon yani 21-22 sezonunun başında ise gençleşme operasyonu ile takım değişirken diagne yine tüm uğraşlara rağmen kiralık ya da bonservisi ile başka bir kulübe gitmeyerek bizle sezona başlıyordu. sportif açıdan berbat geçen sezonda gönderilen fatih terim ve ibra edilmeyen başkana rağmen özellikle avrupa ligi maçlarında takıma ciddi katkılar verse de formayı kaptırmamaya başladığı dönemde ilginç bir sakatlık geçirerek sezonu kapatıyor ve sözleşmesi donduruluyordu.
ve geldiğimiz noktada yeni yönetim ve okan hoca 30 yaşına gelmiş diagne'ye bu sefer bir şans vermeyi hiç düşünmediler ve sözleşmesi fesh edilerek galatasaray macerasını sonlandırmış oldular.
biraz uzun bir yazı oldu ama toparlarsam; günün sonunda 13 milyon euro ödenen bonservis ve 4,5 yıl için ödeme garantisi verilen 10.6 milyon euro maaş. performans olarak dönüşü ise maalesef bu girilen meblağın karşılığı olamadı. elbette yukarıda bahsettiğim gibi forvetsiz takıma ara transfer döneminin son günlerinde transfer edilişi ve sonrasında elden çıkarmak için sürekli itibarsızlaştırılması bariz yönetim hataları olsa da kendisi için de sudan çıkmış ak kaşık durumu yok. kaderin cilvesi ki zam istediği için gönderilen gomis'in yerine 1. forvet alamayıp sonrasında transfer edilen diagne ve sonra o gomis'in 36 yaşında tekrar dönüp takımda kalıp diagne'nin gönderilmesi.
baştan sona doğru yönetilemeyen bir transfer hikayesi...