1337
jardel'i ve tanju çolak'ı kaçıranlar için ,yeni vizyona sokulmuş geliştirilmiş uluslararası çapta ''tek vuruş '' golcüsü..
bu tip golcüler son derece gamsız, kötü alışkanlıkları olan, utanma duygusu az,
çocuk ruhlu, anlık haz peşinde koşan oyuncular olarak görüntü veririer.
o gol anlarını maç boyunca sürekli kovalamak, konsantrasyonda kalmak,
gol olmayan pozisyonlardan sonra sürekli aynı iştah ve konsantrasyonu
devam ettirmek için gerekli bir ruh hali sanırım.
eskiden saha şartları zor, toplarda daha ağır olduğu için bu tip oyuncular aranılıyordu.
fakat günümüz futbolunda bu şartlar iyileştiğinden, defans oyuncularının gaddarlıklarına müsaade edilmemesinden fakat bunların ona karşılık daha fit ve hızlı olmasından , forvet oyuncu tiplemeleri değişti. daha çok oyuna katılan ve deplase olabilen forvet oyuncuları isteniyor.
dolayısıyla bu tip ''tek vuruş '' golcüleri daha azaldı. forvetler ekstra çalışmalarını daha çok fitnese, hız arttırmaya ve teorik oyun stratejilerini/setlerini öğrenmeye harcıyorlar.
icardi'nin özelliği, şahane bir tek golcüsü olmasına rağmen yolu barcelona alt yapısından geçtiği için hücum setlerine ve stratejilerine de hakim olması..
bu tip oyuncular özeldir. herkes özel yetenek der ama değil.
ortalama futbolcu yeteneği yeterlidir.
esas sahip oldukları şey ''süreklilik ve devamlı iştahla beslenen golcü güdüsüdür''.
sonrası çalışmak, çok çalışmak, tekrar tekrar çalışmak.
bir kere ense-sırt kasları ve baldırları(ayak içi sert plaseiçin) doğru geliştirilmiş olmalıdır.
ne yön değiştirmeyi engelleyecek kadar elastikliğini kaybetmiş kas yığını,
ne de vuruşa dayanak olamayacak güç eksikliği/gevşeklik. tam kararında olmalı ikisi de.
önemli olan şey , destek bacağını ve ense-sırt yönünü doğru konumlandırmış olmak.
ben orta gelirken özellikle destek ayağı ve vücut konumlandırmasına bakarım.
(her iki pozisyonda da vücut konumladırması ve arka destek ayağı pozisyonlanması
son derece doğruydu, top havada iken gollük pozisyon olacağı belliydi.)
vuruşa geçtikten sonra artık ''otomatik'' pilot devreye girer.
daha önce binlerce defa özel antrenmanlarda/antrenman sonrası yaptığı vuruş
yapılır. girer girmez o ayrı mesele , ama hep ciddi gol tehlikesi yaratır.
ama destek ayağını ve vücudunu konumlandırmak çok zor iştir.
sanki beynin arkasında çalışan bir algoritma vardır.
topun geleceği yön, olası hızı ve yüksekliği, kendisine yakın defans oyuncularının durumu,
kalenin konumu , kalecinin konumu ve kalecilik özellikleri o kısıtlı saniyeler içerisinde
sürekli kafada hesaplanır ve hesaplara uygun vücut konumlanır.
geometrisel ve matematiksel bunun bir karşılığı var.
bu tip tek vuruş golcüsü oyuncuların defans oyuncularını zorlamalarının sebebi
yalnız tek vuruş anının kısalığı ve aniliği değildir.
profesyonel merkez defans oyuncularının öğrenilmiş bazı öncelikleri vardır:
altı pası muhakkak bırakmayıp korumak ve forvetin deplase olup kendilerini geçmesini engellemek.
işte bu öncelikler diğer forvet oyuncularına karşı işlese de , bu tip tek vuruş oyuncularına karşı bir bug'a (defoya) dönüşür çünkü tek vuruş oyuncusunun amacı ne target striker gibi alan hakimiyeti sağlamaya çalışmak, ne de pır pır forvet gibi basıp geçmektir. onun derdi kafasındaki algoritmasının
ona hesapladığı o tek bir ideal anı yakalamaktır.
galatasaray tarihinin en önemli gollerinden biri , süper kupayı kazandıran jardelin altın golüdür.
fatih akyelin deli deli topu sürüp rakip taç çizgisine yakın , onların yarı sahasının ortalarında, içeriye bir şekilde yollayayım diye ceza sahasına yolladığı yerden şut/orta karışımı gelen pası, altı pasla on sekiz çizgisi arasında, jardel ; tek ve göreceli yumuşak bir vuruşla real ağlarına yollamıştır. o zamanın en iyi defans hatlarından biri olan real madrit defansı seyretmiştir, çünkü alanı koruduk, çizgiye inmelerini önledik öyleyse defansif görevimizi yerine getirdik rahatlığına kapılmışlardır.
nesli tükenmekte olan tek vuruş golcüsü icardi'yi imkanımız varken seyredip, zevk alalım.
ama top havada süzülürken hep o destek ayağına ve vücut konumuna bakalım, esas marifet orada..