resim
Maurizio Sarri
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:65
Uyruk:İtalya
  • 101
    sarriball’a giderken eldeki katenaçyo’dan olmak

    geçen çarşamba günü juventus tarihine geçecek bir maç oynandı. şampiyonlar ligi ikinci turunda, kağıt üzerinde en kek kurayı çeken juventus, deplasmanda lyon’la karşılaştı. kurayı kek diye nitelendiriyorum çünkü juventus; dortmund, chelsea, tottenham, real madrid gibi takımların arasından lyon’u çekmiş; üstüne de o lyon’un en mühim iki adamı depay ve jeff reine-adélaïde sakatlıklar sebebiyle sezonu kapatmıştı.

    tüm bunlar alt alta konulduğunda juve’nin rahat bir oyunla maçı kazanması bekleniyordu ki ne rahat bir maç geçirdiler ne de maçı kazanabildiler. tabii yazının başında geçen “juventus tarihine geçecek maç” ibaresinin bunun neresinde olduğu merak edilebilir, sonuçta ağır favori bir takım tarihte ilk defa underdog bir takıma maç kaybetmiyor. ve fakat juve’nin 90 dakika boyunca lyon kalesini bulan tek bir (1) şutu bile yok ki işte bu istatistik marifetiyle lyon maçı uzun süre hafızalardan silinmeyecektir.

    “kaleyi tutan şut” hanesi boş ama ortada iyi bir oyun vardı, kabilinden bir avuntu da söz konusu bile değil çünkü son 10 dakika hariç juventus maçın hiçbir bölümünde kontrolü eline alamadı. hele ilk yarı ezim ezim ezilen, arka arkaya üç pas bile yapmaktan aciz bir takım vardı sahada.

    ee, bu işte bir yanlışlık yok mu? hani allegri gidecek, tüm dertler bitecekti? hani nihayet başarının yanına güzel futbolu da ekleyen bir takım meydana gelecekti? hani skorun üstüne yatmayan bir juve’yi izleyebilecektik?.. işin sonunda güzel futbolun “g”sini bile oynayamayan üstüne üstlük skor da elde edemeyen bir juve’yle karşı karşıyayız işte. yani sarri’nin juve’si allegri’ninkine rahmet okutacak bir futbol oynuyor. allegri varken en azından sonuca gidebilen bir takım vardı karşımızda. şimdiyse lyon’a sürklase olan, verona’ya üstünlük kuramayan, lazio’ya her kulvarda tokatlanan ne oynadığı belirsiz bir kütleyle karşı karşıyayız.

    peki neden böyle oldu? empoli gibi ufacık bir takıma parmak ısırtıcı bir futbol oynatan, napoli’yle bu futbolu arşa taşıyan, kısa süren chelsea kariyerini bile uefa avrupa ligi şampiyonluğuyla taçlandıran sarri neden cortladı? bu sorunun tek bir cevabı olmamakla birlikte elimizdekileri, sarri’ye bağlı ve yönetime bağlı sebepler olmak üzere iki ana başlığa ayırabiliriz.

    önce yönetimden başlayalım. söylentiye göre geçen sezon, şampiyonlar ligi’nde takım ajax’a elendikten sonra sportif direktör paratici ve ikinci başkan nedved, allegri’nin kalemini kırmış; başkan agnelli’yse her ne kadar farklı düşünse de günün sonunda yeni bir hoca fikrine o da karşı koyamamıştı. bana kalırsa haklı da sayılırlardı. allegri 5 sezon çalıştırdığı juve’ye 5 lig şampiyonluğu kazandırıp 2 de şampiyonlar ligi finali yaşatsa da neredeyse hiçbir zaman göze hoş gelen bir futbol oynatamadı. bu da kafayı kulübün armasını değiştirecek kadar marketing ile bozmuş hatta bu uğurda 34 yaşındaki ronaldo’yu 120 milyon avroya transfer edebilecek kadar gözünü karartmış agnelli ve ekibi için olacak iş değildi.

    artık kulübün daha modern futbol oynatan bir hocaya ihtiyacı vardı. hem city’de pep, livepool’da kloop, ajax’ta ten hah, tottenham’da pochettino güzel futbol oynatarak sonuç elde etmeyi başarmamış mıydı? bu doğrultuda -her ne kadar kabul etmeseler de- ilk olarak pep’i takımın başına getirmeyi düşündüler ama başaramadılar. bu sefer ibre sarri’ye döndü. napoli’ye oynattığı futbol halen akıllarda olan hatta buna ismiyle müsemma “sarriball” denen maurizio sarri, juventus’un yeni hocası olmuştu.

    gel gör ki yönetimin ıskaladığı minik bir (!) husus vardı: kadro. evet, her ne kadar şişkin görünse de juve’nin çok dengesiz bir kadrosu vardı/var. 2015’te pirlo, vidal, pogba, marchisio orta sahasıyla oynayan takımın orta sahasında şu an pjanic, bentancur, khedira, rabiot, matudi, ramsey var. kağıt üzerinde fena gözükmese de şunlardan hiçbiri world-class sayılmaz. ha belki pjanic’i ayrı bir yere koyabiliriz ama o da uzun süredir çok kötü oynuyor ve juve’nin şu an yaşadığı krizde bunun da payı büyük. hal böyleyken yönetimin yıllardır orta sahaya adamakıllı bir transfer yapmaması affedilir bir şey değil, ceremesini de çekiyorlar şimdi.

    sarri’nin sisteminde olmazsa olmaz olan orta sahanın böyle dımdızlak bırakılması muhakkak ki istenilen futbolun oynanamamasında en büyük etmen. çünkü yine pjanic’i bir kenara koyarsak ve ramsey’nin sakatlıklarını hesaba katarsak elde kalanlar pas oyununa müsait değil. sarri’nin lyon maçı sonrası yaptığı “bu takıma topu hızlı çevirme fikrini bir türlü aşılayamıyorum.” diye dert yanması doğrudan bununla ilintili. ee forvetleri beslemede de pek mahir oldukları söylenemez eldekilerin. yine lyon maçı devre arasında kameraya yakalanan bir konuşma vardı. koridorda maça çıkmaya hazırlanan ronaldo, dybala’ya alenen “orta sahadan gereken desteği alamıyoruz, kendi başımızayız.” diyor.

    https://gss.gs/yIf.jpg

    bir diğer noksan mevki ise bek pozisyonu. her ne kadar defansif açısından defoları olsa da cancelo’yu satıp yerine danilo’yu almak; sol beki sadece alex sandro’nun üstüne yıkmak, yedek olarak at olsa çoktan vurulmuş olacak de sciglio’ya güvenmek, cuadrado’yu sağ beke çekmek vs. gibi elit bir takımda kolay kolay görülmeyecek eblehlikler yine bu yönetimin günahlarından sadece küçük bir kısmını oluşturuyor.

    gelelim sarri’ye… tamam, yönetimin sarri gibi ne oynattığı ve haliyle neye ihtiyaç duyduğu da belli olan bir hocaya şu dengesiz kadroyu vermesi ayıp ancak sarri’nin sütten çıkmış ak kaşık olduğu da söylenemez. sezon başında sakatlanacağı gün gibi ortadayken khedira’ya bel bağlayıp emre can’ı küstürmesi ve işin erme’nin takımdan ayrılmasına kadar gitmesi, geçen sezon hiç de fena oynamayan ve takımdaki nadir kanat oyuncularından biri olan bernardeschi’yi inatla ofansif orta saha oynatarak mahvetmesi falan diye uzunca sayabilirim ama kısacası şu: sarri esnek bir hoca değil.

    yani allegri’yi şöyle bir hatırlıyorum da ilk sezonunda 4-4-2 diamond oynatıp ertesi sezon 3-5-2’ye geçen, pogba sonrası 4-2-3-1’i deneyip ronaldo sonrası 4-3-3’ü oturtmaya çalışan bir adamdı. sarri ise biraz da ronaldo’nun zorlamasıyla sezon başından beri 4-3-1-2 tarzında bir şeyler deniyor. douglas costa üç beş maç sakat yatıp sahaya çıktığı ilk maçın altmışıncı yetmişinci dakikalarında sakatlandığı, bernardeschi ofansif orta sahada harcandığı, cuadrado sağ beke çekildiği ve ronaldo da 35 yaşına adım attığı için sarri’nin rüşdünü ispatladığı 4-3-3’ü oynatması pek mümkün değil ama 4-3-1-2’nin de şu ana kadar pek bir numarasını görebilmiş değiliz.

    halbuki pjanic-bentancur ikilisinin orta saha, cuadrado-bernardeschi ikilisinin kanat, dybala’nın forvet arkası ve ronaldo’nun santrfor olduğu bir düzen en azından bir maçta bile denenmez mi? halihazırdaki sistemin iş yapmadığı sanki ilk lyon maçında görülmüş gibi “bu takım hızlı top çeviremiyor” bahanesinin ardına sığınmak kabul edilebilir bir şey değil. matuidi’nin pas oyununu oynayamayacağı veya ronaldo’nun first-touch’ının mertens seviyesinde olmadığı yeni bilinen şeyler değil ki? hoş, sarri ki empoli’ye valdifiori’yle, vecino’yla, saponara’yla kral top oynatmış adam -hem de yine 4-3-1-2’yle…

    burada da bir başka husus daha gündeme geliyor. söylentiye göre sarri pek sevilesi bir adam değil ve başta ronaldo’yla dybala olmak üzere takımın geneli tarafından tutulmadığı konuşuluyor. allegri varken de aynı şeyler konuşuluyor hatta allegri’nin başta dybala ve pjanic olmak üzere birkaç oyuncuyu daha bu sebepten yönetime satılması için bildirdiği tevatürü ortada dolaşıyordu.

    ne olursa olsun şu an juventus’ta herkes bıçak sırtında. kulübün “kızıl elması” haline gelen şampiyonlar ligi şampiyonluğundan kimsenin ümidi yok. “orada bizim seviyemizde 8-10 takım var, hatta bazıları bizden daha üstün. ben buraya serie a’yı kazanmak için geldim.” diyen sarri başta olmak üzere… işte o zaman da en başa dönüyoruz. allegri, serie a’yı zaten kazanıyordu ve şu an lazio ve inter varken juve’nin serie a’yı kazanacağının garantisi yok. tabii kupayı topla en fazla oynayana vermezlerse… zira o kalemden başka adamakıllı hiçbir istatistikte ikinci bile değil juve.

    https://gss.gs/rTN.jpg

    bence juve yönetimi sarri’yi getirdiği için şu an köpekler gibi pişman. ben bunu önceden de dedim, juve’nin başına gelmesi gereken isim şanlı simone inzaghi’ydi. taktikse taktik, esneklikse esneklik… fakat artık iş işten geçti. defansif açıdan son yılların en kolay gol yiyen juve’sinin şu anki tek hücum planı şampiyonlar ligi kupasını getirmesi için alınan ve bu yüzden de tasarruflu kullanılması hedeflenen ronaldo’nun bir şeyler yapması. sarriball, pas oyunu, tiki-taka nerede diye soran olursa lyon maçının pas haritasına bakıp gözlerinin yaşını silebilir…

    https://gss.gs/ut8.jpg
  • 105
    juve icin dogru isim olup olmadigi tartisilir ama oynatmaya calistigi oyunu napoli'de de bir senede oturtmamisti. bence bu seviyede bir en az bir seneyi daha hakediyor.

    tamam takim juve standartlarinda leblebi gibi gol yiyor ama defans hatti da bonucci haric komple degisti, yanina 19 yasindaki de ligt'i koydular haliyle helva kivaminda futbol oynanan hollanda sonrasinda italya'da bocaladi adam. merih geldi, tam bonucci'yle uyum yakalarlarken o da sakatlandi sezonu kapatti (pandemi oncesi takvimde).

    game of thrones'dan daha fazla entrikanin dondugu chelsea'de gecirdigi bir seneyi saymazsak bu seviyedeki daha ilk sezonu sarri'nin, napoli'de yaptiklari ortadayken biraz daha sans taninabilir kendisine.
  • 110
    napoli için mükemmel bir teknik direktördü. ama bir üst seviye için gösterdiği emareler iyi değil. önce chelsea ile premier lig’de çok sırıttı, avrupa ligi’ni kazanması pek bir şeyi değiştirmedi ve gönderildi. serie a’da da juventus’la kazandığı şampiyonluk, juventus’un son 8 yıldır kazandığı şampiyonlukların en sancılı olanı. pas futbolu derken tempoyu tamamen unutan bir takım var sahada. şampiyonlar ligi’nde lyon’a elenmek de bardağı taşıran son damla olmuş belli ki. he juventus elindeki oyuncu grubunu, özellikle orta sahadaki aynı tip temposuz oyuncuları değiştirmezse işler de değişmez, ayrı konu. fatih hoca için de güzel bir örnek aslında bu. işin aslı klopp ya da tuchel gibi olmak. gerektiğinde pas futbolu, lazım olduğundaysa yüksek tempo. her ikisini de yapabiliyorsan, en iyi olman işten bile değil. kolay mı? bizim gibi bütçesi olan takımlar için zor. türkiye için belki ama avrupa için imkansız.
  • 111
    kayıplara karışan hoca. sanırım biraz ara verdi. hakkının çok yendiğini düşünüyorum. müthiş bir hoca mı? değil. ama gömülecek kadar kötü de değil.

    2018-19 chelsea'de;
    -city'nin 98, liverpool'un 97 topladığı sezonda 3. olmuştu 72 puan ile, lig kupasını finalde city'e kaybetti, avrupa ligini kazandı. sezon sonu yollar ayrıldı.

    2019-20 juventus'da; fazlasıyla zorlanarak alınan bir lig şampiyonluğu, süper kupa lazio'ya gitti, italya kupası finalde napoli'ye( :d ) gitti, son bomba ise ucl'den son 16'da lyon'a elenmek oldu. beklendiği gibi gönderildi, juve biraz ağır geldi kendisine.

    komik olan ise şu an hem chelsea hem juve beklentilerin çok altında performans gösteriyor 2020-21'de.

    ahı var, bu kadar basit.
  • 117
    fenerbahçe ile anlaştığı iddiaları çıkan teknik direktör. öncelikle kendisi italya'da işsiz kalacak bir hoca değil. dolayısıyla fenerbahçe'nin başına gelirse bile bu iş öyle ucuza olmaz. diğer mevzu ise fenerbahçe'nin asla akıllanmayacağının bir göstergesi bence. ya hocaya göre kadro kurarsın ya da kadrona göre hoca bulursun. sarri gelecek tamam da senin kadrondaki oyuncuların kaçı sarri'nin sisteminde barınabilir? barınabilir durumda olan oyuncularının yaş ortalaması kaç? kaldı ki sen bu kadroyu kuralı daha 1 sene bile olmamış.*
  • 118
    daha gelmeden fenerliler ovecek, digerleri abi italyan bu ligde basarili olamaz diyecek. yine kisir tartisma konulari. bu arada umarim gelmez. sonucta adam dunyaca unlu bir taktisyen. turkiye liginde hemen hemen herkes ayni taktikle oynuyor nolursa olsun. sumudica bile koca bir devre aglatti butun turk hocalarini. cunku karsisinda hicbir maca hazirlamayan, adamlari sahaya salan hoca dolu lig. gelmesin sarri falan. olur da turk hocalari cozer kisa surede, sonra al basina bela.
  • 119
    fenerbahçe ile adı anılan italyan teknik adam.

    bu ülkeye gelip de şampiyon olan italyan teknik direktör yok. o açıdan gayet rahatım, bu ekol ülkeye uymadı. bir alman gelse ismi de önemli değil huzursuz olurdum açık konuşayım.

    yalnız bizim için asıl tehlike italyanlar gittikten sonra başlayacak :(

    (bkz: roberto mancini) *

    (bkz: cesare prandelli)

    (bkz: hamza hamzaoğlu) (bkz: süper lig 2014-2015 sezonu)
  • 120
    sarri kariyer olarak ilginç bir isim olabilir ancak bir mancini etkisi yaratabileceğini zannetmiyorum. erken konuşmayı sevmem futbol bu bir kimya yakalarsın siler süpürürsün ancak o kimyayı suyun karşı tarafında bulabilir mi buna pek emin değilim. son 3 yılda 50 üstü transfer yapılmasına rağmen hala bir omurga oturtamamış futbol takımı varken yeni ve bakın burası çokomelli pahalı futbolcu isteyecek olması ve bunun karşılanmasının zor gözüktüğü bir futbol ikliminde sarri nin çok çok zorlanacağı aşikar. ancak gelsin mi derseniz gelsin biz de görelim ne yapacak.
  • 121
    bu sezon bir türlü istediği çizgiyi yakalayamayan fiorentina ile masaya oturduğu söyleniyor:

    http://sampiy10.gazetevatan.com/...tbol-sampiy10-haber/

    bence de fenerbahçe üfürmelerinden çok daha makul bu haber. zaten habere göre fiorentina'dan da kendisine önemli bir proje sunmasını istemiş. ha olur da fenerbahçe anlaştıysa hiç burun falan kıvırmaya gerek yok. saygı duyulan bir taktisyendir, çalışkan ve disiplinli bir hocadır ve istediği çalışma ortamı sağlanması koşuluyla, çok iyi bir teknik adam tercihidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın