resim
Maurizio Sarri
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:65
Uyruk:İtalya
  • 93
    hocalığını seven vardır, sevmeyen vardır fakat çok takdir ettiğim bir insan. normalde bankacıymış, 15 yıl bankacı olarak çalışmış daha sonra ya tutarsa diyip teknik direktörlüğe başlamış. 6. ligde ya şampiyon olurum ya da teknik direktörlüğü bırakırım diyerek şampiyon olmuş ve devam etmiş. şimdi juventus'a kadar hoca olarak çıkmış. futbolculuk geçmişi olmayan hocalara ayrı bir saygım oluyor çünkü tam olarak tırnaklarıyla kazıya kazıya gelmiş oluyorlar.
  • 140
    maç öncesi* hocayla olan diyaloğunda vücut dilinden anladığımız üzere hocanın sağlığını sorması, hocanın yine vücut diliyle sıkıntı yok demesi, maç sonu hocanın önce kendisine bakıp eliyle selam vermesi; diplomatik düzeyde jestler. hocamıza karşı maurizio sarri, jose mourinho, arsene wenger gibi dünya çapında insanlardan gördüğümüz bu saygıyı, maalesef ülke futbolunun yönetici pozisyonunu işgal edenlerden göremiyoruz. hoca da 8 aralık 2021 fatih terim basın toplantısında aslında bu uluslararası seviye farkından bahsetti.
  • 102
    sarriball’a giderken eldeki katenaçyo’dan olmak

    geçen çarşamba günü juventus tarihine geçecek bir maç oynandı. şampiyonlar ligi ikinci turunda, kağıt üzerinde en kek kurayı çeken juventus, deplasmanda lyon’la karşılaştı. kurayı kek diye nitelendiriyorum çünkü juventus; dortmund, chelsea, tottenham, real madrid gibi takımların arasından lyon’u çekmiş; üstüne de o lyon’un en mühim iki adamı depay ve jeff reine-adélaïde sakatlıklar sebebiyle sezonu kapatmıştı.

    tüm bunlar alt alta konulduğunda juve’nin rahat bir oyunla maçı kazanması bekleniyordu ki ne rahat bir maç geçirdiler ne de maçı kazanabildiler. tabii yazının başında geçen “juventus tarihine geçecek maç” ibaresinin bunun neresinde olduğu merak edilebilir, sonuçta ağır favori bir takım tarihte ilk defa underdog bir takıma maç kaybetmiyor. ve fakat juve’nin 90 dakika boyunca lyon kalesini bulan tek bir (1) şutu bile yok ki işte bu istatistik marifetiyle lyon maçı uzun süre hafızalardan silinmeyecektir.

    “kaleyi tutan şut” hanesi boş ama ortada iyi bir oyun vardı, kabilinden bir avuntu da söz konusu bile değil çünkü son 10 dakika hariç juventus maçın hiçbir bölümünde kontrolü eline alamadı. hele ilk yarı ezim ezim ezilen, arka arkaya üç pas bile yapmaktan aciz bir takım vardı sahada.

    ee, bu işte bir yanlışlık yok mu? hani allegri gidecek, tüm dertler bitecekti? hani nihayet başarının yanına güzel futbolu da ekleyen bir takım meydana gelecekti? hani skorun üstüne yatmayan bir juve’yi izleyebilecektik?.. işin sonunda güzel futbolun “g”sini bile oynayamayan üstüne üstlük skor da elde edemeyen bir juve’yle karşı karşıyayız işte. yani sarri’nin juve’si allegri’ninkine rahmet okutacak bir futbol oynuyor. allegri varken en azından sonuca gidebilen bir takım vardı karşımızda. şimdiyse lyon’a sürklase olan, verona’ya üstünlük kuramayan, lazio’ya her kulvarda tokatlanan ne oynadığı belirsiz bir kütleyle karşı karşıyayız.

    peki neden böyle oldu? empoli gibi ufacık bir takıma parmak ısırtıcı bir futbol oynatan, napoli’yle bu futbolu arşa taşıyan, kısa süren chelsea kariyerini bile uefa avrupa ligi şampiyonluğuyla taçlandıran sarri neden cortladı? bu sorunun tek bir cevabı olmamakla birlikte elimizdekileri, sarri’ye bağlı ve yönetime bağlı sebepler olmak üzere iki ana başlığa ayırabiliriz.

    önce yönetimden başlayalım. söylentiye göre geçen sezon, şampiyonlar ligi’nde takım ajax’a elendikten sonra sportif direktör paratici ve ikinci başkan nedved, allegri’nin kalemini kırmış; başkan agnelli’yse her ne kadar farklı düşünse de günün sonunda yeni bir hoca fikrine o da karşı koyamamıştı. bana kalırsa haklı da sayılırlardı. allegri 5 sezon çalıştırdığı juve’ye 5 lig şampiyonluğu kazandırıp 2 de şampiyonlar ligi finali yaşatsa da neredeyse hiçbir zaman göze hoş gelen bir futbol oynatamadı. bu da kafayı kulübün armasını değiştirecek kadar marketing ile bozmuş hatta bu uğurda 34 yaşındaki ronaldo’yu 120 milyon avroya transfer edebilecek kadar gözünü karartmış agnelli ve ekibi için olacak iş değildi.

    artık kulübün daha modern futbol oynatan bir hocaya ihtiyacı vardı. hem city’de pep, livepool’da kloop, ajax’ta ten hah, tottenham’da pochettino güzel futbol oynatarak sonuç elde etmeyi başarmamış mıydı? bu doğrultuda -her ne kadar kabul etmeseler de- ilk olarak pep’i takımın başına getirmeyi düşündüler ama başaramadılar. bu sefer ibre sarri’ye döndü. napoli’ye oynattığı futbol halen akıllarda olan hatta buna ismiyle müsemma “sarriball” denen maurizio sarri, juventus’un yeni hocası olmuştu.

    gel gör ki yönetimin ıskaladığı minik bir (!) husus vardı: kadro. evet, her ne kadar şişkin görünse de juve’nin çok dengesiz bir kadrosu vardı/var. 2015’te pirlo, vidal, pogba, marchisio orta sahasıyla oynayan takımın orta sahasında şu an pjanic, bentancur, khedira, rabiot, matudi, ramsey var. kağıt üzerinde fena gözükmese de şunlardan hiçbiri world-class sayılmaz. ha belki pjanic’i ayrı bir yere koyabiliriz ama o da uzun süredir çok kötü oynuyor ve juve’nin şu an yaşadığı krizde bunun da payı büyük. hal böyleyken yönetimin yıllardır orta sahaya adamakıllı bir transfer yapmaması affedilir bir şey değil, ceremesini de çekiyorlar şimdi.

    sarri’nin sisteminde olmazsa olmaz olan orta sahanın böyle dımdızlak bırakılması muhakkak ki istenilen futbolun oynanamamasında en büyük etmen. çünkü yine pjanic’i bir kenara koyarsak ve ramsey’nin sakatlıklarını hesaba katarsak elde kalanlar pas oyununa müsait değil. sarri’nin lyon maçı sonrası yaptığı “bu takıma topu hızlı çevirme fikrini bir türlü aşılayamıyorum.” diye dert yanması doğrudan bununla ilintili. ee forvetleri beslemede de pek mahir oldukları söylenemez eldekilerin. yine lyon maçı devre arasında kameraya yakalanan bir konuşma vardı. koridorda maça çıkmaya hazırlanan ronaldo, dybala’ya alenen “orta sahadan gereken desteği alamıyoruz, kendi başımızayız.” diyor.

    https://gss.gs/yIf.jpg

    bir diğer noksan mevki ise bek pozisyonu. her ne kadar defansif açısından defoları olsa da cancelo’yu satıp yerine danilo’yu almak; sol beki sadece alex sandro’nun üstüne yıkmak, yedek olarak at olsa çoktan vurulmuş olacak de sciglio’ya güvenmek, cuadrado’yu sağ beke çekmek vs. gibi elit bir takımda kolay kolay görülmeyecek eblehlikler yine bu yönetimin günahlarından sadece küçük bir kısmını oluşturuyor.

    gelelim sarri’ye… tamam, yönetimin sarri gibi ne oynattığı ve haliyle neye ihtiyaç duyduğu da belli olan bir hocaya şu dengesiz kadroyu vermesi ayıp ancak sarri’nin sütten çıkmış ak kaşık olduğu da söylenemez. sezon başında sakatlanacağı gün gibi ortadayken khedira’ya bel bağlayıp emre can’ı küstürmesi ve işin erme’nin takımdan ayrılmasına kadar gitmesi, geçen sezon hiç de fena oynamayan ve takımdaki nadir kanat oyuncularından biri olan bernardeschi’yi inatla ofansif orta saha oynatarak mahvetmesi falan diye uzunca sayabilirim ama kısacası şu: sarri esnek bir hoca değil.

    yani allegri’yi şöyle bir hatırlıyorum da ilk sezonunda 4-4-2 diamond oynatıp ertesi sezon 3-5-2’ye geçen, pogba sonrası 4-2-3-1’i deneyip ronaldo sonrası 4-3-3’ü oturtmaya çalışan bir adamdı. sarri ise biraz da ronaldo’nun zorlamasıyla sezon başından beri 4-3-1-2 tarzında bir şeyler deniyor. douglas costa üç beş maç sakat yatıp sahaya çıktığı ilk maçın altmışıncı yetmişinci dakikalarında sakatlandığı, bernardeschi ofansif orta sahada harcandığı, cuadrado sağ beke çekildiği ve ronaldo da 35 yaşına adım attığı için sarri’nin rüşdünü ispatladığı 4-3-3’ü oynatması pek mümkün değil ama 4-3-1-2’nin de şu ana kadar pek bir numarasını görebilmiş değiliz.

    halbuki pjanic-bentancur ikilisinin orta saha, cuadrado-bernardeschi ikilisinin kanat, dybala’nın forvet arkası ve ronaldo’nun santrfor olduğu bir düzen en azından bir maçta bile denenmez mi? halihazırdaki sistemin iş yapmadığı sanki ilk lyon maçında görülmüş gibi “bu takım hızlı top çeviremiyor” bahanesinin ardına sığınmak kabul edilebilir bir şey değil. matuidi’nin pas oyununu oynayamayacağı veya ronaldo’nun first-touch’ının mertens seviyesinde olmadığı yeni bilinen şeyler değil ki? hoş, sarri ki empoli’ye valdifiori’yle, vecino’yla, saponara’yla kral top oynatmış adam -hem de yine 4-3-1-2’yle…

    burada da bir başka husus daha gündeme geliyor. söylentiye göre sarri pek sevilesi bir adam değil ve başta ronaldo’yla dybala olmak üzere takımın geneli tarafından tutulmadığı konuşuluyor. allegri varken de aynı şeyler konuşuluyor hatta allegri’nin başta dybala ve pjanic olmak üzere birkaç oyuncuyu daha bu sebepten yönetime satılması için bildirdiği tevatürü ortada dolaşıyordu.

    ne olursa olsun şu an juventus’ta herkes bıçak sırtında. kulübün “kızıl elması” haline gelen şampiyonlar ligi şampiyonluğundan kimsenin ümidi yok. “orada bizim seviyemizde 8-10 takım var, hatta bazıları bizden daha üstün. ben buraya serie a’yı kazanmak için geldim.” diyen sarri başta olmak üzere… işte o zaman da en başa dönüyoruz. allegri, serie a’yı zaten kazanıyordu ve şu an lazio ve inter varken juve’nin serie a’yı kazanacağının garantisi yok. tabii kupayı topla en fazla oynayana vermezlerse… zira o kalemden başka adamakıllı hiçbir istatistikte ikinci bile değil juve.

    https://gss.gs/rTN.jpg

    bence juve yönetimi sarri’yi getirdiği için şu an köpekler gibi pişman. ben bunu önceden de dedim, juve’nin başına gelmesi gereken isim şanlı simone inzaghi’ydi. taktikse taktik, esneklikse esneklik… fakat artık iş işten geçti. defansif açıdan son yılların en kolay gol yiyen juve’sinin şu anki tek hücum planı şampiyonlar ligi kupasını getirmesi için alınan ve bu yüzden de tasarruflu kullanılması hedeflenen ronaldo’nun bir şeyler yapması. sarriball, pas oyunu, tiki-taka nerede diye soran olursa lyon maçının pas haritasına bakıp gözlerinin yaşını silebilir…

    https://gss.gs/ut8.jpg
  • 132
    16 eylül 2021 galatasaray lazio maçısonrası basın toplantısında bir gazetecinin sarri’nin fatih hocanın önünde iki elini kaldırıp önünde eğildiğini kendisini bu şekilde tebrik ettiğini söyledi. fatih hocanında bunu söylemeyecek kadar saygılı olduğundan bahsetti. mahlup olmanın ve takdir etmenin aslında bunun bir oyun olduğunu hatırlatmış hoca… sarri’ye büyük saygım vardı şimdi iki kat daha arttı.
  • 134
    fatih terim'in 2000 senesinin yaz aylarında fiorentina'da göreve başladığı günlerde floransa şehrine 1 saatlik mesafede, yine toskana bölgesinde bulunan 10 bin kişinin yaşadığı ufak bir kasaba olan monte san savino'da us sansovino adlı amatör küme takımını çalıştırmaya başlayan napoli doğumlu teknik adam.

    bankacılık kariyerini noktalayıp amatör kümeden takım çalıştırmaya başlayacak kadar futbol tutkusuna sahip bir isim olan sarri için dünyanın en iyi takımını yaratmış, o güne kadar eşine pek rastlanmayan bir oyun oynatmış ve avrupa'da kupa kaldırmış bir isim olan fatih terim'i izleyebilme fırsatı çok değerli görülmüş ve kendi demeçlerine göre sarri, fiorentina'nın tüm iç saha maçları için arabasını 1 saat kuzeye sürüp fiorentina'nın stadına gitmiş, tribünde notlar tutmuş. fatih hoca'nın oyun anlayışı, taktiksel varyasyonları ve sistem kurgulamaları üzerine kafa yorarak bu olguları kendi çalıştırdığı amatör küme takımı üzerinde uygulamaya başlamış. o dönemde henüz kariyerinin başındaki bir teknik adam olan sarri için fatih terim figürünün etkisi yaklaşık olarak böyle, bu hikayenin sonu da dün oynanan 16 eylül 2021 galatasaray lazio maçında böyle gözlemlendi.

    https://twitter.com/...748039859085313?s=19
  • 146
    6 aydır lazio'yu çalıştıran (bana göre) overrated teknik direktör. serie a'da ilk dörde girmeyi büyük başarı kabul edecek olan lazio kulübüyle muhtemelen sezonu ilk 6-8 içinde bitirecektir. uefa avrupa ligi'ndeki lazio-galatasaray maçı sonrası fatih terim hakkında söylediği iddia edilen sözlere dair bir kaynak yoktur.

    adım gibi eminim ki lazio'yla kupasız ve başarısız geçirdiği 2. sezonun ardından 3. sezonunda içerde dışarda rezil bir oyun oynatsa ve 12. sıraya demir atsa görevine son verilecektir. başarısız sonuçların ardından oyuncularını suçlasa, gençleşiyoruz ayağına 30+ bitik oyuncuları sahaya sürse ve yıllar boyu beceremediği bir oyun sisteminde ısrar etse lazio kulübü kendisine güle güle der diye tahmin ediyorum.
  • 94
    şu an yönettiği takımı hiç sevmesem de, teknik adamlığını çok başarılı bulduğum ve saygı duyduğum kişi.

    kendisiyle alakalı olarak emre özcan'ın(parmamaniac), iki sene önce yazmış olduğu mükemmel bir analizi var. yazı biraz uzun ama futbolu teknik/taktik açıdan sevenlerin, beyinlerin nasıl çalışıldığını anlamak isteyenlerin okumasını tavsiye ettiğim bir yazıdır.

    büyük dahi: maurizo sarri

    https://tardini.co/...o-sarri-33f23a2e9f5b
  • 164
    basına ara bi' haber olarak düşmüştü. barış alper'in galatasaray'a ilk geldiği sene, yani, uefa kupasında lazio ile aynı grupta olduğumuz dönem oyuncu neredeyse süre bile bulamazken sarri'nin barış'ı istediği haberleri düşmüştü. ben dahil çoğu galatasaraylı ''yahu adamın fiziği çok iyi ama oyun zekası epey düşük.'' dediğimiz dönem adam anlamış neler çıkacağını barış'tan. zaten çok severdim ayrı bi' hikayesi olması nedeniyle sarri'yi ayrıca takdir ettim. yolunun bizimle kesişmesini istediğim hocalardandır.
  • 144
    büyük taktisyen ama taylan antalyalı ve stoperlerimize, kalecimize doğru baskı yaptırdığını düşünmüyorum.

    özellikle taylan antalyalı çok rahat top alıp, top dağıttı.

    ben kerem ve diagne'nin sarri'yi kontraya karşı korkuttuğunu düşünüyorum.

    (bkz: 9 aralık 2021 lazio galatasaray maçı)

    maç dışında ise hocaya olan sevgisi ve saygısı bizleri onore etti. ülkesinde görmediği saygıyı, avrupa'da gören bir hocamız var. türk futbolunu yönetenler ise hocadan faydalanacaklarına, kendisini kompleks yapıp futboldan uzaklaştırmaya çalışıyor.
  • 141
    aynı pedro'nun marcao hakkında dedikleri gibi türk twitter adresleri dışında kendisinin "umarım bir daha galatasaray ile oynamayız" dediği tek bir kaynak bulamadım.
    gene türk twitterlarin kafasından uydurması gibi ya da hiçbir ingilizce ve italyanca kaynak yazmak istemiyor...
    aksine "galatasaray oynamaya değil savunmaya gelmiş" demiş. galatasaray'ı özellikle övdüğü bir şey görmedim.
    (bkz: pedro rodriguez ledesma/#3293338)
  • 135
    benim de anladığım kadarıyla oyun felsefesinin gelişiminde fatih hoca'nın fiorentina'daki dikine, üçüncü bölgede presli, heyecan verici futbolu çok önemli olmuş. benim napoli'de ve hatta chelsea'de (kante'yi 8 numara yapan sarri'dir, ingiliz basını çok eleştirirdi o zamanlar) oynattığı futbola ve karakterine hayran olduğum bir teknik direktör, ve gerçekten klas ötesi bir hareket ile fatih hoca'ya saygısını göstermiş.

    hayatta en sevdiğim insan tipi işine gerçekten saygı duyan ve tarihini araştıran insandır, maurizio sarri de hem ustaya saygısı ile, hem de oyuna bariz olan büyük sevgisi ile futbolun en sempatik karakterlerinden biri. keşke italya'nın en faşist tribününe sahip takımı çalıştırmasaydı, fakat bu italya'da o kadar da sert bir ayrım değil. sarri'nin kendisi azılı bir solcudur hatta yanılmıyorsam.
  • 96
    ronaldo’yu çıkarıyor costa’yı alıyor çokta gol atıyor. ronaldo’yu çıkarıyor dybala’yı alıyor dybala gol atıyor. öyle bir teknik direktör. bunu yaptığı maçın biri hafta için oynanan moskova maçı, diğeri de dün akşam oynanan 10 kasım 2019 juventus milan maçı. yani aslanlarla beraber yürek yediğinden şüphemiz kalmadı. belki de sigara cesareti *
App Store'dan indirin Google Play'den alın