• 826
    guardiola ile beraber premier ligin icinden gecen takim.

    sağ beki sol bekinde oynamak zorunda, stoperi sağ bekte, defansif ortasahası stoperde falan. doğru düzgün forvetleri olmadığı gibi, olanın da yedeği yok. yığınla ortasaha var, onları sağa sola devşirerek rotasyonu sağlıyolar falan. sanki bana fatih terim takımı.

    ve bu adamlar premier lig gibi hayvani bir seviyeye ambargo koydu. ruben dias, cancelo ve kevin de bruyne dışında mevkisinde top 3 seviyede oyuncusu da yok bu arada. hani efsane milan kadrosu gibi birşeye sahip olsunlar bekliyorsun ama yok. zaten bu iş de sermayeyle falan olacak bir iş değil. adamlar fransada neymar-messi-mbappe ve niceleriyle lille'e şampiyonluk kaptırabiliyorken solda foden, sağda mahrez, önde jesusla maça çıkan ve tarihin en güçlü futbollarından birini oynayan bi takımın başarısını ''sermaye''ye indirgemek sadece komik.
  • 576
    he he kimsenin kendi takımında oynatmadığı, pişmemiş adamı oynatmayız. milyar eurolar var kasada, fenerbahce’ye, beşiktaş’a borç falan veriyoruz, batmadık, batmayacağız da. 3 milyar lira borç da benim bakkala borcum, ay sonunda öderim.

    hemen etiketi koyduk “rezerv takım” diye. sonra cem yılmaz’ın götünde gofretle eve giren sarhoş adamı gibi “ben galatasaray’a iki forvet alamayacak mıyım” der, bir tane bile alamazsın.
  • 578
    https://twitter.com/...546497?utm_campaign=

    kendileri bize zorla oyuncu göndermeyecektir. kiralayacakları oyuncuları bildirecekler, biz de uygun maliyetle, istediklerimizi kadromuza katacağız. gayet güzel anlaşma. rezerv takım falan olmuyor galatasaray.

    tanım: oynatmadığı oyuncuların bir bölümü bizim ligin üzerinde olan takım.

    edit: link eklendi.
  • 580
    eğer böyle bir anlaşma yapılıyorsa ben bu anlaşmanın çok doğru olacağını düşünüyorum. anlaşmanın bizim açımızdan etkileri şunlar olacaktır:
    1- transfer dönemlerinde absürt paralar saçıp getirdiğimiz ve tutmayan oyuncu sayısı çok azalır.
    2- altyapı sistemimiz çok gelişir. çünkü bu şekilde yapılacak anlaşma demek genç oyuncuları daha fazla ön plana çıkarmak demek. örneğin gidip city den genç bir topçu alıyoruz. adamlar bu oyuncunun gelişimi için gereken sistemi bizde de görmek isteyeceklerdir. bunun için gerekli yardımlarda bulunacaklarına eminim. bu sayede kendi gençlerimiz de daha yarışmacı bir kadro içerisinde olacaklar ve en önemlisi takım yaşlı oyuncu ordusu olmayacağı için herkesin her an forma şansı bulabilecek olması anlamına gelir.
    3- eğer bu anlaşma sonucu birkaç tane topçu parlatabilirsek genç oyuncuların bize gelmesi için çok büyük bir avantajımız olur. normal şartlarda geleceği parlak olan bir oyuncu türkiyeye gelmek istemezken bizim takımımızda olumlu bir performans göstermesi demek onun açısından doğrudan citye geçiş bileti olur. bu bence bu anlaşmanın bize sağlayacağı en önemli noktalardan biri.
    4- en basitinden kadro kalitemiz her zaman belli bir seviyenin üstünde olmuş olur. daha geçen sezon fernando geldiğinde sakatlığına kadar son zamanlarda türkiyede izlediğimiz en iyi performanslardan birini izlettirmişti (sakatlığı işi çok bozdu). city nin oynatamadığı birçok oyuncu şu an halihazırdaki türkiye liginin en iyi 11 inden bile değerli oyuncular barındırıyor. yani bu sayede türkiyede başarı sürekliliği sağlanabilir.
    5- beni en çok korkutan nokta ise bu proje sonunda kendimize ait takım kavramından uzaklaşmak olur. eğer ayarında kararlar verilirse çok ama çok işimize yarayacak bir anlaşma iken sen gidip city den aldığın 4 5 oyuncuyu bir sezon içerisinde parlatıp daha sonra bu oyuncuların city e geri dönmesiyle bu boşluğu dolduramayabilirsin. bu yüzden bu dengenin çok iyi ayarlanması ve altyapımızın sürekli kaybedeceğimiz oyuncuların yerine koyabileceğimiz yeni oyuncular yetiştirmesi gerekiyor. daha önce de bahsettim eğer bunu sağlayabilirsek inanılmaz bir ortaklık yapmış oluruz.
    6- beni korkutan bir diğer husus ise bu anlaşma koşullarında bizim takımımızdan çıkmış genç yıldızların citye daha uygun fiyatlara verilmesi. tabiki anlaşmanın bazı sonuçları olacak fakat örnek veriyorum ozan 20-25 m euro edecekken city istedi diye 10-15 bandına satılırsa gerçekten üzücü bir durum olur.
    gelelim bizimle niye böyle bir anlaşma yapsınlar sorusunun yanıtına.
    türkiye'de futbol gerçekten kötü durumda. özellikle büyük takımlar inanılmaz bir çöküş yaşıyor fakat bunun tam tersi olarak küçük takımlarda da bir kıpırdanma söz konusu. aynı zamanda ülkenin her yerinde iyi stadlara ve futbol coşkusu olan taraftarlara sahibiz. yani aslında gerçekten önemli bir ligimiz var. fakat oyuncu parlatmak için uygun bir lig değil. burada bence asıl olay city de bitiyor. mesela adamlar 28-29 yaşlarında çöküşteki oyuncuları bize kiralayarak hem oyuncusunu formda tutmuş olacaklar hem de maaş yüklerinde hafifleme yaşayacaklar. aynı zamanda bahsettiğim şekilde oluşacak bir alt yapı sistemi ve takım dinamiği kurulursa sürekli avrupada göz önünde olan bir galatasaray sayesinde oyuncusunu sürekli göz önünde bulundurmuş olacaklar. işte bizle anlaşma yapmalarının en büyük sebebi bu olur. sen her sene avrupaya giden herhangi bir kulüple bu şekilde anlaşma yapamazsın ancak ve ancak bir türk kulübüyle bu anlaşmayı yapabilirsin. çünkü ülkenin ekonomik durumu ortada her kulüp borç batağında ve taraftarları mutlu etmek için çıkar bir yol bulmak zorunda türk kulüpleri.
    sözün özü eğer biz bu anlaşma sonucu doğru hamleler ve doğru işler yaparsak inanılmaz bir karımız olur. aynı şekilde hem city hem biz kazanırız. umarım hayırlısı olur, anlaşmanın gerçek olmasını çok isterim.
  • 772
    300 yıl boyunca pas futbolu oynasak bu adamların oynadığını oynayamayız. istediklerini alabilme lüksüne sahipler. biz ise gedson'u bile alamadık. kaldı ki çalım atabilen oyuncumuz yok. dikine top süren oyuncumuz yok. kısacası yok. bu adamlar bizim örnek alacağımız en son takım olmalı. premier lig izleyip izleyip olmayan hayallere kapılmanın manası yok. adamların sistemi 1 milyar euro harcayarak kuruluyor. düşük bütçeye uymaz o sistem.

    (bkz: 25 eylül 2021 chelsea manchester city maçı)
  • 888
    ben kendilerini pek sevmem, futbolu psg ile arap sermayesi önderliğinde endüstriyel hâle gelmesine sebep olmuştur ancak city'nin yaptığı sadece parayı bastır al kafası değil parayı doğru yere bastır başarıyı al kafasıdır. bugün dünyada büyük liglerdeki büyük takımların hepsi kesenin ağzını sonuna kadar açıyor endüstriyel futbol yüzünden, özellikle ingiltere liginde her takımın zengin sahibi var neredeyse. chelsea gibi united gibi parayı düzgün kullanmayıp çar çur eden ve sürekli başarısız olan onlarca takım var her ligde. city ise hem çok iyi bir teknik direktör getirdi hem de teknik direktörün istediği kadroyu çok iyi şekilde kurdu. ingiltere liginde sürekli şampiyon olmak da bir başarıdır, city para harcıyor da kardeşim artık newcastle bile sermayeye satılıp bol para harcıyor yani futbol bu halde artık. city parayı çok doğru şekilde kullandı ve her sene meyvesini alıyor, her seneyi en az 1 kupayla tamamlıyorlar. biz de bu sene kesenin ağzını açtık ve lig şampiyonluğu geldi, seneye de avrupa liglerinde başarı için biraz daha takviye yapacağız yani yine kesenin ağzını açacağız. özetle başarı için para gerekli ve city bu parayı boşa harcamıyor pahalı da olsa nokta atışı harcamalar yaparak bazen az bazen çok olacak şekilde meyvesini alıyor.
  • 619
    manchester city hakkında yanlış bilinen bazı konular var. city'nin oynattıkları oyuna saygı duymakla beraber haksızlıklığa karşı bir ses vermem gerektiğini hissettim. bu arada city sempatizanı kesinlikle değilim. allah'ın belası arsenal'e karşı bir sempatim var sadece maalesef onu da belirteyim.
    city'i başakşehir'le lütfen karıştırmayın. city dediğimiz kulüp 1880'de kurulmuş araplardan önce de ciddi seviyede ve tutkulu kemik bir taraftar kitlesine sahip bir takımdı. ingiltere'nin en sadık taraftar grubu olarak bilinir. bir anda çıkmadı yani bu adamlar taraftar olarak. plastik taraftarlar da var elbette de araplardan önce sadece 2 kere şampiyon olmuş senelerce düşmemeye oynayan bu takımı destekleyen taraftar grubuna haksızlık yapılmamalı bence. adamlar 3.ligteyken 30000 ortalamayla tribün dolduruyordu. araplardan önce 2005'te ingiltere içinde 1 milyon kişiye yakın dünya çapında ise 3 milyon civarı bir taraftar grubu olduğu tahmin ediliyordu araştırmalara göre..

    araplar sadece param var yatırım yapayım can sıkıntısına diye düşünmüyor. muhtemelen city'e yatırım yapmalarının sebepleri
    ingiltere'nin en popüler takımı manchester united'a karşı hem bir derbi olması(keza araplardan önce de manchester derbileri ateşli geçerdi. ), hem çok başarılı bir tarihi olmadığı için fiyat olarak daha uygun olması ama aynı zamanda bu kemik ve başarıya aç taraftar grubunun olması gibi etkenlerden yatırıım olarak manchester city'i seçtiler.

    şampiyonlar ligi'nde başarılı olamamaları gerçekten gülünç tabii. bu belki gerçekten de o başarı ve avrupa kupaları kültürü olmamasıyla alakalıdır. ama ileride bir gün bunu da başaracaklarını düşünüyorum.
  • 572
    ortaklık tarzı proje mantıklı gözüküyor. reserve takım olma gözüyle bakmak da saçma geliyor bana. avrupa'da kalburüstü takımların hangisinden ilk 11'in değişilmez ismini aldık daha önce hatırlamıyorum. adına şiirler yazdığımız fernando m.city'de 38 lig maçının 8'inde kadroya girememiş, 15 maçta kadroda olup oynamamıştır. sonradan girdiklerini saymadım. bu yazdıklarımda amaç fernando'yu kötülemek değil realist yaklaşmaktır. yayın geliriydi şusuydu busuydu artmadan etmeden tüm türk takımları o takımların kadrosunda düşünmediği oyunculara mahkumdur*. o yüzden hiç cebimizde para yokken "ben en iyi lokantalarda yemek yerim." triplerine girmeye gerek yok.
  • 515
    mart 2018 ayına kadar iki yenilgi (bpl'de liverpool, fa'de wigan) ile rekorlar kıran ekip nisan 2018 ayında üç maçının üçünü de kaybetti. ikisi şampiyonlar ligiydi, oraya veda ettiler. diğeri de etihad'da ezeli rakipleri manchester united'ı yenip şampiyonluğu ilan etmek idi, ama orada da maçı 2:0'dan vermeyi başardılar.

    bpl şampiyonlukları kesin, league cup'ı da aldılar fakat nisan ayındaki travmaları şampiyonluk kutlamalarının coşkusunu gayet etkileyecek diye düşünüyorum.
  • 803
    küçümen pırpır topçuların oluşturduğu futbol kulübü.
    13 nisan 2022 atletico madrid manchester city maçında kavga çıktı. atletico oyuncuları azman gibi. saviç ayrı felipe ayrı ne bileyim oblak ayrı hepsi iri.
    o yetmiyor kondogbia canavar gibi suarez ıstırır yer vampir gibi.
    city'nin çocukları kaldı yanlarında tırıs.
    o foden'i yerden yere savurdular. lise üçüncü sınıf öğrencisi sterling adamı ittirmek istiyor geri sekiyor kavgada.
    bir baktım bir ara silva koştu geldi nafile. yok yok çıldıracağım. de bruyne zaten içine kapanık dışarıda duruyor olaylarda.
    bıçkın delikanlı zinchenko koştu geldi hemen yok yetmiyor anam adamların gücü yetmiyor.
    pep saha kenarında bunu gördü ve hemen aksiyon aldı.
    maç bitti hemen bir telefon arap sahiplere "bana thor'u getirin" başlıklı bir konuşma.
    hop haaland.
    hem yakışıklı hem uzun hem güçlü.
    şimdi kapışın bakalım yerse.
    city bana nedense "tam" forvetsiz oynadığı için hep finallerde kaybedecekmiş gibi geliyor.
    müthiş bir lig takımı ancak turnuva takımı olamıyordu.
    bu hamlesi ile bu sene şampiyonlar ligini alamasalar bile gelecek senenin en büyük favorisi olduğunu düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın