küçükken okulda sabahçı olduğumuz yıllarda, 12.30'da okuldan çıkardık. koşa koşa eve gelir, çantayı eve fırlattıktan sonra, soluğu sokakta alırdık mahalledeki tüm arkadaşlar olarak ve çıkardık mahalledeki boş duran toprak sahaya. akşam namazına kadar futbol oynardık. nasıl bir kondisyon vardı bizde siz tahmin edin. her hafta başka mahallelerle maç yapardık. bildiğin derbi maçları havasında geçerdi. sinirler çok gergin olurdu maç bitene dek. ama maçtan sonra yeneni herkes tebrik ederdi.
önce bu toprak sahalar, arsalar bir bir kayboldu hayatımızdan. şimdilerde oralarda lüks daireler, rezidanslar var. şimdilerde pc var, efendime söyleyeyim ps3 var. pes var, fifa var, football manager var, var da var. bu tarz konsollar çıktı çıkalı mertlik bozuldu. şimdilerde iddaa var, bahis var, şike var. bizim zamanımızda daha temizdi dünya ve her şey. en azından daha saftı rekabetler bile. bu kadar acımasız değildi türk basını. bir camiayı göklere çıkarmaya çalışırken, bir camiayı yerin dibine sokmaya çalışmazdı. derbiler dişe diş olurdu. her takım oynadığı futbolun hakkını verirdi. her takımda ilk 11 oyuncuları ülkenin en iyi oyuncuları olduğu gibi skora her an etki edebilecek oyunculardı.
*işte bu gelişen ve değişen dünyada büyüyor genç nesilimiz. daha yüzeysel büyüyorlar ve öyle yetişiyorlar. eskiden mahallenin abileri vardı mesela, belli bir kalitede olmayan oyuncuları takıma almazlardı. bu da çocukları sürekli kendilerini geliştirmeye iterdi. ve belli bir yaşa geldiklerinde artık mental ve fiziki olarak kendini geliştiren bu çocuklar bir takımın alt yapısında da aldıkları eğitimle ileri yaşlarda tam olarak gelişimlerini tamamlarlardı. şimdiki gençlerimiz kendini geliştirme derdi hissetmiyorlar, oynadıkları takımlarda aldıkları paralarla da keyiflerine bakıyorlar.
son yıllarda ülkemizde iyi oyuncu yetişmemesinin en büyük nedeni bence bu.
* *