geçen sezon 25. hafta karşılasmasında kayseri ile karşı karşıya geliyorduk...
her şey güzel ve yolunda idi, özellikle ceplerde bozuk para olmasın diye bütün bütün kağıtlıklıklarla cepler dolu idi.
* arkadasımla çadıra gir bir şeyler al ve çık , git burger a gir sonra çık , simitçi gir-çık derken cepler doldu avuç avuç bozuk para ile .
dialog esnasında sarf edilen cümle : eyvah eyvah zaman da azalmış ...
- naaapsak ki yaa ? şimdi bir ton laf edecek polis . nereye saklasak sarmalasak bunca bozukluğu...
-offff yaa k j hep mi aynısın hep mi aynı muhabbet olur seninle gittiğim her maçta ...
- ya sanki ben dedim onca yiyelim , içelim , çadıra girelim . sen de istedin !
- off tamam ne yaparsan yap banane.
**ve şimdi turnike zamanı ...
ahh be eski açık çok zorluyor beni turnike . şuralardan geçemiyorum ben, hayy allahım ya... seri olamaz mıyız ? bende dar alan durumları var . çabuk hocam hadi yaa.
turnike sonrası gerçekleşen ilk şey :
biraz sonra polis gel bakalım araşalım şimdi der .
* bozuklar kutuya muhabbeti ...
k j - hocam şimdi gördüğün gibi nerden baksan bir bilet parası kadar bozukluk var hepsi de kutuya atılmaz zannedersem ? sen atar mısın?
po -emir valla mecbursun ! (höd hede hımmm haddd tarzı bi bakış)
k j -ya bu kadar parayı kayseri için mi atacağımı düşünüyorsun , pehh bu gerçekten imkansız.
po -lütfen ama ...
k j -yaa iyi peki, dur ozaman ben şuradan hemen birkaç şişe su alsam ?
po -tamam arkadasım sen geç ... bir şey olmayacağına inanıyorum ..
k j -içerlerden gelen ses : dejavu mu oldu acaba ? ben bu sahneyi daha önce yaşadım mı ?
daha sonra
merdivenlerden çıkıp çim sahanın görüldüğü ilk an gelmiştir.
umrumda mı dünya ?
tüm stad : haniiiii ooo hastaneyeeeeee ....