a.y: aziz yıldırım
l.a: lutfi arıboğan
dönemin türkiye futbol federasyonu genel sekreteri lutfi arıboğan yine dönemin kulüpler birliği ve fenerbahçe kulübü başkanı olan aziz yıldırım'ı telefonda arar...
a.y: efendim
l.a: başkan ben lutfi, nasılsınız, ne var ne yok, saygılar
a.y: iyiyim iyiyim iyiyim vallahi lutfi sen nasılsın
l.a: başkan not aldım ben şimdi beni aramışsınız ben cumadaydım da...
a.y: ha ben şey için aradım, bu bana şey gelmedi sonra gelmiş bugün, öğlen gelmiş. bu delegelere gönderdiniz ya şey. bana mı gönderdiniz nereye gönderdiğinizi öğrenmek içindi
l.a: ha tamam başkanım tamam başkanım, toplantı devam ediyor mu toplantı bitti mi
a.y: bitti
l.a: nasıl geçti
a.y: iyi,
köpekler geldi işte anladın mı l.a: (gülüyor) hepsi geldi mi, güzel güzel
ziyafetteler demek ki, güzel güzel
tekrar l.a:
başkan sakın, bugün haber maber gördüm sakın ha başkanlığı bunlara bırakma şeyi kulüpler birliğini falan. daha orada yapacağımız bin tane iş var a.y: tamam olur olur
l.a: hadi görüşürüz başkan
a.y: görüşürüz
sonra gittik biz bu adama 1 milyon dolar maaş bağladık, kulübümüze ceo yaptık falan. hajrovic transferi, kulüpte yaşanan avukat skandalları vb. şeylerde parmağı olduğu iddiaları da cabası. yani lutfi bey güzel yedi. önce federasyon'da yedi, sonra biraz midesini dinlendirdi. bu sefer de büyük bir iştahla galatasaray'dan yedi. senede 1 milyon dolar yedi. kesmedi farklı işlere girdiği de dillendirildi.
ziyafettesindir herhalde lutfi bey!
not: hey gidi hey, bir yanda bu bir yanda bülent tulun. zamanında ikisi kulübün tepesine çıkıp yedikçe yediler, kulübe zarar veren fatih terim oldu, gönderilen fatih terim oldu, bu ikisiyse kaldı. vah vah vah...