resim
Ronaldo Luís Nazário de Lima
Görev:Yönetim Kurulu Üyesi
Takım:Cruzeiro
Yaş:48
Uyruk:Brezilya
  • 402
    hakkında bazı yazılanları okuyunca ne yazsan gg.

    şimdiki imkanların yakınından bile geçilmeyen bir dönemde 2 kere diz/bağ sakatlığı geçirip toplamda 3 seneye yakın top oynayamadıktan sonra dünya kupası kazanmıştır. ama kazanmıştır yani takımı kazanırken o takımın içinde değildir takım onun sayesinde kazanmıştır.

    1998 dünya kupası finali öncesi için hala fransızlar ronaldo'nun yemeğine birşey koyup zehirlediler mi şüphesi bir köşede durmaktadır. başka hangi oyuncu için böyle bir söylem, düşünce oluşmuştur? yani öyle bir oyuncu öyle bir etki var ki sahada "ronaldo" yu saf dışı bırakmak için zehirlemiş olabilirler denebiliyor.

    inter barcelona dönemi üzerine birşey yazmaya gerek yok çok değil 2-3 maç izlenince görülüyor rakiplerdeki çaresizlik.

    sonradan los galacticos oldu bu adam ki el fenomeno ronaldo artık şişman ronaldo olmuştu. 177 maçta 104 gol 34 asist yaptı orada da.

    bu adamın prime dönemini bir ara messi izletti sadece öyle sadece gol değil tüm sahaya hükmetmek bahsettiğim şey çok ama çok özel bir oyuncuydu.

    100 kere tüm zamanların 11 i yapılsa striker olarak 100 kere kendisi seçilir zaten.
  • 403
    11'e kendisini yazmakla neden yanlış yaptığı düşüncesine girildiğine anlam veremediğim golcü. bu adam benim bugüne kadar izlediğim, gördüğüm en iyi golcüdür*. bakın golcü'lerden biri' demiyorum golcü diyorum. kendisi yarım asrın en iyi santraforudur. adaşıyla kendisini kıyaslamıyorum bile. zira cristiano kanat forvettir. zoraki olarak takımda forvet kalmaması durumunda forvet oynar. ama hiçbir zaman merkez santrafor olmamıştır, oynamamıştır. zira onun gibi bir adamı sırtı dönük oynatmak ahmaklıktır, saflıktır. gelelim el fenomeno'ya... inter'deki o talihsiz diz sakatlığı vs olmasaydı bugün ronaldinho'dan çok kendisinden bahsedilirdi. kanatimce 11'e pele yerine kendisini yazıp kanat forvete adaşını yazabilirdi. saygısından maradona'yı yazıp da pele'yi yazmamamak olmaz diyerek pele'yi yazmış sanırım.
  • 406
    gelmis gecmis en iyi 11’ine beni almadigi icin kirildigim top tepici. halbuki messi’yi yazmizsin oraya, ben niye yokum? deme sakin sadece 10 kisi secebiliyorum kendim haric, kalbini kirar, 10 paragraf yazi yazarim.

    saka bi yana, ben de tembel biri oldugumdan cristiano mu luis mi deseniz el fenomeno der gacilari gotururum.

    cristiano’ya ne kadar calisirsa calissin hicbir zaman kendisinden baskasi olamayacagini gosteren ronaldo’dur efenim, saygilar.
  • 407
    valla ben kendisi olsam ilk 11 listemin ileri üçlüsüne kendimi yazardim. *
    o biçim bir santrfordur. dileğim, haaland'in ya da mbappe'nin milenyum jenerasyonu olarak çıkıp r9'a yakin bir performans sergilemesi ve yıllar sonra super sonic bir santrfor nasil olur bize hatirlatmasi.

    nor:cr7 ve messi santrfor değiller hatirlatalim. super sonic ve ultra iki forvet bu iki isim ve bence dunyanin en iyi ikilisi. ama striker rolu bambaska bir alem.
  • 408
    şu an 25 yaşın altında olanların futboldan anladığı ile özellikle 30 yaşı geçmiş insanların futboldan anladıkları çok farklı.
    özellikle 2000 sonrasında futbol çok değişti, fizik-kondüsyon kavramları domine etti bir süre sonra disiplin temelli mükemmelleşmiş sistemler ve yüksek bütçeli takımların kurulması ile birlikte özellikle yerel liglerde rekabet azaldı.
    işte gerçek ronaldo 2000 öncesi rekabetçi, makineleşmemiş futbolun en güzel hatırlatıcılarındandır. kendisinin yaşadığı sakatlıkları şu an futbol oynayan herhangi bir futbolcu yaşasaydı - messi ve ronaldo dahil - en fazla kendisi kadar geri dönebilirdi daha fazlası olamazdı.
    ronaldo’ yu standart bir futbolcu olarak gören yaşı yetmeyen, youtube videoları ile öğrenen gençlerdir, arkasından sallayanlar da ergenlerdir.
    iyi futbolcu topla yaptıkları kadar, topsuz oyunda aktif yaptıkları ile de belirlenir. o nedenle ronaldo bambaşka bir seviyeydi, hele de barcelona ve inter’ deki başlangıç dönemlerinde tüm sahaya onun kadar ağırlığını hissettiren çok az futbolcu olmuştur. hız, teknik, oyun görüşü, kararlılık hepsi vardı onda.
    maalesef güney amerika ve afrikalı futbolcularda olan en büyük sorun onda da vardı, kariyer disiplini. ronaldo’ nun eleştirileceği tek konu kariyer disiplinidir. genellikle şişmanlığı üzerinden vuruluyor ama adamın aldığı ilaçlar troid bezini etkilediği için troksin dengesi de bozulmuştu yani yapabileceği bir şey yoktu, levotiron al devam et denilecek kadar basit değildi durum yani.
    öznel bakarak söylüyorum ki futbol kesinlikle 2004-2005’ den önce çok daha güzeldi. bugün premier ligi çıkarın izlenecek bir lig kalmaz seyir zevki açısından.
    not: ronaldo ile birlikte eskiye özlem duyuran başka futbolcular da var, öncelikle tabii ki gazza, sonra djalmimha mesela.
  • 410
    izlediğim en büyük 9 numaradır. kendimi bu anlamda çok şanslı hissederim. kıyaslanladığı cristiano ronaldo muhtemelen bu adamı izleyerek büyümüş, o'nun gibi olmak için çalışmıştır. 2 dünya kupasında üst üste takımını finale çıkarmış, birinde maç öncesi hala nasıl olduğu bilinmeyen bir sakatlık yaşayarak finalde tek ayak oynamaya çalışmış ve kaybetmiş, diğerinde ise kanırta kanırta ülkesine* son dünya kupasını kazandırmıştır. brezilya milli takımı o gittikten sonra dünya kupalarında gün yüzü görmemiştir. evet şampiyonlar ligi'ni kazanamamıştır ama bu o'nun gelmiş geçmiş en eşsiz oyunculardan biri olduğu gerçeğini değiştirmez.
  • 411
    (bkz: no. 9)

    bilenler bilir, fifa serilerinde (fifa 2000 mesela) kendisinin adı yazmaz no.9 olarak geçerdi ismi. hey gidi günler, lan 20 sene geçmiş üzerinden be.
    neyse efendim, dünya üzerinde santrafor nedir, ne iş yapar tanımı yapacaksanız işin içerisine kendisini katmadan tanım yapmanıza imkan yoktur. çünkü ronaldo santraforun tanımını değiştirmiş, adapte etmiş, ırzına geçmiş ve sonsuza kadar kendisinin yapmıştır.

    bakın, forvet farklı bir durum. golcülük apayrı bir durum. bir oyuncu çok gol atabilir, bu normal. ancak bu o oyuncuyu golcü yapmayabilir.

    bahsedilmiş, oyun 2000'lerden bugünlere o kadar değişti ki bugün fenomeno aktif bir futbolcu olsa bizim buralarda falan izleyebilirdik onu. futbol böylesine değişti gerçekten de.

    ama o günlerde, yani santraforun santrafor olduğu günlerde ronaldo'dan daha iyisini bulamazdınız. ha keza o günlerde olsaydı bana kalırsa cr7 bu kadar da büyük olamazdı be abi kabul etmek lazım. çok severim cr7'yi. hatta messi'yi o kadar sevememe nedenim cr7'dir. ve bu dönemin en büyük futbolcusudur bana kalırsa. ama fenomeno ile kıyaslanamaz bile çünkü fenomeno apayrı bir seviyededir, hepsinden önce de santrafordur.

    dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusunu arıyorsanız bu başlık yanlış. onun için çok tartışma var.
    ama dünyanın gelmiş geçmiş en iyi santraforunu arıyorsanız gelmeniz gereken başlık bu işte.

    kendisinden sonra çok santrafor gördü bu gözler. saysak liste bitmez ama en barizi bence santrafor diyeceksek eğer günümüzde zlatan ibrahimoviç'tir.
    fakat ronaldo, zlatan ibrahimoviç'e ilham olmuştur. zlatan kendisi anlatıyor, odasının dört bir yanında onun posterleri ile büyüdüğünü.

    cr7 evet, büyük futbolcu. ancak fenomeno gelmiş geçmiş en büyük santrafor. ve bu konu tartışmaya açılamaz, açılması teklif bile edilemez bana kalırsa.
  • 414
    2002 yazında izlediğim ilk dünya kupasında 7 maçta 8 gol atıp gol kralı olmuştu.
    o zaman 10 yaşında bir çocukken, ağzım açık izlemiştim kendisini ama ona çok kızmıştım.
    zira, bizi finalden etmişti burun vurarak attığı golle.
    mükemmel ötesi bir futbolcuydu. ama yaşadığı sakatlıklar onun futbol kariyerine büyük darbe vurdu.
    barcelona ve real madrid'de oynaması, milan ve inter'de oynaması hep ilgimi çekmiştir.
    iki ayrı ülkede, önceden forma giydiği takımın ezeli rakibine gitmiş.
    (bkz: 26 haziran 2002 brezilya türkiye maçı)
  • 415
    barcelona sonrasında en üst düzeye ulaştığı inter döneminde, italya serie a, dünyanın en büyük futbol ligiydi. bugün nasıl ingiltere premier ligi futbol liglerinin zirvesinde ise o günlerde de italya ligi aynı şeyi ifade ediyordu. zidane, totti, del piero, seedorf, shevchenko, inzaghi, vieri, veron, cafu, nedved, chiesa, signori, nesta, maldini, thuram, albertini, costacurta, cannavaro, davids, albertini, redondo, crespo, batistuta ve daha niceleri. salt böylesine oyuncuların döneminde oynamak şöyle dursun, tüm bu oyuncularla aynı ligde yarışan bir futbolcuydu. tüm zamanların en önemli üç beş stoperine karşı oynamak, iki kez çapraz bağ koparmak, futbola iki yıl ara vermek ve sonrasında alınan kilolarla birlikte hemen akabinde 2002 dünya kupasını kazanmak ve galacticos'un en önemli parçalarından biri olmak, kendisinden başkasının sınandığı meseleler değil. benim için tüm zamanların en iyisidir.
  • 417
    2002 dünya kupasında dedem tarafından küçük bir çocuk olan şahsıma dünyanın en iyi futbolcusu diye tanıtılmış brezilyalı efsane. o dünya kupasındaki performansıyla bu algı bende pekişmiş ve bir iki sene ronaldo'su olan bir takımın bütün maçlarını kazanacağını, ronaldo'nun her maç gol atacağını düşünmüştüm. yani o çocukluk aklıyla onun durdurulamaz bir futbolcu olduğunu zannediyordum. hatta 2002'den sonra yıllarca herkes ronaldinho methi düzerken bana göre ronaldo hala dünyanın en iyi futbolcusuydu. hatta 2002-03'te dedemle bi beşiktaş maçını radyodan dinlerken spiker sürekli ronaldo falan diyordu ve ben beşiktaş gibi kapasitesi sınırlı bir takım ronaldo'yu mu aldı diye korkup sorunca gülüp bana "haha hayır sadece isim benzerliği" demişti. aynı dedem 2006 dünya kupasında bir italya maçında bu kez kameralar buffon'a zoom yapınca dünyanın en iyi kalecisi diyerek vitrinime hayatta en sevdiğim futbolcu olacak buffon'u çıkarmıştı. bugün hala dünyanın en iyi futbolcusu diyince aklıma brezilyalı ronaldo, dünyanın en iyi kalecisi deyince de buffon gelir. çünkü onlar çocukluk aklımla şekillendirdiğim kendi dünyamdaki futbolun ilk yıldızlarıydı. mourinho'nun bugünlerde messi ve cristiano ronaldo kıyaslaması ile ilgili dediği şey benim için doğru o yüzden. zaman değişmiş ve yıl 2010-11 olmuşken ve insanlar artık messi mi cristiano mu diye tartışırken ben hala çoktan tedavülden kalkmış olan ronaldo'nun en iyisi olduğunu düşünürdüm. tabi bugün artık yetişkin zihniyle değerlendirdiğimde bir takım oyunu olan futbolda en iyi değil, en iyilerden biri olunabileceğini biliyorum. ama şimdi bile bana dünyanın en büyük futbolcusu kimdir diye sorsanız ben hep brezilyalı ronaldo derim çünkü bilirsiniz, çocuklukta keşfedilen şeylerin etkisi daima sürer.
  • 420
    forvetlerin maradonası. evet belki de doğru tanım bu. adam iki tane ağır sakatlık sonrası bile hafif dombili haliyle real madrid ile avrupa'yı hala sallıyordu.
    hani şimdi neymar şöyle mbappe böyle mükemmel diyorsunuz ya. hah işte 17 yaşındayken bu adam bu ikisinden de iyiydi. bu adamdan topu öyle kolay kolay alamazdın.
    bu adam 1998 dünya kupası finali öncesinde sakatlandı. ama fifa ronaldo oynamazsa olmaz diye o kadar baskı yaptı ki brezilya federasyonuna mecburen iğne ile de olsa oynattılar. düşünün öyle bir adamdı ronaldo.
    ha klasik brezilyalı futbolcuydu. kendisine çok iyi bakmazdı. o da zaten kariyerinin muhteşem bitmesine engel olan şeydi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın