lucarelli-breitner.blogspot.com

• 1

  nam-ı diğer "futbol ezilen halkların mutluluğur" bloğu.
  
  spor ve siyasi gündeme ilişkin çarpıcı, sarsıcı iletiler barındıran, yeri geldiğinde lafı dibine kadar sokan sağlam mı sağlam galatasaray'lı bir blogdur.
  
  not: dili çok sivridir, ama haybeye sövmez.
• 2

  hani bilgisayarı açarsınız sonra tarayıcınızı açarsınız ya işte o tarayıcı adresine ilk yazacağınız adres olabilecek kadar iyi bir blogdur.
  
  burayı ilgilendiren kısmı olan galatasarayla ilgili çok hoş yorumları vardır.siyasete de uzanır iyi ki de yapar bunu.mutlaka takip edilmelidir.
• 3

  2 yıldır takip ettiğim baba bloglardan birisi,çok güzelde kısa hikayeler yayınlar kendisi,hayata bakış açısı tamamiyle materyalizm den uzak,demokrasiyi ve eşitliği savunur,yılmaz gazetecilerimizdendir.bazı blog yazarları gibi tv de ön planda olmadığından blogun da ne görürse onu yorumlar ve okuyucularına aktarır,gerçi bu abimiz birazcık atarlı tv önündede olsa oradada lafını esirgeyeceğini düşünmüyorum.
  
  düz mantıklı bir abimizdir,futbol yorumlaması ondan katıdır ve kendi görüşlerinde çok realist dir.futbol yorumlarını o yüzden pek okumam bazen işime gelmediğinden bazen ise yanlış yorumladığını düşündüğümden.
  
  küfürleri çok güldürür.
  
  eğer kendisi bizim nacizane sözlüğümüze ara sıra olsa da bakıyor ise,ona buradan sonsuz saygılarımı iletiyorum.
• 4

  http://lucarelli-breitner.blogspot.com/...-ve-senol-gunes.html
• 5

  http://lucarelli-breitner.blogspot.com/...yeter-lan-yeter.html
• 6

  uzun süredir büyük ilgiyle takip ettiğim, yazarken kalemini değil vicdanını kullanan koala'nın blogu.
  
  yazar sanırım akşam gazetesinde de çalışan bir gazeteci (yanlışsam düzeltin).
  blogunda genellikle gündeme gelmeyen gündemi yazar.
  yuvarlak ifadelerle kullanmaz; olması gerektiği gibi samimi, direkt, yalın ve küfürbazdır.
  
  galatasaray'ı çok sevdiği her halinden belli olsa da, futbolun şu anki halinden pek haz duyduğunu tahmin etmiyorum.
  
  yazılarında özneye bakmaksızın vicdan terazisine herkesi eşit koyar; dolayısıyla takımımızla ilgili görüşlerinin çoğuna içten içe katılsam bile sonuçlarını ve eleştirilerini pek konduramıyorum.
  
  kendisiyle birgün mutlaka tanışmak, karşılıklı birer bira yuvarlamak isterim.
• 7

  cris transferiyle ilgili yazisinda " zaten brezilyali savunmaci da alinmaz." sözünü keşke yazisinin başina koysaydi da okuyup zamanimi boşa harcamasaydim.
• 8

  kendisinin de söylediği gibi ön yargılı adamdır, kendi doğrularını kendi söylemleri ile yazar. ota boka "çok iyi transfer yeaaahh" diyerek karalayanlardan değildir, candır ozan abi.
• 9

  --- alıntı ---
  
  nihat özdemir'den, nihat özbağı'na, koç holding'ten polat holding'e, doğuş holding'den ciner holding'e kadar hepsi, enerji sektörüne yoğunlaştılar. ortada bir şer cephesinden söz edilecekse, hadiseye "stadı sen yaptın?", "sen de okul arazisini aldın", "ama sana salon yaptırıldı", "biz de devlete arazi verdik" kısırlığından sıyrılmak gerekir. bu adamcağızların hepsi de, takım aşkıyla yanıp tutuşuyor he mi?
  
  --- alıntı ---
  
  http://lucarelli-breitner.blogspot.com/.../2013/02/yersen.html
• 10

  takip ettiğim nadide spor bloglarındandır. nefis ve samimi yazılar bulunur. bunu yazan kim ise tanışmayı isterdim, onu da belirteyim. okuyorsa bu da mesajım olsun ona.
• 11

  --- alıntı ---
  
  süper kupa finali sonrasında volkan konusu iyice dallanıp budaklanırken, sahaya yansımayan şikenin mucidi aziz yıldırım, konuyu bambaşka bir yere taşımak için melo hakkında, türk insanına ırkçılık yapmasından, türkiye cumhuriyeti hakaret etmeye uzanan pek çok şey söyledi.
  
  tarlacı aziz'in o açıklamasında satır arasında kalan şeyse, "federasyon başkanının elini sıkmadığı anda ceza kuruluna sevk etmen ve ceza vermen lazım. tff kendisine saygılı olunmasını istiyorsa bu konuyu çözmelidir" sözleridir.
  
  bu açıklamadan tam bir hafta sonra melo, futbol tarihinde eşine rastlanmamış biçimde, 'sikerim böyle fenerbahçe'yi' sözünü icat eden aziz yıldırım'a küfür içeren bir tweet'i retweet ettiği gerekçesiyle 2 maç men cezası aldı.
  
  verilen ceza neresinden baksan komik, aptalca, art niyet taşıyan ve tamamen intikam duygusuyla alındığı açık.
  
  şimdi bu cezayı savunanlara bir sorum var, 'twitter'da bir kişi bir devlet sikiği hakkında tweet atsa ve ceza alsa bunu onaylar mısınız?' gezi sürecinde bunun örneklerini yaşadık, izmir'de, balıkesir'de, istanbul'da, ankara'da insanlar sadece ve sadece tweet attıkları gerekçesiyle evlerinden polis nezaretinde alındılar. eğer bunu savunuyorsan, sana sözüm yok.
  
  ama 'hayır bu kesinlikle doğru değil' deyip, melo'nun cezasını onaylıyorsan, ben senin ağzının ortasını sikeyim güzel kardeşim. sen yavşaksın, hatta puştun önde gidenisin demektir.
  
  bak, çok açık ve net ifade ediyorum, volkan demirel, ünal aysal hakkında şu yapılanın aynısını yapsa, hatta bir adım daha öteye gidip söylüyorum, retweet etmeyip, direkt kendisi tweet atsa; kızarım, küfrederim ama böyle bir ceza almasını onaylamam.
  
  böyle bir durum varsa 'şike yaptıysam fenerbahçe için yapan' diyen aziz yıldırım gider mahkemeye, melo'yla mahkemede hesaplaşır. türkiye futbol federasyonu, hangi yetkiyle bu konuya karışır, hangi konuna göre bu cezayı verir?
  
  şu olaya ceza verilmesi demek, twitter'dan yazılan her şeyin cezai yaptırıma uğrayacağının göstergesidir. bugün 'ohhhh şerefsize iyi oldu' derken, yarın bir bakmışsın, senin başına gelmiş. böylesi bir olayda cezayı meşrulaştırmak, yarın herkesin başının derde girmesi demektir.
  
  --- alıntı ---