chelsea'de top koşturan fransız forvet. bundan sonrası istatistikler ve yorumlamalar üzerine. biraz gülelim tabii öncesinde.
https://www.youtube.com/watch?v=7sUM074rKhA http://www.transfermarkt.com.tr/...21/plus/0?saison=ges remy hakkında ilk gözüme çarpan şey,
şampiyonlar ligi tecrübesi. 25 maç, fena sayı değil. yalnız verdiği 5 gol 3 asistlik katkı da pek o kadar iyi değil. ben gol veya asist sayısından ziyade, toplamı olan skora katkı sayısını önemserim. yani,
20 gol atan burak yılmaz'ı değil de
12 gol tıp 7 asist yapan elmander'i daha çok sevdik genelde. oyun içi katkısı daha yüksekti çünkü. ha burak 20 gol 7 asist yapabilir mi ? yapabilir. ama oyun içi katkısı ? sıkıntılı. mesela forvet alacaksanız, gol vuruşu zaten belirli bir seviyenin üzerinde olmalı. bu zaten, en başta olması gereken özelliği. olmak zorunda yani. gol atacak çünkü bu adam 2-3 maçta bir en kötü. gol atamadı mı attıracak. forvetin olayı budur. o yüzden forvet alırken öncelikle bakılması gereken takımın oyun tarzına uygun olup olmadığıdır. takımımızın belirli bir oyun tarzı olmadığı için, bu kısmı geçiyoruz. bizim alacağımız forvet, bizim oyun tarzımızı şekillendirmemize yardım etmeli.
bizim gibi liginde rahatlıkla söz sahibi olan, avrupada'da inişli çıkışlı takılan futbol takımları, nereye göre kadro kuracağını şaşırıyor bazen. yani, ligde size karşı herkes kapanıyor. avrupa'da öyle değil. iyi savunma yapmanız, yakaladınız mı golü bulmanız gerekiyor. bu da bambaşka oyun tarzları gerektiriyor. yani, tamam en özel biziz. ama, 4 oyuncusunun toplam maaşı bizim takımımızın maaş yüküne eşit takımlara karşı da çıkıp rakip sahaya oyunu yığamayız. ligde küfür manyağı yaptığımız
amrabat, avrupa'da parıl parıl parlamıştı. ezbere bildiği hamlelerini tekniğiyle birleştirince etkili olan, süratli ve güçlü bir kanattı amrabat. ama kilit açma özelliği yoktu. yani şapkadan tavşan çıkartma olayı bile ezbere bildiği hareketlerin başarısı üzerine temelleniyordu.
emre çolak mesela, ligde işimize yarayan bir futbol oynuyor. hatta ben kendisinin ilk 11'de olmasını isterim. ama atletico madrid maçında gördük kendisini. avrupa maçlarında da genelde fiziki olarak eksik kalıyor. bize fiziği fena olmayan, kondüsyonu çok üst düzey olan, tekniği iyi olan adamlar lazım. bunların olmuşu çok pahalı olduğu için, öncelikle kendimiz yetiştirmeye çalışacağız. sonra da biraz düşüşe geçmişlerini ve genç olanlarını transfer edeceğiz.
remy efendiye dönelim. remy, 294 maçta 107 gol 29 asist ile oynamış. maç başı 0.46 gol katkısı demek bu. oynadığı ligleri ve kupaları bizim ligimiz ve kupalarımız ile kıyaslarsak, remy'nin burada bu oranı 0.8-1.0 arasına çekeceğini düşünüyorum ben. şampiyonlar liginde ise, sürekli ilk 11 oyuncusu olacağı için vereceği katkı artabilir. remy tekniktir, boş yakalarsa hava topu atar. pas organizasyonlarında işin ucundan tutar. adam geçer. içeride bitirir. kanatlar eksikse oralara geçer, hatta podolski ile sol ve sağ açığı oluşturursa, ileriye de top tutan bir adam alırsrak, orta sahada 2 ciğersiz, beklerde 2 ciğersiz olması kaydıyla çok enteresan bir top oynayabiliriz. ama sanırım kendisi sol açıktan ziyade forvet düşünülüyor.
remy çok pozitif işler yapar. ama topu rakip sahaya yıkma konusunda ne kadar yeterli olur bilemiyorum. remy gelirse gol atar. hatta bir ölçüde takım savunmasına bile yardım eder. bir ölçüde ama. asla bir elmander kadar değil. takıma seviye atlatır mı ? onu da atlatır. ama sanki tam aradığımız stilde değil.
muslera-carole-denayer-chedjou-meunier-selçuk-grosskreutz-remy-10-poldi-damiao ile nasıl top oynardık merak ediyorum. remy ve podolski golcü adamlar. grosskreutz, carole ve denayer ciğerleri ve tempolarıyla, selçuk son zamanlarda gördüğümüz azmiyle, olcan rotasyondan yapacağı katkıyla, rodriguez yürüyerek adam geçişiyle bu 11'e neler katardı merak ediyorum.
remy doğru bir kontrat ile, 2+1 sözleşme süresi ile gelirse çok güzel olur tabii. takıma seviye atlatır, gol yollarında rahatlarız, daha fazla atak yaparız. ama tam aradığımız stilde mi,
bilemiyorum altan.