• 148
    birileri tarafından ısrarla “olmadığına” ikna edilmeye çalıştığımız yosun tutmuş, köhneleşmiş, mürteci anlayış.

    şimdi de mustafa cengiz’in son zamanlarda yaptığı hatalı hamlelerden dolayı 25 mart 2019 ibra kepazeliğini haklı göstermeye çalışıyorlar. 25 mart 2019’da yaşananlar ihanettir, hainliktir, alçaklıktır. ne yaparsanız yapın -affedersiniz- bu boku yıkayamazsınız, çok çok sıvarsınız. sen kulübe üye olmak için referanslardan sahte imza alan yeni yetmelerin üyelikleri veto edilince darbe yapmaya kalk, şampiyonluk yolunda -ki topun tüfeğin tamamen galatasaray’a çevrildiği iğrenç bir sezonda- son viraja girerken kulübe onulmaz bir hasar ver, ardından ibra etmemek haktır, galatasaray demokratiktir falan filan diye gevele. özhan canaydın çok mu harika bir başkandı, 6 sene başkan kaldı? dursun aydın özbek harika bir yönetim mi sergiliyordu tekrar tekrar 1500 oy verip ibra ettiniz? son 20 senede ibra etmedikleriniz kimler? adnan polat, mustafa cengiz. ibra edilenler kimler? özhan canaydın, ünal aysal, duygun yarsuvat, dursun aydın özbek. acaba bu iki grubun kendi içlerinde ortak noktaları neler? baya zor bir bilmece.

    adnan polat’ı ya da mustafa cengiz’i ibra etmemek haktır, isterseniz 358 değil 3358 kişi bir olup ibra etmeyin ama kimse bana dünya markası olmuş galatasaray’ı gün geçtikçe eriyen bir yapı haline dönüştüren rahmetli canaydın’ı ve tarihin en rezil yönetim performansını gösteren, yeğeninin eskort misafirlerini kulübe fatura edip bunu da faiziyle geri isteyen, allah muhafaza sezon sonu şampiyon olmasak* iflasa sürükleyecek olan, galatasaray’ın gözbebeği gayrimenkulleri yok pahasına peşkeş çeken, ada’yı viran hale getirip boğaz’ın ortasında 7 düvele bizi rezil eden* malum şahsı ibra edip adnan polat ve mustafa cengiz’i etmiyorsanız kimseye masal anlatmaya hakkınız yoktur. hak hukuk demokrasi edebiyatı falan yapmasın kimse.

    galatasaray halka mal olalı yarım asır olmuş hala kendinizi üstün zeka, diğerlerini aptal sanıyorsunuz. asıl aptallık milyonlarca gönül vereni olan türkiye’nin en büyük camiasına yapılan hainliği osuruktan teyyare bahanelerle aklamaya çalışmaktır.

    inşallah eriye eriye tükendiğinizi ve “ya bunlar ne diyor bu konu hakkında acaba?” diye içinizden birinin 1-2 dk göstermelik fikrinin alındığı günleri görürüz.
  • 130
    konu hakkında daha önce verilmiş mahkeme kararı olmasına rağmen kendini beğenmişlikten kaynaklanan hukuk tanımazlıkları mahkeme tarafından suratlarına tokat gibi çarpılmıştır. mustafa cengiz hakkında oylamayı galatasaray'a yakışmayacak şekilde manipule ederek aldıkları idari ibrasızlık kararı iptal edilmiş. hayırlı uğurlu olsun.

    televizyonlarda mustafa cengiz'in galatasaray başkanlık makamını hukuksuz işgal ettiği ön kabulü ile yorumlar yapıp yönetimi yıpratan o koca koca hukuk profesörlerine de meslekleri adına yazıklar olsun. ne yargıya saygıları var ne de doğru bildiklerine. tek dertleri içinde oldukları çıkar ilişkileri.
  • 149
    tarihin en kötü başkanı dursun özbek'i bile sirf liseli oldugu icin savunacak ve mustafa cengiz'e vizyon dersi verecek kalibrede düşünecek zihniyette kisilerdir.
    burada lisecilere karşı çıkan tayfa olarak şunu anlatamadık. biz liseden mezun olanlara karşı degiliz. bilakis akli başında olan herkes bizim baş tacimizdir hele ki liseden mezunsa daha da baş tacidir. ama biz liseci zihniyete karsiyiz. bu ne demek? sırf lise mezunu diye birisinin liyakat sahibi olmadığı bir konuma getirilmesi, liseli diye korunup kollanması, sirf lise mezunu diye insanların hangi takımı tuttugundan bagimsiz direkt üyelik hakki kazanması.
    biz bunlara karşıyız yoksa ülkenin en kaliteli okullarından olan galatasaray lisesinden mezun olan ve aklı başında adil insanlara kim neden karşı çıksın?
  • 171
    galatasaray genel kurul üyesi olanlarının içlerinde belki birçoğu modern, ileri görüşlüdür ancak "galatasaray küçük olsun benim olsun"cular hiç de azınlıkta değildir, özellikle yaşı >60 olanlar.
    ve malesef kulüp bu prangalarını kıramadığı sürece "iki ileri bir geri" ilerler durur, o da domestik yarışmalarda.
    bu kafayla avrupa'da başarıdan söz etmeyi bırakın, hayali bile çok uzak.
    (bkz: 4 haziran 2024 erden timur basın toplantısı)
  • 82
    sanırım ilk kez bu kadar net şekilde kendilerinin amacını belli ettiler.

    yani mustafa cengiz yönetimini ibra etmemenin bence hiçbir mantıklı açıklaması yok ama kişisel tercihtir, oylama yapısının zayıflığıdır, 350 kişinin düşmanlığıdır diyerek geçiştirebilirsiniz belki ama bu kesimin şampiyon olmuş ve şampiyonlar ligi'ne gidecek takımın yaz transfer döneminde transfer yapmasına mani olmaya çalışmak net şekilde galatasaray düşmanlığıdır.

    bunun başka açıklaması yok.

    tabii komisyonlar kesilince, fahiş fiyata oyuncu alınmayınca, kendiniz veya çocuklarınız gs aş'de, , gs store'da, gs tv'de, statta orada burada yüksek maaşlarda yalandan çalışmadıkça iyice köpürdünüz.

    galatasaray'dan nemalanamıyorsunuz ya sizin derdiniz o?

    madem öyle ben de ağır konuşacağım;

    galatasaray'dan rant bekleyen anasından ** beklesin!
  • 139
    galatasaray'ın asli sahibi olan ekip. galatasaray diye ölüp bittiğimiz şey de bu ekibin biraz genişletilmiş bir mezunlar derneğidir özünde. galatasaray adı üzerinden yaratılan değer(!), elde edilen maddi manevi rant bunların en fakirini zengin yapmıştır. en zenginleri artık ölçülebilir zenginliklerin çok üzerindedir. gariban taraftarın yeri geldiğinde boğazından kesip de kulübe aktardığı her kuruş bu zümrenin cebine doğrudan ya da dolaylı yoldan gitmektedir.

    taraftarın taraftarlıktan alıp alabildiği sadece manevi hazdır. hatta kulüp içinde belli bir kademeye kadarki çalışanların, sporcuların alıp alabildiği manevi hazdır. bu arkadaşlarınsa aldığı maddi hazdır. manevi hazları da yeni maddi hazlara yelken açmak için kullanılabilen türdendir. "belki benim kağıt param bi şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir" diye şarkı sözü var ya, taraftarın doğrudan kulübe harcadığı para yüksek ihtimalle döner dolaşır bu arkadaşların cebine girer işte.

    taraftarı da, sporcuları da, hocaları da kullanıp sömürür bu arkadaşlar. hatta ve hatta bazı dönenmlerde bu çarkı döndürmek için birilerini alkışlarla başa getirip işler rayına girince onu da hemencecik kapının önüne atarlar.

    gariban taraftar da işte yeni başkan gelsin, vizyon getirsin, yürüyelim koşalım avrupa'yı aşalım diye bekler durur...

    gelen birkaç mesaj üzerine edit: bahsi geçen güruh ve zihniyet tüm lise mezunlarını kapsamamaktadır.
  • 80
    liseci zihniyet de, taraftar da biraz fazla genelleme yapiyor.

    liseci zihniyet mensuplari, sebahattin reis ve onun dombrali muritlerine bakip taraftarin tumunun onlar gibi oldugunu sanarak giderek muhafazakarlasirken, taraftar da giderek liseden, lise mezunlarindan ve bu minvalde bu kulturun aslinda galatasaray’i fenerbahce’den ve digerlerinden farkli kilan ogelerinden ikrah getiriyor.

    galatasaray bu patrician-plebeian ayrimindan kurtulup kontrollu buyume yoluyla taraftarini daha fazla kapsayan bir yapiya burunmedikce bu gerilim daha da siddetlenip galatasaray’a zarar verecek.
  • 65
    geçenlerde bir tweet görmüştüm lakin bulamadığım için linkini paylaşamıyorum. "mektepli, fenerli de olsa beşiktaşlı da olsa mektebin ve kulübün zararına hiçbir şey yapmaz. bunu bir türlü anlayamıyorlar." gibisinden bir şeydi. işte liseci zihniyet tam olarak budur.

    kendilerini çok garip şeylere inandırmışlar. lise tarikat organizasyonu, öğrenciler mürit gibiler. her türlü idealist (felsefi anlamda idealizmden bahsediyorum. günlük-popüler kullanım değil.) zırvaya kendilerini kaptırmışlar. maddeyle ve çevrelerinde olan bitenle bağları kopuk. algıları bozuk.

    tıp, psikoloji, sosyoloji gibi bilim dallarının, hakkında akademik çalışma yapması gereken zihniyettir.
  • 122
    ne derece alçalabileceklerinin sınırı olmayan zihniyet.

    temsilcilerinden birinin tweet'i: https://gss.gs/1p9.png

    bu tweet'i atan kişi kulüp üyesi statükoculardan. sürekli dursun güzellemesi yapan, başkanı seçimleri kaybettiği günden beri sinirden kuduran bir tip. mustafa cengiz'e ''sen de öleceksin'' diyecek kadar insanlıktan çıkabiliyor. işin ilginç tarafı bu adamın annesi 1-2 hafta önce hayatını kaybetti. kendi zihniyetine göre acaba o da mı bir şeyin ''men dakka dukka''sı oluyor, sormak lazım.

    yüksek takipçili galatasaray hesaplarının adminleriyle her gün mustafa cengiz asıp kesiyorlar. yarı yaşındaki çocuklarla youtube yayınları falan yapan şaklabanın teki. o twitter'cıların amacı da bir şekilde galatasaray üyesi falan olmak, kulüpte görev almak. kendilerini galatasaray scout'u sanıp her gün kulübe topçu öneren işsiz-güçsüz dangalak tipler. bir musluk da kendilerine bağlanır mı diye sırf kulüp üyesi olduğu için böyle andropozlu abilerinin yanına ilişiveriyorlar.

    bu tweet'in sahibi de umarım disipline verilip üyelikten atılır. ölü üzerinden siyaset yapacak kadar seviyesiz insanların kulübümüzde yeri olmamalı.
  • 38
    bir şekilde ortalığı karıştırıp sırf liseli olmadığı için başkanın altını oyarak galatasaray'ın başarısızlığına sebep oldukları takdirde galatasaraylılığımı ebediyen sona erdirmeme sebep olacak güruhun sahip olduğu zihniyet.

    tek sebebi de kendime olan saygım olacak. genel olarak taraftarı (birey olarak beni) kulübün kapısından içeri sokmamaya and içmiş insanların kontrolünde olan kulüp/takım bana hitap edemez.

    çok uzun zamandır düşündüğüm, genel kurul zamanlarında sinirle birlikte ön plana çıkan bu düşünceler az sayıda taraftara aittir muhtemelen. çünkü arma aşkı başkadır.

    hal böyle olmakla birlikte, ayrıcalıklı bir grup tarafından yönetilen ve kendilerinden olmayanları galatasaray dünyasında ikinci sınıf birer insan olarak gören güruhla aynı duyguları paylaşmak bana bazen ağır geliyor. düşünebiliyor musunuz, liseli olmayanları takıma üye yapmak istiyorlar diye anti propaganda yapılabiliyor. inanır mısınız, stadı doldurabileceklerini bilseler, liseli olmayanlara maç bile izletmez bu zihniyet.
  • 32
    26 mayıs 2018 seçimli genel kurul öncesi yine kendince bir varlık mücadelesi içine girmiş, köhnemiş zihniyet.

    çeşitli internet mecralarında ya da çevremdeki liseci kafa yapısına sahip insanları gözlemliyorum. dursun özbek isimli şahsın ne haltlar yediğini, işi nasıl eline yüzüne bulaştırdığını, kulübü rezil rüsva ettiğini gayet iyi biliyorlar. bunu dillendirmiyorlar. zira kendilerinden olanı asla eleştirmeme gibi son derece tehlikeli bir zihniyetleri var. öte yandan dursun özbek’in ne mal olduğunu da bildiklerinden arkasında duramıyorlar. tabi bunu nispeten genç ve dursun özbek tarafından satın alınmamış zihniyet mensupları için söylüyorum; yaşlı beyinler tamamen yanmış durumda ve dursun özbek pilavın tanesini bol vaat ediyor. hal böyleyken genç lisecilerin elinde kalan son kale ozan korkut oluyor.

    binlerce, milyonlarca kez eminim ki içlerinde ozan korkut'u tanıyan, bilen, ne yapacağını kestirebilenlerin oranı %10'u geçmiyordur. ama müthiş bir şekilde, canhıraş vaziyette sarılmış durumdalar. aslına baktığınızda ozan korkut'u başkanlığa taşıyacak, alternatif aday oldurabilecek kadar güçlü argümanları yok. bu nedenle listesi güçlü, diksiyonu düzgün, projeleri var gibi yüzü şirin, altı boş cümlelerle pazarlamaya çalışıyorlar. kendi içlerinde ise kesinlikle ama kesinlikle lise namına sarılacak son ve tek aday olduğunu söylüyorlardır.

    meseleyi şöyle özetleyeyim; ozan korkut'un liseli ve liseci olması dışında dişe dokunur bir yanı yok, mustafa cengiz'in başkanlığı suresince liseli olmamak dışında bir kabahati(!) yok. şayet ozan korkut ocak ayında başkan olsa, 4 ayda mustafa cengiz'in yaptıklarını yapsa ya seçimi hiç yaptırtmazlar ya tek liste olarak girmesinden başka seçenek çıkartmazlardı.

    taraftarı "tehlikeli fanlar" olarak gören, kulüpten kendinden başka söz sahibi olmasını istemeyen ama paralar suyunu çektiğinde "büyük bir aile" olduğumuzu hatırlayan zihniyet, "cimbombom halkındır lisenin değil" dediğinizde bile şirazesini kaybediyor. açın "cimbombom halkındır lisenin değil" başlığında nasıl da sevgi kelebeği, nasıl da bütünleştirici oluvermiş genç liseci larvaları görün.

    normal şartlar altında yarınki seçimin gündemimizi işgal etmesi bile abesken bunların kuruntuları ve olayı varoluş mücadelesi olarak görmelerinden dolayı seçim dışında bir şey konuşamaz olduk. dursun özbek'in bunca rezilliğine, hırsızlığına arsızlık katarak aday olabilmesinin tek sebebi lise kimliği. öyle ki bütün bu rezilliklerin yapılmış olmasına ses çıkarmayan bu iğrenç zihniyet, galatasaray başkanı bu rezillik buzdağının görünen kısmından biraz bahsedince başlıyorlar ulumaya, galatasaraylılık dersi vermeye. vay efendim bunlar ulu orta söylenir miymiş? sizin sırf liseli diye başkan yaptığınız mahir hırsız ve şurekası gözümüzün içine baka baka bunları yaparken o âli gururlarınız hiç incinmiyordu! ya da adnan polat'ı, 100 yıllık galatasaray teamülleri bozulup yerin dibine sokarken galatasaray başkanı olduğu hiçbirinizin aklından dahi geçmiyordu. adnan polat'ın başarılı bir başkan olduğunu iddia ettiğim sanılmasın, eğer adalet varsa ve adnan polat'a yapılanlar bu adaletin standardıysa dursun özbek'in mart 2018 mali genel kurulundan parça parça olmuş elbiseleri, kan çanağı olmuş suratı ve ayakta duramaz hale gelmiş bedeniyle çıkması lazımdı. ve şayet dursun özbek'in yaptıklarını liseli olmayan bir başkan yapmış olsaydı mübalağa ettiğim kadar olmasa da fiili darp ya da en hafifinden küfürler ede ede o salondan dışarıya atardınız.

    liseci zihniyet yıkılmaya ve kademe kademe yok olmaya mahkumdur. birincisi 21. yüzyılda, mahrem diye bir şeyin kalmadığı bir çağda, milyonlarca fahri üyesi olan bir topluluğun bu kadar kapalı bir zümre tarafından yönetilmesi asla mümkün değil, illa ki mızrak önce çuvalı delip sonra paramparça edecek. ikincisi "lise kimliği" eskisi gibi insanların aidiyet duyduğu bir kimlik olmaktan uzakta. yatılılığın azalması, liselerin orta kısımlarının ayrılması gibi temel sebepler bu yapılanmayı ister istemez etkiliyor. üçüncüsü ve en önemlisi artık neredeyse tüm galatasaraylılar bu kanserli hücrenin farkında. ellerinden hiçbir şey gelmese bile sağda solda yazarak, hiç değilse psikolojik baskı uyguluyorlar. bunların yanında bugüne kadar yedikleri haltlardan dolayı işleri arap saçına döndürüp kulübü batma noktasına getirmeleri gibi başka sebepler de yok olmaya mahkum oluşunda etkili. umarım bu yok oluş hızlı ve olabildiğince göz önünde olur.
  • 140
    galatasarayın prangasıdır. liseli olmak başka liseci olmak başka. liseciler liseli olsun da ister fenerli olsun, ister bjklı olsun farketmez derler. bütün problemimiz de bu işte.
    sonra galatasaray lisesinin başına fenerli de gelse korunur, azılı galatasaray düşmanı da olsa lise mezunu ise korunur.
    yazıklar olsun. şu kulüp bunların elinden kurtulamadı bir türlü.
    keşke gidip başka bir kulüp kurulsa bizler de o kulübe geçsek diyorum bazen.
    bu herifler yüzünden bazen ben neden bunların takımını destekliyorum diyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın