yüzde kaç hayvansınız? diye bir soru olsa, bu tezahürata eşlik edilmesi için söylenen “ıslık çalmayı bilen var mı? duyabilir miyim?” sorusuna verdiği ıslıklı cevabın desibelinden ölçüm yapılabilir. nasıl ki hababam sınıfı müziği yavaş çalınca hüzünlü hızlı çalınca neşeliyse, bu tezahürat da bir kadın tarafından söylenince ruhu okşarken, bir erkek tarafından eşlik edildiğinde savaşa koşan kızılderili çığlıklarına dönüşüyor.
söylemeden edemem, hastasıyım.
35
bekar zamanlarda yek başına bulaşık yıkarken dilime takılan yegane bestelerden birisidir. kesinlikle underrated, yani yeterince değerinin farkında olunmayan emektar bestelerden birisidir. harekete geçirici olmasına rağmen kısa sürer ama kalbe bir kere işlediği motif kalıcıdır. tamamen geyik olsun diye yazıyorum. bu şekilde duyanlar vardır mutlaka:
korkma ölmez sendeki altmış beş bu büyük taraftarlar bağırın lan kupalara layıksın sen şanlı galatasaray.
bu besteyi hangi bestenin yanına koymak isterdim, şereftir seni sevmek derdim.
36
şarkının akorlarını çıkarabilecek müzikal yetenege sahip bir yazarımız olsa da amme hizmeti yapsa keşke...