romanya'da atlar çiftliklerde en önemli iş olan tarlaları sürmek ile görevlilermiş. yani çiftliğin asıl işini bunlar yaparlarmış. köpekler ise çiftlikte bulunan koyunları kurtlardan korumakla görevlendirilirlermiş, yani aşırı agresif yetiştirilirlermiş. çiftliğin kötü çocuğu köpek, iyi çocuğu ise at olurmuş.
neyse... gel zaman git zaman bu ata yüklenen görev sayesinde atın değeri artıyormuş tabi ki, köpek ise bunu kıskanırmış. köpekler çiftlik içerisinde nerede at görseler başlarlarmış agresif tutumlara, havlamalar, hırlamalar... çiftlik sahibi bu esnada bu sözü söyleyerek müdahale edermiş...
-
köpekler istedi diye atlar ölmez.
velhasılıkelam; bu aralar birilerinin sesi çok çıkıyor. kendilerini bir şey zannediyorlar. bir iki maç kazandılar diye veya şampiyonluk yarışı içindeler diye ahkam kesme hakkını görüyorlar kendilerinde. unutulmasın. türkiye'dir galatasaray!
türk futboluna asıl hizmeti veren, bir milleti, koca bir coğrafyayı en sıkıntılı günlerinde yücelten galatasaray'dır. o acılı insanlara sevinç gözyaşlarını nasip eden galatasaray'dır.
bugünlerde yine kirli kişi ve kurumların gölge oyununa şahit oluyoruz. yok efendim şikeyi galatasaray getirmişmiş buralara. spk olayı falan...
şikeyi bilemem ama
galatasaray, bu millete gerçekten çok şey katmıştır, çok şeyi öncülük ederek getirmiştir.
bunlardan birisi de
uefa kupası'dır.
dünkü trabzon maçını da bileğimizin hakkıyla kazandık. hakemle filan kimse şanlı adımızı lekelemeye çalışmasın. galatasaray istediğini her zaman almıştır, alacaktır.