tsubasa'nın daha az teknik ve 10 kaplan gücünde olanıdır.
8
aynı zamanda mevzu bahis manga'da tsubasa'yı yenebilen ilk ve tek karakterdir.
9
varoşların asi delikanlısı. herhalde nihat doğan futbolcu olsaydı aynı bu adam gibi olurdu.
10
çok içten samimi, kendi halinde, mutevazi bi müslümandı. ailesine bakmaya çalışırdı. bunun hasta bi kardeşi yada annesi vardı. onlar için marketlerde falan çalışırdı. onun dışında bir de meyva takımının kaptanlığını yapardı. hırslıydı. ben ufakken sevmezdim ama şimdi düşünüyorum da, tsubasa olmaktan çok hyuga omak bana daha yakın geliyor.
hyuga. yürekli çocuk. yürüyedur.
11
çok kral topçuydu.
öyle sanıldığı gibi artiz neyimde değildi hayat şartları oraya yönlendirmişti... bi babası vardı artık bırakıp gitti miydi öldü müydü tam hatırlamıyorum orasını ama annesi ve kardeşlerine bakardı genç yaşta sorumluluk sahibi olmuştu... öyle tsubasa gibi bebe değildi yani.
savunma hücumdan başlar mantalitesi ile birlikte hücumda dahi çok sert oynardı, hücum presin aranan ismiydi. şutlarına zaten denilecek yoktu. hırs konusunda zaten bi hanamiçi bi bu başkada yoktur.
çok özledik reyiz.
12
koç gibi adamdı allah canımı alsın. amino asit sürülmüş saçları, kaplan siluetli vuruşları, asiliği, agresifliği ve karizması ile çocukluğumuzun fenomeniydi.
13
sert şutlarıyla hatırladığım yırtıcı forvet. çocukken tsubasa'yı değil kendisini örnek alırdım.
14
tsubasa pezevengi gibi doğal yetenekli değildi. o hep çok çalışmaktan dolayı iyi olmuştu. zaten hayat şartları da hiç adil davranmamıştı bu abimize. küçükken ben de tsubasayla misakiyi tutardım. ama büyüdükçe anladım ki alemin kralı kojiro abimmiş. sen ne büyük adamışsın be hyuga.
15
yaşlı maşlı demeyip parayı basmamız gereken forvet. biraz asi ama fatih terim adam eder.
16
kaval kemiğe çalışırdi. çok sert ve cirkef gibi gozukse de perdelerini kaldirdiginda duygusal bir cocuk cikardi karsiniza. antremana gec kalmaz, gayet yakisikli olmasina ragmen kari kizla isi olmazdi. ayrica forma kollarini kivirmanin da mucididir. guzel adamdir vesselam. nankatsu takimiyla basariya doymus bir adam takimimiza ne kadar fayda saglar tartisilir ancak 1 sene kiralik alinmasi daha mantikli.
kaleye çektiği şutlarda rakip takımın tüm oyuncuları topun önüne dizilir ve golü önlemeye çalışırlardı. ama sonuç her zamanki gibi hüsran olurdu, çünkü hyuga'nın şutunu çıkarmak imkansıza yakındı. onun şutlarını 1-2 kez tsubasa engelleyebilmişti, onda da hastanelik olmuştu, düşünün artık. hatta bir maçta teknik direktörü onu yedek bıraktığı için, yedekte ısınırken bile hırsından topa öyle bir vurmuştu ki, top tribünün alt kısmındaki taş bölmeyi delmiş ve orada öylece kalmıştı. agresif bir oyuncu olsada kazanma hırsı her zaman üst seviyedeydi. bu yüzden de tsubasa tarafından saygı duyulan bir oyuncuydu. melo'yu almayacaksak hyuga'yı alalım. hem orta saha, hem forvet, santrafor nereye koysan oynar, sırıtmaz. her maçta banko 2 golü vardır.
19
yaradan'a sığınır öyle topa vururdu bu eleman.topu durdurmak için kalecinin arkasında 3-4 defans oyuncusu kaleciye sırt verir; ona rağmen top santim santim kaleye doğru giderdi.top kaleye girmeden durdurulsa bile kalecinin eldivenleri tamamen aşınırdı.
20
cristano ronaldo'yu her izlediğimde aklıma gelen çizgi film kahramanıdır.
ilkokuldan bu yana t-shirtlerim kolunu katlayarak giymeme neden olmuş idol kahramanımdır. captain tsubasa' yı izleme sebebimdir.
benim için tsubasa değil kojiro vardır.
23
tsubasa ile rekabeti günümüzde ki ronalda messi kapışmasına baya benzerlikler gösterir. hem oyun stilleri açısından tsubasa aynı messi gibi daha teknik bir imaj çizerken hyuga daha fiziksel özelliklere dayanan bir stili vardı. hemde tsubasa'nın yanında ona destek veren bir misaki vardı messi'nin yanında xavi ve iniesta gibi oyun sıkışınca misagi'nin asistiyle veye golüyle oyunu kurtarırlardı ama hyuga daha tek başına ronalda gibi yaradan sığınıp ya topa abanır yada herkesi yıka eze attığı goller vardı.