10
tff başkanı mehmet ali aydınlar'ın istifasına yol açacak derecede güvenilir(?) bir adalet timsalidir kendisi; tabi yerseniz.
kısmet erkiner türkiye'de spora ve büyük paralar döndüğü için özellikle futbola, futbola ilişkin bir takım kurum ve kuruluşlara 'ben burdayım, beni de görün' mesajı vermeye çalışan bir hukukçu. çıktığı her programda "efendim hiç kimse bize danışmadı ki" diye hiçbir kurum ve kuruluş tarafından iplenmediğini itiraf edercesine ağlar durur. şike hadisesiyle ilgili katıldığı programlarda sonuca veya ne yapılması gerektiğine dair kallavi sorularla karşılaştığında ise "efendim onu bana sormayın", "ben onun yorumunu yapamam" gibi cevaplar vermiştir.
spor hukuku enstitüsünün kurucu başkanıdır aynı zamanda... yav arkadaş şişli de bir apartman dairesinde enstitümü olur? kreş bile olmaz lan ordan. enstitü dediğin şeyin bir binası olur; bahçesi, çatısı olur; milli eğitim ile yök ile bir bağlantısı olur. teyyareden dernekler ne zaman enstitü oldu? memleket züğürt avukatlarla dolu; bu enstitü dedikleri derneğe toplanmışlar şikeden, şundan bundan iş umuyorlar. hepsi züğürt, nasıl züğürt oldukları da hocalarından belli.
peki kısmet beyin kurucusu olduğu bu enstitünün diğer kurucuları veya üyeleri kimler dersiniz? şu adreste - http://www.sporhukuku.org.tr/...rullar/kurullar.html - o isimleri görebilirsiniz fakat ben yine de bir kaç isim vereyim:
emin özkurt: şike hadisesinin ortaya çıkarıldığı ilk günlerde kendisi fenerbahçe'nin küme düşürülmesi gerektiğini defalarca beyan eden tıfıl avukat. bu çocuk nasıl oldu da fener'e avukat oldu? şekip mi dedi acaba para verin, işe alın da susturun şu oğlanı diye? bu oğlan aynı zamanda bjk kongre üyesi. vay anam vay... emin özkurt fenerbahçe'ye avukatlık yaparken akıl hocalığını kim yapıyor olabilir sizce? kısmet erkiner olmasın sakın? sakın kısmet bey de emin özkurt aracılığıyla kısmetlenmesin fenerbahçe'den?
şekip mosturoğlu ile sami dinç'ten bahsetmemize gerek yok zaten; tapeler fora. kısmet erkiner'e sormak lazım 'sizin kurucu üyelerinizden bu çok önemli iki isim metris cezaevinde ne sebeple tutuklular?', diye.
şimdi bu ilişkiler ağına bakınca durum bana pek normal gelmiyor. hukukçulara çok itibar etmem. hukukun da güçlülerin hizmetçisi olduğuna inanırım. spor hukuku denilen naneye göre fenerbahçe'nin küme düşürülmesi gerektiğini ekranlarda defalarca söyleyen emin özkurt bir zaman sonra fenerbahçe'nin resmi avukatı oluyor ve daha önceki beyanlarının tam aksini savunabiliyor. sonra federasyon başkanının kaçarak fener lehine işi uzatması, sulandırması ve kamuoyunun yanıltılması için bir televizyonda tezgah bir program yapılıyor. pek güvenilir ve bilir kişi olan kısmet hoca burada devreye giriyor ve mehmet ali aydınlar'ın kaçış biletini veriyor. ne güvenilir insanlar bunlar. sanki hiç bir araya gelip müşevre etmemiş gibi bir halleri var.
devir o devir; hukuk, guguk, masumiyet karinesi diye bin kavramların, metaforların sırtına yürü babam yürü.
tff başkanının maa'nın istifa olayı şekip mosturoğlu, emin özkurt, mehmet ali aydınlar, kısmet erkiner ve fenerbahçeli bazı/bütün idarecilerin ortaklaşa bir seneryoyu uyguladıklarını gösteriyor. birazcık feraset sahibi olan insan bu kurguyu farkeder. bu seneryoda siyasetin ne derece etkin olduğu da yakın zamanda ortaya çıkacaktır.
çaylak olduğum için bunları yazamamış, tcoşkun kardeşime alıntı yaparak yazmasını rica etmiştim. çaylaklıktan henüz terfi ettim ve ancak şimdi yazabiliyorum bunları. medyada kısmet hoca ve başkanı olduğu spor hukuku enstitüsü hakkında kim bu yazdıklarımıza benzer şeyleri yazdı veya dillendirdi bu esnada? sadece turgay demir ve ntv spor'da azıcık ucundan tutarak mehmet demirkol. işte onların yazıp söyledikleri:
http://www.fotomac.com.tr/...2/02/cadir-tiyatrosu ---> turgay demir'in "çadır tiyatrosu" başlıklı yazısı.
http://www.ntvspor.net/...servisi-2-subat-2012 ---> -15:55'den -7:43'e kadar olan bölüme dikkat edin. özellikle -9:43 ile -7:43 arasında söylenenlere.
mehmet demirkol bir kısım fenerlinin sıvamaya yer aradığı boklu çamuru rasyonalize etmek için bir husumet lafı atıyor ortaya. husumet ne lan? insan olan gerçeği aramaz mı? nasıl bir haleti ruhiyedir bu? kendi ayıbını örtmek için elindeki boklu çamuru işaret edilen şeye veya yere sıvama arzusu alçaklığın dışa vurumudur. çıkıp desene bu garabeti savunan fenerliler yavuz hırsızı oynuyor diye. niye ucundan köşesinden tutuyorsun? mehmet demirkol aydınlar'ın kendi kalesine gol attığını söylüyor ama aydınların yalan söylediğini, kamuoyunu aldattığını ve suçsuz insanları töhmet altında bıraktığını söylemiyor. sadece aydınlar'ın federasyona attığı golü kısmet erkiner'in asistiyle attığını ifade ediyor. bu arada dikkat edin fuat akdağ zaman gazetesi haberine atlayıp geçiştirmeye çalışsa da mehmet demirkol susmuyor.
ama bunları kafasını kuma gömen fenerlilerden başkası yemiyor. dürüst insanların şu olup bitenlerden iğrendiğine, hukuktan da hukukçudan da tiksindiğine adım gibi eminim.
bu işin ucundan öyle veya böyle tutanlar şunu asla unutmasınlar: ilahi adalete karşı gelemezler. ilahi adalete asla ve kat'a karşı gelemezler.
ve kısmet hoca.. bir ayağı çukurda olan, dün öyleyken bugün böyle olan kısmet hoca bizler burada senin hukukunu anladık ama öbür tarafta senin hukukun işlemeyecek.
kısmet erkiner türkiye'de spora ve büyük paralar döndüğü için özellikle futbola, futbola ilişkin bir takım kurum ve kuruluşlara 'ben burdayım, beni de görün' mesajı vermeye çalışan bir hukukçu. çıktığı her programda "efendim hiç kimse bize danışmadı ki" diye hiçbir kurum ve kuruluş tarafından iplenmediğini itiraf edercesine ağlar durur. şike hadisesiyle ilgili katıldığı programlarda sonuca veya ne yapılması gerektiğine dair kallavi sorularla karşılaştığında ise "efendim onu bana sormayın", "ben onun yorumunu yapamam" gibi cevaplar vermiştir.
spor hukuku enstitüsünün kurucu başkanıdır aynı zamanda... yav arkadaş şişli de bir apartman dairesinde enstitümü olur? kreş bile olmaz lan ordan. enstitü dediğin şeyin bir binası olur; bahçesi, çatısı olur; milli eğitim ile yök ile bir bağlantısı olur. teyyareden dernekler ne zaman enstitü oldu? memleket züğürt avukatlarla dolu; bu enstitü dedikleri derneğe toplanmışlar şikeden, şundan bundan iş umuyorlar. hepsi züğürt, nasıl züğürt oldukları da hocalarından belli.
peki kısmet beyin kurucusu olduğu bu enstitünün diğer kurucuları veya üyeleri kimler dersiniz? şu adreste - http://www.sporhukuku.org.tr/...rullar/kurullar.html - o isimleri görebilirsiniz fakat ben yine de bir kaç isim vereyim:
emin özkurt: şike hadisesinin ortaya çıkarıldığı ilk günlerde kendisi fenerbahçe'nin küme düşürülmesi gerektiğini defalarca beyan eden tıfıl avukat. bu çocuk nasıl oldu da fener'e avukat oldu? şekip mi dedi acaba para verin, işe alın da susturun şu oğlanı diye? bu oğlan aynı zamanda bjk kongre üyesi. vay anam vay... emin özkurt fenerbahçe'ye avukatlık yaparken akıl hocalığını kim yapıyor olabilir sizce? kısmet erkiner olmasın sakın? sakın kısmet bey de emin özkurt aracılığıyla kısmetlenmesin fenerbahçe'den?
şekip mosturoğlu ile sami dinç'ten bahsetmemize gerek yok zaten; tapeler fora. kısmet erkiner'e sormak lazım 'sizin kurucu üyelerinizden bu çok önemli iki isim metris cezaevinde ne sebeple tutuklular?', diye.
şimdi bu ilişkiler ağına bakınca durum bana pek normal gelmiyor. hukukçulara çok itibar etmem. hukukun da güçlülerin hizmetçisi olduğuna inanırım. spor hukuku denilen naneye göre fenerbahçe'nin küme düşürülmesi gerektiğini ekranlarda defalarca söyleyen emin özkurt bir zaman sonra fenerbahçe'nin resmi avukatı oluyor ve daha önceki beyanlarının tam aksini savunabiliyor. sonra federasyon başkanının kaçarak fener lehine işi uzatması, sulandırması ve kamuoyunun yanıltılması için bir televizyonda tezgah bir program yapılıyor. pek güvenilir ve bilir kişi olan kısmet hoca burada devreye giriyor ve mehmet ali aydınlar'ın kaçış biletini veriyor. ne güvenilir insanlar bunlar. sanki hiç bir araya gelip müşevre etmemiş gibi bir halleri var.
devir o devir; hukuk, guguk, masumiyet karinesi diye bin kavramların, metaforların sırtına yürü babam yürü.
tff başkanının maa'nın istifa olayı şekip mosturoğlu, emin özkurt, mehmet ali aydınlar, kısmet erkiner ve fenerbahçeli bazı/bütün idarecilerin ortaklaşa bir seneryoyu uyguladıklarını gösteriyor. birazcık feraset sahibi olan insan bu kurguyu farkeder. bu seneryoda siyasetin ne derece etkin olduğu da yakın zamanda ortaya çıkacaktır.
çaylak olduğum için bunları yazamamış, tcoşkun kardeşime alıntı yaparak yazmasını rica etmiştim. çaylaklıktan henüz terfi ettim ve ancak şimdi yazabiliyorum bunları. medyada kısmet hoca ve başkanı olduğu spor hukuku enstitüsü hakkında kim bu yazdıklarımıza benzer şeyleri yazdı veya dillendirdi bu esnada? sadece turgay demir ve ntv spor'da azıcık ucundan tutarak mehmet demirkol. işte onların yazıp söyledikleri:
http://www.fotomac.com.tr/...2/02/cadir-tiyatrosu ---> turgay demir'in "çadır tiyatrosu" başlıklı yazısı.
http://www.ntvspor.net/...servisi-2-subat-2012 ---> -15:55'den -7:43'e kadar olan bölüme dikkat edin. özellikle -9:43 ile -7:43 arasında söylenenlere.
mehmet demirkol bir kısım fenerlinin sıvamaya yer aradığı boklu çamuru rasyonalize etmek için bir husumet lafı atıyor ortaya. husumet ne lan? insan olan gerçeği aramaz mı? nasıl bir haleti ruhiyedir bu? kendi ayıbını örtmek için elindeki boklu çamuru işaret edilen şeye veya yere sıvama arzusu alçaklığın dışa vurumudur. çıkıp desene bu garabeti savunan fenerliler yavuz hırsızı oynuyor diye. niye ucundan köşesinden tutuyorsun? mehmet demirkol aydınlar'ın kendi kalesine gol attığını söylüyor ama aydınların yalan söylediğini, kamuoyunu aldattığını ve suçsuz insanları töhmet altında bıraktığını söylemiyor. sadece aydınlar'ın federasyona attığı golü kısmet erkiner'in asistiyle attığını ifade ediyor. bu arada dikkat edin fuat akdağ zaman gazetesi haberine atlayıp geçiştirmeye çalışsa da mehmet demirkol susmuyor.
ama bunları kafasını kuma gömen fenerlilerden başkası yemiyor. dürüst insanların şu olup bitenlerden iğrendiğine, hukuktan da hukukçudan da tiksindiğine adım gibi eminim.
bu işin ucundan öyle veya böyle tutanlar şunu asla unutmasınlar: ilahi adalete karşı gelemezler. ilahi adalete asla ve kat'a karşı gelemezler.
ve kısmet hoca.. bir ayağı çukurda olan, dün öyleyken bugün böyle olan kısmet hoca bizler burada senin hukukunu anladık ama öbür tarafta senin hukukun işlemeyecek.
