kurt hoca dendiğinde aklıma ilk gelen teknik direktör. sadece barış özbek'ten verim alması bile başlı başına bir taktik dehası olduğunu gösteriyor. hastane masraflarını kendisi karşılayacaksa buyursun gelsin. aksi halde çok maliyetli olur.*
280
adını yazanlar olmasa ciddi ciddi rahmetli olduğunu sandığım teknik direktör. ismini görür görmez: "o ölmemiş miydi ya?" diye birkaç kişiye sordum. ölmemiş lan adam.
281
ölmediyse, bunamadıysa ya da ne biliyim sağlıklıysa gelsin başlasın bari de tartışmalar bitsin... ama sneijder' le kavga eder söyliyim...
282
sabri'nin biletini ilk kesen kişidir. hatırlayan vardır mutlaka, kalli sabri'yi disiplinsiz davranışları nedeniyle kadro dışı bırakmış, ardından hakan şükür'ün, bazı futbolcuların ve hatta yöneticilerin isteğiyle zar zor kalli ikna edilip sabri takıma dönmüştü.
283
kalli radikalizmine her daim ihtiyaç duyarsınız. kendi doğrusunu şaşmadan uygulardı. efsane 2000 kadrosunun temelini atan efsane alman.
284
dünyada takım kimyasına ve disipline en çok önem veren gerektiğinde hakan şükür ve lincoln'ün bile gözünün yaşına bakmayan bir hocadır ve bu hoca sabri'yi zamanında kadro dışı bırakmıştır. ancak daha sonra hakan şükür ve takımdaki diğer abilerininde desteği ile yönetiminde kalli'ye yaptığı baskılar sonucu affedilmiştir.
70 küsur yaşında ikinci kez takımın başına geçtiğinde lincoln ve hakan şükür'ü bir gece ansızın kadro dışı bırakarak patronun kim olduğunu net olarak belli eden disiplin ustası büyük dahi. keşke 10 yaş genç olsaydı da yeniden teknik direktörümüz olsaydı, işte o zaman görürdük boyların ölçülerini.
287
taraftar zamanında onu da linç etti. keşke futbolculara karşı biraz da hocalarını korumayı öğrense bizin taraftar. milyon avrolar alıp hoca beğenmeyen kaprisli topçular yüzünden bu haldeyiz.
288
gördüğüm belki de en disiplinli teknik direktör. şimdi geçsin real madrid'in başına: ronaldo en ufak bir yamuk yapsın, bir sonraki maçta bir bakmışsınız tribünde oturuyor. işte öyle bir adamdır feldkamp. bize kazandırdığı başarılar ve yarattığı ısıran takımlarla benim için yeri çok ayrı olan bir hocadır. ayrıca şu demecini her okuyuşumda yarılıyorum:
''bundan sonra almanya'da yapılan teknik direktör eğitim seminerlerine katılmama kararı aldım. çünkü aramızda bana gerekli eğitimi verecek basın mensuplarının olduğunu görüyorum.''
289
genç hali ülkeni başına geçse; cari açık azalır, üretim artar, işsizlik oranı azalır
elindekini o derece iyi kullanır.
290
kendisi suan kulupte olsa kadro disi birakacagi ilk kisi prandelli olurdu.
291
mustafa denizli'ye tercih edeceğim alman. en azından kalbi denizli'den daha sağlamdır. anadolu deplasmanlarında ahmet akcan idare edebilirse şampiyon oluruz.
292
ünal aysal'dan 6 yaş büyük olan hoca. gelirse sinirlendirildiğinde ünal aysal'ı bile kadro dışı bırakabilecek tek adam.
293
ilk dönemini hatırlamıyorum ama ikinci döneminde izlediğim feldkamp şu gözlerin galatasaray başında gördüğü en büyük iki hocadan biriydi. diğeri de bugün her ne kadar kendisi hakkında iyi duygular beslemesem de fatih terim'di. ama yapmayın etmeyin beyler, bu adam neredeyse 80'ine merdiven dayadı. artık geçmişten medet ummayı bırakıp biraz elimizdekine sahip çıkıp ilerlemeye çalışsak her açıdan daha iyi olacak.
294
ikinci gelisinde yeniceri isyaninin daniskasini gormus teknik direktordur. isin aci tarafi kendisi gittikten sonra sampiyon olundu ve o yeniceri grubu unutulup takimin anahtari verildi onlara.
295
galatasaray tarihinin en büyük beş hocası arasına kafadan girer düşünüyorum. ancak, sportif direktör bile olamayacak kadar yaşlı maalesef.
296
ikinci döneminde orta sahada barış özbek'le, defansta servet çetin'le, kalede orkun usak'la, forvette serkan çalık'la, sağ bekte uğur uçar'la, sol bekte volkan yaman'la, hatta bi ara sonradan giren carrusca'yla,
çılgın atmış büyük hocadır. nasıl başardı aklım almıyor.
297
(bkz: 29 eylül 2007 galatasaray beşiktaş maçı) bu maç öncesi kendisinin hakan şükür ve lincoln'ü kadro dışı bıraktığı gibi, günümüzde prandelli bir derbi öncesi bunu uygulasa * sözlükte asılırdı heralde.
298
29 eylül 2007 galatasaray beşiktaş maçı öncesi takımın karışmasına sebebiyet veren iki şahsı kadro dışı bırakarak "yemişim puanını takımdaşlık daha önemli lan" diyen büyük teknik adamdır.