• 101
    kusura bakmayin ama sonuna kadar haklidir. hala bulent korkmaz'in basarili bir antrenor olabilecegine inananlar var. 2007 yilinda kayseri erciyes ile uzun bir sicrama yasadi. sonrasi malum. ertesi sezon 3 ayda iki farkli kulupten kovuldu. calistirdigi genclerbirligi biraktiginda on dorduncumu neydi yanlis hatirlamiyorsam.

    kaptanligi, futbolculugundaki hirsi onlar ayri. ama ben bu adam galatasaray'i calistirirken turbundeydim. masal anlatmaya gerek yok. "kulupte yabanci oyuncuya karsi nasil ayrim yapilir 101" diye bir ders olsa bulent korkmaz bu dersin bir numarali profesoru olur. hatirlayin zamaninda bunu baros ve lincoln'un yanisira, kendisini bordeaux macinda ipten alan harry kewell'a karsi da uygulamaya calisti. hani yoklukta hamburg macinda defans oynayip homurdanmayan adam kewell. sneijder icin cok degil daha gecen senelerde "takimi bozuyor" aciklamasini firina koysan isitip yiyebilirsin. o kadar eski degil. tipki 2008 yilinda takimin basina gecmesine iki ay kala lincoln'un oyun kuruculugunda kazandigimiz hertha berlin macini yorumlarken, "ben lincoln'un kaptan olmasina karsiyim, bizim genclerimiz vs." aciklamasi gibi.

    wikipedia az otede, orada calistirdigi takimlara tek tek bakabilirsiniz. galatasaray'dan sonra baku, karabuk, ibb oydu buydu falan derken o kadar kulup calistirmasina ragmen hicbiri ile alti aydan fazla calismadi. hala "ama butun teknik direktorler kariyerlerine basari ile baslamiyor ki" diyenler var ise vah halimize. bu gidisle hamza hamzaoglu'nu bile mumla arayacagiz gibime geliyor. haa siz sabri'nin kurtarici oldugu, bilal kisa'nin 33-34 yasinda takimin tum yukunu sirtlayacagi bir galatasaray izlemek istiyor iseniz o baska. bunu isteyen t a a r a b t isimli bir sozluk yazari vardi, hani "ayy uslubu cok seker chanim yhaa" denilen. iste o ayni kisinin eksi sozlukteki kufur dolu, on bes yasindaki antu yazarlarina tas cikartacak hakaretler iceren "kimsiniz lan siz" tadinda sig yazilarini teker teker okuyun da gorun uslubu, espri anlayisini.

    sozun ozu;kamajikaciya, seni tanimiyorum ama seninleyim dostum. yazadur.

    edit: imla.
  • 102
    eleştiri... olmadığında olmayacağımız yegane kavram. şüphesiz sorgulamaktır, insanoğlunu bu modernliğe kavuşturan. "yahu biz neden ağaçlardan, ordan burdan meyve topluyoruz da kendimiz yetiştirmiyoruz?" diyen ne güzel demiştir oysa. güzel demiştir çünkü eleştirinin sonuna çözüm getirmiştir. eleştiri, daha iyisini bulmak adına yapılmalıdır, yerinde sayıp tekrara düşmek için değil.

    eleştiri araç olmalıdır, amaç değil.

    benim dilimde "tutarsızlık" olarak yer alan, santrafor48 için "şartlanma" olan kavram bizi soyut bir kavgaya sürüklemektedir. bu şartlanmanın kabullenilmesi bile bizler için büyük adım olacaktır. benim en büyük kaygım bu şartlanma ve empatisiz düşünce sistemi oldu hep. çoğu entrymde de bu konulardan dem vurdum. hatalar yaptılar, hatalar yaptım. ama benim bir yolum var ve dönmeye de niyetim yok.

    ancak bu yol, bu amaç benim ismimden, benim cismimden de önemlidir. bu yolun sonu tribün barışıdır. bu yolun sonu sözlük huzurudur. bunun için de fedakarlık yapmaya hazırım.
    kamajikaciya... biraz empati biraz objektif düşünce, yani "şartlanmama" ile bir adım atılabilir.
    insanlara fanboy, yeniçeri, yerli sevici kavramlarını yapıştırmayın lütfen. lütfen.

    neden ya beyaz ya siyah? ünal aysal beyaz senin için biliyorum. lekesi de mi olmadı hiç? hiç mi hata yapmadı? niçin entrylerinde ipin bir ucunu tuttun da ortaya geçmeyi düşünmedin? ya fatih terim... süper kahraman değil, onu da biliyorum. bırakıp gittiğini de biliyorum. ama bu adamın hiç mi olumlu yanı yok be abi? dünya, bizim gördüğümüzden ibaret değil ki. bu dünyada belki de 7 milyar çift göz var. her birinin açısı farklı, kimine göre x haklı kimine göre y. her olayın iç dinamikleri vardır. örnek vermek gerekirse bir dedektif asla izleyerek olayı çözemez, ancak ve ancak şüphelilerin yerine geçerek, onların nasıl düşündüğünü anlayarak olayları çözümler.

    empati...

    olayların iç yüzünü bilmeden nasıl konuşalım ki? hele ki emektar isimleri harcamak böylesine kolay olmamalı. senden, ondan, şundan tek ricam, şartlanmamanızdır abi.

    geçmişte ne olduğu zerre umrumda değil, geleceğimiz huzur içinde olsun yeter. ötekileştirmeden, fişlemeden, bu aysalcı bu terimci demeden, art niyet olmadan geçinelim yahu artık. zor bir şey değil kanımca. buradaki gerilim, tribünlere de yansıyor, diğer insanlara da yansıyor. sonra ülkemiz nefret çıkuruna dönüşüyor. önce kendimize çeki düzen verelim, sonra buralara. zaten ülke de değişir devamında.

    sevgi ve huzur dileğiyle...
  • 106
    sen takım olarak tüm sene yat iş beşiktaş maçına gelince mi akıllandın diye sorarlar adama.
    feneri şampiyon yapmayacak kendi ellerimizle 4. yıldız taktırmayacağız.
    iş gidip kupada feneri yenebilmekte. yoksa ligde beşiktaşı yenip de bir de üstüne türkiye kupasında fenere yenilmekte değil iş.
    galatasaray fenere çalışmamalıydı çalışmadı. şimdi kupada feneri yenip feneri 0 ile uğurlamak ve uefa kupasına gitmek zorunda.
    bunu anlamak çok mu zor liseli?
  • 107
    geldiğinden bu yana sözlükte kavgaların dozajının iyice arttığını görüyorum. eskiden de olurdu ama kimse kimseye böylesine nefret kusmazdı.

    şimdi de kendi ile aynı fikirde olmayan yazarları liseli olmakla itham etmiş ama bize açıklaması gereken yaman bir çelişkisi olan yazardır.

    şu 1. fotoğraf: http://i.hizliresim.com/WkN3Rm.jpg

    ve bu da 2. fotoğraf: http://i.hizliresim.com/o3b4p9.jpg

    ve sen geldiğinden beri florya'nın toprağından çiçek yetişmiyormuşcasına yorumlar biri olarak bize bu 2 capsi açıklamak zorundasın.
  • 109
    sezon başında şampiyonlar ligi kuraları çekilirken galatasaray'a bayern münih, real madrid'in gelmesini istediğini söyleyen yazardı. sonra tepki görünce bu isteği "bu takımlar bizi hafife alır biz de gruptan çıkarız :d" gibi eşi benzeri görülmemiş bir nedene bağlamıştı. açık açık fark yiyip rezil olalım da teknik direktör, yönetim gitsin istiyorum deseydi bu kadar komik bir duruma düşmezdi muhtemelen.
  • 112
    1)şampiyonlar liginde barca ve bayern'le aynı gruba düşmemizi istiyor. (tıpkı fenerliler gibi)

    2)maç esnasında futbolcunun topla her buluştuğunda yuhalanmasında bir sakınca görmüyor. yani sevmediği oyuncu bütün galatasaray takımının konsantrasyonunun yerle bir edilmesi, elimizdeki maçın verilmesi pahasına ıslıklanabilir. galatasaray maç kaybedebilir, yarıştan tamamen kopabilir.

    3)fenerbahçe derbisinde tarihi fark yememizi istiyor. tarihi fark yersek ders olurmuş. o 6-0'ın televizyonlarda senelerce döndürülüp döndürülüp durmasını, bütün basın tarafından rencide edilmemizi asla unutmam ben. dursun'dan 10 kat rezil bi başkan olsa yine istemem böyle bişey olmasını. kalp krizi geçiririm amk.

    yukarıdaki 3 örnekte takım zerre kadar umurunda olmayan bu arkadaş beşiktaş maçı söz konusu olunca bir anda galatasaray'ın hiç bir şekilde maç kaybetmesine tahammülü olmayan birine dönüşüyor ve fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istemeyenlere hakaret ediyor.

    fenerbahçe'den tarihi fark yiyelim belki yönetim değişir kehkehkeh, beşiktaş'a gelince ya yenicez ya yenicez. beşiktaş'ı şampiyon yaptırmayacağız. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

    fark ettiniz mi bilmiyorum. kendisinin kendisiyle çeliştiğine dair tespitler yapılmış. kendisiyle çelişmediği tek konu fenerbahçe'nin menfaati. çünkü hep fenerbahçe'nin işine gelen seçenek uğruna kendisiyle çelişmiş.

    ne yalan söyleyeyim günün herhangi bi anında minimum 200 tane fenerlinin online olarak yazdığı bir platformda yazar olsam tam olarak bu arkadaşın galatasaray sözlükte davrandığı gibi davranırdım.
  • 115
    engelle butonunu eskiten yazar. entrylerinin 10'da biri engellemekle ilgili. sözlüğe girince kendi entrylerini falan okuyor herhalde. zaten diğer yazarlar da sen oku diye yazıyor, ne üzülmüştür garibanlar. sana karşı en sevdiğin ve başka kimseye hissetmediğim duyguyu hissediyorum. nefret. kıymetini bil benim için eşsizsin. gerçi büyük ihtimalle beni de engellediğin için bu entryyi göremeyeceksin ama olsun.
  • 116
    biz; ''galatasaray'ın olduğu yerde umut vardır'', ''biz bitti demeden bitmez'' mottolarıyla büyüdük. bu arkadaş ise burada kendisine buna zıt olarak hıncal uluç misyonu üstlenmiş. onun kötü bir taklidi gibi davranıyor.

    ben ujfa gibi nefret etmiyorum kendisinden. bence efendi, düzgün bir yazar kendisi. ancak şu hıncal uluçculuk oynama olayı bazen cidden hiç ama hiç çekilmiyor. kendisinin ekşide de girdiği entrylere bakarsanız aslında galatasaray sözlükteki gibi birisi olmadığını net görürsünüz.

    ama eğer engelleme konusu açıldıysa engelleme konusunda 2 kelam da ben edeyim. kendisinin birbirinden olumsuz, birbirinden komplo teorili ve moral bozucu entrylerini büyük bir sabırla okuyan herhangi bir renkdaşını engelliyorsa büyük ayıp ediyor.(u: ben bu kadar moral bozmaya yönelik entry girsem birini engellemeden önce sorarım kardeş sen beni engelledin mi diye. o negatif entrylerimi okuma nezaketini gösteriyorsa engelleyemem şahsen)

    galatasaray'ın 80 milyon euro transfer bütçesi olacakmışcasına kurduğu hayali kadrolar dışındaki bütün entryleri fazlasıyla negatif ve moral bozucu. insanlar daha 3. cümleden anlıyor onun yazdığını. en basiti şuan yere göğe sığdıramadığı jason denayer'in başlığına girin ve ilk sayfaya bakın denayer için neler yazmış. okuduğunuzda ağzınız açık kalacak. bunu kamajikamaya mı yazmış. yok artık diyeceksiniz.
  • 117
    yazılarıyla artık kabak tadı veren yazar. bugüne kadar bir tane bile olumlu yazısına rastlamadım. hepsi olumsuz, hepsi nefret dolu, hepsi komplo teorileri üzerine kurulu. nefret ettiği çok fazla isim var hatta nefret etmediği kimse yok diyebiliriz. en ufak olayda başlıyor hepsine saydırmaya.

    sözlükteki hamza hamzaoğlu ve selçuk inan düşmanlığından oldukça prim yaptı ama anladığım kadarıyla artık kendisine prim verenler de rahatsız kendisinden.

    elbette herkes dilediğini yazmakta özgür ama artık üslubu da yerlerde sürüyor. o kadar rahatsız edici bir üslubu var ki kendisiyle birebir aynı düşündüğünüz konularda bile "acaba ben mi yanlış düşünüyorum" diye düşünüyorsunuz. fikir olarak örtüştüğünüz konulardan bile soğuyorsunuz.

    bir ara fanboycular var. her yazısına fanboyla başlar, fanboyla bitirirdi. şimdi de bu arkadaş çıktı. her yazında, dursun bakkal, alp dede, casper selçuk gibi saçmasapan aklı sıra küçültücü ifadeler kullanıyor. fikirlerinden bağımsız olarak söyleyebilirim ki kendisi gibi yazarlar sözlüğü çekilmez bir yer olarak kılıyor.

    http://gss.gs/mMR.jpg ayrıca şu iki yazının tek bir kişi tarafından da yazılmadı çok açık. sanırım hesabını birkaç kişi kullanıyor. çünkü aynı insan çok kısa bir süre içerisinde birbirine bu denli zıt iki yazı yazmaz. ya insanları galeyana getirmek için trollük yapıyor ya da ciddi psikolojik problemleri olduğunu düşünüyorum. çünkü galatasaraylı hiçbir insan galatasarayla ilgili tüm konularda bu kadar olumsuz yazılar yazmaz. her konudaki bastırılmış duygularını nefretle sosyal medyaya taşıyan bu kadar istikrarlı başka bir yazar görmedim ben.
  • 120
    benim anlamadığım şu, madem hazmedemiyorsun bazı şeyleri yazma sözlüğe abi ara ver futbola. git galatasaray'ın olmadığı, hatta türkiye'de yapılmayan bir sporla ilgilen. hem rezil yönetilen galatasaray'dan hem de türk sporcusundan kurtulursun. 1 taşla 2 kuş.

    öyle yada böyle artık aldığımız belki de yıllarca başarı ile formamızı giyecek, belki de efsanelerimiz arasına girecek bir futbolcuya inşallah sakatlanır 6 7 haram zıkkım olsun diye beddua etmek nedir. oyuncuyu sevsek de sevmesek de, transferini doğru bulsak da bulmasak da hangi oyuncu transfer edilse umarım başarılı olur temennisinde bulunduk biz. salih dursun'un, umut gündoğan'ın 2 maç bile oynamayacağını bile bile onlar için bile aynı temennide bulundum. senin bu yaptığın inşallah sakatlanır ne? ruh hastası mısın? hırsını öğrencilerden çıkarakmış bide.

    umarım dekan da bişeylere kızar da hırsını senden çıkarır. hatta modlar da bişeylere kızıp hırsınız senden çıkartsa muazzam olacak!
  • 121
    kendisi dava açar eyvallah da, beddua ettiği, 7/24 yanlarındaymış gibi komplo teorileri ile iftiralar atıp hakaretler ettiği futbolcular, gazeteciler ve yöneticiler kendisine dava açmaya kalkarsa işte o zaman sıkıntı büyük.

    alp yalman'ın ailesinden biri o böcek ve bahçe cücesi ifadelerini görse başına geleceklerden haberi yok. bir de başlığa daha sonra girdiği iftira dolu diğer entrye kendisine bahçe cücesi demiştim moderasyon sildi yazıyor iyi bişey yapmış gibi.
  • 122
    kendisine, hatta galatasaray sözlük yazarlarından herhangi birine şu ana kadar en ufak bir hakaretim olmamıştır bilen bilir. kendisinin okuduğum tek bir görüşüne bile katılmıyorum. ama yine de bir galatasaraylı olarak ufak bir yardımda bulunmak istiyorum kendisine daha doğrusu tavsiye diyelim. kendi avukatı dahil olmak üzere hukuktan az biraz anlayan, hukuğun şöyle bir etrafında dolaşmış kişiler bile bileceklerdir ki, eğer olay dava aşamasına gelirse kendisini sözlükte yazdıklarından dolayı ömür boyu borç ödemesine vesile olabilecek bir süreç bekliyor. o yüzden tavsiyem kendisine edilen hakaretlerden önce kendi ettiği hakaretleri yok etmeye çalışsın. çok ciddi ve samimi söylüyorum bunu. dostça yani. altında bir şey aramayın. ailemde neredeyse herkes hukukçu o yüzden umarım yardımım dokunmuştur.
  • 123
    1) galatasaray kaptanına ''yeniçeri, yerli çetesinin başı, terim'in yaveri, hain'' gibi laflar söyledin mi söylemedin mi? bunları yazarken bir dayanağın var mıydı?

    2) hamza hamzaoğlu için ''komisyoncu, yerli sevici, ırkçı'' dedin mi demedin mi? komisyon işi döndüyse bunu nerenle gözlemledin, hangi delile dayanarak konuştun?

    3) onlarca sözlük yazarı hakkında ''fanboy, aptal, boş, yerli sevici, ırkçı, terimci, bilmemkimci'' vb. sözleri kim söyledi?

    4) sözlükte yaş hiyerarşisi kurmaya kalkışanlar kimler? bu kişilerin bir bağı var mıdır?

    5) niyet okuyuculuk, dayanaksız iftiralarda bulunma, galatasaray aleyhine propaganda yapma gibi eylemlerde bulunmak galatasaray'lı bir insana yakışır mı? ve tüm bunları fikir özgürlüğü kavramı altına süpürmeyi başardığı halde kendisine yönelik eleştiriler için dava açacağım diyebilen bir suser.

    6) sürekli avrupa'dan dem vurup her türlü nefret ve iftirayı o ağzından saçman ne kadar tutarlıdır?

    7) dava açacakmışsın, ilk sıraya beni yazmazsan yazacak yüzün olmasın. pardon yüz müüüü?

    8) sahi bir gs- bjk maçımız vardı, ne oldu ona? hani beşiktaş'ı yenip feneri şampiyon yapmamız gerekiyordu falan. galatasaray her ne olursa olsun sahaya kazanmak için çıkmalıydı hani. bir de gs- fb maçı vardı. inşallah fark yeriz dendi. beter olsundu.

    9) meşhur şampiyonlar ligi grubu... bayernler, barcalar, realler havada uçuşuyordu, bunların çıkmasını isteyen yazarlarımız vardı.

    bu iftiraları saçan yazara da ona itibar aşılamaya çalışan menfaat grubuna da yazıklar olsun. hiçbir destek, hiçbir benzer fikir bu insanlık dışı beddualar silsilesini meşru kılamaz, kılamayacaktır. bu ve bunun gibilere artık prim vermemek lazım. azıtıyorlar çünkü.

    duydum ki 35 yaşındaymışsın, duydum ki hocalık yapıyormuşsun. ben 19 yaşındayım. ancak eminim ki bazı konularda senden daha fazla 35 yaşındayım. bir gün bile beni eleştirenlere hakaret etmedim. etmeyeceğim de. hatta bana özelden eleştiride bulunan dostlarımıza yazdığım ilk cümle teşekkür ederim olmuştur daima. ben bu dünyanın tek hükümdarı değilim. tüm bu olguları yorumlayacak tek otorite de değilim. ben bir insanım. ben her şeyden önce empati kurabilen bir insanım. o beddua ettiğin 25-26 yaşındaki gencin ailesini de düşünebilecek kadar insanım.

    hiçbir fikre '' aaa bu çok yanlış'' demedim. olsa olsa bakış açısı yanlıştır. buna neden olan da sosyolojik, kültürel, tarihsel bir sürü etmen vardır. salt doğru da yoktur.

    hani niyet okuyuculuk moda ya bu aralar, ben de biraz yorum katayım bu işe. sen kötü bir insansın iftiracı yazar. çok kötü bi insansın. ve inan bana söylediklerinin doğruluk payı ne olursa olsun asla saygı duymayacağım senin gibilere.

    şimdi ara-tara bakalım. modlara şikayet et bakalım. ceza verebilen moderasyona da selamımı iletirim. ne hakaret ne bir şey var. haydi bakalım. hodri meydan. maden bir dümen çevriliyor. bu dümeni de en layıkıyla kuralına göre oynarız. yalnız da sanılmayalım. bu dünyada 8 milyara yakın insan var. bilmem anlatabildim mi...
App Store'dan indirin Google Play'den alın