• 2
    maç maç düşünülmesinden ziyade yıllık olarak bakmak lazım olaya. kadro istikrarı denilen şey bence, takımdaki oyuncuların kaç sezon birlikte oynadıkları ile ilgili. zaten sürekli başarılar da böyle geliyor. bunun en bariz örneği 1996-2001 arasındaki galatasaray.

    real madrid'i yenip super kupayı alan takımın ilk 11'indeki oyuncuların jardel hariç hepsi en az 3 yıllıktı. büyük başarılar böyle geliyor. her sene yazın 10, kışın 5 tane adam aldırırsan bir cacık olmaz. bizim bir an önce kadro planlamasını tamamlayıp yola çıkmamız lazım.

    özellikle 2021 yazında artık bu işi bitirmeliyiz. öyle hamleler yapmalıyız ki ekstrem şartlar olmadığı müddetçe en az 4-5 transfer sezonunda maksimum 1'er 2'şer transfere ihtiyacımız olsun, hatta bazı transfer dönemlerini boş geçelim. her transfer döneminde kadronun % 30-35'i değişiyor bizde. tamam şartlar buna zorluyor bizi ama avrupada başarının yolu da oturmuş kadrodan geçiyor.
  • 3
    2020-21 sezonunda bu konuda maalesef sinifta kaldik. hala sag stoperimiz (donk mu luyindama mi) ve sag bekimiz (linnes mi yedlin mi) bile net degil. duzenli oynayan tek orta sahamiz ve sezonun yildizi taylan antalyalı 25.-28. hafta arasi dort hafta kesik yedi, sebebi fatih hoca'nin dun dedigine gore sakatlik falan degilmis. ondan sonra en cok sure olan orta sahamiz olan emre kılınç, son haftalardaki formuna ragmen iki haftadir yine kesik. kanatlarin zaten hicbir zaman net olamadi.
  • 5
    takımın omurgası olarak tabir ettiğimiz, kaleci-stoper ikilisi-merkez orta saha ve forvet bölgesinin sürekli olarak değişmemesini anlatan durumdur. biz stoper ikilisini çok fazla değiştirmeye başladık. merkez orta saha zaten çok sık değişiyor (etebo-gedson-emre k.ile olan birkaç maçlık periyot hariç). mostafa mohammed gelene kadar forvet pozisyonunda da sakatlıklar ve formsuzluklar nedeniyle aynısını yaşadık.
    umarım set oyunu oynarken dikine hızlı hücumlar gerçekleştirebilecek bir kurgu oturur (yeni transferler ile bu derinliğe kavuştuk) ve her ne kadar rotasyona da ihtiyaç duysak, en azından belli bir kadro istikrarımız var diyebileceğimiz bir kıvama gelebiliriz.
  • 7
    şampiyon olduğumuz yıllara bakılınca özellikle de son haftalarda mutlaka istikrarlı bir kadro ile sahada olmuştuk.

    son 10 yılda kazandığımız şampiyonluklara baktığımızda 2011-12, 2012-13, 2014-15, 2017-18 ve 2018-19 sezonlarında bazen ligin başında yalpalasak da sezon sonunda yakaladığımız kadro istikrarı ile kolay kolay puan da kaybetmiyorduk.

    bu sadece bizim için de geçerli değil. mesela bjk'nin 2015-2016 ve 2016-2017 yıllarındaki kadrosu ve hatta geçen seneki başakşehir kadrosu da bir çırpıda sayılabiliyordu.

    futbolcular makine değil insan. as oyuncu da yedek oyuncu da kendini bilecek ve görev verildiğinde gerekeni yapacak. bir adam 1 hafta iyi oynayıp ertesi hafta olmadı mı hem inancını kaybediyor hem de aidiyet hissetmiyor.

    kalan haftalarda etebo ve gedson gibi kiralıklar başta olmak üzere henüz takıma uyum sağlayamamış isimleri mecbur kalmadıkça bir kenara koyup eldeki inanmış isimlerle yola devam etmeliyiz. kaçıncı oluruz bilmem ama şampiyon olamasak bile 2. olup şampiyonlar ligini zorlamalıyız. 5. 6. 7. olmak gibi bir rezillik yaşamayız umarım.
  • 8
    bir futbol takımı esasında 18 futbolcudan oluşur. beşiktaş futbol takımı’nın en çok forma giyen 18 futbolcusunun bu sezon aldığı toplam dakika sayısı 33.358 iken, galatasaray futbol takımının en çok süre alan 18 futbolcusunun almış olduğu toplam dakika sayısı 27.962’dir. yahu galatasaray’ın en çok süre alan 18. futbolcusu bizden devre arasında giden diagne hala düşünün nasıl bir istikrarsızlık yaşıyoruz.
  • 13
    özellikle avrupanın önde gelen liglerinde şampiyonluğa oynayan takımların en çok dikkat ettiği konu budur. evet alternatifli kadro önemlidir ancak kadro istikrarı seni şampiyon yapan en önemli etkendir.

    ligimizdeki 8+3 kuralı sebebiyle galatasaray’ın kadro istikrarı yakalaması zor görünüyor. ayrıca antrenman metotları, futbola bakış, beslenme şekli gibi konularda avrupa ile aramızda uçurum olduğu için hâlâ 3 günde 1 maç yapıp yorulan futbolcular var denerek acayip acayip rotasyonlar yapılmasını da düşünürsek işimiz cidden zor.
  • 14
    kadro istikrarı evet başarının anahtarlarından biridir. evet avrupa kulüplerinin en çok değer verdiği prensiplerdendir ama maalesef ülkemizde bu geçerli değil. ülkemizde hiçbir futbolcu üç maçtan sonra aynı fiziki direnci ve kondisyonu gösteremiyor.

    avrupalı futbolcunun kondisyonu ile türkiye’deki futbolcularınki neden farklı tam olarak bilmiyorum ama;

    -beslenme konusundaki yanlışlardan kaynaklanabilir,
    -yaşam tarzlarındaki farklılıklardan kaynaklanabilir,
    -antreman sistemindeki yanlışlardan kaynaklanabilir

    gibi ihtimaller geliyor aklıma. belki de bunların hepsinin birden etkisi olabilir. avrupa’daki disiplin ile bizdeki aynı değil. avrupa’da bir takımın antremanına örneğin futbolculaeın çocuklarını getirmesi düşünülemez bile. o teknik direktör bunu yapan futbolcuyu afaroz eder. zaten futbolcunun aklına böyle bir şey de gelmez.

    tabii ki insan olmanın bir parçası çocuklarımızla oynamak ama profesyonel hayatta motivasyon kaybına yol açacaksa kimse buna izin veremez. her hafta bir futbolcumuzun çocuklarıyla birlikte florya’da antremana çıktığına şahit oluyoruz ve ben buna çok şaşırıyorum. çocukları seveceksek -ki ben çok severim- bunun için özel organizasyonlar yapıp orada sevmek ilgi göstermek en doğrusu. bir 23 nisanda florya’da düzenlenen resim etkinliği gibi.

    tabii ki çocukları basit örneklerden birisi olarak zikrettim. en az oniki varyantı olan motivasyonu artırma yöntemleri çok bilimsel bir konudur. motivasyonu artırıcı faaliyetler ve uygulamalar bilimsel yöntemlerle yapılmalı ve doğaçlama hapı ile tüm takıma yutturulmalı. motivasyonu düşürücü hareket ve uygulamalardan ise dikkatle kaçınılmalı. belki o zaman kadro istikrarından söz edebiliriz. bu şartlar gerçekleşinceye kadar bizde rotasyon devam etmeli diye düşünüyorum. diagne’nin kasımpaşa maçına kadar oynadığı futbol ile kasımpaşa maçında oynadığı futbolu kıyaslayın ne demek istediğimi anlarsınız. fenerbahçe’nin deplasmanda oynadığı futbol ile iç sahada oynadığı futbolu kıyaslayın ne demek istediğimi anlarsınız. hemen bütün kulüpler için geçerli bu söylediklerim.
  • 17
    ffp sebebiyle bir önceki sezon rekorlar kırıp 29 gol atan forvetini, alt yapıdan çıkardığın 18 yaşındaki yıldız adayı stoperini, orta sahanda bel kemiği olmuş manchester city görmüş orta sahanı, takıma gelir gelmez 16 m euro teklif geldi satmamız gerek denilen başka bir orta sahanı gelen ilk teklif sonucu sattığında ve bunların yerine yine ffp sebebiyle her sezon yeni bir kiralık oyuncu getirdiğinde yakalanması zor bir istikrardır elbette. yoksa 96-2000 arası dönemde 16 yaşındaki emre belözoğlu'nu, hakan şükür'ü, arif erdem'i, hasan şaş'ı da gelen ilk teklifte üçe beşe bakmadan satmak zorunda kalsaydın görürdüm ben o kadro istikrarını.
  • 18
    türk futbolunda 2013 sonrası başlayan düşüşün en önemli sebeplerinden biridir.
    neredeyse her takım* her sezon yeni takım kurarak sezonlara başladı. şampiyon olan takımlar bile şampiyonlar ligi kadrosu kuracağım diyerek yüksek maaşlı kiralık veya 0 bedel yüksek maaş yaşlı oyunculara da yönelmesi tuzu biberi oldu.

    kadro istikrarı beraber oynama alışkanlığı getirir. beraber oynama alışkanlığı uyum, takım kimyası, birbirini tanımaktan hızlı paslaşmalar, pozisyon almalara kadar bireysel yetenekten ziyade bir takım yeteneği oluşturur.

    tarihimizde başarılı olmuş kadrolarımız ve rakiplerimizin kadroları hep kadro istikrarları ile olmuştur.

    96/00 galatasaray
    96/02 a milli futbol takımı
    04/08 fenerbahçe

    hatta ülkemizin resmi başaltı takımı olacak kadar nam salmış bir sivasspor'un bile kendi seviyesinde bir kadro istikrarı vardır.
    bir dönemler pini balili, mehmet yıldız, abdurrahman dereli sonra pedriel, kamil grosicki, aatif chahechouhe günümüzde erdoğan yeşilyurt, mustapha yatabare, kaptanları hakan arslanvs.

    bunun yanında teknik direktör istikrarı da sağlıyor sivasspor ve bu da çok önemli ve paralelinde bir konu. çünkü çok fazla hoca değişitirmek haliyle hocanın talepleri doğrultusunda oyuncu değiştirmek anlamına gelebiliyor.*

    bu seneden itibaren kurduğumuz bu genç ve uzun vadeli bir takım ile bu kadro istikrarını yakalayacağız ve üstüne koyarak devam edeceğiz.
    (bkz: sabır)
    (bkz: umut)
    (bkz: hayal etmek)
    (bkz: güvenmek)
    (bkz: destek olmak)
    (bkz: disiplin)
    (bkz: çalışmak)
    (bkz: istikrar)
    (bkz: inanmak)
    (bkz: başarı)
  • 20
    galatasaray'da ki başarısızlığın en önemli sebeplerinden biridir. her maç farklı 11 ile çıkan, sürekli belli bölgelerdeki oyuncuları değişen bizim dışımızda bir kulüp görmedim. avrupa'da ki rakiplerimizin tamamı en fazla 1 2 oyuncu değiştirdi ve yoğun tempoda kadro istikrarını koruyorlar. bu kadar yeni ve genç bir takımın birbirlerine alışması için, hele ki bizim gibi geriden oyun kurmaya çalışan bir takımda sürekli beraber oynamaları gerekiyor. haziran'dan beri sürekli oynayan kerem sakatlanmazken, cicaldau ve halil gibi oyuncularımız da neden sakatlanma riski varmış anlamış değilim.
  • 21
    fatih terim'in; birinci dönemi 1996--2000 arası olan, ikinci dönemi 2002-2004 arası olmayan, üçüncü dönemi 2011-2013 arası nispeten olan, dördüncü dönemi 2018-2021 arası kesinlikle olmayan, bir sistem oluşturma ve başarılı olma konularında çok öneml bir kavram.

    özellikle, fatih hoca gibi genel olarak "kazanan kadro bozulmaz" prensibini benimseyen teknik direktörler için olmazsa olmazdır. çünkü fatih terim, sezon içinde seri galibiyetleri genelde aynı kadroyu oynatarak alır ama kadro istikrarı oturtamazsa, sürekli arayışta olduğu için birçok puan kaybı yaşar. zaten, fatih terim'in en çok şampiyonluk kazanmış teknik direktör olmasına rağmen, baştan sona domine ederek şampiyonluk yaşadığı sezon sayısı azdır.
  • 23
    3 yıllık planlama, avrupa kupaları, çarşamba-pazar maçları....vs. bahanenin haddi hesabı yok ancak her beş lafımızdan dördü kadronun "genç" olduğuyla ilgili ise, artık ilk 11'in en az 9'unun değişmemesi gereken kadro iskeletini oluşturmamız şart.
    yaşı 23-24 civarı olan oyuncularımız ne iki maç üst üste oynayabiliyor, ne de oynadıkları maçları tamamlayabiliyor.
    hoca kararı mıdır yoksa fiziksel yetersizlik midir karar vermek zor ancak her halükarda sebebi fiziksel dahi olsa bu da yine daha çok teknik heyetin sorumluluğunda diye düşünüyorum.
    özetle, başarıya giden yolda önceliklendirilmesi gereken konuların başında doğru isimlerle kadro istikrarını yakalamak gelmeli.
  • 24
    rotasyonlar sebebiyle oturtamadığımız, takımın başarısı için çok önemli bir unsur.

    1996-2005 arası sürekli cl'de oynadık. iki haftada bir haftada iki maç oynadık. neden o zamanlar bu yorgunluklar o kadar bahane edilmiyordu da şimdi bahane ediliyor gerçekten anlam veremiyorum. takımımızda yaş ortalaması genç. buna rağmen rotasyon yapmazsak şöyle mi olur böyle mi olur diyoruz. bana tamamen bahane gibi geliyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın