1
(bkz: mircea lucescu)
kadıköy deplasmanı için en uygun teknik direktör formatı
-
-
2jose mourinho
-
3(bkz: 16 subat 2002 fenerbahce galatasaray macı) macında ilk yarıda yediğimiz gol ile yenik duruma düşsek de 4 kırmızı kart görüp uzatmalar dahil son 20 dakikayı 7 kişi ile oynayıp gol yememeyi başarmış takımın teknik direktör olarak mircea lucescu en uygun adaydır.
-
4(bkz: yılmaz vural)
-
5
-
6teknik direktör formatını bilemem de bizim orda galip gelebilmemiz için takıma format atmamız gerekiyor. geçmişi unutmak ve sanki ilk defa orada oynuyormuş gibi oynamaktır belki de çözüm.
-
7
-
8çirkefliğin formatı her sene değiştiği için her seferinde yenilenmesi gereken teknik direktör formatıdır. buna mukabil, antalyaspor maçları kadıköy deplasmanından mutlaka önce olmalı ve beta sürümler burada denendikten sonra başarılı olunursa kadıköy'e çıkılmalıdır. ha beta sürüm tutmazsa ya kadıköy'e çıkmadan hataları giderilir, ya da yapacak bir şey yok hocu. seneye yeni sürümler release edilerek devam edilir. öyle 10 mb'lik patch'ler de kurtarmaz söyleyeyim.
-
9cevabı fm gençliğinden gelmiştir.
-save ederek yaparık hacı yahu ayıbettin.
(bkz: öyle başlığa böyle entry) -
10dwg formatında olandır.
-
11
-
12c:/teknikdirektor/format
-
13ziya doğangibi isimlerle onlara kafa tutarız. iğrenç bir futbol sonucunda kazanabiliriz. ama o maç asla 11 er kişiyle bitmez. frank rijkaard gibi isimle sistemi oturtabilir ve harry kewell , lucas neill tarzı oyuncularla * oynarsak bu formatı tuttururuz. hem eğlenceli ve güzel futbol oynarız. hem de hakem konuşulmadan bir hafta boyunca takımımız övülür.
-
14(bkz: terminatör) *
-
15amacımız ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip olmak, turk olmayan takımları yenmek (bkz: ali sami yen) eğer kurucumuz ali sami yen bu başlığı görseydi ve o malum maçtan sonra söylenenleri duysaydı* muhtemelen utanırdı.sene 2006 fenerbahçe bizi iki maçta da yenmiştir ama tarih o maçları hatırlamaz tıpkı ikincileri hatırlamadığı gibi tarih o sezonun şampiyonunu hatırlar o sezonun şampiyonunu da hepimiz biliyoruz biz böyle baskı yaptıkça o futbolcular daha çok strese girecek rahat bırakalım nasılsa bir gün onları yeneceğiz ama yendiğimizde de hiç birşeyin değişmediğini ama ali sami yen in o sözüyle kurulan galatasaray ın o söze bağlı kaldıkça çok şeylerin değiştiğini göreceksiniz.
-
16.jpeg olabilir.
-
17(bkz: vurmayın başlık yalama oldu)
-
18
-
19arkadaş sinirlenmeyeyim diyorum ama dayanamıyorum, ne yazık ki yapım buna çok müsait. ama bu nasıl bir mantığın, nasıl bir düşünce sistematiğinin ürünüdür anlamadım. "teknik direktör formatı?" ne ki bu şimdi? yani nasıl bir şey olacak? ya da bir maça veya takıma özel teknik direktörlük diye bir meslek dalı oluştu da benim mi haberim yok? öncelikle aslolan, bir mevzu hakkında konuşmak ya da tartışmak için konunun doğru zeminde tartışılması gerekliliğidir. yoksa söylenenler havada kalıyor ama olsun, bir anlık sinirle başladık, bitirmezsek olmaz şimdi.
madem profilden bahsediyoruz o zaman madde madde yazalım;
- öncelikle miktarı belli olmayan * paraya sahibi olmalı, sonuçta para paradır, rengi ne farkeder?
- devletin tüm kademelerinden destek alabilmeli (genelkurmay başkanı, başbakan vb.) ve bu desteği takımı lehine kullanabilmeli.
- baskı , tehdit ve sindirme politikası kullanarak tüm medyayı kontrol altına alabilmeli ve yandaş medyası ile derbiden önce ortamı alabildiğine gerebilmeli, gerekli ise yumuşatabilmeli, kısaca işine geldiği gibi yönlendirebilmeli.
- maçtan önce futbol federasyonu başkanı başta olmak üzere tüm federasyona , mhk ve futbolun tüm kurumlarına gider yapabilmeli ve bu sayede maça istediği hakem heyeti ve gözlemcilerin atanmasını sağlayabilmeli.
- maç öncesinde 50.000 kişi rakip oyuncular ve hakem üzerinde baskı kurabilmeli ve maçı istediği gibi provoke edebilmeli eğer başaramıyorsa icabında kafasını gözünü yarabilmeli ama maçı da oynatabilmeli.
- maç esnasında rakip oyuncuları sahada tekme, tokat dövebilmeli ama hakemin buna müdahele etmemesini de sağlayabilmeli.
kısacası, derbiyi daha sahaya çıkmadan kazanabilmeli.
evet, aynen böyle bir teknik direktör profilidir bize lazım olan, var mı bildiğiniz bir hoca?
özetle; eğer konuya hala sahada futbol oynayıp kaybettiğimizi düşünecek kadar yüzeysel bakıyor ve senelerdir uygulanan organize bir çirkeflik politikasını farkedemiyorsanız, kadıköy'de ve hatta ali sami yen'de kaybetme nedenimizin tamamen yönetim politikalarından kaynaklandığını da anlamanız zor. -
20benim. yanıma da yardımcılarımı seçiyorum; himmet, hayret, gayret, saffet.. *
-
21yıl 1988. fenerbahçe 1 galatasaray 2. http://www.yukleresim.com/...nnvx0n2ajpe6zhaj.jpg
türkiye 1.ligi şimdi turkcell süperligi'nde bu maçtan sonra kadıköy'de oynanan maçlarda
11 nisan 1993'te 4-1'lik galibiyet. http://www.yukleresim.com/...su8in0it4zo9231p.jpg
20 eylül 1998'de son dakikada gelen golle 2-2'lik beraberlik. http://www.yukleresim.com/...3otr131n6uwze3lm.jpg
22 aralık 1999'dada 2-1 lik galibiyet var. http://www.yukleresim.com/...g8x902bph0kkxe2i.jpg
bunun dışındaki 19 maçta mağlup olunmuştur.
böylece sigi held, reinar holman, müfit erkasap, greame souness, mircea lucescu, gheorghe hagi, eric gerets, michael skibbe ve frank rijkaard *kadikoy deplasmani icin en uygun teknik direktor formatina uygun değildir.
1988 yılında galip gelen hoca mustafa denizli ve jupp derwall ikilisidir. derwall rahmetli olduğu için, mustafa denizli'de sonraki 3 sezonundada gelip gelemediği için kadikoy deplasmani icin en uygun teknik direktor formatinin dışına çıkmaktadır..
fatih terim'de 1998'de beraberlik, 1999'da galibiyet alan hocadır ama diğer 4 maçtada mağlubiyet yaşamıştır, biriside 6-0'dır. bu yuzde kendisi için kadikoy deplasmani icin en uygun teknik direktor demek abesle iştigaldir.
elde kalan tek hoca karl-heinz feldkamp'tı. tabiki 2. kalli dönemine kadar. oda 1993 yılındaki zaferden sonra 2007'de 2-0'lık mağlubiyetle format dışı kalmıştır..
bu şekilde bakınca son 21 yılın hiç bir teknik direktör'ü bu formata uygun değildir.. ama en abşarılısı fatih terim'dir.. -
22
-
23
-
24(bkz: cengiz han)
-
25
