---
alıntı ---
1998'in kasım ayı fırtınalı geçmişti. roma havaalanı'nda tutuklanan abdullah öcalan yüzünden kriz patlamıştı. türkiye italya'dan iade istiyor, fakat idam cezası nedeniyle buna sıcak bakılmıyordu. iki ülke arasındaki gerilim her gün tırmanırken, şampiyonlar ligi maçı için istanbul'a gitmesi gereken juventus, güvenlik gerekçesiyle karşılaşmanın başka bir yerde oynanmasını istiyordu.
başta ertelenen mücadelenin 2 aralık 1998'de yapılmasına karar verilmişti. grupta galatasaray ile liderlik mücadelesi veren torino temsilcisi, maç günü istanbul'a gelmiş, son düdükten sonra yıldırım hızıyla ülkesine dönmüştü. uefa'nın deplasman takımları başlama vuruşundan 24 saat önce maçın oynanacağı şehre gelir kuralı çöpe atılmıştı. şehirde olağanüstü güvenlik önlemleri alınırken, 22 kişilik italyan kafilesi için kelle başına en az yüz polis görev yapmıştı.
başlama vuruşu öncesinde medya haliyle coşuyordu. italya başbakanı d'alema dallama oluyor, 'şerefsizler' manşetleri sağı solu süslüyordu. söylemeye gerek yok, öcalan'a juventus forması giydirilmiş, gilles veissière'in ilk düdüğü beklenmeye başlanmıştı.
çimlerde de gerginlik hâkimdi. zidane ve şürekâsı nicola amoruso ile öne geçiyordu. dinamit lakaplı futbolcu iki yıl önce de aynı arenada fenerbahçe filelerini havalandırmıştı. tam maç böyle bitti derken hagi'nin ortasında oluşan karambolde top önünde biten suat kafayı yapıştırıyor, ali sami yen yıkılıyordu.
son saniyede puanı kopartan galatasaray, bilbao'da bir hafta sonra kaybedince grubu ikinci bitirmişti. son maçını kazanan juventus averajla lider olurken, o sezonki statü nedeniyle en iyi iki ikinci yoluna devam etmiş, üçüncü durumdaki cimbom avrupa defterini kapatmıştı.
şaka gibiydi zira tam beş yıl sonra 1998'in rövanşı yapılıyordu. bu sefer istanbul'daki terör saldırılarından endişe eden juventus istiyor, karşılaşma bir hafta ertelendikten sonra dortmund'un westfalen stadı'na alınıyordu.
gruptan çıkmayı garantilemiş juventus karşısında binlerce gurbetçinin desteğini alan aslan, ikinci yarıda sonuca gitmişti. hakan ünsal- hasan şaş ortaklığında pası alan sol bek ceza sahası içindeki adaşını görmüş, tabela değişmişti. maçın asıl oynanması gereken 25 kasım'da eşinin doğumgünü olan hakan şükür, golden sonra tişörtünü göstermiş; uzatmalarda hesabı kapatmıştı. hasan şaş'ın nefis kaçırdığı santrfor solunu konuşturmuş, aslan san sebastian'a umutlu gitmişti. galibiyet devler arenasında yola devam demekti. ancak olmamış, real sociedad karşısında alınan beraberlikle dümen uefa'ya kırılmıştı.
---
alıntı ---
ali murat hamarat bahsedilen 98 yılındaki 1-1'lik juventus maçı, benim yaşım itibari ile hatırladığım en eski maçtır. bilmiyorum bir daha ne zaman gol attı suat, pek olağan bir durum değildi.