• 502
    bir zamanlar şike suçu sabit görülüp bir alt kümeye düşürülen takımdır. bir ekol oldukları ve son senelerde italya'nın en iyi sistem takımı oldukları ise su götürmez bir gerçektir. diğer yazar arkadaşların da söylediği gibi özellikle orta sahada inanılmaz bir performans göstermeleri ve bu sayede şampiyonlar liginde finale kadar yükselmeleri ne denli iyi bir takım olduklarının göstergesi. beyler unutmayın bu takım 2 sene evvel de liginde fırtınalar estirirken grupta iki maçta da bizi yenememişler ve yollarına uefa'da devam etmişlerdi. 2 sene içinde geldiğimiz dip noktayı görünce insanın ister istemez canı sıkılıyor.
  • 508
    takımın ana iskeletini kaybetmiş takım. bu sene artık çok zor işleri rakipleri özellikle roma çok iyi kadro kurdu. milan nispeten transfer yapıp biraz düzeltti kadroyu interde aynı şekilde. ancak kendileri pirlo,vidal,tevez gibi takımın en önemli silahlarını kaybetti. bu sene eğer roma salaklık yapmaz ise şampiyon olcak. tabi daha lig yeni başladı toparlama şansları var.
  • 510
    15-16 futbol sezonu itibariyle;
    gelenler;

    paulo dybala 32,00 milyon €
    alex sandro26,00 milyon €
    mario mandzukic19,00 milyon €
    simone zaza 18,00 milyon €
    roberto pereyra 14,00 milyon €
    juan cuadrado 1,80 milyon €
    alberto brignoli 1,75 milyon €
    mame thiam 1,40 milyon €
    andrés tello 1,20 milyon €
    francesco anacoura 750 bin €
    alberto cerri bonservissiz
    sami khedira bonservissiz
    neto bonservissiz

    gidenler;
    arturo vidal 37,00 milyon €
    angelo ogbonna 11,00 milyon €
    domenico berardi 10,00 milyon €
    kingsley coman 7,00 milyon €
    carlos tévez 6,50 milyon €
    frederik sörensen 2,00 milyon €
    edoardo goldaniga 2,00 milyon €
    andrea pirlo bonservissiz
    simone pepe bonservissiz
    fernando llorente bonservissiz
    marco storari bonservissiz
    gianmarco vannucchi bonservissiz

    editör notu;
    transfer herşey değil dostum transfer herşey değil...
  • 511
    takımın orta sahasındaki oyunculardan andrea pirlo ile arturo vidal ayrılmışken, bu bölgeye transfer olarak sadece sami khedira'yı alıp, bir de onun sakatlanması ile dımdızlak ortada kalan italyan şikecisi klüp. ligin ilk iki haftasında orta sahada simone padoin ile stefano sturaro'yu oynattılar. hatta ilk hafta roberto pereyra oynamış orta sahada, orta sahayla alakası olmamasına rağmen. padoin yıllardır zaten yedekte bekler dururdu, sturaro da ancak yedek kulübesini doldurur. sözün özü tonla forvet alacaklarına bir tane orta saha alsalardı böyle başlamazlardı. ha ne olur, yine dönüp dolaşıp şampiyon olurlar. hem juventus şampiyon olmasa kim olacak, kılıçdaroğlu mu?
  • 515
    2015-2016 transfer sezonunda kayıplarını yerine koyamamış olan geçen yılın italyan şampiyonu ve şampiyonlar ligi finalisti. paul pogba'yı tutmayı başarsalar da orta saha organizasyonları dağılmış durumda artık yeni şeyler kurgulamaları lazım bu anlamda. forvete mandzukiç transferi mantıklı gözüküyor katkı verecektir. bu sezon italya ligi şampiyonluğu da zor gözüküyor. ayrıca bu sezon iç saha formalarını çok beğendim.

    (bkz: andrea pirlo)
    (bkz: arturo vidal)
    (bkz: carlos tevez)
  • 516
    (bkz: sami khedira)' yı beleşe almış takımdır. tabi pirlo gitmiştir.

    tevez ve llorente' yi yollayıp (bkz: zaza), (bkz: dybala), (bkz: mandzukic)' i almıştır.

    vidal yerine(bkz: hernanes)ve (bkz: roberta pereyra) gelmiştir. aslında bizim yapmamız gerekeni yapmıştır. takım şampiyon oldu diye '' şampiyon kadroyu koruyalım '' dememişlerdir. takımı kısman gençleştirip uzun yıllara damga vurmayı denemişler ve risk almışlardır. ama kimya tutar mı bilinmez.
  • 517
    2015-16 sezonunda, yıllardır takımın omurgasını oluşturan kilit oyuncularını göndermiş olmasına rağmen, değişik açılardan bakıldığında gerekli sayılabilecek bir gençleştirme ve daralma operasyonu yapmış olan takımdır. konu avrupa futbolu olunca yazasım çok geliyor o yüzden uzun olabilir, baştan söylüyorum.

    özellikle hepimizin serie a'yı oynanan çirkin futbola rağmen sevdiğimiz 90'lı yıllar ve 2000'lerin başı sonrasında italyan takımlarında yaşanan ekonomik çöküntünün, juventus'un istikrarlı şampiyonlar ligi katılımı, akıllı başkan sayesinde yapılan riskli sayılabilecek ama mantıklı transfer hamleleri ve biraz da şike ile küme düşme sayesinde kendilerini teğet geçtiğini söyleyebiliriz. nitekim burada yaptıkları hamlelerle diğer büyük ve iddialı takımlar 2010 sonrası çöküş dönemlerini yaşarken, lige döndükten sonra mutlak hakimiyet sağlayarak yaşadılar.

    juventus'un genel transfer politikasında çok pahalı adamların alınması olmamakla birlikte, gereken adama gereken parayı (gianluigi buffon) vermekten de çekinen bir takım değildir. efsanelerden yola çıkalım; zinedine zidane 1996-1997 sezonunda bordeaux'dan 3.5 milyon gibi bir bedelle satın alınmış (transfermarkt). yine bir başka yıldız edgar davids milan'dan 8 milyon euro karşılığında kadroya katılmıştır. kafamızda yıl kaygısı kalmasın diye benzer dönemde real madrid'in davor suker için 11, arsenal'in marc overmars için 7.5 milyon ödediğini de aklımızda tutalım.

    bunları söyledikten sonra 2014-15 kadrosu ile 2015-16 kadrosu arasındaki değişiklikleri juventus oyun mantığı çerçevesinde inceleyelim.

    gianluigi buffon, nazar değmesin halen performans olarak gençlere taş çıkartıyor. geçen sezona bakıldığında rubinho gibi italyanların "yaşlı ve yeteneksiz brezilyalı yedek kaleci" hastalığı sayesinde takımda duran bir adam var. buffon ile aynı anda futbolu bırakabileceği gibi, buffon'un kaldırdığı kupaları evden dahi izleyebilir. bu bölgeye fiorentina'dan bedelsiz olarak aldıkları 26 yaşındaki neto'yu eklediler. izlediniz mi bilmiyorum ama benim izlediğim kadarıyla kötü kaleci değil. bir buffon, bir neuer, bir muslera kesinlikle değil ama kötü ve gerektiğinde güvenilmeyecek bir kaleci kesinlikle değil.

    juventus'un en kilit ve her daim en kuvvetli bölgesi stoper hattı olmuştur. oyun mantığı kapalı da oynasalar, açık da oynasalar "ben yemeyeyim, illa bir iki tane itelerim" olduğundan bu bölge onlar için inanılmaz önem arz ediyor. mevcut kadroda barzagli, bonucci ve chiellini gibi muazzam, konsantre olduklarında durduramayacakları adam sayısı çok az olan bir rotasyonu var. rotasyon derken, 3'lü hat olarak da çok başarılı olduklarından 3'lü hat ve iki wb ile de son derece efektif oynuyorlar. özellikle conte döneminde oynanan taktik de bu idi; bu taktiği geçen sezon özellikle şampiynolar ligi maçlarında sık sık gördük. bu hat iyi ancak yaşlı. caceres kadroda ama zibilyar yıldır kadroda olmasına rağmen ilk 11'i zorlayacak bir adam değil ve artık yaşlanıyor. kendisini izlemememe rağmen hem fm hem fifa da ciddi potansiyel sahibi daniele rugani (oyun bile olsalar bi scouting çalışması yapılıyor ve hepsi yanılıyor olamaz) takıma gençleştirme ve ilk 11'e özellikle west ham'a giden ogbonna için düşünülen plana uygun şekilde barzagli yerine monte edilmek üzere eklendi. 3'lü hattından bir güç kaybetmediğini söyleyebiliriz.

    yukarıda da değindiğim gibi wb olarak içinden canavar çıkaran lichsteiner hali hazırda kadroda iken, yaş haddinden emekliliği gelen ve ancak rotasyonda oynatılması gereken evra'nın yerine doğrudan 11'de oynamak üzere alex sandro alındı. aslında bu noktada yönetici olsam bütünlüğü bozmamak için aşağıda değineceğim hernanes'i almayıp, caceres'i elden çıkartarak yaratılacak gelir ile porto'nun diğer sol beki danilo'yu almayı tercih ederdim, ancak real madrid ile transfer yarışına girip adam alınması pek de kolay bir şey değil.

    orta saha en çok değişimin yaşandığı yer oldu.

    arturo vidal enerji ve çift yönlü oyun bakımından faal en enteresan ve etkili adam olabilir. çift yönlü oynayan çok sayıda ve çok kaliteli adam var ancak kendisinin saha içi çalışkanlığı ve top ayağında iken yaptığı işler dikkate alındığında kendisinden beklenmeyecek agresifliğinin juventus'a çok şey kattığını inkar edemeyiz. ne varki juventus'un avrupa çapında rekabet ettiği top tier takımlara nazaran oynadığı lig nedeniyle çok daha düşük gelirler elde etmesi nedeniyle pogba gibi bir ismi tutmak için bir başka yıldızı feda etmesi gerektiği bir gerçek. nitekim bir avrupa devinin, başka bir devin istediği adamı takımda tutmasının tek yolu adama en az diğer takım kadar para vermek. bu da arturo vidal için maaşının 2 katı demek. artık 28 yaşına gelmiş vidal'in juventus'tan aldığı paranın çok çok üstünde (juve 5 m euro; bayern 10 m euro) bir paraya bayern'e gitmek istiyor olması da transferde önemli bir etmen. oturup tartışabiliriz ancak bu transferdeki tek sorun, martial'in 50, de bruyne'nin 74, otamendi'nin 60 milyon, sterling'in keza 50-60 milyon gibi paralar ettiği bir ekonomik düzende bayern'in juventus'a ödediği komik sayılabilecek 37+3 bonus gibi komik sayılabilecek bonservis bedelidir. kesinlikle kötü oyuncu olmayan ancak arturo vidal de olmayan paulo dybala için juventus'un 32 milyon euro ödediğini düşünürsek sanırım bu transferdeki sorunu net anlayabiliriz.

    andrea pirlo reyiz hakkında söylenecek bir şey yok. ne var ki, reyizler de ölene kadar en üst düzey futbollarını oynayamıyorlar. yönetimin kafasında pogba-vidal-pirlo üçlemesi yerine transfer sezonu başında pogba'nın pirlo yerinde oynadığı ve pogba'nın yerine daha defansif ve daha yıpratıcı bir adamın oynadığı düzen kurmak olduğundan reyiz ile yollar ayrıldı. pirlo demek yaklaşık olarak ligde 10-12 puan demek ancak kendisini ne kadar sevsem de 10-12 puan açığını ilk sene olmasa bile 2-3 sene içinde rahatça kapatacak ve daha genç bir orta saha düzeninin kurulabilecek olduğu da bir gerçek.

    roberto pereyra'yı "yeni transfer" olarak nitelendirmek ne kadar doğru olur bilemiyorum. geçen sene kiralık olarak yapılan bir aşı idi ve tutunca kalıcı olmasına karar verildi. kendisi için taşlar yerinden oynatılmadı.

    yukarıda bahsettiğim düzende pogba, pirlo yerine geçerken aslında yeni transfer mario lemina'nın pogba yerine geçmek üzere takıma katıldığından bahsedebiliriz. kendisi pogba kadar yetenekli değil, ama maç sırasında pogba'dan daha konsantre ve maçın daha içinde bir oyuncu. defansif yönü daha kuvvetli ve daha agresif.

    vidal transferinin olacağı (kime olacağı değil ama gerçekleşeceği) aslında khedira transferi ile ayyuka çıkmıştı. sözlük konsepti galatasaray olduğundan bizden örnek vereyim, melo'nun gidebilme ihtimaline göre bir alex song b planı olarak önceden takıma katılmıştı yani. khedira fit olduğu zaman takıma çok katkı sağlayabilen bir oyuncu. yine fit bir khedira ile arturo vidal arasında fersahlar kadar fark olduğunu düşünmüyorum. arturo kadar agresif değil ama nerede ne zaman ne yapacağını o da en az vidal kadar biliyor ve oyun içerisinde her daim var. özetle, vidal-pogba-pirlo orta sahası yerine kurulacak khedira-lemina-pogba orta sahası, alışma süreci sonrasında en az eski 3'lü kadar kümülatif etki yaratacaktır. kaldı ki bu bölgede orta sahanın her yerinde oynayabilen ve saymadığım süper adam claudio marcihisio ve ciğersiz kavruk kwadwo asamoah gibi adamlar var.

    hal böyle olunca juventus'un yaptığı tek saçmalığın hernanes transferi olduğunu düşünüyorum. amc yedeklemesi ve duran top etkinliği dışında takıma hiçbir artı katacağını sanmıyorum. onun yaptığı işleri marchisio da son derece rahat şekilde yapabilir. tam bir bilal kısa veya jem karacan kendisi şu an juve kadrosu içinde bence.

    forvet hattı incelendiğinde juventus'un 1 uzun pivot ve 1 kısa hareketli forvet hattı ezelden beridir korunmaya çalışılıyor. tevez gitti. juve göndermedi; tevez ben gitmek istiyorum dedi, takım adı söyledi ve juventus kendisine kolaylık yaparak az sayılabilecek (6.5 m euro) bir bonservis ile gitmesine izin verdi. yine bir diğer kısa forvet giovinco gönderildi ve ikisinin yerine sırayla 21 yaşındaki dybala ve 24 yaşındaki zaza alındı. morata sonrası istenilen performans alınamayan pivot llorente gönderilerek mandzukic kadroya katıldı. enteresan bir şekilde cuadrado'yu forvet saymazsak juventus'un forvet hattının yaş ortalaması bu şekilde 24 oldu. bırakın veteran olmasına alışık olduğumuz italya ligi'ni bir kenara, dünya çapında bile değerlendirildğinde genç bir forvet hattı oluşturdurlar. 3 tanesi iyi ve potansiyelli, bir tanesi ise zaten mandzukic.

    görüldüğü üzere takımın orta saha değişimi nedeniyle ilk başlarda sıkıntılar yaşayacak gibi durmasına rağmen, sezon sonunda muhtemelen yine şampiyon olacaklardır. şampiyonlar liginde ne yapacakları ise tamamen anlık konsantrasyonlarına bağlı. eğer iyi konsantre olurlarsa giden oyuncular yerine gelen oyuncu kalitesi itibariyle geçen sene ulaştıkları yere gelmemeleri ve hatta kupayı kaldırmamaları için bir sebep yok.
  • 521
    yeni sezonda lige yaptığı leş başlangıçla mutlu eden takımdır. kaç senedir serie a'nın heyecanı kalmadı adamların ambargosu yüzünden, artık şampiyonluğu başkalarına bırakmanın vakti geldi net olarak. işin kötü yanı roma iyi transferler yapıp lige de iyi girse de son iki haftada ligi kazanacak güçte olup olmadığını sorgulattı. inter ise 1-0'larla gidiyor hep onlar da her an patlayabilir.

    ayrıca yöneticileri arturo vidal'in bu yaz bayern'e satılmasını "şaheser" olarak değerlendirmiş. bu yaşta böyle bir teklif bir daha gelmezmiş hemen satmışlar. aferin iyi halt yediniz beyler.
  • 522
    dibe vuran takım. hem de zirveyi gördükten çok kısa bir süre sonra. takımın iskeletini oluşturan 3 önemli ismin ayrılması, yerlerinin doldurulamaması, alınan orta düzey oyunculardan "doğal olarak" beklenen katkıların gelmemesi. ve sonuç 6 maçta 5 puan. yine de şampiyonlar ligi'nde city deplasmanında kazanılan bir maç var. sezonun çok başı ama şampiyonluk şansı bir hayli düşük. hakikaten moraller de performanslar da puanlar da yerle bir. bir an önce toparlanması dileğiyle.
  • 523
    mevcut durumuyla bana bakınız verdirtmekte ısrarcı olduğunu gösteren bir başka italyan karımız. hemi de oyunbozan, apo sevici ve şikeci olan cinsten. sikerün!

    (bkz: 2 aralık 1998 galatasaray juventus maçı)
    (bkz: 2 aralık 2003 galatasaray juventus maçı)
    (bkz: 11 aralık 2013 galatasaray juventus maçı)

    lan o değilde biz bunları hep aralık ayında düzmüşüz. hani mayıslar bizim de juventus'a karşı aralıklar bizim olmuş hep amk*

    gidip deplasmanda manchester city'yi yenmelerine ithafen

    (bkz: bu sezonun dortmund'u)

    edit: 98'de olan maçta son saniyelerde beraberliği kurtardık tamam ama sırf suat'ın saç ektirmeden önceki attığı son saniye golü için bile yazılır dedim. ayrıca o sezon son maçta yolumuza taş koyan guerrero önderliğindeki bilbao'ya da: bask bölgesi başını bağımsız olur demek istiyorum. karşımıza çıkmayın olm onu daha unutmadık! ayrıca burak akdiş senin de alacağın olsun lan!
App Store'dan indirin Google Play'den alın