2015-16 sezonunda, yıllardır takımın omurgasını oluşturan kilit oyuncularını göndermiş olmasına rağmen, değişik açılardan bakıldığında gerekli sayılabilecek bir gençleştirme ve daralma operasyonu yapmış olan takımdır. konu avrupa futbolu olunca yazasım çok geliyor o yüzden uzun olabilir, baştan söylüyorum.
özellikle hepimizin serie a'yı oynanan çirkin futbola rağmen sevdiğimiz 90'lı yıllar ve 2000'lerin başı sonrasında italyan takımlarında yaşanan ekonomik çöküntünün, juventus'un istikrarlı şampiyonlar ligi katılımı, akıllı başkan sayesinde yapılan riskli sayılabilecek ama mantıklı transfer hamleleri ve biraz da şike ile küme düşme sayesinde kendilerini teğet geçtiğini söyleyebiliriz. nitekim burada yaptıkları hamlelerle diğer büyük ve iddialı takımlar 2010 sonrası çöküş dönemlerini yaşarken, lige döndükten sonra mutlak hakimiyet sağlayarak yaşadılar.
juventus'un genel transfer politikasında çok pahalı adamların alınması olmamakla birlikte, gereken adama gereken parayı (gianluigi buffon) vermekten de çekinen bir takım değildir. efsanelerden yola çıkalım; zinedine zidane 1996-1997 sezonunda bordeaux'dan 3.5 milyon gibi bir bedelle satın alınmış (transfermarkt). yine bir başka yıldız edgar davids milan'dan 8 milyon euro karşılığında kadroya katılmıştır. kafamızda yıl kaygısı kalmasın diye benzer dönemde real madrid'in davor suker için 11, arsenal'in marc overmars için 7.5 milyon ödediğini de aklımızda tutalım.
bunları söyledikten sonra 2014-15 kadrosu ile 2015-16 kadrosu arasındaki değişiklikleri juventus oyun mantığı çerçevesinde inceleyelim.
gianluigi buffon, nazar değmesin halen performans olarak gençlere taş çıkartıyor. geçen sezona bakıldığında rubinho gibi italyanların "yaşlı ve yeteneksiz brezilyalı yedek kaleci" hastalığı sayesinde takımda duran bir adam var. buffon ile aynı anda futbolu bırakabileceği gibi, buffon'un kaldırdığı kupaları evden dahi izleyebilir. bu bölgeye fiorentina'dan bedelsiz olarak aldıkları 26 yaşındaki neto'yu eklediler. izlediniz mi bilmiyorum ama benim izlediğim kadarıyla kötü kaleci değil. bir buffon, bir neuer, bir muslera kesinlikle değil ama kötü ve gerektiğinde güvenilmeyecek bir kaleci kesinlikle değil.
juventus'un en kilit ve her daim en kuvvetli bölgesi stoper hattı olmuştur. oyun mantığı kapalı da oynasalar, açık da oynasalar "ben yemeyeyim, illa bir iki tane itelerim" olduğundan bu bölge onlar için inanılmaz önem arz ediyor. mevcut kadroda barzagli, bonucci ve chiellini gibi muazzam, konsantre olduklarında durduramayacakları adam sayısı çok az olan bir rotasyonu var. rotasyon derken, 3'lü hat olarak da çok başarılı olduklarından 3'lü hat ve iki wb ile de son derece efektif oynuyorlar. özellikle conte döneminde oynanan taktik de bu idi; bu taktiği geçen sezon özellikle şampiynolar ligi maçlarında sık sık gördük. bu hat iyi ancak yaşlı. caceres kadroda ama zibilyar yıldır kadroda olmasına rağmen ilk 11'i zorlayacak bir adam değil ve artık yaşlanıyor. kendisini izlemememe rağmen hem fm hem fifa da ciddi potansiyel sahibi daniele rugani (oyun bile olsalar bi scouting çalışması yapılıyor ve hepsi yanılıyor olamaz) takıma gençleştirme ve ilk 11'e özellikle west ham'a giden ogbonna için düşünülen plana uygun şekilde barzagli yerine monte edilmek üzere eklendi. 3'lü hattından bir güç kaybetmediğini söyleyebiliriz.
yukarıda da değindiğim gibi wb olarak içinden canavar çıkaran lichsteiner hali hazırda kadroda iken, yaş haddinden emekliliği gelen ve ancak rotasyonda oynatılması gereken evra'nın yerine doğrudan 11'de oynamak üzere
alex sandro alındı. aslında bu noktada yönetici olsam bütünlüğü bozmamak için aşağıda değineceğim hernanes'i almayıp, caceres'i elden çıkartarak yaratılacak gelir ile porto'nun diğer sol beki danilo'yu almayı tercih ederdim, ancak real madrid ile transfer yarışına girip adam alınması pek de kolay bir şey değil.
orta saha en çok değişimin yaşandığı yer oldu.
arturo vidal enerji ve çift yönlü oyun bakımından faal en enteresan ve etkili adam olabilir. çift yönlü oynayan çok sayıda ve çok kaliteli adam var ancak kendisinin saha içi çalışkanlığı ve top ayağında iken yaptığı işler dikkate alındığında kendisinden beklenmeyecek agresifliğinin juventus'a çok şey kattığını inkar edemeyiz. ne varki juventus'un avrupa çapında rekabet ettiği top tier takımlara nazaran oynadığı lig nedeniyle çok daha düşük gelirler elde etmesi nedeniyle pogba gibi bir ismi tutmak için bir başka yıldızı feda etmesi gerektiği bir gerçek. nitekim bir avrupa devinin, başka bir devin istediği adamı takımda tutmasının tek yolu adama en az diğer takım kadar para vermek. bu da arturo vidal için maaşının 2 katı demek. artık 28 yaşına gelmiş vidal'in juventus'tan aldığı paranın çok çok üstünde (juve 5 m euro; bayern 10 m euro) bir paraya bayern'e gitmek istiyor olması da transferde önemli bir etmen. oturup tartışabiliriz ancak bu transferdeki tek sorun, martial'in 50, de bruyne'nin 74, otamendi'nin 60 milyon, sterling'in keza 50-60 milyon gibi paralar ettiği bir ekonomik düzende bayern'in juventus'a ödediği komik sayılabilecek 37+3 bonus gibi komik sayılabilecek bonservis bedelidir. kesinlikle kötü oyuncu olmayan ancak arturo vidal de olmayan paulo dybala için juventus'un 32 milyon euro ödediğini düşünürsek sanırım bu transferdeki sorunu net anlayabiliriz.
andrea pirlo reyiz hakkında söylenecek bir şey yok. ne var ki, reyizler de ölene kadar en üst düzey futbollarını oynayamıyorlar. yönetimin kafasında pogba-vidal-pirlo üçlemesi yerine transfer sezonu başında pogba'nın pirlo yerinde oynadığı ve pogba'nın yerine daha defansif ve daha yıpratıcı bir adamın oynadığı düzen kurmak olduğundan reyiz ile yollar ayrıldı. pirlo demek yaklaşık olarak ligde 10-12 puan demek ancak kendisini ne kadar sevsem de 10-12 puan açığını ilk sene olmasa bile 2-3 sene içinde rahatça kapatacak ve daha genç bir orta saha düzeninin kurulabilecek olduğu da bir gerçek.
roberto pereyra'yı "yeni transfer" olarak nitelendirmek ne kadar doğru olur bilemiyorum. geçen sene kiralık olarak yapılan bir aşı idi ve tutunca kalıcı olmasına karar verildi. kendisi için taşlar yerinden oynatılmadı.
yukarıda bahsettiğim düzende pogba, pirlo yerine geçerken aslında yeni transfer
mario lemina'nın pogba yerine geçmek üzere takıma katıldığından bahsedebiliriz. kendisi pogba kadar yetenekli değil, ama maç sırasında pogba'dan daha konsantre ve maçın daha içinde bir oyuncu. defansif yönü daha kuvvetli ve daha agresif.
vidal transferinin olacağı (kime olacağı değil ama gerçekleşeceği) aslında khedira transferi ile ayyuka çıkmıştı. sözlük konsepti galatasaray olduğundan bizden örnek vereyim, melo'nun gidebilme ihtimaline göre bir alex song b planı olarak önceden takıma katılmıştı yani. khedira fit olduğu zaman takıma çok katkı sağlayabilen bir oyuncu. yine fit bir khedira ile arturo vidal arasında fersahlar kadar fark olduğunu düşünmüyorum. arturo kadar agresif değil ama nerede ne zaman ne yapacağını o da en az vidal kadar biliyor ve oyun içerisinde her daim var. özetle, vidal-pogba-pirlo orta sahası yerine kurulacak khedira-lemina-pogba orta sahası, alışma süreci sonrasında en az eski 3'lü kadar kümülatif etki yaratacaktır. kaldı ki bu bölgede orta sahanın her yerinde oynayabilen ve saymadığım süper adam
claudio marcihisio ve ciğersiz kavruk
kwadwo asamoah gibi adamlar var.
hal böyle olunca juventus'un yaptığı tek saçmalığın
hernanes transferi olduğunu düşünüyorum. amc yedeklemesi ve duran top etkinliği dışında takıma hiçbir artı katacağını sanmıyorum. onun yaptığı işleri marchisio da son derece rahat şekilde yapabilir. tam bir bilal kısa veya jem karacan kendisi şu an juve kadrosu içinde bence.
forvet hattı incelendiğinde juventus'un 1 uzun pivot ve 1 kısa hareketli forvet hattı ezelden beridir korunmaya çalışılıyor. tevez gitti. juve göndermedi; tevez ben gitmek istiyorum dedi, takım adı söyledi ve juventus kendisine kolaylık yaparak az sayılabilecek (6.5 m euro) bir bonservis ile gitmesine izin verdi. yine bir diğer kısa forvet giovinco gönderildi ve ikisinin yerine sırayla 21 yaşındaki dybala ve 24 yaşındaki zaza alındı. morata sonrası istenilen performans alınamayan pivot llorente gönderilerek mandzukic kadroya katıldı. enteresan bir şekilde cuadrado'yu forvet saymazsak juventus'un forvet hattının yaş ortalaması bu şekilde 24 oldu. bırakın veteran olmasına alışık olduğumuz italya ligi'ni bir kenara, dünya çapında bile değerlendirildğinde genç bir forvet hattı oluşturdurlar. 3 tanesi iyi ve potansiyelli, bir tanesi ise zaten mandzukic.
görüldüğü üzere takımın orta saha değişimi nedeniyle ilk başlarda sıkıntılar yaşayacak gibi durmasına rağmen, sezon sonunda muhtemelen yine şampiyon olacaklardır. şampiyonlar liginde ne yapacakları ise tamamen anlık konsantrasyonlarına bağlı. eğer iyi konsantre olurlarsa giden oyuncular yerine gelen oyuncu kalitesi itibariyle geçen sene ulaştıkları yere gelmemeleri ve hatta kupayı kaldırmamaları için bir sebep yok.