jorge loureiro felipe

	Felipe Jorge Loureiro
	Görev	:	Teknik Heyet Sorumlusu
	Takım	:	Vasco
	Yaş	:	48
	Uyruk	:	Brezilya

• 151

  hakkında biraz mesajlaştıktan sonra, sözlüğümüzün on numara üyesi @imparatorfatihterim'in şöyle bir videosunu hazırladığı eski futbolcumuz. eline sağlık güzel kardeşim.
  
  https://streamable.com/x7zqb
  
  ben her gün ataşehir - beykoz arası gidiyorum, arabaya mp3 atmaya üşendiğim için aylardır aynı şarkıları dinliyorum. adam 5 dakikada felipe'nin galatasaray kariyerini özet geçti. helal valla. :)
• 152

  acun ılıcalı acun firarda zamanlarında brezilya'da kendisine tesadüfen plaj voleybolu oynarken denk gelmişti. "galatasaray'dan neden ayrıldın ? " tarzında bir soru sormuştu felipe'de "kulüpte para yoktu" gibilerinden bir şeyler söylemişti.
  
  dünya gözü ile gördüğüm en yetenekli futbolculardan biriydi felipe. para olmaması ile beraber fatih terim'in "koşmuyor" baskılarının da bunda büyük etkisi vardı tartışmasız. nitekim gelmeden önce bir basın toplantısında da "felipe ve pinto'yu istiyorum" demişti ama geldiklerinde hikaye mutlu bitmemişti. keşke dünya gözü ile bir kaç sezon daha kendisini galatasaray'da izleyebilseydik.
• 153

  galatasray'da oynadığı dönemde topla geride buluşup önüne geleni topu hafifçe sola çekerek sürekli çalımladığı dönemlerde neden hücum oynamıyor diye fatih terim eleştiriliyordu. hıncal uluç ise, felipe ayrıldıktan seneler sonra bir televizyon programında fatih hoca'nın felipe'yi daha ileride oynaması konusunda sık sık uyardığından ama felipe'nin kendisinin topu daha geride almayı tercih ettiğinden bahsetmiş ve felipe'yi de -her zaman yaptığı gibi tabii- korkak olmakla eleştirmişti. hıncal uluç'a göre orta sahada oyuncu çalımlamak kolaymış, asıl önemli olan o çalımları 1.90'lık stoperlere atmakmış.
• 154

  galatasaray'da oynadığı dönemde koşmadığı doğrudur. fakat koşmadan bu kadar rahat adam geçebilen bir oyuncu görmedim. daha uzun süre bizde oynamasını arzu ederdim. uzun yıllar takip ettim. bizden ayrıldıktan sonra 12 sezon daha yürüyerek top oynadı.
• 155

  fatih hoca, dördüncü döneminde 4-1-4-1'e taktığı gibi 2002-2003 sezonunda da düz 4-4-2'ye kafayı takmıştı. felipe'nin başarısız olmasında bir nebze bunun da etkisi vardı bence. çünkü, 4-4-2'nin hiçbir pozisyonunda beklenen eforu gösterebilecek bir oyuncu profiline sahip değildi. 4-4-2'nin sol açığında hasan şaş, sağ açığında da biraz daha serbest bir rolde felipe oynuyordu.
  
  4-3-1-2'yi tercih ettiği birinci galatasaray, fiorentina ve milan zamanlarından sonra galatasaray'da ikinci döneminde de zaman zaman 4-3-1-2'yi andıran ama olmayan bir 4-4-2 ile çıkıyorduk. hasan şaş'ı 2002 dünya kupası performansı sonrası takımda kalmaya ikna etmesinden ötürü, kanatlı bir oyun düşünmüştü sanıyorum. zaten pinto, elvir baliç gibi kanat oyuncuları da transfer edilmişti.
  
  fatih hocanın ikinci dönemi de dördüncü dönemi gibi kafasındakilerin sahaya tam yansımadığı ve sürekli transfer istediği bir dönemdi. felipe için de zamanının steven nzonzi'si olmuş diyebilriiz.*
• 156

  bizden sonraki kariyeri vasat altı olan oyuncu.
  
  evet dar alanda mükemmel çalım atıyordu, efsane de pasördü ama nedense bu kadar yetenekli olmasına rağmen, biz koşmuyor diye oyuncuyu harcamışken gittiği diğer takımlar da harcamış. hatta hatırlıyorum kariyerinin son döneminde flamingo'da sol bek oynuyordu.
• 157

  bizden önceki kariyeri de sonraki kariyeri de vasat olan futbolcu.
  
  tamam çok büyük yetenekti ama hep yıldız muamelesi görmek istiyordu. saldığı ara pasları, tek çalım hareketiyle rakibini aptal etmesi akıllarda hala ama yaşım tuttuğu için biliyorum top rakipteyken alan bile kapatmazdı. çok net 10 kişi olurdu galatasaray. ayrıca bize gelmeden önce de 10 numara pozisyonunda oynamıyordu pek.
  
  yine de tr liginde başarılıydı ve daha da başarılı olabilirdi. yerlilerin kendisini yediğini düşünüyorum.
• 158

  tıpkı jardel gibi kendisini de yediler. çok yetenekliydi. tek kötü yanı koşmamasıydı. o dönem böylesine çalım atabilen bir futbolcu hatırlamıyorum. bu dönem bile oynasa karşı takımı çalım manyağı edebilirdi.
• 159

  30küsür yildir bilinçli futbol izleyicisiyim, felipe gibi çalim atanin daha görmedim. ne ondan önce, ne ondan sonra olmadi. ayak bilekleri lastik gibi esnekti. oyun görü$ü de iyiydi, ince paslari vardi. $utlari çok iyi degildi ama $u atmasina gerek kalmaz, tehlikeli noktalarda topu arkada$lari ile bulu$tururdu.
• 160

  şimdiki gibi sahadaki 22 futbolcunun da robot gibi olmadığı, koşmayan bir iki futbolcunun tolere edilebildiği dönemlerde takımımızda forma giymiş futbolcu.
  
  lincoln gibi o da damağımızda bir hoş seda bırakıp gitti.
• 161

  youtube'da formamızı giydiği bazı maçlarda sahada topa buluştuğu anların videoları ayrı ayrı mevcut. yaşları yetmeyen arkadaşlarımız bence bir izlesinler. neredeyse her pozisyonda karşısındaki oyuncuyu geçiyor adam ve sürekli tutup çekiyorlar. hatta o dönem fatih terim'in ona çıtçıtlı forma yaptıracağız esprisi baya gündem olmuştu.
  
  https://youtu.be/s8F3bfKlQk8
• 162

  brezilyalı yusuf şimşek. yürüyerek adam çalımlayan isim. terim'in herkes pres yapacak felsefesine uymayan ve gönderilen adam. yerine de revivo alınmıştı. kalsa idi ve kendisinden beklentiler kilit açması yönünde olsa idi şu an bambaşka bir galatasaray kariyeri konuşuyor idik.
• 163

  yanlış hatırlamıyorsam, idmanda sigara içip fatih terim‘in sabrını tüketmiş, pres yapmiyor diye takımdan kovulmuştu.
• 164

  galatasaray'da tutunamamasında, pres yapmaması veya koşmaması kadar fatih hocanın 2002-2003 sezonunda enteresan formasyon tercihinin de etkili olduğunu düşünüyorum. bana enteresan geliyor çünkü galatasaray'da*, fiorentina'da* ve milan'da* genellikle 4-3-1-2 formasyonunu tercih etmesine rağmen, o sezon 4-4-2 veya 4-2-2-2 diyebileceğimiz bir diziliş ile başlamıştık ve felipe sağ kanatta oynuyordu. arkasında da ümit davala varken, o kanatta savunma zafiyeti yaşanması bence gayet normal bir durumdu.
  
  fatih hocayı 4-4-2'ye iten sebep, büyük ihtimalle 2001-2002 sezonunda dünya'da en iyi performans gösteren oyuncularından biri olan hasan şaş'ın ikna edilerek takımda kalması oldu. ancak, hasan şaş'tan dolayı 4-4-2 planı varsa felipe yerine iki yönlü bir kanat oyuncusu almak veya felipe gibi bir oyuncu alıyorsak, çift forvetten vazgeçip onun az koşmasını kaldırabilecek bir oyun planı tercih etmek daha mantıklı olabilirdi.
  
  kısacası, fatih hoca 10 numara verdiği bir oyuncudan normalde kolay vazgeçmez ve kazanmayı çalışmadığına göre felipe'den pek umudu yoktu ama o zaman tercih ettiği oyun planında ülkemizde fark yaratan alex de souza'yı da alıp, sağ kanat olarak oynatsak sonuç pek farklı olmazdı diye düşünüyorum.
• 165

  muhteşem bir terse çalım atma özelliği vardı, nasıl çalım atacağı belliyken tutulmuyordu. nokta pasları da çok iyiydi. galatasaray formasıyla doya doya izleyemediğimiz bir numaralı oyuncu bence. kader keita’nın bile önüne koyabiliriz.
  
  biraz sistem mağduru oldu. fatih terim keşke forvet arkasında kendisine özgürlük tanısaydı.
• 166

  galatasaray'da gördüğüm en yetenekli 3 4 oyuncu biri. yani nasıl ki barcelona tarihinin tartışmasız en yi oyuncusu messi'dir ama ronaldinho'yu izlemek de başka bir keyiftir, işte hagi bizim messi'miz ise bu adam da ronaldinho'ydu.
  
  hayatımda bu kadar kolay ve yürüye yürüye adam geçen birinin görmedim ben. tabii ki hagi, ortega, okocha, keita, querasma gibi savunmayı hayata küstüren, çaresiz bırakan pek çok büyük yetenek oynadı bu topraklarda ama bu adamın tarzı başkaydı. hatta o kadar rahat adam geçiyordu ki sürekli formasından çekiliyordu ve fatih terim ona çıtçıtlı forma yaptıracağız esprisini yapmıştı bir basın toplantısında.
  
  böyle bir yeteneği o dönem kim nasıl buldu da aldı orası da ilgin. çok özel bir oyuncuydu.
• 167

  galatasaray forması giyip bu kadar abartılan başka futbolcu görmedim. brezilyada kendisi gibi bileklerine hakim yüzlerce futbolcu var. sokaktan tutup çevirsek yine böyle onlarcasını buluruz.
  
  kariyeri de ortada. oynadığı en büyük kulüp biziz. onda da yarım devre ve parladığı üç beş maç var. diğer takımlarda harika oynamış, dünya futboluna damga vurmuş ama türkiyeye uyum sağlayamamış desek o da yok. vasat oğlu vasatın tekiydi.
• 168

  futbolun kağıda yazılanlardan çok sahada heyecan verdiği dönemlerdi. büyük usta hagi'den sonra geldiği için elbette beklentiyi karşılayamacaktı ama yine de çok estetik bir oyunu vardı. çabuk düşünüyor ve uyguluyordu. bilek hareketleriyle güzel çalımlar atan orijinal bir brezilyalı 10 numaraydı. ayrıca çok güzel arapası atardı, bu sayede çok asist yapmaya yönelik bir oyuncuydu. gitmesine üzülmüştüm o zamanlar.
• 169

  2002-2003 sezonunda felipe'nin oynadığı maçların özetlerinde, önceki galatasaray, fiorentina ve milan dönemlerinin aksine fatih hocanın daha çok 4-2-4 tarzı bir diziliş tercih ediyormuş diye düşünmüştüm. 2002 dünya kupası performansından sonra hasan şaş'ı takımda kalmaya ikna ettiği için 4-3-1-2 oynatamadı sanıyorum. sol açıkta hasan şaş'ı, sağ açıkta da felipe'yi, önlerinde de çift forvet oynatıyormuş.
  
  böyle bir formasyonda felipe'den tam verim almak bence pek mümkün değilmiş. fatih hocanın özellikle euro 2008 sonrası tercih ettiği 4-1-4-1 dizilişini o zamanlarda görsek, 3 çalışkan orta saha ile kendisinin savunma dezavantajını bir nebze azaltabilirdik. feghouli'yi kullandığı gibi bir kanatta felipe'yi oyun kurucu kanat, diğer kanatta da hasan şaş'ı tercih edebilirdi. lucescu, bu tarz bir 4-5-1 ve sergen - hasan şaş kullanımı ile 2001-2002 sezonunda başarı yakalayabilmişti.