bir zamanlar galatasaray formasını giymiş, bize güzel maçlar izletmiş, goller hediye etmiş, isveçli golcü. kırık ayakla maça devam etmeyi göze alacak kadar kendini takıma adamış, sözde değil özde savaşçı bir golcüydü elmander.
daha dünmüş gibi kulaklarımda çınlıyor
elmander elmander açı dar elmander iki oluyor sözleri.
ya 40 haftalık bir maratonun sonunda tüm sezonu tek bir cümlede özetleyen o efsane
we fucking played great the whole season sözüne ne demeli? resmen on numara tespitti.
yaşlılar şeytan hep ikilemde bıraktırır der ya doğrudur belki. ya drogba ile elmander'e aynı anda sahip olup kontenjan yüzünden birinden vazgeçmeniz gerekir. ya da gomis'i satıp 6 ay sıfır forvetle oynamak zorunda kalırsınız.
takım sen sahadaysan 4-4-2 oynadığında 4-5-2 oynuyormuş gibi oluyordu tüm maçlarda. işte sen öyle bir futbolcuydun.
sonra bir gün 6+0+4 çıktı ve sana veda etmek zorunda kaldık. üzücü ya gerçekten üzücü. yukarıdaki bir yazarın da dediği gibi, insan drogba için elmander'den vazgeçmek zorunda kalmamalı.
ama hayat böyledir işte... sneijder, elmander, kewell, hagi ve hatta bazen fatih terim... hep giden birileri olur. ne yürek unutur ne özlemler ölür. bunlar sevgimizde yaşamaya devam eder. günün birinde yollarımızın tekrar kesişmesi dileğiyle sevgili elmander...