transfer oburluğunun kurbanı olan oyuncularımızdan en sevdiğim diyebilirim.
7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçındaki golünden sonra iki elini açıp koşuşunu hangimiz sevmedik, hangimiz sevinmedik çılgınlar gibi. neyse gelelim 2012-2013 sezonuna. sezon başında çok feyzli bir forvet hattımız var. bir önceki sezonun muhteşem ikilisi elmander ve
necati ateş. elmander'in alternatifi olarak alınan
umut bulut* ve bitiricilik sıkıntısı gidermek için yapılan
burak yılmaz transferi. 6+2 iken yabancı sınırı kurulabilecek en iyi hücum hattı bana göre. kaldı ki takımımızda
felipe melo,
emmanuel eboue,
tomas ujfaluji ve
fernando muslera gibi yeri garanti olan 4 yabancı var. elmander de oynar etti 5. son yabancıyı nereye koyacaksın. burak, selçuk, semih ve hamit de oynardı. ne etti 9. kalan iki mevki var. sol açık, sol bek ve kalan tek yabancı hakkı.
fatih terim ne düşündü peki.
albert riera,
nordin amrabat ve
dany achille nounkeu tchounkeu'yu değişik rotasyonlarla 6. yabancı olarak oynatırım. bana göre amrabat ve dany transferleri hatalı. ben yabancı sınırı var iken türkiye'den yabancı futbolcu almazdım. çünkü madem sınırlı hak var, o zaman fark yaratan futbolcu olmalı yabancılar.
konu çok dağıldı. transfer oburluğu ile elmander arasındaki ilişkiye gelelim. eğer
2012-2013 ara transfer sezonunda sırf şov olsun diye
didier drogba transferi yapılmasıydı. belki elmander hala bizimleydi. sakatlığını atlatmıştı ve yine ulu johan olarak oynuyordu. biz o transfer döneminde tutmayan amrabat yerine yetenekli bir sol kanat oyuncusu alsaydık belki de çok daha iyi olacaktı her şey. ulu johan o sol kanadın ortasında kafa gollerini atıp, iki elini açarak taraftarlara koşacaktı. ah be ulu johan özledim seni.