• 1
    nagatomo'yla ilgili 2 adet entry'mi yaran entry'ler başlığına taşımış: (bkz: yaran entry'ler/#2378054)

    kendisini tanımam etmem ama eğer yarabildiysem ne mutlu bana. umarım simetrik bir şekilde yarmışımdır, eheh.

    şaka bir yana kendisinin yaptığı istihzayı beğenmedim. yoksa nick altına gelip erol büyükburçluk filan yapmak değil niyetim. zaten bilenler bilir nick altına yazmayı hiç sevmem*.

    gelelim sadede. yazarımız, nagatomo'nun üstün performansından yola çıkarak inter günlerini konu edinen eski entry'leri karıştırmış ve hakkında menfi eleştirilerde bulunan yazarları katranla tüye bulayıp ahalinin önüne atmış. halbuki yine bana ait bir entry daha vardı o başlıkta: (bkz: #2340827) keşke bunu da ekleseymiş.

    o son entry'de de bahsettiğim üzere fazlası yoksa bile nagatomo'nun en azından yüz maçını seyretmişimdir. ve de evet, yaran entry'lere taşıdığı o iki entry'yi bana yazdıracak kadar facia performans sergilemiştir inter'de. hadi ben bir halttan anlamıyorum da 6-7 sene boyunca nagatomo'yu izleyen inter taraftarının yazdıklarına da bir baksın. sempreinter, serpentsofmadonnina, forzainterforums, r/fcintermilan gibi forum ve sitelerde nagatomo'yla ilgili yazılanlardan şuraya bir kuple alıntılasam sözlük tarafından kafama kadar toprağa gömülüp recm edilirim herhalde. bize kiralanacağı ayyuka çıktığında şu saydığım forumdakilerin kahir ekseriyeti zil takıp oynadılar. son günlerde bonservisini alabileceğimiz söylentisinin ortaya çıkmasıyla yine sevinç içerisindeler. yani ben kötü performanslarından dem vururken bunları mabadımdan filan uydurmadım ki... nagatomo'nun inter'de kötü oynadığı apaçık bir olguydu. ha sevenleri yok muydu, elbette vardı. hatta taraftarın çoğu bence bir futbolcunun başına gelebilecek en kötü şey olan "maskot futbolcu" kontenjanından kendini seviyordu. nasıl ki bizim taraftar arasından belli bir noktadan sonra "sabri reyiz ya :)" diyenler çıktıysa inter taraftarı da "lord nagatomo" diye anıyordu herifi. napoli maçında yedirdiği golden sonra yapılan şu video inter'lilerin kendisine bakış açısını çok güzel özetliyor:

    https://www.youtube.com/watch?v=SKoWSqQBr2Q

    yani en ufak bir pişmanlığım bile yok o iki entry'yi yazdığım için. eleştirdiğim nagatomo inter'deki, iyi oynayan nagatomo ise galatasaray'daki nagatomo çünkü*. beni ayar eden nokta da burası zaten. ha bana kalsa ben nagatomo'yu transfer de etmezdim çünkü geleceği göremiyorum. şu an bizdeki harika performansını şaşkınlık ve dahi büyük bir mutlulukla seyrediyorum. çünkü allah sizi inandırsın ben de galatasaraylıyım. bizim futbolcular iyi oynadılar mı seviniyor, kötü oynadıklarındaysa üzülüyorum. ve fakat az önce de dediğim gibi geleceği görme gibi yetilerim olmadığı için o entry'lerin sonuna "inter'de berbat ama bize gelip estirecek..." yazamamışım. aynı kafadan yola çıkarsak şu an kötü oynayan hiçbir futbolcuyla ilgili bir şey yazmamak, alp pehlivan gibi suya sabuna dokunmayan yorumlar yaparak yaşayıp gitmek lazım. misal ranocchia'nın ne kadar leş olduğunu da söylemem bundan sonra. maazallah yarın bir gün bize gelip iyi oynar da birkaç arkadaşı daha yararım.

    ulan amma uzattın, diyen olabilir ama böyle zıpzıplıklar lüzumsuz geliyor bana ki bu arkadaş "hiç ofsayt vermeyen yazar tipi" başlığında şöyle de bir şey yazmış zamanında: "7. nesil yazar olarak yaptigim eylem. bu sözlükte yazanlar galatasarayli ve renktaslarimin her düsüncesini önemsedigim icin kullanmamaya özen gösterecegim. hakaret varsa sikayet ederim, yanlis bilgi varsa mesaj atarim, benle ayni görüste degilse de saygi duyarim diye düsünüyorum." (bkz: #2345901)

    son cümlesini "benle aynı görüşte değilse saygı duyarım" yerine "benle aynı görüşte değilse entry'lerini yaran entry'ler başlığına taşırım" şeklinde editlerse daha doğru olur gibi geldi bana.
  • 2
    uçurulmasının nedeninin özel mesajdan hakaret olmadığı da açıklandığına göre hakkında birkaç kelam etmek istediğim yazar. galatasaray’a gönül vermiş kimseye kötü söz söylemek istemem ama bir insanın karakteri ve konuşurken karşısındaki insana sunduğu hitap şekli de önemlidir. anlatmak istediğim bu tarz ikili ilişkilerde kesinlikle takım kavramının bir önemi yok. örnek vermek gerekirse hemen hemen herkesin çok sevdiği ve yakın arkadaş olduğu fenerbahçeli dostları da vardır. aynı şekilde galatasaraylı olduğunu bildiği halde aynı ortamda bile bulunmak istemeyeceği kişiler de olabilir. çünkü bazı insanlar hitap şekliyle gerçekten soğutabiliyor karşısındaki kişiyi. ha ben bunları neden mi yazdım? hemen açıklayayım. şu ana kadar birçok renktaşla özel mesajdan konuştum ve sadece kendisiyle sorun yaşadım. çünkü arkadaşın cidden karşısındaki insana gereksiz bir sataşma ve saygısızlık problemi var. örnek vermek gerekirse bir yazarın yazdığı entryi yanlış anladıktan sonra nick altına girip sözlükten uçurulmasını isteyip sonra da hatasını farkedip entryi silen ancak bu seferde özel mesajdan özür dilemek yerine karşındaki kişiye hakaret ederse bir insan bence ciddi problemleri vardır. yine de yolu açık olsun. edit: bu arada suarez’in girdiği bu entrye http://gss.gs/2379932 tamamen katılıyorum. benim anlatmak istediğim başka bir şeydi. arkadaşın atılmasının haklı veya haksız olması konusunu bir tek kendisiyle moderatörler konuya tam olarak hakim oldukları için bilebilir. ancak verilen cezalarda adaletsizlik olduğu da bir gerçek. kesinlikle bir standart yakalanmalı.
  • 4
    https://eksisozluk.com/entry/73346306

    "günde 100 entry civarı ile kendi içinde dönmektedir."

    konuyu bilmiyorum zira sözlüğü son zamanlarda fazla takip edemiyorum. fakat böyle bir cümleyi, hele ki galatasaray sözlük dışında bir yere yazmak gerçekten saçmalamak demektir. herhangi bir galatasaray maçı esnasında, yalnızca maç başlığına 200'den fazla entry girilmekte bu sözlükte.

    benim son dönemde inaktif olma sebeplerimden birisi de sözlükte yazılanlara ekleyecek bir şeyim olmaması, yazılacak çoğu şeyin hızlı yazarlar tarafından çoktan entry olarak girilmesidir.

    2013-15 arası aktif olanlar bilir, o dönem sözlüğün küçük kardeşi gibiydim, epey de aktiftim. başka bir sözlükte, canımız galatasaray sözlük'e karşı yalan bilgilerle yapılan bu saldırıya dayanamadım. 2013 yılında sözlüğü keşfetmemden bu yana, kişisel olarak söyleyebilirim ki galatasaray sözlük hiçbir gün kalitesinden bir gram kaybetmemiştir. aksine, her geçen gün daha da büyüyerek emin adımlarla yoluna devam etmektedir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın