resim
Johannes Hendrikus Olde Riekerink
Görev:Teknik Direktör
Takım:Dewa United
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 3479
    eldeki kadroyu olabilecek en verimli şekilde oynattığını söylemiştim. yerine gelen tudor haklı olduğumu üzücü şekilde göstermiş oldu.

    kendisiyle ilgili en büyük üzüntüm gitmeden önce mehmet özbek'in kadrosunu sahaya sürmek zorunda kalmasıdır. buna da adamın kızlarının mesleğinden sneijder ile ilişkisine kadar her konuda saldırı için açık kollayan yerli basın ve terimist, hamza fanı taraftarı ve zaten cv'si malum hocanın bundan kurtulmak için tek şansının yönetimle iyi geçinmek olduğunu düşündüğümde kızamıyorum, sadece üzülüyorum. yapmasaydı iyiydi tabii.

    mesela tudors hırrr kondisyon 3'lü defans koşmayana forma yok bruma kadro dışı conte bey ile ilgili böyle bir saldırı hâli yok medyada. acaba neden?

    riekerink bey'i güzel hatırlayacağım. asla "beden hocası", "sneijder'in kuklası" vs. sözüm ona eleştirileri hak etmiyordu. tudor'dan, advocaat'tan, birçok süper lig teknik direktöründen daha iyi bir teknik direktör olmasının yanı sıra mancini sonrası galatasaray'a gelen tüm teknik direktörler içinde total olarak en faydalısı da kendisi olmuştur.
  • 3480
    galatasaray kariyeri çok güzel başlamış teknik direktördür. fakat dursun aydın özbek yönetimi güzel başlayan her şey gibi riekerink'in de galatasaray kariyerini piç etmiştir.

    birincisi emre çolak'ın gönderilmesi. zira o adam riekerink gibi futbolu bilen birisinin oyun planında selçuk'tan çok daha işe yarar bir adamdı. zaten öyle olduğunu geçen sezon sonunun kurtulmasında büyük pay sahibi olarak da gösterdi. bana göre adamın elinden orta sahadaki lider futbolcusunu aldılar.

    sonra kaçan dembele transferi. basında ne söylenirse söylensin, kimse bana riekerink'in dembele'yi boşverin eren derdiyok'u alalım dediğine inandıramaz. işi zaten gençleri geliştirmek olan bir adam futbolcuyu sahada koşuşundan tanır. fakat komisyon nedir, nasıl alınır dersini avrupa'da alamadığı için iş işten geçene kadar ne olduğunu anlamamıştır bile.

    tolga ciğerci hakkında olumlu düşüncelerim var. fakat tabi ki sezon başındaki alternatifleri arasında en kötüsüydü... velhasıl adama zaten içi boş orta sahamızı iyice kalitesizleştirerek yeni sezona başla dediler. üzerine de tolga'nın şaibeli sakatlığı eklenince galatasaray takımı tüm direnç gücünü yitirdi.

    sonra sıra sezon başında alınan 2-3 galibiyetle yükselen istifa sesleri bastırılınca, riekerink'i yok etmeye geldi. bu arada söylemek isterim ki, iki üç galibiyetle istifa seslerinin bastırılması türk insanının ilkesizliğinden başka bir şey değildir. bunu malesef bu sözlükte de yaşadık. zira yönetim istifa laflarının temel dayanağı başarısızlık değil, o başarısızlığın temelinde yatan beceriksizliğin ve ahlaksızlığın kulübü felakete sürüklemesiydi. nitekim iyi giden takımı kötü etkilemeyelim diye ilkeler yürekteki yağlar gibi eriyiverirken, yönetim benzerlerini günümüz politikasında çok yaşadığımız üzere, arazilerin satışı genel kurulda onaylanmazsa takımın iyi gidişi bozulur diyiverdi... sabitlenmiş istifa başlığı sözlüğün genelinin talebi üzerine en tepeden inerken galatasaray'ın da düşüşü başladı...

    riekerink eline ilk kez tama yakın kadro geçtiğinde orta sahada selçuksuz oynamayı denedi. şans ya tam da o maçta tolga iyileşmeyecek şekilde sakatlandı. basın hocanın üzerine fantastik şekilde yüklendi...

    tabi bir de 2 kere kadro dışı bırakılmasına rağmen yönetimin zorlmasıyla yasin'in affı var. yasin meselesi daha bitmedi, gerçi kalanını sezon sonu zamnlı sözleşme aldığında izliyecez ama tüm bu hareketlerle riekerink'in takım üzerindeki otoritesini ve teknik direktörlük kimyasını bozdular...

    sonra da suçlu riekerinkmiş gibi adamı gönderdiler.

    bunları sadece şimdi yazmıyorum. daha emanetçiyken de bu adamda iş var demiştim. sezon ortasında da dedim, gönderildiğinde de gönderilmesi hata dedim. adam hata yapmaya başladığında da sorunun ne olduğunu yazdım.

    galatasaray taraftarı çok ağlıyor. ağlamasın. çünkü türkiye'den bir farkı yok. başına geleni hakediyor.

    ünal aysal siyasi baskıyla koltuktan indirilirken arkasında durabildi mi? - hayır.
    dursun özbek'i ilkeli şekilde protesto edebildi mi? - hayır.
    basının manipulasyon çabalarına karşı koyabildi mi? hayır, hem de her seferinde...
    riekerink'in arkasında durabildi mi? hayır. riekerink bey bi anda riekerink zamanında değişiklik yapamıyor oldu. 3-5 satılık kalemin yazısıyla üstelik. ben size söyliyim lucescu'nun da arkasında durmamıştık.

    anlık kazançlar için galatasaray'ın geleceğini zerre umursamıyoruz.

    bu gün evet lise suçlu, kongre suçlu, yönetim suçlu.
    ama taraftar da suçlu. taraftar ilkeli ve kararlı olsa herşey değişir.
  • 3481
    bu adamı yedirerek başımıza gelen herşeyi hak ettik resmen. medya, selçuk ve sabri gibileri yedeğe çekince cehennem azabı oldu üzerine, kızının ne iş yaptığını soracak kadar alçaklaştı, yasin gibi adamlar posta koydu da, kadro dışı bırakmasına rağmen yönetim tarafından geri affedilip hocadan oynatması istendi. taraftar da arkasında durmadı. yapayalnız çaresiz kaldı resmen. yine de sağda solda tek kötü bir söz söylemedi hakkımızda sağolsun.

    iyiydi, kötüydü orasında değilim. ama bu adamın istifasını isteyenler veya gönderilişine ses çıkarmayanlar medyanın manipülasyonu sayesinde böyle davrandılar. kendi özgür iradeleriyle değil.

    memleket gibi galatasaray da aslında. tam da hak ettiğimiz gibi yönetiliyoruz.
  • 3482
    o kadar çok yazdım ki sıkıldım, ama her seferinde daha çok yazmak istiyorum.

    bizim balık hafızalılara hatırlatmak lazım. kendisi kovulduğunda takım şampiyonluk yarışındaydı. hatta rize ve beşiktaş maçlarından alacağı galibiyetler ile birinci sıraya oturacağına bile inanıyordum. şimdi tudor "vur kırbacı hoççam" tudor ile neredeyiz dönün bir daha bakın.

    bu adam dursun'a rağmen, şu dandik takıma rağmen harika iş çıkarıyordu, harika. oynatması gerekn en doğru topu oynatıyordu. ama kendini çok bir boktan anladığını sanan ama hiçbir şeye derman olamayan taraftar kendisini beden hocası ilan etti. sonra tudor hocanızla 10 maçta anca 10 puan alırsınız. çünkü bunu hak ediyorsunuz.
  • 3483
    kendisinin arkasindan simdi aglayanlara karabukspor deplasmaninda 2-1 kaybettigimiz maci tekrar izlemelerini oneririm. 1-1 giden ve pozisyona giremedigimiz macta 80 dakika maci kazanmak icin eren derdiyok'u oyuna sokmayip, ikinci golu yedigimiz anda degisiklikleri yapmistir. kanimca sampiyonluga havlu attigimiz ilk mactir karabuk deplasmani ve ertesindeki kayserispor maci ki kendisinin sonunu hazirlamistir. tudor'a tepkili olabilirsiniz ama bu riekerinki iyi hoca yapmiyor malesef.
  • 3484
    kendisi daha oyuncu değiştirmeyi unutan bir vasıfsızdır ama yine her zamanki gibi galatasaray taraftarı geleneğiyle giden her vasıfsıza uygulanan muameleye maruz kalarak badem gözlü ilan ediliverilmiştir. badem gözlü adnan polat, burak yılmaz ve umut bulut'tan sonra ilaç gibi gelmiştir.

    tudor kötü, o zaman riekerink iyiydi, süper.

    (bkz: vizyonsuz dandik yönetim istifa)
  • 3488
    kendisi zaten futbolcu egemen rejimin bir ürünü olduğundan gidişini destekleyip tudor'un gönderilmesine tepki koymak gayet de normaldir, tutarlıdır.
    zaten şu an tudor'a ihanet eden grup getirmedi mi riekerink hocayı?
    öyleyse bu durumda neyin tutarlılığı tartışmaya açılıyor?

    biz diyoruz ki darbelere hayır, yaşasın demokrasi! bazıları diyor ki ''e o zaman niye kenan evren'in cumhurbaşkanlığını desteklemediniz?''
    aynen böyle işte durum.
    tudor'a bundan böyle sonuna kadar destek çıkacağım. eğer ki bu futbolcuya dayalı düzeni bitirmeye yeminliyse isterse takımı küme düşürsün yine arkasındayım bu işi tamamlayana kadar. çünkü biz yine şampiyonluklara oynayacak güce geliriz gelmesine ama bu kangreni temizlemedikten sonra yine şampiyon olduğumuzun ertesi senesi 8.liğe oynarız.

    kesinlikle ama kesinlikle igor tudor basın toplantısında tek tek her şeyi ifşa etmeli, isim isim açıklamalı hainler mangasını.
    tudor'un ismini verdiği kişi sneijder olmuş, selçuk olmuş, de jong olmuş, sinan gümüş olmuş, tolga ciğerci olmuş hiç farketmez.
    o listede kimin adı gözükürse tez zamanda ibret olacak şekilde gönderilmeli.
    bıktık çünkü hep aynı durumdan.

    hamzaoğlu, mancini, prandelli, denizli dönemleri de araştırılsın. tek tek herkes dökülsün olayları ihanetleri.

    riekerink efendi'ye dönecek olursak, iyi insandı kötü insandısını kenara bırakıp sadece şunu söyleyebilirim. iltimaslar ve dikta rejimi ile geldiği galatasaray futbol takımına gözyumduğu adaletsizlikler, hak yemeler, yine iltimaslar yüzünden veda etmiştir. dikta ile geldi, kendisi de diktanın kurbanı oldu.
    ayrıca gayet de yetersiz bir antrenördü.

    konu hamzaoğlu veya denizli veya terim olsa ve yerli futbolcular egemen olsa florya'yı yakıp yıkacak anarşiye sahip insanların özneler sneijder-de jong- chedjou olunca futbolcuya dayalı düzene ses etmemesi hatta desteklemesi asıl sorgulanması gereken şeydir. adalet varsa herkese olmalı! yerlisi de egemen olamaz yabancısı da.

    yerli-yabancı yok burada, çünkü söz konusu galatasaray ise gerisi teferruat.
    isimler değil kulüp büyüktür.

    ne riekerink, ne selçuk, ne sneijder, ne chedjou, ne bruma, ne yasin, ne hamzaoğlu ne x kişi...

    aslolan galatasaray'dır.
  • 3489
    kendisi normal bir 8 numara ile şampiyon olabilirdi. neden mi?

    kendisi bu oyuncularla oynanabilecek tek oyun stilinin pas oyunu olduğunu çok iyi anlamıştı. podolski, selçuk, sneijder gibi 3 futbolcunuz ilk 11'de oynuyorsa zaten pres futbolunu filan unutun. kendisi için bu takım topu ve oyunu kontrol etmeliydi, bu, bu kadro için çok doğru bir oyun stili. selçuk, sneijder, podolski hatta eren gibi futbolcular öyle kolay top kaybetmezler. eğer poldi-sneijder-selçuk üçlüsünden ikisi iyi ise maçı kazanıyorduk bir şekilde. iddia ediyorum selçuk yerine normal bir 8 numara ile şampiyon olabilirdi. selçuk maalesef istediğinde çok iyi bir pasör olmasına rağmen bu sezon rezalet oynuyor. sneijder ve podolski'nin de kötü yanları var, evet, ama selçuk gibi en büyük özelliği pasörlüğü olan bir adam eger artık pas atamıyorsa kesilecek arkadaş, bu kadar. tolga sakatlanmadan önce attığı dik paslarla nasıl oynuyorduk? bam bam bam. selçuk öyle olamadı işte. bruma ve yasin üzerlerine düşen görevi yerine getiriyorlardı.
    defans rezaletti. carole de formsuz olunca zaten pastanın üzerine çilek oluyordu. riki bey ve takımını sabote eden şey maalesef defans ve selçuk inan idi. bekler rezalet, 8 numaran yok, stoperlerin ligin en kötü tandemi olmaya aday: liderin sadece 5 puan gerisinde olan riki bey'e ayıp etmedik mi sizce de?

    sezon sonu yollar ayrılmalıydı, sezon ortası değil.
  • 3492
    u-17 takımını bazı günler kendisi çalıştırıyordu.. şu takımdan bir futbolcuyu bırak oynatmayı, antremana bile almamış.. iddiasız kupa maçlarında bile hamit de jong hakan'ı oynatıp, şu çocuklardan birine bile şans vermedi.. kardeşim alt yapı hocası getiriyorsun, o da düzene uyuyor.. siz gerets'e kurban olun be!! https://twitter.com/...s/803969703995699201
    30 kasım 2016 galatasaray elazığspor maçının 18 kişilik kadrosu..
  • 3494
    eski teknik direktörümüz.

    aslında kendisine hala çok kızgınım ancak bu kızgınlığım yönetim aklıma gelince geçiyor. bu adama yapılan baskının benzeri podolski'ye de yapıldı çünkü.

    kendisine saygı duyduğum en büyük konu aldırmadığı oyunculardır. rakip takımlara altın tepside sunduğumuz oyunculara bakıyorum da bugün hala başlarını ağrıtıyorlar.

    efendi adamdı. gerçi tinerciler yüzünden efendi kelimesi de anlamını yitirdi ama neyse.
  • 3496
    https://twitter.com/...s/873863639551422464
    saygıdeğer hocam yine döktürmüş. sade ve herkesin anlayacağı dilden konuşmuş.

    riekerink: "istatistiki verilerle de ilgilenen birisiyim. çoğu maçta topa sahip olan taraftık. dolayısıyla daha az koşmamız gerekti."

    bu bile gereksiz yere eleştiren kesim için yeterli.
    edit:"türkiye'den de ilgilenenler var. açıkçası gelecek sezon türkiye'de yeni bir meydan okumaya başlamayı umut ediyorum.
    takımın kondisyon sorunu olmadığını söyleyebilirim. tudor'un ilk maçı olan ve savunma yaptırdığı rizespor maçında 118 km koşan takım vardı. trabzon ve beşiktaş maçları da keza öyle. bu üç takıma karşı topu kontrol etmek varken anadolu takımı hüvviyetinde mücadele ettik.
    bazı durumlarda hatanızı kabul etmek gerekli. igor tudor şampiyonluğa oynayan takımımızı 2 3 hafta daha olsaydı maalesef ilk 6 dışında bırakacaktı.
    edit: igor tudor gibi maç içinde oyunculara sürekli bağırıp çağırıp oyuncularımızın konsantrasyon kaybı yaşaması yerine, saha içinde onları özgür bırakması zaten büyük düşünen bir hoca olduğunun kanıtıdır.
  • 3497
    sneijder, selçuk, hakan balta, chedjou, de jong, carole... hepsi belli bir fizik kapasitesinin üstüne çıkamayan futbolcular. eğer bu adamların antrenman yaparak fizik kapasitelerini artıracağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. kondisyon meselesineyse değinmeye gerek yok. kondisyonu olmayan bir takım ligin ilk yarısını 3. bitirebilir mi? bence bu adam şu anki kadromuza en iyi topu oynatan isimdi. oyuna müdahale edemiyordu ve olması gerektiği gibi gitti. sanki selçuk'a günde 3 antrenman yaptırsaydık uçacaktı. :)
App Store'dan indirin Google Play'den alın