geçen hafta
ahmet ağaoğlu'nun trt spor'a konuk olduğu programı izleyin. açık açık diyor ki: "başakşehir’in geliri çokmuş, allah daha çok etsin. bizim bir türlü öyle gelirimiz olamadı. taraftarımız var, başarılarımız var, yayın gelirimiz var ama ne hikmetse bir türlü başakşehir’in gelirine ulaşamıyoruz. seyircimiz var, naklen yayından aldığımız paylar fazla ama ne hikmetse bizim sponsor ve reklam gelirlerimiz hiçbir şekilde o kadar yüksek olmadığı için bugün karşımızda 40-50 milyon euroluk ve kadro genişiliği olan bir takımla mücadele içerisindeyiz."
https://www.youtube.com/watch?v=Gw3lTjWLMZs https://skor.sozcu.com.tr/...lasamiyoruz-1509936/şimdi de açın başakşehir'in kendi sitesinden sponsorlarına bakın. bu takıma sağlanan milyon eurolar sizce kendi ceplerinden mi veriliyor?
sonra da açın
erman toroğlu'nun aylardır
takım oyunu programında hakemler ve başakşehir hakkında söylediklerine bakın. sonuncusu da bu:
https://www.haberler.com/...glu-13434338-haberi/başakşehir kap'a ücretleri açıklamadığı için fark edilmiyor. trabzon'un maaş bütçesi 17 milyon euro mesela. fener'in ise 34. başakşehir'in ise geçen sezon 45-50 milyon euroydu. bu sezonu bilmiyorum. yıllardır da bu şekilde...
https://www.fotomac.com.tr/...a-cikti-yarim-milyar https://twitter.com/.../1103579373502980096 bizim ise bu sezon şampiyonlar ligi için ve al sat kuralından dolayı bonservise değil maaşa abandığımız sezonda 50 milyon euro bütçemiz vardı.
şimdi bu takımın şampiyonluğu yoktu, şampiyonlar ligi geliri yoktu, taraftarı yoktu, kombine satamadılar, storelarda ürün satamadılar, uluslararası tanınırlığı sıfırdı, sponsor olan firmaların reklamı hiç yapılmadı aksine doğru düzgün duyrulmadan sadece kimsenin girip de bakmadığı resmi siteye eklendi, yayın geliri payı düşüktü ama yıllarca sponsorlar sponsor olmak için sıraya girdi ve 40-50 milyon euro maaş bütçeli takım kurabildiler. peki...
gelelim hakemlerle ittirilme konusuna. biz pandemi dönemi sonrası rezalet oynadık. şampiyonluğu da hak etmedik. peki bize benzer muamele çekilse nolurdu bakalım, pandemi sonrası rize maçını ele alalım. hakemin ittirme niyeti olsa muslera'nın sakatlandığı pozisyonda zart diye ofsayt bayrağı kalkar zaten aleni ofsayt. hadi kalkmadı diyelim muslera'nın ayağı kırılınca var çağırır kırmızı kart verilir. o da olmadı andone'nin pozisyonuna kırmızı kart + penaltı verilir. ayrıca rize'nin kasap futbolu oynamasına hayatta izin verilmezdi. her sert faule sarı kart verirlerdi her müdahaleye faul çalarlardı rize sinerdi. gelelim ahmet çakar'in bile "dün gece türk hakemliğinin iflası ve galatasaray'ın bir hakem tarafından nasıl boğulduğunun gösterisi oldu." dediği antep maçına... okan'a 6 saniye çalınır mıydı? o maç 3-1'den 3-3'e getirilir miydi? o 2 maçta 6 puan alınsa takımın da camianın da havası bambaşka olurdu.
hakem diye ağlayan zırlayan biri değilim, sürekli komplo teorisi yazan biri değilim; girdiğim toplam entrynin 1000'de 1'i falan anca hakemdir herhalde. o kadar bile olmayabilir. ama açık ve net söylüyorum bu desteği biz de görsek biz bile şampiyon olurduk bu sezon. pandemi sonrası göztepe maçına kadar lig sonuncusuyduk ama bu başakşehir bizim en kötü dönemimizde kendi evinde üstünlük bile sağlayamadı. aksine 11 kişi kapandılar 1-1'ken bile. ki biz ligin en kötü takımlarından biri gibi oynuyoruz bu süreçte.
bir de şu açıdan bakın; başakşehir'e sağlanan onlarca milyon euro ligdeki tüm kulüplere sadece altyapıya, tesislere ve antrenörlerine harcanacak şekilde şartlı dağıtılsaydı? düzgünce denetlenseydi ülke futbolunun geleceği kurtulurdu. avrupa'da karşımıza çıkınca küçümsediğimiz takımların taç antrenörü bile varken bizde anca kaleci ve kondisyon antrenörü olması(o da pandemide italya'da kaldı yeri dolmadı); lige gelen istisnalar hariç tüm fizikli yabancıların zamanla fizik olarak takıma ayak uydurması ve performansının düşmesi, antrenörsüzlükten ve zihniyet eksikliğinden gerek altyapılarda gerek a takımlarda topsuz oyun hakkında neredeyse hiçbir şey öğretilmemesi, kendimi bildim bileli tek tip kaleci(çok iyi refleksler, cepheden gelen toplarda panter, berbat yan toplar, berbat pozisyon alan çizgi kalecisi) yetiştiriyoruz mesela(diğer mevkiler de farklı değil), istisnalar hariç hiçbir türk oyuncumuzun potansiyeline ulaşamaması kimseyi rahatsız etmiyor mu?
sözün özü şu takım övülüp desteklenince gülüyorum. bu takıma aktarılan paraların bizim cebimizden çıkmadığını ve zengin insanların, koskoca şirketlerin fedakarlıklarla başakşehir'e gönülden destek verip paralarını hibe ettiklerini düşünüyorsanız siz bilirsiniz. sonuçta her topluluk hak ettiği gibi yönetiliyor.