1
ilk gidilen galatasaray maçı sorulduğunda veya zaman zaman düşünüldüğünde hatırlanamadığı için mazide kalmış en büyük soru işaretlerinden biri olarak hayat boyu taşımak zorunda kalınan bir yük. hissedilen bir eksiklik.
hatırlasam ne fark ederdi bilmiyorum ama insan düşünüyor işte. zira ben kendimi bildim bileli maçlara gidiyorum, daha ufacık bi'çocukken babamla gittiğimiz ve hayal meyal hatırladığım maçlar var ama o kadar sene oldu ki hatırlamama imkan yok. ancak o zamanlar takım sahaya çıkarken konfeti atmak modaydı ve ben o uzun beyaz şeridi tribünden değil sahaya en fazla tribünün onbeş-yirmi koltuk ilerisine atabiliyordum. o kadar küçüktüm yani.
tek başıma maça gidebilecek kadar büyüdükten sonra da maçlara gitmeye devam ettim ve şimdiye kadar kaç maça gittiğimi de hatırlamıyorum.
bir de "`nasıl galatasaraylı oldun?`" sorusu var ki, aynı şekilde onu da hatırlamıyorum. doğdum, büyüdüm kendimi bildim bileli "galatasaraylıyım".
bunu hatırlayamadığım için herhangi bir eksiklik hissetmiyorum aksine son derecce memnunum o başka tabii.
hatırlasam ne fark ederdi bilmiyorum ama insan düşünüyor işte. zira ben kendimi bildim bileli maçlara gidiyorum, daha ufacık bi'çocukken babamla gittiğimiz ve hayal meyal hatırladığım maçlar var ama o kadar sene oldu ki hatırlamama imkan yok. ancak o zamanlar takım sahaya çıkarken konfeti atmak modaydı ve ben o uzun beyaz şeridi tribünden değil sahaya en fazla tribünün onbeş-yirmi koltuk ilerisine atabiliyordum. o kadar küçüktüm yani.
tek başıma maça gidebilecek kadar büyüdükten sonra da maçlara gitmeye devam ettim ve şimdiye kadar kaç maça gittiğimi de hatırlamıyorum.
bir de "`nasıl galatasaraylı oldun?`" sorusu var ki, aynı şekilde onu da hatırlamıyorum. doğdum, büyüdüm kendimi bildim bileli "galatasaraylıyım".
bunu hatırlayamadığım için herhangi bir eksiklik hissetmiyorum aksine son derecce memnunum o başka tabii.