1
bu hayatta ailemden sonra en çok bağlı kaldığım şey galatasaray. kendimi bildim bileli galatasaraylıyım. peder başka bir seçenek bırakmamış zaten, ne de iyi yapmış, sağolsun.
hayatım futbolla geçer benim, futbol oynar, izler, okur ve düşünürüm. hayata bakışım futbol üzerinden şekillenir. başka bir konuyu anlamak için bile futbol terimlerinden faydalanırım. hayatımın en önemli öznelerinden biri de galatasaraydır. şanslı bir insanım ben. peder gençliğinde metin oktay’ı omuzlarına almış, maç önceleri sabahlamış bir futbol meraklısı. armut dibine düştü, ben de öyle oldum. pederden tek farkım o benim kadar futbol oynamamış.
peder açısından şanslı olmam yanında istanbul’da yaşıyor olmam da büyük şans, galatasaray’ın maçlarını kaçırmamak için. eh, top oynadığım zamanlarda kaçırdığım çok maç oldu ama gittiklerimde az değildir hani.
bir gün galatasaray sözlük’te bir başlık gördüm: ilk gidilen galatasaray maçı. çok iyi hatırlıyordum. bursa’da bursaspor – galatasaray : 0-2. ama hangi gün, hangi yıl bilmiyordum, hatırlamıyordum. hatta golleri de çilli mehmet, büyük mehmet attı diye hatırlıyordum veya peder öyle söylemişti. meğer yanlışmış. neyse, aradım taradım ve sonunda buldum. sanırım internette arama konusunda pek becerikli değilim, neredeyse 1 sene aradım çünkü bu maçı. 6 ekim 1974. işte bu !
dün yine aklıma başka bir maç geldi, kupada finalde altay’la 1-1 berabere kalıp da kupayı kaptırdığımız, büyük olayların çıktığı maç. bu maçla ilgili anılarımdan daha başka bilgiler de bulayım ve arşivlik bir yazı olsun derken, ilk gittiğim maçın arşiv bilgilerini niye bugüne kadar bulmadığım geldi aklıma. büyük eksiklikti benim için. düşünsenize maç biletlerini, doldurulmuş eski zaman fikstürleri biriktiren biriyim ben.
bu bilgileri doğrusunu isterseniz sadece kendim için topladım, ama belki sizin de işinize yarar, hoşunuza gider, aklınıza yatar.
bu maçta başımıza şöyle bir olay geldi. cadde tarafındaki tribündeydik. doğal olarak sadece bursasporlular vardı etrafımızda. ben daha 7 yaşındayım. pedere sürekli galatasaraylı futbolcuları soruyorum, bursasporluları gıcık edecek bir şeyler söylüyorum mutlaka. galatasaray ilk golü attı, ben “gooollll” diye babama sarıldım. arkadan bir abi pederin omzuna dokundu, “galatasaraylı mısınız?” diye sordu. peder : “biz bursalıyız, çocuk galatasaraylı” dedi. arkadaki abi de dişlerini sıkarak “hayır, bizi istanbul’da çok fena dövmüşlerdi de” dedi ve hafif gerildi ortam, yani gerilmiştir herhalde, ne bileyim. ikinci golde de “goooolllll” diye atladım pederin kucağına. çocuk işte deyip bir şey yapmadılar sanırım. gerçi peder tehlikeli adamdır, kolay pabuç bırakmaz böyle tiplere.
not 1 : bu entryi ilk önce 25 ocak 2009 15:22'de girmiştim. ancak biraz daha araştırma yapıp geliştirmenin daha iyi olacağını düşünüdüm, genişlettim.
not 2 : bu maçla ilgili milliyet arşivinden alıntıladığım fotoğraf ve maç yazılarını merak edenler için : http://captano.blogspot.com/...aray-mac-6-ekim.html
hayatım futbolla geçer benim, futbol oynar, izler, okur ve düşünürüm. hayata bakışım futbol üzerinden şekillenir. başka bir konuyu anlamak için bile futbol terimlerinden faydalanırım. hayatımın en önemli öznelerinden biri de galatasaraydır. şanslı bir insanım ben. peder gençliğinde metin oktay’ı omuzlarına almış, maç önceleri sabahlamış bir futbol meraklısı. armut dibine düştü, ben de öyle oldum. pederden tek farkım o benim kadar futbol oynamamış.
peder açısından şanslı olmam yanında istanbul’da yaşıyor olmam da büyük şans, galatasaray’ın maçlarını kaçırmamak için. eh, top oynadığım zamanlarda kaçırdığım çok maç oldu ama gittiklerimde az değildir hani.
bir gün galatasaray sözlük’te bir başlık gördüm: ilk gidilen galatasaray maçı. çok iyi hatırlıyordum. bursa’da bursaspor – galatasaray : 0-2. ama hangi gün, hangi yıl bilmiyordum, hatırlamıyordum. hatta golleri de çilli mehmet, büyük mehmet attı diye hatırlıyordum veya peder öyle söylemişti. meğer yanlışmış. neyse, aradım taradım ve sonunda buldum. sanırım internette arama konusunda pek becerikli değilim, neredeyse 1 sene aradım çünkü bu maçı. 6 ekim 1974. işte bu !
dün yine aklıma başka bir maç geldi, kupada finalde altay’la 1-1 berabere kalıp da kupayı kaptırdığımız, büyük olayların çıktığı maç. bu maçla ilgili anılarımdan daha başka bilgiler de bulayım ve arşivlik bir yazı olsun derken, ilk gittiğim maçın arşiv bilgilerini niye bugüne kadar bulmadığım geldi aklıma. büyük eksiklikti benim için. düşünsenize maç biletlerini, doldurulmuş eski zaman fikstürleri biriktiren biriyim ben.
bu bilgileri doğrusunu isterseniz sadece kendim için topladım, ama belki sizin de işinize yarar, hoşunuza gider, aklınıza yatar.
bu maçta başımıza şöyle bir olay geldi. cadde tarafındaki tribündeydik. doğal olarak sadece bursasporlular vardı etrafımızda. ben daha 7 yaşındayım. pedere sürekli galatasaraylı futbolcuları soruyorum, bursasporluları gıcık edecek bir şeyler söylüyorum mutlaka. galatasaray ilk golü attı, ben “gooollll” diye babama sarıldım. arkadan bir abi pederin omzuna dokundu, “galatasaraylı mısınız?” diye sordu. peder : “biz bursalıyız, çocuk galatasaraylı” dedi. arkadaki abi de dişlerini sıkarak “hayır, bizi istanbul’da çok fena dövmüşlerdi de” dedi ve hafif gerildi ortam, yani gerilmiştir herhalde, ne bileyim. ikinci golde de “goooolllll” diye atladım pederin kucağına. çocuk işte deyip bir şey yapmadılar sanırım. gerçi peder tehlikeli adamdır, kolay pabuç bırakmaz böyle tiplere.
not 1 : bu entryi ilk önce 25 ocak 2009 15:22'de girmiştim. ancak biraz daha araştırma yapıp geliştirmenin daha iyi olacağını düşünüdüm, genişlettim.
not 2 : bu maçla ilgili milliyet arşivinden alıntıladığım fotoğraf ve maç yazılarını merak edenler için : http://captano.blogspot.com/...aray-mac-6-ekim.html