• 26
    1.5 sezon sürmüştür.
    2002-2003 sezonunda beşiktaş hakemlerin büyük desteği ile şampiyon olmuştur.
    2003-2004 sezonu ise kimsenin hatırlamak istemeyeceği kadar kötü geçmişti.
    ancak o sezonda, şampiyonlar ligi son grup maçında real sociedad’a üstünlüğümüzü koruyabilsek, uefa’da devam etmek yerine şampiyonlar liginde 2.tur yapacaktık.

    ufak bir bilgi, 4.fatih terim dönemi ile uzaktan yakından alakası yoktur.
  • 30
    fatih terim biyografileri veya hikayeleri genelde 2002'den (ac milan hocaligi) 2008'e (avrupa sampiyonasi'nda yari final) baglanirken bu döneme yalandan bir deginilir veya hiç deginilmez. halbuki özellikle de 2003-04 sezonunda kurulan takim benim izledigim en kötü kadrolardandir. terim belgeselinde de bu döneme ve hocanin ayrilisina iliskin daha fazla bilgi almak mümkün olmadi maalesef.
  • 33
    mario jardel, bülent akın ve serkan aykut üçlüsüne verilen 28 milyon dolar nedeniyle efsane kadroyu dağıttığımız ve yokluğun dibini gördüğümüz bir dönemdi. az paraya, bir sürü oyuncu almış yeni kadro kurmuştuk.. iyi de performans göstermiştik ilk sezonu, hem de bayağı iyi. ancak beşiktaş'ın 100. yılıydı ve bizim o sezon şampiyonluğumuz resmen çalındı. sinan engin, alaattin çakıcı ve aziz yıldırım üçgeninde kimsenin inkar etme gereği dahi duymadığı bir takım şeyler yaşandı. sonraki sezon zaten beşiktaş 8 puan öne geçmişken fenerbahçe'ye iade-i şampiyonluk yaptı. mircea lucescu o dönem sert sert demeçler veriyordu. çünlü şampiyonluğun kulübün içindeki birileri tarafından alenen rakibe peşkeş çekildiğinin farkındaydı. biz ise gaspedilen şampiyonluk sonrası mental olarak bir kırılma yaşadık ve çöküşümüz başladı. tabi bunda olimpiyat stadına gitmemizin de payı olmuştur, hatalar da aillaki olmuştur. fatih hoca da bu çöküşü durduramayacağını zarar verdiğini anlayınca özhan başkanla konuşup görevinden ayrıldı. rahmetli ile özellikle transfer konusunda çok ters düştüler ama rahmetli bir gün kendisinin arkasından iş çevirmedi.

    zago'ya çıkmayan 5-6 kırmızı kart, bjk maçı verilmeyen penaltımız, kazansak lider olacağımız adanaspor maçında kalkan 2 hatalı ofsayt, verilmeyen 2 gol ve 60 metre uzaktaki 4. hakemin el var diyerek iptal ettirdiği verilmeyen 3. gol o sezona dair en unutamadığım sahneler. bir de bir kaç sene sonra sinan engin'in aziz yıldırım'a küfür eden bjk taraftarına 100. yılda aziz başkan sayesinde şampiyon olduk diye ayar vermesi...

    https://www.hurriyet.com.tr/...n-gorusmeleri-226928
    https://www.youtube.com/...qKEnrMLqPs&t=57s
  • 34
    galatasaray'ın şampiyonluğunun gayet açık ve net çalındığı sezondur.

    rakibe verilen penaltılar, rakibin mafyayla ilişkisi ve başkanın bir süre sonra kaçarcasına istifa etmesi, rakip takım kaptanının gençlerbirliği soyunma odasına elinde para dolu bavulla girmesi ki bunu cavcav da doğrulamıştı, beşiktaş'ın elle attığı goller, bizim maçlarda elle oynamasına izin verilen rakip stoperler, "ben seni korurum kuddisi"ler, bizim aleyhimize kalkan alakasız ofsayt bayrakları, sinan engin, aziz yıldırım, alaattin çakıcı...

    hepsini geçtim, bir sezon sonra beşiktaş sırf bu mafyatik ilişkileri sebebiyle açık ara önde giderken bir şekilde şampiyonluğu fenerbahçe'ye bıraktı.

    he, bu arada "başarısız" diye damgalanan o takım, yukarıda saydığım bütün haksızlıklara rağmen 34 maçta 77 puan topladı ve ikinci oldu. fatih hoca insanları başarıya nasıl alıştırdıysa, tıpkı averajla kaçan şampiyonluk gibi bu da başarısızlık diye nitelendiriliyor.
  • 35
    hoca bu dönemde başarılıydı demiyorum ama ilk sezonunda herkesin malumu bjk'nin 100. yılı muhabbeti vardı zaten. ikinci yılında ise şampiyonlar liginde juventus ile o dönemlerin parlayan ispanyol takımı real socieadad ve yunan liginin en güçlü takımı olimpiyakos vardı. bu grupta olimpiyat stadında sadece 2 maç oynama dezavantajına sahip olsak da son maça kadar gruptan çıkma ümidimizi taşımıştık. 3. olup uefa'ya gittik ancak şanssızlık ki yine o dönemin en güçlü takımlarından ve bir sene sonra şampiyonlar liginde finali bir penaltı atışıyla kaçıracak olan riquelme'li, sony anderson'lu villareal 'e elenmiştik. he kupayı alabilir miydik alamazdık ama gel gelelim o gruptan 3. çıkmak şimdiki zaman için başarı o dönem için başarısızdı. başarısız olarak görülmesinin sebebi de tabi ki yine hocanın kendisiydi.

    o kadar oyuncu alınmasının sebebi acaba yine bu sene gibi parlatıp, satalım kulüp biraz nefes alsan düşüncesiyle mi yapıldı bilinmez ama çok kötü tercihler yapılmıştı. çünkü rakibimiz fenerbahçe oldukça doğru hamleler ile kadrosunu güçlendirmişti.

    (bkz: championship manager 03/04/#3063523)
  • 36
    muhakeme yapamayacak yaşta olduğum, haliyle sürekli takip de edemediğim için yüzde yüz yorum yapamadığım fatih terim dönemi olma özelliğinde benim için. çok daha küçük olsam da uefa kupası dönemine zaten kimse itiraz edemez, edeni de çevresi bile kabul etmiyordur herhalde. yani öyle bir tiptir. ama bu dönem (2.) rakipler lehine ne kadar şaibeli dönemler de olsa ki bunun ipuçları da, demeçler de ortadadır. maalesef terim dönemi arasında en başarısız olanı olarak göze çarpıyor. bu dönemden sonra terim’in galatasaray’dan kavga gürültü ayrılışı, uzun süre kopuşu da beraberinde getirdi. aynı zamanda aziz yıldırım fenerbahçesi'nin haksız, hukuksuz yükselişi, galatasaray'ın türk futbolu için açtığı devrimsel yolu tabir-i caizse yıkmıştır. 3. terim dönemine kadar maalesef hukuk tanımaz bu topluluğun sportif anlamda daha öne çıkması bizim de gerilememizin başlangıcını da, 2. terim dönemi sonrasına yazabiliriz. ha sonuç olarak fenerbahçe gibi loser bir camia genel olarak önümüze geçemedi ve arkamızda kaldı yine ama konumuz bu değil. buradan da çıkarımla, bana göre 2. terim dönemi sadece galatasaray'ın değil, türk futbolunun da gidişatını etkilemiştir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın