bazı şeyler hiç değişmiyor. avcı-toplayıcı yaşamdan beri, belki de öncesinden kalma alışkanlıklarımızı bir türlü terk etmiyoruz. mesela sürü psikolojisiyle hareket etmek. sürüden olmayanı, gücü, nüfusu olmayanı hemen harcıyoruz.
tudor'u seversin. sevmezsin. ben de çift forvet oynatmasına, gomis'i bazen oyundan almasına, linnes'i, rodriguez'i oynatmamasına, koşan, presle mücadele eden sistemi sürdürememesine, arada yasin, selçuk oynatmasına kızıyorum.
ama geçen seneki bize bakıp ligin tepesindeki takımın teknik direktörünü, her puan kaybında basınla sistemli olarak yollamaya, kuyusunu kazmaya çalışmak akıldan çok, insanların canının istediği gibi hareket etmesiyle alakalı. bu yeniçerilik. binlerce yıl öncesinde de, 200 sene öncesinde de, günümüzde de bazı kötü huylarımız aynı.
türk futbolu'nda, türk olmamak çok zor. bir de teknik direktörsen... istediklerini yapman için 1 sezon bile kredi yok.
#yabancısınırıfaşistliktir #yabancısınırıtamamenkaldırılsınekleme: bu düzenin, türk menajerlerin, türk futbol yorumcuların gücünü kırmanın tek yolu yabancı sınırını tamamen kaldırmak.
ekleme2: sen lidersin. evet hatalar var. ama sene başından beri beşiktaş, fenerbahçe o kadar puan kaybetti. tudor'a her puan kaybında ağızlarından tükürük saça saça giydiren prostat amcalar, bir defa şenol'a, aykut'a istifa demedi. bunun tek sebebi tudor'un türk olmaması. bu çok çirkin!