resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 4676
    şimdi bakın bilal'e anlatır gibi anlatıyorum.

    beşiktaş'ı nasil yenersin ?

    topu beşiktaş'a verip oyunu diledikleri gibi kurmalarına izin verirsen gaflete düşersin. çünkü tek pasla kalene gelebilecek oyunculara sahipler, yapman gereken ise onları ceza sahasından olabildiğince uzak tutmak.

    beşiktaş'ın en büyük zaafı gomis, adebayor, janssen tarzı '' tank '' bir forvetinin olmaması. target man diyoruz bu tip santraforlara. her hava topunu lap diye indirebilecek güce sahip değil, ne cenk ne de negredo. bunu yazdın bi kenara, avantaja çevirebilirsin bunu.

    bugüne kadar yoğun pres altında oynamamış bir beşiktaş savunması var. pepe o baskıyı tecrübesiyle kırar ancak savunmadaki partneri çok önemli. doğru pres altında nasıl tepki verecekleri, oyun kurulumunu nasıl yönlendirecekleri merak konusu; ki hücum pres senin en başarılı olduğun alan. bunu da yaz bi kenara.

    şimdi ne var elimizde ? yüksek top indiremeyen santraforlar + baskı altında yüksek pas başarısı sağlaması olağan gözükmeyen stoperler. bunların ikisini toplarsan yapman gereken şeyin çok açık olduğunu göreceksin.

    maç başından itibaren yüksek pres yapıp rakibin oyun kurulumunu tıkıyorsun. geride boşluk verip uzun toplardan pozisyon verme olasılığın da, rakipte top tutacak oyuncu olmadığından düşüyor. baskıdan çıkamayan rakip uzun top oynamak zorunda kaldı, hava topu hakimiyeti yüksek maicon - serdar ikilisiyle bam bam topları indirdin. orta sahada fernando - ndiaye ikilisine de '' gelen topları süpürün, sahipsiz topları boş bırakmayın '' talimatını verirsen bu iş tamamdır. rakibin her oyun kurma denemesinde orta sahada top senin olur, rakibi ortadan delme ya da oyunu kanada açma fırsatın olur. bunu yapabilmen için kalabalık orta saha lazım sana, sağda garry solda yasin ile başlarsan tokat manyağı olursun.

    bir diğer çok önemli husus ise oyuncu tercihleri. linnes denedin olmuyor, lato denedin olmuyor mu ? o zaman iki stoper arasına fernando'yu çektiğinde garry'e sol beke açılmasını söyleyip önündeki boşluğu tolga'ya emanet edeceksin. ileride younes - soso en önde gomis gibi. ne lato'ya ne de linnes'e muhtaç değilsin. anla artık bunu yani. eduok'un, mendes'in falan üstünlük kurduğu linnes'i quaresma ne yapar bilemiyorum, sen bileceksin, risk almayacaksın.

    bir diğer önemli oyuncu tercihi ise denayer. aptallık yapıp serdar'ın yerine jason'la başlarsan o kafa toplarını bam bam indiremezsin. aksine beşiktaş çıkarır, şap şup yüzüne vurur. yapılması gerekenler çok açık. sadece kadronun neler yapabileceğinin farkına var, rakibini tanı, ona göre oyna.

    imkansız diye bişey yoktur delikanlı.
  • 4678
    biraksin bu i$leri dayi, hakikaten galatasaraya hoca olamayacak bir insan. ha ba$arili olsun mu ? olsun ! olsun da önce bir kendini ispatla. basaksehirden 5 yemis olan bir hoca nasil galatasarayin ba$inda duruyor bu da tabi ki galatasarayi yoneten çapsizlarin nasil bir rezil anlayi$a sahip olduklarini gösteriyor.

    tudor ile yollar ayrilmali, belki ileride olabilir ama daha çok firin yemesi gerekiyor.
  • 4680
    25 kasım 2017 galatasaray alanyaspor maçı sonrası yaptığı basın toplantısından çok dolduğu belli oluyordu. çok agresifti. tamam lider bir takımın hocasısın, ama büyük maçlarda, küçük takım gibi oynatmaya hakkın yok. yapılan eleştiriler bu yönde. kendisinin sezon başından beri destekçisi olan biriyim. ama çok fazla yanlışı var. bunu acemi olmasına bağlıyorum. ileride belki de çok büyük hoca olacak. ama hatalarından ders almazsa, bu yolda en büyük durağı anca sene sonuna kadar biz oluruz.
  • 4682
    25 kasım galatasaray alanyaspor maçı sonrası yaptığı basın toplantısı bana terimin ilk zamanlarını hatırlattı. o bir de türk olmanın etkisiyle maç sonrası programlara telefonla bağlanırdı. galatasaray’ın teknik direktörü çıkar çataçat ne gerekiyorsa söyler ama kalkıp da sidik yarışı gibi duruma dönüştürmez, muhabirin fikrini sormak gibi durumları gerekli görüyorsa floryada yapar.
  • 4683
    5 kasım 2017 galatasaray alanyaspor maçından sonra yaptığı açıklamalarda bir açıklaması çok hoşuma gitti. "alanya maçıyla 3 değil 1.5 puan kazandık" gerçi kendisi bu konuda ciddi değildi ama maalesef ironi yaptığı şey gerçek :(

    başakşehir maçıyla beşiktaş maçıyla gençlerbirliği veya alanya maçı bir değildir. gerek puan gerek de oyun olarak. gençlerbirliğini yenerek 3 puan kazanırsın ama başakşehir'i yendiğinde 3 değil 6 puan kazanırsın. çünkü rakiplerinden birinin 3 puanını alıp kendi hanene yazarsın. buna ek olarak rakiplerinin psikolojisi ve ayarını da bozarsın. ayarı bozulan kim oldu?

    sağlamasını yapalım, takım harika gidiyor süper gidiyor trabzon'a yenildin başakşehir'den 5 yedin ve namlunun ucuna kadar geldin, üstelik liderken. antalya'da puan kaybettiğinde bu kadar fırtına koptu mu? hayır. demek ki neymiş? büyük maçlar ile küçük maçlar bir değilmiş. kendisinin bu kafadan sıyrılması gerekiyor. bu kafayla büyük maç kazanamaz ve her önemli maç bize azap olacaktır.
  • 4684
    bakın bu adamı sevemedim ben. bir ton eleştirim vardır, hatta sıkılmadan oturup boştaki teknik direktörlere bakmışlığım oldu. ama şu yaptığı olay bambaşka. kaç adam çıktı konuştu bugüne kadar böyle.
    en azından herşeyi anlatacam diyip tffyle beraber poz vermedi, çıktı çatır çatır konuştu.
    seni sevemedim süt oğlan. muhtemelen gitmeni istememi değiştiremeyeceksin. ama helal olsun!

    not: bu giri de taktiksel vs gibi herşey göz ardı edilmiştir. ana konu basın açıklaması.
    https://www.youtube.com/watch?v=rUB67BkvDnQ
  • 4687
    açıkçası bana güven veren bir teknik direktör. en önemli sebebi yaratıcı olması. yaptığı işler bazen bana mantıklı gelmiyor, bazen çok mantıklı geliyor. bu hoşuma gidiyor. bana üzerine düşünecek bir şey veriyor. sayılardan öte (ki ben sadece sayılarla tartışma yapılmasına tilt oluyorum) bölgeleri alanları düşünen bir hoca olduğunu düşünüyorum. umarım başarılı olur da herkesin güvenini kazanır.

    neyse yarın öbürgün kendisi ile alkalı anladığım kadarıyla bir iki bir şey yazmayı da planlıyorum.

    bugün ki konuşmasını da ailesi yıllardır voleybolun içinde biri ve babası 40 seneden fazla antrenör olan birisi olarak gayet de anlıyorum. medya bize karşı söylemini anlamsız bulsam da, popülist ve kahvehane muhabbetiyle habercilik/yorumculuk yapanların nasıl sinir bozduğunu bilirim.
  • 4689
    stilini beğendiğim hocamız. öncelikle belirtiyim, ben sene sonu yeni yönetim ile terim'i isteyenlerdenim. tudor'un her maç 3 puan mantelitesi sonuna kadar doğru, her maç 3 puan. ancak büyük maçlar takımlara momentum kazandıran, oyun olarak hem taraftara hem de takıma güvence kazandıran, takımın taraftarla bağlarını güçlendiren maçlar. büyük maçlar sonucunda sadece 3 puan kazanılan maçlar değildir. bu konuda da görüşleri değişmeyecek bu adamın. büyük maçlarda patladıkça inatla bu konuyu iplememeye devam ediyor ve bu konu takıntı yapmak için kötü bir konu. büyük maç kazandığında da artisliğini çekeceğiz, kazanabilirse tabi.

    neyse bu entry'i ben kendisini gömmek için yazmayacağım. lafını esirgemeden söyleyen, tez canlı birisi tudor. çabuk alevlenebiliyor. taraftarla dokusu bu konuda uyuyor zaten ki kendisini zamanında istememizin nedenlerinden birisiydi bu. takımını terminatör moduna büründürdüğünden güç olarak bizden alttaki takımların bizden 3 puan alması gerçekten çok zor, güç olarak kaybediyorlar bir kere. bu adamda ben küçükleri tokatlarım işime bakarım modunda ve 2017-18 sezonu tam buna uygun. seri yakalayabilen bir takım yok. akan takım yok. ben tudor'un büyük maç özürlülüğüne rağmen 70 puanı rahat geçeceğini düşünüyorum. içerde de sapıtmazsa 3 adet büyük maçtan birisini alacaktır. ligi domine eden bir takım olmadığında da yetecek bence puanımız bizim.

    son olarak yapılan eleştiriler. her anlamıyla yanlıştır. bu kadar kolay tüketmemeliyiz bazı şeyleri. kendisini gönderelim diyenlere yazıyorum bunu: kim gelecek? gelen adam terim olmazsa edeceği lafları ve yaşayacağımız süreçleri ezberlemedik mi? can sıkıcı büyük maç kazanamıyoruz ancak küçük maçlarda da ezip geçiyoruz. oyun olarak her hafta düşsek de lideriz sene başından beri hem de. aykut kocaman'a fener basını güzellemeler yaparken biz neden adamı kovdurmaya uğraşıyoruz. acayip de sevmiyorum tudor'u, avukatı falan asla değilim. ama ne olur azıcık düşünelim. devre arasında gelmeyecek bir terim uğruna sezonu yemeyelim arkadaşlar.
  • 4692
    galatasaray'ın ihtiyacı olan hocadır. belki 3 hafta sonra kovulabilir. buna şaşırmam, ama yanlış yapıldı derim.
    bakın kardeşlerim. bu takımda kimleri kimleri gördük. dünyaca ünlü hocalar gördük. gördük ki aralarında çok ahım şahım farklar yok. mesela dünyanın en zengin takımını çalıştırmış roberto mancini geldi bu takıma. ne oldui uçtu kaçtı mı takım. çok mu ahım şahım top oynattı. frank rijkaard geldi. cesare prandelli'yi hatırlatayım mı sizlere? ister misiniz? ama o da galatasaray öncesinde çok saygı duyulan, önemli takımlarda rol almış, bilinen bir isimdi değil mi? hatta itiraf edeyim ben de heyecanlanmıştım geldiğinde. sonra gördük ne oynattığını. bana kalırsa bu teknik direktörler arasında çok keskin farklar yok. farklı oluşturan ana etmen teknik direktörün kişiliğindeki mesleğine olan sevgi, azim ve başarma isteği. tudor istiyor arkadaşlar. adamdaki kazanma azmini gözlerinden görebiliyorsun. aykut kocaman gibi baygın baygın bakmıyor. kazanma azmini sadece futbolcuda aramayacaksın. asıl hocada olacak ki futbolcuyu da o hale sokacak. bu tudor'un başlığında beşiktaş maçı için kendisine taktik veren entry'ler gördüm. bir bana mı acayip geliyor bu durum? bayağı bayağı takımı şöyle oynat, beşiktaş'ın şurası zayıf, şuradan şu adamı şöyle sarkıt diye yazılmış entryler. yazan kim? gıda mühendisliği 2.sınıf öğrencisi*. herkes o kadar uzman ki ve igor tudor o kadar berbat bir teknik direktör ki.
    hadi itiraf edin, 24 eylül 2017 bursaspor galatasaray maçı' nda 2 beki aynı anda çıkardığında hanginiz "noluyo lan" tepkisi vermedi? kaçınız anladı ne yapmaya çalıştığını? peki o maçtan 3 puan alınmasında yüzde kaçınız igor tudor'a az buçuk pay verdi?
    adam genç, hırslı, istiyor, deniyor, bazen başarıyor, bazen başaramıyor, ama birşeylerin üzerinde çalışıyor ve deniyor.
    ben burada bir anket yapılmasını istiyorum. sıfırdan takımınız olsa prandelli, tudor, mustafa denizli, hamza hamzaoğlu dörtlüsünden hangisine emanet ederdiniz takımınızı?(u: mancini'yi yazmadım. çünkü sırf yakışıklılığı ve karizmasından dolayı kendisine eksta sempatisi olanlar var.). hangisini isterdiniz? bu takımın aldığı 29 puanın içinde bir puana da mı katkısı yok yahu bu arkadaşın?
    sezon bitsin. gönderilecekse de gönderilsin. bu takımdan kimler geldi, kimler geçti. bunu da gönderirsiniz. ama sezon bitsin. ben sezonun 33.haftasında bu takımın başına igor tudor'u görmek istiyorum. beşiktaş maçı nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın.
    ama lütfen olur da deplasmanda beşiktaş'ı yenersek tudor'a bol keseden sallayanlar buraya gelip iyi hoca falan demesin.
  • 4693
    çok uzatmadan yazıcam, dinledim, okudum. bence de "adam haklı". ayrıca küçük maçları alayım, büyükler önemsiz gibi sığ bir düşüncesi olduğuna inanmıyorum. bu iş o kadar basit değil. tudor da ister elbet her maçı kazanayım. ama onun da dediği gibi beşiktaş'a yenilince biz bittik yandık gibi bir durum söz konusu değil. belki hala lider durumda da olacağız. benim anladığım kadarıyla demek istediği biraz daha "big picture"ın görülmesinin daha önemli olması, tabii ki medyanın ne kadar sinsi olduğunun da farkında ve medyanın her zaman güne odaklı konuştuğundan da. kendisi gayet akıllı bir adam. gençliğin ve hırsının etkisiyle böyle bir basın toplantısı yaptı, lafı evelemedi gevelemedi. profesyonel mı? değil. herşey profesyonellik mi? değil...

    ne olursa olsun galatasaray teknik direktörünü medyanın önüne atmamalıyız diye düşünüyorum. şu halde arkasında durmalıyız. durduk yere kimseye saldırmadı, kimsenin değerlerine laf etmedi. sadece savundu. gün gelince yollar ayrılacağında da bunu kendi içimizde halledeceğiz, medya ile el ele değil.

    geleceği hakkındaki düşüncelerim ise ,an itibariyle, tabii ki de öyle bir iki maç sonra yollanacak bir durum söz konusu değil. lamı cimi yok, lider takımız. tudor şansı hakediyor. şampiyon olur olmaz tartışılır, artıları eksileri tartışılır fakat yollar erken ayrılırsa zannediyorum birçoğumuzun kafasında "acaba kalsaydı ne olurdu?" sorusu yankılanacak.
  • 4694
    iyi ya da kötü hoca olabilir. istifa etmesini isteriz, istemeyiz. fikirleri tartışırız ancak iyi bir insan olduğunu östersunds’a elendikten sonraki basın toplantısında anlamıştık. bu ailenin içinde deli de bizim akıllı da. aslanları çakallara yem etmeyiz. 25 kasım 2017 galatasaray alanyaspor maçısonrası basın toplantısında sözde basın mensuplarına yaptığı az biledir çünkü bu sözde basın aykut denilen radar şahsiyetine sürekli sayın hocam çekerken tudor’a saygısızlık yapmaktadır. bu ülkede basının seviyesi bellidir. bu ülkede basın, mehmet ayan gibilerden oluşmaktadır. tudor’un ya da adı ne olursa olsun galatasaray hocasının bunları tokatlaması gayet yerinde bir davranıştır. hak edene hak ettiğini vermektir. helal olsun tudor!
  • 4695
    tudor'u biz de eleştirdik, ilk haftalar da hemen abartmamak lazım önümüzde frank rijkaard örneği var dedik, lider olabilirsin ama büyük maçlar da oynadığın top umut vermiyor dedik, oyuncu değişikliklerin hatalı dedik.

    sen ne dedin tudor: liderim dedin, evimize gelecekler dedin, derbide dışında ki maçlara 1.5 puan vermiyorlar dedin.
    hepsinde haklısın ama şunu unutma tudor;

    galatasaray taraftarı azla yetinmez, hep çoğu ister. büyük maçları almadan şampiyon olabilirsin bunu biz de biliyoruz ama bizim gözümüz de lig'den daha çok şampiyonlar ligi var orda her maç büyük maç, biz şimdi den orayı düşünüyoruz. karabük yönetmiyorsun büyük maçları da almayı öğreneceksin, öğrenmek zorundasın. ben sana güveniyorum, görev başındayken de destekliyorum. sezon ortasında kendi kurmadığı takıma kim gelir hamza mı gelsin istiyorsunuz.

    bu arada basına iyi geçirdin aferim
  • 4696
    is arkadaşını savunarak kimseye yedirmemis hocadır. öncelikle ayhan akman'i hic beğenmeyen birisiyim ama ne olursa olsun y*vş*k basına malzeme vermemek gerekiyor. tudor bence basın toplantısında çok önceden klüp yöneticilerinin vermesi gereken ayarı vermiştir. kimse galatasaray'dan büyük değildir. amaç tudor'a saldırmak da değil galatasaray kulübünü yiprakmaktir. azizin paralı medyası bunu yıllardır yapıyor. aslında biz en basarili kulüp olmamıza rağmen bunlara izin veriyoruz. saçma sapan haber yapan gazetelere ve basın kuruluşlarına gerekli yaptırımı uygulasak bu yüzsüzler galatasaray takiminin hocasına saldıramaz. kulüp olarak bu basın mensubu yalakaları ne stada ne de antremana almayacaksın. yaptıkları bütün haberlere isim vererek yalancı bunlar diyeceksin ve susturacaksın. sana bel altı vurana gül uzatmayacaksın. sende bel altı oynayacaksın bak bakalım adam oluyorlar mi? öyle bir hava var ki başında daha yeni kurulmuş, lider ve en önemlisi zor geçen iki sezonu geride bırakmış takıma it gibi saldırıyorlar. şenol ve ya aykuta sesleri çıkmıyor. tudor'u beğenmeyebilirsiniz ama tudor üzerinden galatasaray kulübüne saldirmalarina izin veremezsiniz. öyle ki bu basın fenerbahce maçında hakkımızı çalan hakeme iki satir yaşamadırlar. tff'yi eleştiremediler bile. sahada yapamadıklarını şimdi saha dışında ortamı gererek, taraftarı ayırarak ve takimi yıpratarak yapıyorlar.
  • 4698
    igor tudor, yönetmek, idare etmek, krizleri fırsata çevirmek konularından bihaber (habersiz) tam dursun bakkal'a yakışan bir antrenör.

    orta sahası olmayan başakşehir'den beş yediği için kendisini eleştiren basına saldırarak ayakta kalmaya çalışıyor. saldırması gereken basın değil rakipler ama o donkişot gibi, düşman zannederek yel değirmenlerine saldırıyor.

    yanında ayhan akman'ın da sancho panza'ya ne kadar benzediğini söylemeye gerek bile duymuyorum. şu tesadüfe bakın ki boyları itibariyle de cuk oturuyor.

    sıradan takımları yenmek için teknik direktöre gerek yok. takım onları antrenörsüz de yenebilir. hele 60 m € vererek bir takım oluşturmuşsan. teknik direktörden beklenen, ciddi takımlara karşı ümit veren oyunlar oynatmasıdır. ben bu takımla dünyada her takımı yenebilirim mesajını vermesidir. galatasaray taraftarı ve basın buna isyan ediyor. galatasaray ciddi bir takımla oynuyorsa kazanabileceğine ilişkin en ufak bir ümit taşımıyor taraftar.

    alanya maçını bir düşünelim. oyun olarak rakibi ezebildik mi? kesinlikle hayır. bizim sahamızda, hücum hattını tamamen yitirmiş bir alanya bize pres uyguladı ve defanstan pas yaparak çıkamadık.

    türkiye ligi tabi ki önemlidir ama ben galatasaray'ın oynadıği oyunu hep şampiyonlar ligini ölçü alarak değerlendiririm. bana orada ümit vermiyorsa takımı beğenmem mümkün değildir. bu nedenle teknik direktörleri alınan sonuçlardan çok oynattığı oyunu esas alarak kantara çekerim. oyunu ümit vermiyorsa sonuçlar ne olursa olsun eleştiririm. oyunu ümit veriyorsa yine sonuçlar ne olursa olsun desteklerim.

    kalli'de, fatih terim'de ilk aylarında mağlubiyetler almıştır ama oynanan futbol ümit verdiği için tam destek verilmiştir.

    galatasaray içinde bulunduğumuz siyasi konjonktür nedeniyle çok zor bir süreçten geçmektedir. normal şartlarda galatasaray'da odacı bile olamayacak bir kezban, sırf siyaset baronlarının gölgesine sığınarak başkanlık koktuğunu işgal etmektedir. yine aynı konjonktürden yararlanan sülün orman tff, mhk ve pfdk'yı da yöneterek galatasaray'ı lime lime doğramaktadır. tam bu kara günlerde, galatasarayımızın bütün gayrimenkullerine de resmen ve hile ile el konulmuştur. ne yazık ki galatasaray'ın korkak ve medeniyet budalası divan üyeleri ve akil (!) adamları bu durumu izlemekle yetinmektedirler.

    işte böyle bir zaman diliminde, galatasaray'ın başına gelmiş bir don kişot yaptığı hataları, saçmalıkları ve aldığı ağır yenilgileri unutturmak için yalnış hedeflere saldırmakta basını hedef almaktadır. oynattığı oyun gelecek adına ümit vermezken o puan hesapları yaparak aklınca türk basınıyla dalga geçmektedir.

    hadi ordan be...

    not: nevzat dindar, ali naci küçük gibileri her türlü aşağılamayı hak etmekle birlikte çoğunluk basın mensuplarını ayrı tutmak gerekir.

    (bkz: 25 kasım 2017 galatasaray alanya maçı)
  • 4699
    boş yapan, boş konuşan kişidir.

    şurada birkaç kişi hariç futbolla alakamız bellidir. maç izleriz, skor takip ederiz, halı saha, fm falan. işte bizim bile gördüğümüz trabzonspor'un sol bekinde mustafa akbaş var, onun üzerine oyna durumunu bu arkadaş değerlendirmedi. hadi feghouli atıldı. madem öyle rodri'yi erken soksaydın oyuna. çocuk girer girmez mustafa akbaş'ın üzerine oynayıp attı golünü. niye bekledin? yok biz illa deneysel takılacağız, faydacı davranmayacağız, sonuç odaklı olmamak lazım değil mi? bir enayi biziz çünkü. ondan sonra tudor'a neden sabretmiyorsunuz. sanki büyük maçlarda coşkulu, hakim bir oyun oynattı da desteklemedik.

    beşiktaş da derbi kazanamadan şampiyon oldu diyen destekçileri de eğer yüzleri varsa biraz samimi olsun. kimse aptal değil. senin her maç kaybettiğin trabzonspor'u iki maçta da yenmediler mi? bunu neden söylemiyorsun?

    gelelim dünkü basın toplantısına. sen demedin mi östersunds'u eleriz, rövanşta 5 atarız diye. güya medya östersunds'u çok ezik, çok kötü gösterip algı oluşturmuş. yürü git derler adama. ılgaz çınar'ın, rakip belli olduğunun ertesi hafta yaptığı video analizler twitter'da mevcut. heriflerin hangi pozisyonlarda, ne tip tehlikeler yaratarak gol bulduklarını saniye saniye ortaya koydu ve hepsi çıktı. peki sen ne yaptın tudor efendi? elendikten sonra nasıl böyle oldu anlam veremedim dedin. medyanın dibine koyayım ama şu durumda basını suçlayacak son kişisin. en başta sen rakibi önemsemedin. hadi bunu da geç, kuzey statlarının neredeyse hepsi suni çimken sen bir kez olsun takımı yapay zeminde maça hazırladın mı? yemin ederim alt liglerdeki hocalar bile hafta sonu suni çimde oynayacaklarsa ona göre hazırlıyor takımını. ama bizim conte'de taviz yok. yavrum benim.

    yine küfür ettiğin medyaya her büyük maç öncesi konuk olan da sendin. kritik her maç öncesi trt'den ntv'ye, oradan beinsports'una kadar sen koştur koştur röportaj verdin, söyleşi yaptın. bıdı bıdı bıdı konuştun, yüksek perdeden laflar edip ahkam kestin ama her kritik maçta da rezil top oynattın.

    reklam yaparken iyi, gerçekler yüzüne vuruldu mu kötü. geçeceksin bu işleri.
  • 4700
    guzel konusuyor. ama bu guzel konusma ne zaman anlamli olurdu biliyor musunuz? basaksehire karsi mal gibi baklava ortasahayla cikmasa. dakika 60da takim degisiklik diye bagirirken nerdeyse 90 dakikayi degisikliksiz tamamlamasa. sen bagiran hatalar yapip sonra da gelip burda ahkam kesemezsin.

    ve evet kusura bakma alanyaspor maci 1.5 puandir. nasilki basaksehir maci 6 puansa. bu kafayla belki bu sene sampiyon olursun ama bu isin altindaki dinamikleri anlamadigin icin uzun vadede siradan bir adam olursun. ayrica onemli maclarda sıçtığın taktiklerle de sampiyonlar liginde sifir cekmek icin ideal bi teknik direktor olursun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın