fatih terim'in "defans yapmak öğretilebilir ama hücum yapmak bir yetenektir" sözünden yola çıkarsak, hücum oyuncularının yeteneğiyle doğru orantılı olduğu söylenebilecek olan şey.
tam sözlük tanımı vermek gerekirse "takım halinde oynanan herhangi bir spor oyununda sayı/puan kazanmak için yapılan hareketler bütünü" denebilir. bunu yapabilmek için de rakibin savunma düzenini bozmak gerekir. bazı yetenekli oyuncular rakibin savunma düzeni bozulmadan da sayı yapabilir/puan alabilir. ya da bazı şans anlarında rakibin savunma düzeni bozulmamış olmasına rağmen yetersiz kalabilir.
biraz daha derinlemesine alırsak hücum organizasyonunun aslında iki boyutu vardır. biri rakibin savunma düzenini bozma, diğeri de sayı yapma. organizasyon ismiyle anılmasının sebebi de birden fazla oyuncunun aynı anda belli görevlerle hareket etmesidir. her branşta hücum organizasyonuna bakış açısı farklıdır. amerikan futbolu ve benzeri oyunlarda sezon başında kitapçık haline getirilip tüm takıma dağıtılır ezberlenmesi için. basketbol ya da voleybolda genelde oyun kurucu bazen koç takıma işaret eder, ya da karar anlarında mola alıp takıma o an tasarladığı bir organizasyonu anlatabilir.
önceden planlanmış hücum organizasyonlarına ingilizceden gelen terimle
set denir, "kurmak" anlamında.
set hücumu tabiri de son yıllarda özellikle futbola adapte edilmeye çalışılan bir tabirdir.
futbolda ise işler biraz daha karışıktır. çünkü alan geniştir ve takımdaki oyuncu sayısı sahaya oranla görece daha azdır. topa ayakla, kafayla hatta göğüsle vurmak mümkündür. amerikan futbolunda topu kucağınıza alıp koşarken, basketbolda topu beraberinizde getirirken, voleybolda topu elinizle birbirinize atarken futbolda topu itip peşinden gitmeniz gerekir. bu ve bunla bağlantılı pek çok farklılıktan ötürü futbolda hücum organizasyonu işi daha karışık, aynı oranda da daha yaratıcılığa açık durumdadır.
bunlara bir de sadece sayıyı tutmak için bekletilen kalecinin varlığı eklenince futboldaki ve hentboldaki hücum olayı diğer sporlardakinden daha farklı bir noktaya gelmektedir. diğer sporlarda rakibin dizilişini bozup topu sayıya çevirecek şansı bulmak yeterliyken kalenin önünde müstakil şekilde bekleyen ve ellerini kullanabilen bir ekstra oyuncunun varlığı hem hücumu hem defansı farklı kılar. hücum ek olarak bir de kaleciye çözüm üretmek zorundadır, defans ise kaleciye güvenerek bazı noktalarda tolerans bırakıp bazı noktalara daha fazla ağırlık verebilmektedir.
johan cruyff'un dediği gibi futbol basit bir oyundur ama zor olan basit futbol oynamaktır.
diğer takım sporlarının aksine futbolda keskin hatlarla belirlenmiş bir hücum setine pek rastlanmaz. en keskin hücum seti bile maçtan maça farklılık gösterebilir. çalım, duvar pası, verkaç, aşırtma, adam geçme, adam eksiltme hatta bindirme yapma... bazen tüm bunların uygulandığı bir atakta kaleye yanaşamadan topu kaybedebilirsin, ya da tam tersi bunlardan tek bir tanesi ile golü bulabilirsin.
futboldaki hücum organizasyonu işini diğer sporlardan temel hatlarıyla ayıran bunlardır. günümüzün makineleşmeye başlayan futbolunda, özellikle detaycı hocalar basketbol tarzı set hücumları üzerinde kafa yoruyorlar, takımlarına uygulatmaya çalışıyorlar. ancak bunu kayda değer bir seviyeye ilerletebilecek kadar uzun süreli çalışma şansına sahip olan çok az sayıda teknik direktör var dünyada. futbolda genellikle oyuncuların var olan yetenekleri üzerinden ihtimaller içeren hücum planları vardır. topu kanada çıkarmak ya da ortadan ilerlemek, orta yapmak ya da araya pas atmak, şut çekmek ya da fake atmak gibi uzayıp giden sonsuz olasılık içinde arka arkaya gerçekleşse rakibin düzenini bozacağına inanılan birkaç hareket arka arkaya getirilmeye çalışılır.
ama işte o hareketleri başarılı şekilde yapmak, bir de arka arkaya getirmek ve rakibi bozmak da yetmez. kaledeki kaleciyi geçmek gerekir. ek olarak hem koşacak hem de topu getirecek hem de sayıyı yapacak uzuv aynı olduğu için yorgunluk faktörünün artması sebebiyle isabet yüzdesi diğer sporlardan düşüktür.
johan cruyff ve fatih terim'in entry'nin geneline ilham veren iki cümlesini birleştirip konuyu toparlamaya çalışırsak; hem rakibin dizilişini bozmak, hem de sayı yapabilmek üzerine kurgulanacak organizasyon olarak ele alınması gerekir. taraftar gözüyle bakarken bu ikisini birbirinden ayırmak ya da birini öne çıkarmak yanılgılara sebebiyet verebilmektedir.