• 33
    2017-2018 sezonunu baz alarak bize faydasını hesaplamaya çalıştığım sistemdir. futbolakademi.net sitesine göre ilgili sezonda tüm kulüplere dağıtılan ödül miktarı 1.462.003.196,64 tl'dir. galatasaray ise 178.407.790,14 tl ödül kazanmıştır.

    http://www.futbolakademi.net/...yayin-gelirleri.html

    bein sports üyelikleri için ise digiturk play'den tüm maçları alırsanız yıllık 470 tl verirsiniz. normal digiturk üyeliklerinde ise taraftar paketi aylık 79 tl'den yıllık 948 tl'dir. tüm maçların izlendiği sporun yıldızı paketi ise aylık 129 tl'den yıllık 1548 tl'dir.

    https://www.digiturk.com.tr/...i/taraftar-paketleri

    biz burda ortalamayı baz alıp yıllık 948 tl olan paket üzerinden hesap yapacağız.

    btk verilerine göre 2018 yılı 4. çeyreğinde digitürk abone kullanıcı sayısı 2.487.225'tir. aşağıdaki linkte 2018 4. çeyrek raporu 92. sayfada mevcuttur.

    https://www.btk.gov.tr/pazar-verileri

    dünya gazetesinde tuğrul akşar'ın 2016 yılında yaptığı hesap sistemini baz alırsak digitürk üyelerinin yaklaşık yarısının bein sports izleyicisi olduğu yani maç yayını satın aldığı tahmin edilmektedir. bu durumda 1.243.612 kullanıcı sayısı var demektir. türkiye'deki tahmini taraftar yüzdelerini düşünürsek ve 3 büyüklerin taraftarlarının digitürk'e abone olma yüzdelerinin diğer takımlara göre taraftar sayısı yüzdelerinden de daha yüksek olduğunu hesaba katarsak yaklaşık bu kullanıcıların %35'inin galatasaraylı olduğunu söyleyebiliriz. bu durumda galatasaraylı olup digitürk'ten maç yayını satın alan kullanıcı sayısı 435.264'tür. aslında bu sayının daha fazla olduğu biliyoruz. mesela ahmet çakar geçtiğimiz yıllarda twiter'dan 820.000 olarak açıklamış. ama hadi biz en kötüyü düşünelim.

    https://www.dunya.com/...il-cikartacak/341448

    bu durumda 948 tl'lik paket üzerinden düşünürsek galatasaray taraftarı yıllık yaklaşık olarak (435.264*948)= 412.630.272 tl bein sports'a ödeme yapmaktadır.

    burada digitürk play üyeliklerinin bu sayılara dahil olup olmadığını bilmiyorum. ayrıca bein sports'a üye olan insanların çoğunun artı üyelik paketlerinin olduğu ve film satın alma gibi artı ödemeler yaptığını hiç göz önüne almadığımı belirtmek isterim. bu durumların hepsi bu meblağa artı olarak yansıyacaktır.

    şimdi tekrar tüm takım taraftarlarını da hesaba katarsak (1.243.612*948)= 1.178.944.176 tl bein sports'a yapılan yıllık toplam ödemedir.

    toplam taraftarın %35'ini galatasaraylı olduğunu kabul ettiğimiz için dolayısıyla toplam ödemenin de %35'ini galatasaraylı yapmaktadır.

    peki tüm yayın geliri olarak dağıtılan ödüllerden yüzde kaçı galatasaray'a ödeniyor. 1.462.003.196,64 tl'de 178.407.790,14 tl. yani %12,2'si. üstelik bu şampiyon olduğu sene yapılan ödemeler.

    taraftar yüzdelerini aşağıdaki linkteki gibi baz alırsak ve yine yukarda belirttiğim sebeple 3 büyüklerin yüzdelerini bir miktar fazla kabul edersek fenerbahçe ve beşiktaş için ise durum şudur:

    fenerbahçe 2. olduğu sene %33 ödeme yapıp %11,4 ödül almıştır.

    beşiktaş ise 4. olduğu sene %19 ödeme yapıp %9,5 ödül almıştır.

    https://www.haberturk.com/...taraftar-arastirmasi

    mevcut durum trabzonspor da dahil diğer takımlar için pozitif olarak gözükmektedir. şimdi bu yüzdeler zaten aşağı yukarı bilindiği için yazının asıl amacına gelecek olursak havuzdan çıkılabilir mi?

    havuzdan çıkmanın muhtemel eksileri:

    1) her ne kadar reklam alma şansı taraftar sayısı ile doğru orantılı olsa da tek takım olarak galatasaray'ın maçlarını yayınlayan yayıncının televizyon reklam gelirleri tüm maçları yayınlayan gibi olmayacak ve dolayısıyla daha düşük olacaktır. ayrıca sırf galatasaray'a zarar vermek için reklam vermeyen kuruluşlar olacaktır. örneğin türkiye'deki en büyük reklam veren kuruluşların koç'lara ait olduğunu biliyoruz.

    2) yayıncı kuruluşun dağıttığı ödül dışındaki masrafları değişmiyor bile olsa elde edeceği gelir daha düşük olacağı için karı daha düşük olacaktır.

    3) yeni durumda bein sports'un mevcut galatasaraylı kullanıcı sayısına ulaşılabilecek midir?

    4) abonelik ücretleri ne kadar olacaktır?

    5) en önemlisi hukuki durum nedir? galatasaray havuzdan ayrılırsa hangi yaptırımlar ile karşı karşıya kalacaktır? hadi diyelim mevcut yayın sözleşmesi bittikten sonra havuzdan ayrılınsın, bu durumda mesela yeni yayıncı deplasman maçlarını yayınlayabilecek mi? iç saha deplasman farketmeksizin diğer takımlar başka yayıncıda devam ettiği için bu durumda maçlar iki yayıncıda birden mi yayınlanacaktır? eğer böyle olursa diğer yayıncının elinde daha çok takım olacağı için abonelerine fiyat kolaylığı sağlayacaktır. dolayısıyla ciddi miktarda galatasaraylı kullanıcı da diğer yayıncıya geçecek ve tek takımı yayınlayan yayıncı büyük zarar etmiş olacaktır. bu da bu işin yatmasına sebep olacaktır. sadece iç sahanın ilgili yayıncıda yayınlanması durumunda ise taraftar deplasman maçlarını izleyemeyecektir.

    bu hukuki durumları bilmediğim için gerçekten nasıl olacağını merak etmekteyim.

    6) siyasi baskı. hadi bizim yönetim bu baskıya direndi diyelim. galatasaray maçlarını alacak yayıncıya, ona reklam veren reklamcıya baskı olacaktır.

    havuzdan çıkmanın muhtemel artıları:

    1) hesapladığımız üzere galatasaray taraftarı bein sports'a yıllık en az 412.630.272 tl ödüyor. bunun ek paketlerden kaynaklanan artı kazançları var. biraz daha düşük olsa da reklam gelirleri var. sponsorluk gelirleri var. bunlar da eklenince yayıncı kuruluşun kazanacağı karın yarı yarıya paylaşılması durumda bile galatasaray ligde kaçıncı olduğuna bakılmaksızın en azından bir 200.000.000'luk gelir hedefine ulaşamaz mı?

    2) diğer takımlar şu an kazanabildiklerinin ne kadarını kazanabilecektir? burada fenerbahçe de bizimle aşağı yukarı aynı durumdadır. beşiktaş ise her ne kadar ödediğinden azını geri alıyor olsa da taraftar sayılarını ve potansiyellerini düşünecek olursak onlar için havuzdan çıkmak büyük risk taşımaktadır. dolayısıyla aslında 16 takım için havuz sistemi olmazsa olmazdır.

    3) galatasaray ekonomisinin bağımsızlaşması nedeniyle tff'ye ve diğer takımlara karşı özgür olmamız. siyasi iktidarın elinde daha farklı baskı araçları olduğu için bu alanda tam bağımsızlaşamasak da en azından elimizin güçlenmesi.

    şimdi bu yazıyı yazan kişi olarak mali alanlarda herhangi bir uzmanlığım olmadığını belirtmek isterim. bu yazı da sadece bir taraftar gözü ile yazılmış olup internetten yapılan bir araştırma ile hazırlanmıştır. dolayısıyla yazının güvenilirliği ancak bu boyuttadır.

    amaç bu rakamları ve sayıları vermek, havuzdan çıkalım veya kalalım demek değildir. zaten havuzdan çıkmanın muhtemel eksileri kısmına bakacak olursak ne kadar zor olduğunu görürüz. ama bu durum bizim mevcut düzeni sorgulamamıza ve her zaman bu seçeneği masada kart olarak tutmamıza engel değildir. ayrıca her rekabet eden kuruluşta olduğu gibi bizim de sınırlarımızın zorlandığı durumlar, masayı dağıtmamız gereken bir an olabilir.

    uzun lafın kısası, sisteme ne taraftar aboneliği olarak ne de reklam geliri olarak hiçbir girdisi olmayan başakşehir'e biz niye cebimizden 107.645.727,84 tl veriyoruz lan.
  • 34
    türkiye'de onlarca kanal var eğer ki medya tekelleşmemiş olsaydı bu sisteme gerek kalmadan kulüpler yayın gelirlerinden hatırı miktarda para kazanabilirdi. tff; yayın ihalesi açar, belirli bir taban fiyat belirler, şu kadar kanalın satın alması koşulu sağlanırsa yayın haklarını tüm kanallara satarsın. hani atv, kanal d, show tv, trt, star tv, beyaz tv, fox tv gibi kanalların hepsine yayınları kanal başına 30 milyon dolara satarsın herkes kendi yayınını yapar, kendi reklamlarını alır, maçlar da açık kanallardan yayınlanırdı. kanal sayısı ne kadar çok olursa gelirler de o yükselirdi ama türkiye'de bu iş olmaz tabi. dedim ya medya ve kanallar 2-3 kişinin elinde tekel olduğu için bu düzende gelir getirmesi çok zor bunun. misal yukarıda saydığım kanalların neredeyse hepsi aynı halt.
    evet, hayata geçmesi zor ama bağımsız kanal sayımız fazla olsaydı kolay olabilirdi ama elin katarlısına yalvarmak şu an daha tatlı geliyor düzenin bekçilerine.

    ek olarak; dekoder masrafı, müşteri hizmetleri, teknik servis, korsan yayın gibi masrafları da olmayacak kanalların.
  • 27
    çıkmamız lazım ama çıkamıyorsak da fenerbahçe ve beşiktaş ile kamuoyu oluşturup paylaşım sistemini değiştirmemiz lazım. ihale bedelinin belli bir kısmını atıyorum %30'unu şampiyon olmuş takımlar almalı. geri kalan %70'lik kısmı ise başarıya göre dağıtılmalı.

    kısa bir örnek vermek gerekiyorsa 500 milyon dolar ihale bedeli dersek;

    %30'u 150 milyon dolar eder. bu 150 milyon dolar'ı toplam lig sezonları sayısına bölüp (58) kim kaç şampiyonluk yaşadıysa o oranda almalı. yani her 1 şampiyonluk 2,5 milyon dolar gibi bir rakama tekabül ediyor. 19 şampiyonluk karşılığı ise 49 milyon dolar ediyor. bu bizim sezon başlar başlamaz almamış gereken para.

    sezon sonunda ise geri kalan 350 milyon dolar içinde performansımıza göre de para almamış gerekiyor.

    bu şekilde gerçekten adaletli olacaktır. büyük kulüpler marka ve reklam değerlerinin karşılığını almış olur. allah aşkına şu ligden galatasaray'ı çıkarsanız ligin tadı mı kalır? 3 büyükler olmasa inanın bu ligi kimse seyretmez.
App Store'dan indirin Google Play'den alın