harry redknapp

	Henry James Redknapp
	Görev	:	Danışman
	Takım	:	Bournemouth
	Yaş	:	77
	Uyruk	:	İngiltere

• 23

  kendisi bence dünya futbol tarihinin en büyük ayarını yemiş adamdır.
  
  west ham united'da yardımcı antrenörlük yaparken, oxford city ile yapılan bir hazırlık karşılaşmasında bir taraftarın sürekli west ham forveti lee chapman'a sövdüğünü duyar. devre arasında o taraftarın yanına gidip çok biliyosan sen oyna, vereyim formayı hadi çık oyna bakalım tarzı şeyler söyler.
  
  challenge accepted!
  
  taraftar da bu teklifi kabul eder ve devre arasında giyinir, ikinci yarı oyuna girer ve buraya dikkat: bir de gol atar. *
• 28

  "bir futbol ile anlaşmıştım. üst seviye, harika bir futbolcu. anlaşmayı sağladık ve sonra gol bonusu istedi. forvet idi. ben de 'hafta 50 bin sterlin ne diye veriyoruz, kaçır diye mi?' dedim."
  
  sözlerinin sahibi güzide insan. bu söz, maç başı, gol ve asist bonusu hatta şampiyonluk primi isteyen tüm futbolculara gelsin.
  
  kardeşim zaten belli bir yıllık ücret alıyorsunuz daha ne maç başı primiymiş, gol bonusuymuş falan. al paranı yap işini.
• 29

  jamie redknapp'ın babası, frank lampard'ın ise eniştesi* olan teknik adam, eski orta saha oyuncusu.
  
  futbol kariyerine tottenham altyapısında başlamış, sonra west ham altyapısına geçerek orada profesyonel olmuş ve sonra afc bournemouth'a geçmiştir.
  
  1983 ile 1992 arasında eski futbolcusu olduğu afc bournemouth'u çalıştırmış, buradayken tottenham altyapısında oynayan oğlu jamie'yi transfer edip profesyonelliğe geçirmiş ve parlatıp liverpool'a yollamıştır. jamie'nin kariyerinin son yılı olan 2004-2005 sezonunda, baba-oğul southampton'da tekrar bir araya gelmiştir.
  
  ayrıca 1994-2001 yılları arasında yine eski futbolcusu olduğu west ham'ı çalıştıran harry, burada frank lampard'ın aynı adı taşıyan babası eski solbek frank lampard'ı yani bacanağını yardımcısı yapmıştır. iki bacanağın daha önce west ham takımında da birlikte futbol oynamışlığı vardır.
  
  ayrıca west ham döneminde yeğeni frank lampard'ı da altyapıya alıp parlatıp profesyonelliğe geçirir. 2001'de harry ve bacanağı frank west ham'dan ayrılırken, genç frank lampard da efsane olacağı chelsea'nin yolunu tutar. jamie ise bu esnada liverpool'da oynamaktadır ama sakatlıklarla başı derttedir. 2002'de 11 yıllık liverpool macerasına sakatlıklar yüzünden nokta koymak zorunda kalır ve hem kendisinin hem babasının yetiştiği kulüp olan tottenham'ın yolunu tutar ve 2.5 yıl orada oynar.
  
  harry ise west ham sonrası; önce portsmouth, sonra southampton, sonra tekrar portsmouth maceralarından sonra, 2008'de portsmouth ile fa cup şampiyonu olarak parlar ve ve juande ramos'un kovulmasıyla tottenham'ın başına geçer. 2008 ile 2012 arası 4 yıl tottenham'ın başında kalan harry; 2009-2010 sezonunda takımı 4. yaparak, 50 yıl aradan sonra şampiyonlar ligine katılmasını sağlar ve 2010-2011 şampiyonlar liginde çeyrek finale yükseltir. 2011-2012'de de bale, modric, van der vaart, lennon, adebayor gibi yıldızlarla şampiyonluk mücadelesi verir, ancak sonunu getiremez ve teknik adamlık kariyerinin en başarılı yıllarını geçirdikten sonra; 2011-2012 sezonu sonunda oradan ayrılır.
  
  sonrasında ise 3 yıl qpr, kısa süreli ürdün milli takımı ve 5 ay süren birmingham city maceraları vardır. eylül 2017'de son takımı birmingham'dan ayrıldıktan sonra bir daha takım çalıştırmaz ve an itibariyle 73 yaşındadır.
• 26

  --- alıntı ---
  
  pazartesiyi salıya bağlayan gece 05.30'da qpr başkanı tony fernandes'i arayarak istifa kararını iletmiş. nedeni sağlık sorunları.
  
  bazen bu "sağlık sorunları" teknik patronlar tarafından suistimal amacıyla kullanılabiliyor. lakin redknapp'in sağlık sorunu temelini 1990 italya dünya kupası'ndan alıyor.
  
  redknapp o dönem bournemouth'ta teknik direktör (ingilizlerce; menajer) olarak görev yapıyor. bournemouth yönetim kurulu başkanı brian tiler'la araları pek iyi (redknapp 1983-1992 arası kulüpte menajerlik yaptı).
  
  brian tiler'la redknapp dünya kupasını izlemek üzere italya'ya gidiyor. "aslında oradaki hiçbir oyuncuyu alacak paramız yoktu. bizim için hayatımızın tatiliydi (veya; ömürlük bir tatildi)" diye anlatıyor olayı otobiyografisinde redknapp. 30 haziran akşamı, roma'da oynanan, italya'nın irlanda cumhuriyeti'ni yendiği maçtan çıkıp, bir pizzacıya uğruyor ikili. orada irlandalı taraftarlarla laflıyorlar. tiler, ertesi gün oynanacak ingiltere-kamerun maçına gitmek için erken kalkacaklarını hatırlatıyor. redknapp taraftarlarla 10 dakika daha sohbet ediyor.
  
  ardından bir minibüsle yola çıkıyorlar. normalde rüzgarı sevmediği için daima koridor tarafına oturan redknapp, tiler'ın isteğiyle o gün cam kenarına geçiyor ve uyuyakalıyor.
  
  redknapp, gözlerini hastanede açıyor. roma yakınlarında, lazio bölgesinde, 90 mil hızla kendilerini sollamaya çalışan üç genç sebebiyle. öyle bir kaza ki; gelen ambulansların "öldü" diye ambulansa almadığı redknapp saatler sonra hastaneye götürülüyor. yoğun bakım sürecinde bile yaşaması mucize, kemikleri kırık, ortalıkta... çok sevdiği arkadaşı tiler ise kazada hayatını kaybediyor.
  
  redknapp orada birkaç dizi ameliyat geçiriyor, birkaç hafta sonra özel bir hava ambulansı ile ingiltere'ye götürülüyor.
  
  redknapp, o kaza nedeniyle koku alma duyusunu kaybediyor, görmeye alışık olduğumuz tikleri de kazanın mirası. uzun dönemde sağlığıyla ilgili sürüyle problem çıkıyor önüne aynı sebeple.
  
  işte o günlerden kalan sorunlardan biri de diziyle ilgili. redknapp yakın zamanda yürüyemez duruma geliyor. "fulham-sunderland fa cup maçına bilet aldım. bir şekilde arabayı park etsem bile yürümem gerekecek. artık craven cottage çevresinde yürüyemem. artık sokaklarda yürüyemem; durum bu kadar kötü hale geldi" diyor. en kısa zamanda, dizinden operasyon geçirecek.
  
  entry'yi otobiyografisinden ve istifa haberlerinden harmanladım. otobiyografisinde hem basit bir dil, hem de çok duygusal bir insan mevcut. tavsiye ediyorum.
  
  "dünyanın en dağınık insanıyım." diye anlatıyor kendini harry redknapp. "uzun ve sıkıcı taktiksel konuşmalar yapmıyor. soyunma odamızda bir kara tahta var ancak harry oraya bir kez bile bir şey yazmadı. onun için oynamak, sokağa dönmek gibi." diyordu hakkında; tottenham'daki oyuncusu rafael van der vaart.
  
  oyuncusunu doğruluyor dünyanın en dağınık insanı; "hayatımda asla, bir harf bile yazmadım." -herhalde bu, otobiyografisinden önceki döneme geliyor.
  
  --- alıntı ---
  
  kaynak: ekşisözlük yazarı cenabettin cerrah