milan barosumuzun sahalara dönmesiyle, gözlerimi kendisine çeviridiğim
aslan.
sözlük, biz bu adamı çok seviyoruz
değil mi? geçen bir düşündüm, çok da hakılıyız. çünkü bu adam hakaten
çok başka, çölde bir vaha gibi. bügüne dek verdiği
yerli / yabancı röportajlarına bakıyorum.
galatasarayı
anlatırken sadece geldiği günden itibaren yaşadıklarını, düşündüklerini, gözlemlediklerini anlatmıyor. (gbkz: adam
resmen galatasaray'ın tarihini öğrenmiş..)
spiker soruyor: galatasaray'da nasıl bir ortamla karşılaştınız?
kewell cevaplıyor: galatasaray zaten çok köklü bir camia, 1905'te şunlar tarafından kurulmuş.. ardından şu
dönemlerde şu kupayı aldı. en büyük efsaneleri şunlar.. şu futbolcusu şu kadar yıl takımda forma giymiş, şu
şu şu yıllarda şampiyonluk yaşamış, uefa kupasını alan kadroda yer almış futbolcuları da şunlar; ... ?!
inanamadım; adam tak tak tak tarih veriyor, isim veriyor.. bir an kendimi cahil hissettim
*. şimdi galatasaray'da
oynayan futbolcuları bir düşünün bazı yerli futbolcular hariç kaç tanesinin
galatasaray tarihi hakkında bir fikri
vardır?
işte seni bu yüzden seviyoruz be harry.. sen bu yüzden başkasın işte, bu yüzden
dady coolsun. tarihimizi
bilmen güzel de harry, yaşamak bilmekten daha güzel..
(gbkz: gel tarihi birlikte yazalım, tekrar yazalım be harry, seninle tekrardan yazalım.. kal be harry, kal bizimle..)