aynı isimdeki diğer başlıklar:
resim
Harold Kewell
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Avustralya
  • 1160
    doğduğu günün seneidevriyesinde yazarlığım onaylanmış, ben de hakkında çaylaklık modundan yenice kurtulduğum günün psikolojisiyle şöyle bir şeyler yazmışım: (bkz: #193017)

    zaman da ne kadar çabuk akıp gidiyor, şu ilk paragrafı yazana kadar bile kaç dakika geçti, ben uyanma kahvemi bitirdim. sözlüğe geldiğimden beri de hayli zaman geçmiş. bunları yazana kadar geçen dakikaları sayamadım, şu sözlükte geçen zamanı nasıl hesap edeyim? 2-3 dakikada ben kahvemi bitirdim, fincan boşaldı, bünye yerine geliyor... aylar geçtikçe neler değiştiğini varın siz düşünün. düşünecek kadar vakti olmayan interaktif dünyanın hızlı gençleri ofsayt butonuna basarak nirvana'ya ulaştıktan sonra kewell sevgilerini şip şak dile getirebilir. pıtırcıklarım benim.

    neler değişti mesela sözlüğe geldiğimden beri? aylarca dışarıdan okuduğum yazıları daha dikkatli incelemeye başladım, yazarın adını yazıyı okumayı bitirmeden tahmin edebiliyorum, yazının niteliğine bakıyorum...

    fakat bazı yazıların kim tarafından yazıldığını algılamama imkan yok. sanırsın maske takmış bir gizli kahraman, kendini bize hiç belli etmeden, kimliğini deşifre etmeden genellikle kewell başlıklarının altına yazılarını döşüyor. tek tip... standart... çok da vefalı çocuk, allah'ın günü geliyor, o leziz yazılarından bizi mahrum bırakmıyor.

    bu noktadan sonra dayanamıyorum ve ironiyi anlamadan kendisini övdüğümü zannederek yüzüne gevrek bir gülümseme oturtmuş pişmiş kelleleri uyarıyorum: bu ne lan?!

    gecenin bir vakti sözlüğü açıyorum, bir bakıyorum; kewell'ın gülüşü, kewell'ın topsuz alanda faul yapması, kewell'ın maç fazlasıyla liderliğe yükselmesi... altına da üniforma gibi yapıştırılan standart yazılar; kurban olduğum, gülüşüyle içimizi ısıtan... gülüşü neden içini ısıtıyor oğlum, baban mı bu senin?

    hani facebook ortamlarına bulaşan anneler çocuklarının pipisini, banyodan sonra kurulanışını, ilk patiğini filan fotoğraflandırıp arkadaş ortamlarında rant sağlamak için internete koyar ya, aynen onun gibi.

    ben bu kewell başlıklarını gördükçe "yok artık kewell in sol t.şağının karşı konulmaz tadı " gibi tepkiler verirken, geçenlerde yazacağım bir yazı için kewell başlıklarını aratırken "kewell'ın kalçası" diye bir başlık görmemle mideme bir ağrı oturdu. fenerbahçe maçında emre'yi kalçasıyla düşürmesiyle alakalıymış meğer. hay o kalça üstünüze oturup osursun e mi?

    adam karizma konusunda aşmış, yakışıklılık desen yerinde, sevimli de birşey, koy evinin bir köşesine baktıkça mest ol. o derece. ama sürekli gülüşüyle içimizi ısıttığını söyleyen bir zihniyeti de elime alıp çamaşır makinesi gibi döndürdükçe döndüresim geliyor. belki biraz sallanınca kendine gelir.

    kewell'ın özelliklerini hayranlık derecesinde beğenen birini anlarım, bence de çok farklı bir adam. zaten adama elin ingiliz'i bile daddy cool şarkısını layık görmüş. o da ayrı bir şans zaten, türkiye'ye gelirken en fazla "dert ortağım benim" şarkısını kendisine uyarlayabilecek taraftar kitlesi varken, kendi bestesiyle gelerek durumu kurtarmış.

    ama sen, kewell'ın onda biri kadar yakışıklı, kırkta biri kadar sempatik, yetmişte biri kadar karizmatik olamadığın şu dünyada 90larda olsa "bu ne len, saça başa bak, değiştir şu maçı da mahallenin muhtarlarını seyredelim" diyeceğin bir adam hakkında sözlükte açılmış bir başlığı görünce sırf interaktif dünyadaki karmanda 3-5 artı puan görme umuduyla atlayıp "ağğhh kewell, gurban olduğum, gülüşün içimi ısıtıyor, kızgın kumlardan serin sulara atlamış gibiyim şu an" diyorsan, hiç kusura bakma ama bu senin ezik kişiliğini kewell üzerinden tatmin etmeye çalıştığını gösterir arkadaşım.

    şimdi bana özelden mesaj atıp:
    - sen böyle böyle demişsin ama nereden biliyorsun benim yakışıklı olmadığımı?
    diyebilir bu insanlardan biri. kimsenin tipini görmedim. ama tipini kafamda senin yazdığın şeyler canlandırır arkadaşım. ve emin ol hiç güzel şeyler canlanmıyor şu an.

    sonra yine aynı kişi bana diyebilir ki: "sanane benim kewell sevgimden?" kewell'ı ben de seviyorum. ayrıca ben sana sevme demiyorum ki, sağa sola böyle şeyler yazma. yani yine yaz, içinde kalmasın ama müsvedde kağıdına filan yaz. ben sana boyama kitabı da alacam, valla lan. hem sonra kewell'ın facebooktaki grubunu izlemesi buradaki başlıkları izlemesinden çok daha yüksek ihtimalde. git o gruba katıl o zaman, hem kewell belki mutlu olur orada hayranlarının arttığını görünce. tabii kesin öyle olur.

    sonra yine aynı kişi (ya sabır) bana diyebilir ki: "bu sözlük senin babayın malı mı? " hayır kardeşim bu sözlük senin olduğu kadar benim de malım. yanlış yapıyorsun, buna tepkimi elbet koyacağım.

    sonra yine aynı kişi "sanki sen çok mu güzel yazıyorsun" dediğinde, bana bu kadar şebelekçe ayar vermeye çalışan birine, kimse kusura bakmasın, allah ne verdiyse girişirim. ya da ne uğraşacam, hiç cevap vermem, gider bir türk kahvesi daha içerim.

    ah türk telekom ah! sen nelere kadirsin. eskiden türk telekom işin içine girmeden önce herkesin evinde internet yoktu. dolayısıyla internet kafelerde takılırken icq ile kız tavlamaya çalışan yurdum genci futbolcu güzellemesi yapacak vakit bulamıyordu.

    yıllar geçti, internet herkesin elinin altında. interneti bulan, yaratıcı zekadan yoksun genç önce cihan haspolatlı'nın kendine gelen pası ayağının altından kaçırmasıyla dalga geçip sasa iliç'in tatlılığına methiyeler düzdü. sonra sabri sarıoğlu'nun orta açmasıyla dalga geçip kewell'ın gülüşüne, öpüşüne, yan bakışına methiyeler düzdü. gün gelecek, galatasaray sağ kanat oyuncusunun taç atarken gönlünden geçenlerle (ne sandıydın, şimdi full eyçdi televizyonunda koşan adamın poposunun sağa mı yoksa sola mı kırıttığını tespit etmiyor musun? ilerde gönlünden geçeni de okursun. kazanın doğurması hesabı... bana öyle gözlerini pörtletip bakma) dalga geçilip galatasaray orta saha oyuncusunun cinsel uzvunun boyuna methiyeler düzülecek. (sahi, bu daha önce yapılmıştı, değil mi? (bkz: shabani christophe nonda) . olsun olsun, uzay çocuğu anam bunlar, hiç birşey bulamazlarsa galatasaray bayan basket takımının pivotunun göğüs ölçüsünün 96 olmasına, voleybol takımının oyun kurucusunun ayva göbeğine, binicilik takımının atının yelesine övgü yaparlar. )

    kişiler değişir; x olur, y olur, w olur, ğ olur, kalıplar da değişir, farklı abukluklarla olayın cılkı çıkarılır. cılk ne lan? bilmediğim cılk yerine bildiğim boku kullansam daha iyi değil mi? hem kewell'ın fuck off demesini sevenler, hatta keyifci padişah tahta geçince sigaraya müspet fetva veren şeyhülislam gibi fuck off kelimesinin küfür olmadığını söyleyenler varken bunu da hoş görürler, değil mi? hem de kahverengi... bir daha kimse kahve içiremez bana.

    herşey değişir, ama işte bu zihniyet değişmez. ben bu üretmekten yoksun aciz beyinleri bana el uzatmış yardım eli bekliyor olarak görsem ellerine yardım eli vermem sadece ellerine veririm affedersiniz. peki bundan sonra birşey değişir mi? hiç birşey değişmez. o kadar yazıyorum çiziyorum, eski tas eski hamam. ofsayt butonuna basar geçer. okumaz bile. ilahi sütoğlan, yazında kopukluk var, en başta sen söylememiş miydin okumamalarını?

    peki göbeğini kaşıyan çoban yazar modeli ile benim oyum nasıl bir oluyor? ona hiç girmiyorum, çok uzun mevzu. zaten hiç umurumda değil. haydi kalın sağlıcakla.

    sözlük formatı gereği mecburi tanım: sözlüğe yazar olmadan önce daha çok sevdiğim futbolcu.
  • 1162
    sezon başındaki durgunluğu üzerinden atınca birdenbire hastalığının gündeme geldiği yıldızımızdır. attığı gollerden sonra daddy cool şarkısının çalınmasını kim akıl ettiyse helal olsun. bugüne kadar herhangi bir oyuncu için böyle bir jest yapıldığını hatırlamıyorum ve bu ilkin ona nasip olması insanı ayrıca sevindiriyor.

    edit: daddy cool'u liverpool başlatmış bu arada. bilgi için eru roraito'ya teşekkürler.
  • 1163
    bugün haberturk gazetesinin kewell yuvadan uçuyor adlı başlığını görüp, otobüsteki amcanın gazetesini taciz etmek suretiyle,hakkında sezon sonu takımdan ayrılacağıyla ilgili birşeyler okudum. haber kewell ailesini seçtidiye devam ediyordu. ne kadar güvenilir bilemiyorum tabi ama sözleşme yenilenmediği sürece bu tip haberler yapılmaya devam edilecek sanırım. sonuç olarak:
    (bkz: korkuyorum sözlük)
  • 1166
    gitme yoksa içerim bütün uyku haplarını
    sonra karıştırırsın ruh kitaplarını
    bir mektup yazarım "hep seni sevdim"le biten
    sonra artık hesap et bir daha olur mu hiç neşen?
    gitme yoksa atlarım en yakın köprüden hafızaya gerek yok bu olur tek hadisen
    gitme yoksa katlederim bizim yan komşuları
    sanra polise derim
    öldürmüş masumları
    gitme dünyam dönsün dönsün
    dünyam dönsün dönsün
    ben hiç kimse ölsün mölsün istemem
    gitme yoksa yolum düşer kiralık katillere
    sonra vurup durursun ıssız sahillere
    gitme yoksa adım geçer akşam haberlerinde
    gitgide yaşlanırsın
    bir akıl hastanesinde
    gitme...

    iulian filipescu - kasım 2009

    edit: birazdan şiir de yazacağım. böyle genç kız tripleri falan. ibnemisiniz olm siz ? ehe mehe
  • 1171
    hakkındaki bu yazılanları okuyup okumadığını düşündüğüm yasak aşkımdır. birileri bunları tercüme etse gitmeyi bile aklına koymazdı heralde, belkide sırf okuduğu için bu zamana kadar ailesinden bu kadar uzun ve uzak kalabildi. bilmiyorum. bizim verdiğimiz bu muteşem sevgi ne yazık ki mutlu sıcak bir aile tablosunun yerini tutmaz. tutamaz. üzülsek de, belki içten içe kızsak da giderse de hak vermek lazım.
  • 1173
    looking for eric filminde eric cantona maskeleri takıp bir eylem gercekleştiriyor holiganlar bizde kewell galatasaraıyımızdan ayrılırsa kendisini hava alanında gitmeden kacıralım. sözlükten bana yardımcı olacaklar mutlaka cıkacaktır toplanır planlarız. üzerimizde parcalı 19harry kewell yazılı formalarla yüzümüzde kewell maskeleriyle kacırıp futbolu galatasarıyımızda bıraktıracak sözleşmeyi imzalatarız ne dersiniz?
  • 1175
    malum gazete yine balon haber yapmistir.

    --- alinti ---

    bu arada gösterdiği performans ile iki sezondur sarı kırmızılı taraftarın sevgilisi durumuna gelen harry kewell'ın da sözleşmesinin uzatılıp, uzatılmaması konusunda belirsizlik olduğu ortaya çıktı. rijkaard'ın, kewell'ın performansı ve çalışma temposundan memnun olduğu ancak avustralyalı yıldızın yaşı itibariyle gelecek yıllarda performans düşüklüğüne uğrayacağı hesap edilerek sözleşmesinin uzatılmaması olasılığının ağır bastığı da sızan haberler arasında.

    --- alinti ---

    tam bir sig ve düz karsi takimin amigo gazetesinden cikabilecek mantikta bir haber. bu haberin verdigi mesaja göre, 31 yasindaki, ve kariyerinin en olgun dönemini geciren harry kewell güya önümüzdeki 1-2 sene icinde cökecek, o yüzden bu yil gönderilecek.

    ulan beyinsiz kadir*, hagi bu topraklara gelip, türk futbolunun seyrini degistirdiginde 31 yasinda degil miydi? karsimizda 39 yasina kadar premier league'te aslanlar gibi oynamis bir tugay kerimoglu örnegi yok mu? hala hic bir sey ögrenmediniz mi?

    bu kadar mu kicinizdan sallarsiniz bir seyi?

    transfer döneminde daima ters köse olmak icinizi bunaltti degil mi? bizim camiamizdan böyle bir bilgi nah alirsiniz, satilmis kalemler sizi! ulan biriniz olsun bloglara bakin da oradaki üsluptan, tarzdan bir sey ögrenin be! insan utanir böyle bir habere imzasini atmaktan!
App Store'dan indirin Google Play'den alın