ekşisözlük'te tirbushon nickli kullanıcı tarafından paylaşılmış;
---
alıntı ---
ah ahh. yıllar önce kendisini yeşilköy tilbe cafede görmüştüm. nasıl görmem? adam ayın ondördü gibi parlıyordu. spor kıyafetleri, saçı, dövmeleri, her şeyden önce o gülümsemesi... normalde utangaç bir tipimdir ama kendi kendime "kızım tirbushon bu fırsatı bir daha yakalayamazsın" dedim ve yanına gittim. tam o sırada masadan kalktı. eyvah dedim gitti güzelim adam. son bir cesaretle arkasından bağırdım "mr. kewell diye".
ve arkasına dönüp bana baktı... göz göze geldik. yüreğim kıpır kıpır, dilim lal oldu. öyle ki ingilizce bilmeme rağmen adama bir merhaba bile diyemedim. sadece işaret parmağımın ucunu baş parmağımla göstererek "bir" işareti yaptım ve "photo" diyebildim. "sure" dedi hemen geçtim yanına, arkadaşım da hazır tam çekecek fotoğrafı, o sırada bi dk dedi kewellcığım ve kaldırımdan aşağı indi. aman allahım o nasıl bir centilmenlik öyle. sözlükte her gün 155-160 boylu kızlar aşağılanırken, koskoca kewell fotoğrafta boy farkımız çok çıkmasın diye kaldırımdan aşağı indi. gözlerim doldu sözlük. thank you diyebildim fotoğraf çekildikten sonra. akabinde o yoluna, ben yoluma...
hemen gittim baktım nasıl çıkmışım diye. gözlerim kapalı çıkmış!!!!!!!!!! ama olsun dünya gözüyle gördüm, o elini omzuma, ben beline koydum ya bu bana yeter.
---
alıntı ---