• 144
    mesut özil'in beştepe'de ağırlandığı, mesut özil'in fenerbahçe'ye transferinin ibrahim kalın tarafından duyrulduğu, türkiye futbol federasyonu başkanının fenerbahçeli olduğu, merkez hakem kurulu başkanı serdar tatlı'nın atanmasında muhtemelen rıdvan dilmen'in aracılık yaptığı, profesyonel futbol disiplin kurulu ile tahkim'in beşiktaşlı ve fenerbahçeli kişilerin güdümünde takıldığı bir futbol ikliminde;

    kendisi bein sports medya hakları direktörü olarak türk futbolunu parmağında oynatmaktadır. işte hande hanımın gücü, işte diğerlerinin güçsüzlüğü!

    sen neymişsin be hande hanım. :(
  • 88
    "biz beleş penaltı almıyoruz aslında, bein sports yanlış açılardan gösteriyor" gibi muazzam bir fikir sonrası linç edilmeye başlanan ablamız. bu linci başlatan kitlenin akil adamı rıdvan dilmen'in "perotti* bu sezon böyle böyle çok penaltı aldırır" dediği bir zaman diliminde üstelik. aklıselim yazıyorsun olmuyor, dalga geçerek yazıyorsun olmuyor, küfürle yazıyorsun olmuyor; üzerine bunların çamuru sıçrıyor.

    2020 yazında transfer ve harcama limitleri açıklandığı zaman büyük bir yaygara kopmuştu. önce bir iptal kampanyası dalgası, sonra "bak galatasaray nasıl deliyor" temalı sallama ve yanlış yorumlamalar içeren haberler. sonuçta o fenerbahçe limitleri paramparça ederek geçti, football manager oyununda bile eylül ayında gelen süpriz sponsorluk parası olarak yansıdı yaptıkları şey.

    (bkz: #3011035)

    sonuçta ne oldu, limitleri galatasaray'ın üçte biri kadar olan fenerbahçe, başkanı "valla bu limitlerle kadronun tamamının maaşını bile ödeyemiyoruz" diyen fenerbahçe neredeyse ters oranda harcama yaptı. vedat muriqi transferine rağmen delik deşik etti limitleri. kurallara aykırı olmasına rağmen yeni transferlerinin tamamına transfer penceresi kapanmadan lisans çıkarabildi. bunu da tek bir kişi sorgulamadı. fenerbahçe taraftarı da federasyona ve yayıncı kuruluşa bir zafer kazanmış havasına girdi.

    tüm bu olay örgüsünü yaratan ekip belli...

    lig başladı, baktılar ne fenerbahçe bol keseden attıkları kadar iyi ne de galatasaray istedikleri kadar kötü. muslera zaten sakat, kalede de o güven sağlanamamış. bu sefer marcao'nun milli oyuncuya tokat atması olayını çıkardılar. ekşi sözlük'te, twitter'da, kendi mecralarında durmadan dile getirildi bu konu. hatta ulusal kanallarda bile konuşuldu. 2020 yılında tek bir kare kaydı olmayan bir olay sıfırdan yaratıldı. bir allah kulu da çıkıp "ya bi siktirin gidin" diyemedi. u21 milli takım hocasından başladılar, bahsi geçen milli futbolcuya sordular, çocuğun babasına sordular, hatta ilkokuldaki sıra arkadaşına kadar gittiler bir umut. kime sordularsa hepsi iddiaları reddetti. hala daha "görüntüleri yayınla galatasaray" diye bir hastag var. hala daha laf arasında fırsat geldikçe birileri ortaya atıp kaçıyor.

    tüm bu olay örgüsünü yaratan ekip belli...

    şimdilik en son da bu olay çıktı. fenerbahçe 2 maçı üst üste benzer şekilde penaltılarla koparıp kazandı. o kadar ki rıdvan dilmen dahi "bu sene böyle çok penaltı alır" dedi. sosyal medyada bu konu gündem oldu, hedef bir milyon penaltı hastagleri yürüdü gitti. yine birileri çıktı ve dedi ki "bize çalınan penaltılar beleş değil, bein sport kasıtlı olarak yanlış açılardan göstererek öyle bir algı yaratıyor. bunun sorumlusu da hande sümertaş'tır." bakıyorsun hande sümertaş'ın bein sports'taki görevine ; medya hakları direktörü. nedir ne iş yapar diyorsun, yayınların pazarlaması ve telifler ilgili alım-satım. bu ruh hastaları diyor ki tüm bein'de imparatorluk kurmuş, bunun korkusundan tüm yönetmenler en yanlış açıları bulup veriyor fenerbahçe maçlarında. mehmet demirkol bile çıkıp diyor ki "konuyla alakası yok ama tepkiler normal". akıl almaz küfürler, tehditler, hakaretten öte şeyler...

    tüm bu olay örgüsünü yaratan ekip belli...

    fenerbahçe taraftarı zor dönemlerden geçiyor. haklarını teslim etmek lazım. ben yaşım itibarı ile 2002-2006 arasını ve 2008-2011 arasını yaşayabildim galatasaray taraftarı olarak. takip etmek zor, sakin kalabilmek de zor. 2010-2011 sezonunda ciddi ciddi sözlüğün uğursuz geldiği, takımın şampiyon olamamasının ardında bunun yattığı falan tartışılıyordu burada bile. o derece dengemiz bozulmuştu sadece 3 yılda. ki o 3 yıldan önceki 3 yılda da 2006 ve 2008 gibi iki mucize şampiyonluk vardı.

    bu insanlar 6 yıldır kupa görmüyor. şampiyonluk görmüyor. galatasaray'ın 4. yıldızını gördüler, beşiktaş'ın 2 şampiyonluğunu ve gruptan çıkmasını gördüler, dördüncü fatih terim dönemini yaşadılar, 32. haftada kümede kalmayı yaşadılar, 23 şubat 2020'yi yaşadılar...

    biraz daha geriye gidersen 12 mayıs 2012'yi, 3 temmuz 2011'i, 16 mayıs 2010'u, 14 mayıs 2006'yı yaşadı bu insanlar. 14 sene şampiyon olamayan galatasaray, o periyodun başına sonuna 3'er yıl eklesen 20 senede 6 şampiyonluk görmüştü. fenerbahçe de son 20 senede 6 şampiyonluk görebildi. üzerine de bu travmalar var...

    ki fenerbahçe taraftarı tüm bunlara rağmen bir şekilde taraftarlık yaşamaya devam ediyor. belki de başka herhangi bir takımın taraftarı aynı duruma düşse yapacağından çok daha fazlasını yapıyor. ama sağlıklı bir şekilde kalabilmeleri mümkün değil. biz sadece 3 sene şampiyonluk görmeyince sözlük uğursuz geliyor ondan mı böyle falan demeye başlamıştık ciddi ciddi. 2010-2011 sezonunu mesela hangimiz nasıl takip edebildik. o sezonun son hafta maçını kim hatırlar örneğin?

    bu hale gelmiş bir kitle var elinizde. delisin filmindeki gibi önce fotoğrafçının önünde şemsiyeyle üç tur koşulacak, sonra içeri mum dikip para atılacak desen; onu bile kitlesel şekilde yaparlar. bunu da dalga geçmek amaçlı yazmıyorum, sadece içinde oldukları durumu anlatmaya çalışıyorum. üstüne üstlük büyük umutlarla gelen ve sıçıp sıvayan bir başkan var ortada. okların kendine dönmesini engellemek için sürekli birilerini hedef göstermekten başka çaresi yok. fenerbahçe taraftarı açısından bakarsan da saha içinde söyleyecek laf kalmayınca bir şekilde saha dışı bir şeyler yaratmak lazım konuşabilmek için...

    bu iki durum birleşince işte malesef ortaya böyle olaylar çıkıyor. dün marcao'ydu, bugün hande sümertaş, yarın allah bilir sırada kim var. bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki zırdeli, koca bir camiayı yönlendiriyor kelimenin tam anlamıyla. türk internet kullanıcı profili zaten içler acısı bile değil. türk interneti de buna paralel daha da kötü bir hale geldi. genel anlamda kamuoyunun gerçeklik algısında çok ciddi sapmalar var zaten, belki de tamiri mümkün olmayacak şekilde...

    tüm bunları alt alta koyunca hande sümertaş aleyhine yürütülen kampanya hakkında fikir sahibi olmak, katılanların az çok nasıl bir motivasyonla katıldığını anlamak mümkün. belki bir iki maçta verilecek hatalı kararı gölgelemek için, belki fenerbahçe'nin kötü oynayıp kaybedeceği birkaç maça bahane bulmak için, hande sümertaş görevine devam eder ve fenerbahçe şampiyonluğu bu sezon da kaçırırsa kimsenin okları yönetime ya da takıma çevirmemesi için...

    yani birilerinin üç kuruşluk keyfi kaçmasın diye, topuyla tüfeğiyle tankıyla bir camia bir kadına saldırıyor. tecavüz etmekten tutup türlü türlü hakaretlere, eleştirenlere yönelik hakaretlerden "böyle deyince veriyor mu" sorusuna kadar neler neler gördü bu gözler. bizim gördüklerimizi malesef kendisi de görüyor. sadece işini yapmaya çalışan bir kadın, iş hayatında yer almaya çalışan bir kadın. bu vandallığın içinde debelenip duruyor. en "aklıselim" insanlar bile galatasaray'da iken işini dört dörtlük yaptığı, aidiyet duygusu hissettiği, çalıştığı insanlarla iyi ilişkileri olduğu için buna layık olduğunu söylemekten çekinmiyor.

    gerçekten söz bitiyor bazen de, bu coğrafyayı ve üzerindekileri anlatmaya yetmiyor...
  • 85
    hande sümertaş'ın ofsayt çizgilerini çizdiğine, var'a görüntüleri verdiğine inanıyor fenerbahçe taraftarı. ironi değil gerçekten buna sıkı sıkıya inanan bir kitle var.

    gerçekten yıllarca galatasarayın başarıları altında ezilmenin verdiği aşağılık kompleksi artık akıl ve mantık sınırlarını zorlayan bir seviyeye gelmiş. galatasaray maçı, fenerbahçe maçı fark etmeksizin her maç sonrası hande sümertaş twitter trend topiclerde ilk sıralarda oluyor. bugün ilk defa bu insanlar ciddi mi yoksa dalga geçmek amaçlı mı böyle bir şey yapıyorlar diye hakkında yazılanlara detaylı bakayım dedim.

    ağza alınmayacak hakaretler edilip, fiziksel özellikleri üzerinden kendisini aşağılamaya gidecek kadar rezil rüsva bir hal almış durumda iş. ne çalıştığı kurum, ne kendisine ağıza alınmayacak hakaretler eden taraftarın mensubu olduğu kulübün yöneticileri, ne de kendisini kamuoyunun önüne şerefsizce atıp kenara çekilen sünepeler bu rezalete tek kelime etmiyor.

    benim aklım almıyor, bu ülkede bir kadına bu kadar organize hakaret edilip, iftira atıldığı halde insanlar nasıl onursuzca görmezden geliyor, kimsenin sesi çıkmıyor.

    ülkenin başkanı fenerbahçeli
    federasyon başkanı fenerbahçe eski 2. başkanı ve başkan vekili
    tff başkan vekili fenerbahçeli
    tahkim kurulu başkan vekili fenerbahçeli
    pfdk başkanı fenerbahçeli
    tff temsilciler kurulu ve tffhgd* başkanı fenerbahçeli. (zamanında kızının videosu çıkmıştı. galatasaray'a hitaben analarını belleyeceğiz onların diye bağırıyordu. bulursam koyarım buraya.)
    abdulkerim durmaz'ından emre bol'una, tuncay şanlı'sından rıdvan dilmeni'ne 10 milyonlarca insanın izlediği prime tüm futbol programlarında bas bas bağıran, dominant bütün yorumcular fenerbahçeli.

    tüm bunlar yerinde dururken bein sport medya hakları departmanında çalışan bi kadın mı fenerbahçe'nin üstünde oyunlar oynayıp, fenerbahçe'yi şampiyonluktan ediyor. hakemler karar vermeden önce var yerine hande sümertaş'a mı bağlanıyor veya var'a gidecek görüntüyü tff hande sümertaş insiyatifine mi bırakmış durumda. sizin ben beyninizi sikeyim ya.

    ya bu ülke öyle insanlarla dolu ki yüzüne tüküreyim deseniz ona dahi yazık olur. okumuşu cahili fark etmeden o kadar leş, o kadar pespaye, o kadar lümpen insanlarla dolu ki insanın ne şampiyonluğu ne de futbolu göz ucuyla dahi olsa takip etmesi abest geliyor.

    https://twitter.com/...645252414283777?s=20
    https://twitter.com/...627773310885892?s=20
    https://twitter.com/...650049003499532?s=20
    https://twitter.com/...522407885451265?s=20
    https://twitter.com/...323583321608192?s=20
  • 18
    sporda homofobi başlığı altında bizlere iftira atan ve taraftarı tahrik edip olaylar çıkarmaya çalışan gökhan çıra'nın eskiden bebek okan lakaplı şimdi de selin adını almış transeksüel eşine yoğun destekte bulunan yazarlarımız var işte efendim oradan vurmayın, buradan vurmayın ayıp diye.

    hande sümertaş'a yapılan saldırıyı da kimse konuşmadığı gibi hakkında ilk entry'i ben giriyorum.

    konu transeksüel olunca savunan yazarlar, mağdur kadın olduğunda neden suspus?

    böyle yaparak elit değil, rezil oluyorsunuz söyleyeyim.

    edit: mağdur bayan değil, mağdur kadın diye düzeltildi.

    edit 2: sırf kendilerini haklı çıkarmak için şimdi de transeksüel düşmanı ilan edildik, homofobi diyorlarmış... kendi görüşünde olmayan insanı "x düşmanı" ilan etmek ne kadar kolaymış. ayrıca kendi hür iradesiyle cinsiyet değiştirenlerinde eli ve ayaklarının olduğunu öğrendim. sırf acıma duygusu katmak için "onlarında bizim gibi ayakları var, hem de aynı işlevi görüyor" demek de ucuz şovenizmdir.

    alakasız yerlerden vurmakla haklı olunmuyor. bende genel olarak şöyle söylerim o zaman yazar arkadaş;

    sen küfrettiğin zaman kadına şiddetin en büyüğünü yapmıyor musun? şuna koyayım ya, şunu halledeyim ya falan filan. bak alakasız yerden bende duyar kastım nasıl oldu?
  • 37
    yüzsüz fbjk'liler kendisinin yayıncı kuruluştan kovulması için durmaksızın bastırıyorlar. istiyorlar ki her yerde kendi adamları olsun. aynı olayı 2018'de 15 tff yönetim kurulu üyesinin 7'si beşiktaşlı, 3'ü fenerbahçeli iken galatasaraylı tek üye olan ali dürüst'e yapılan baskılardan hatırlıyoruz. tabii kimse kusura bakmasın, galatasaray taraftarı kendi hakkını hiçbir mecrada savunamayacak kadar aciz durumda oldukları için hande hanım'ı da kovarlar; tff, mhk, pfdk ve tahkim'de olduğu gibi yayıncı kuruluşu da kendi adamlarıyla doldururlar; bizim çok zeki (!) taraftarımız da "önce özeleştiri yapmalıyız" der.

    açık konuşuyorum, türkiye'de bizim camia kadar hakkını savunmak konusunda aciz bir camia yok. allah'tan rakiplerimiz rezil yönetiliyor da yapılan haksızlıklara rağmen başarılı oluyoruz.
  • 121
    kendisi bir marvel kahramanıdır. her yere yetişiyor;

    beinsports'un özetlerini yapıyor.
    fenerbahçe'ye kumpas kuruyor.
    fenerbahçe aleyhine penaltı veriyor.
    fenerbahçe'nin sahadan mağlubiyetle ayrılmasını sağlıyor...

    yapıyor da yapıyor. fenerbahçe taraftarının dediğine göre 12 aralık 2020 fenerbahçe yeni malatyaspor maçında gökhan gönül'e kart çıkarmışlığı bile vardır.
  • 183
    fener medyası ve trolleri tarafından galatasaray’lı olduğu için ve yayıncı kuruluşta çalışıyor diye haftalarca hedef gösterilmişti.

    şimdi hakemlerin başına patron olarak fanatik fenerli birini (bkz: lale orta) getirdiler, medyadan tık yok. onun da ilk işi fenersever ali palabıyık’ı fenerin ads deplasmanında görevlendirmek oldu.

    spor medyası nerdeyse komple fenerin kontrolünde.
    bir kaç tane (gökhan dinç, haluk yürekli, levent tüzemen) kontrol edemedikleri yorumcular var. onları da hedef göstererek bıktırmak istiyorlar.

    sağolsun sözlükte de buna çanak tutan objektiftiler var.
  • 91
    haftalardır hedef gösterilen kadın. geçen sene bugünlerde kameraların gözü önünde fiziki saldırıya uğradı. bir sene geçmeden yeniden hedef gösteriliyor. ortada bir neden de yok. tek neden, kendi başarısızlıkları örtmek için uğraşan izansız güruhun sataşacak yer araması. allah muhafaza bu kadının başına bir iş gelsin vebali bugün kendisine saldıran herkesin üstüne.

    bu arada kendisini yalnız hissetmesin. biz varız. bütün galatasaraylılar yanında.
  • 145
    twitter'da yine gündeme girmiş beinsports çalışanı.

    geçmişte sırf galatasaray'da görev yaptı fenerli ve beşiktaşlı zeka yoksunları tarafından tacize uğruyor. maçlara müdahale ediyormuş, özetlere karışıyormuş, hakem hatalarında payı varmış, o gitmezse şöyle olur böyle olur...

    futbolu dizayn eden üst kurum çalışanların hepsi fenerbahçeli ama ligi hande sümertaş dizayn ediyormuş. yemin ederim gram beyni olmayanlarla karşılaşmaktan gına geldi artık. bu fenerbahçe'nin yaptığı her türlü çirkefliği konuşmayan satılık medya ve kalemlerin, kalkıp hande sümertaş ve beinsports çaycısını konuşmaları; ülke futbolunun lağım çukuruna döndüğünü bir kez daha gösteriyor.

    ağzı jetonla çalışan satılık kalemler, beyni olmayan taraftarlar ve mağduru oynayıp hayali düşman yaratanlar... allah hepiniz belasını versin.
  • 49
    yeniden gündem olmuş olan kişi. bu sefer denizlispor'un "hatırla" hashtag'iyle paylaştığı videoda bulunan beinsport logosundan sorumlu tutuluyor kendisi.
    halbuki en aptal bile bilir kulüpler telif yememek için yayıncı kuruluşun logosunu koymak zorunda videolara. yoksa anında telif atıyor yayıncı kuruluş. maçın oynandığı tarihte ligtv ismi olsa da eski haklar dahil tüm haklar bein'de.

    umarım işinden olmaz çünkü bu akıldan noksanlar iyice kafayı takmış durumda. maç özeti saniyelerinde bile bu güzel insana yükleniyorlar.
  • 19
    17 aralık 2019 tuzlaspor galatasaray maçında şiddete maruz kalmış galatasaray spor kulübü çalışanı. fatih terim kızı gibi seviyor bu kadını. selin ciğerci gibi trans ya da lgbt destekçisi biri olsa savunulurdu ama olmadığı için dile bile getirilmiyor sözlükte.

    galatasaray’ın değerlerine hakaret eden gökhan çıra isimli provokatöre sesini çıkaramayanlar bizi sporda homofobi başlığı altında linç etmeye çalışıyor. yemiyoruz bunları haberiniz olsun. burası galatasaray sözlük. önce galatasaray’a ve değerlerine sahip çıkmayı öğrenin sonra lgbt’nizi savunursunuz.
  • 61
    sosyal medyanın ne olmaması gerektiğinin en açık kanıtını bizlere göstermiş olan saygıdeğer hanımefendi.

    eline telefonu, klavyeyi alanın, kendisi ne olduğuna bakmadan birilerini itham edebildiği bir çöplüğe dönüşmesi üzücü. çok eskiden duyduğum bir yergiyi tekrar etmek isterim. “türkiye var mı var ülkesidir.” sosyal medyada yürütülen bu itibarsızlaştırma az kalacak, hedef gösterme operasyonlarına karşı yasalar var mı var. ama işte balık baştan kokuyor. uygulanmadıktan sonra olsa ne olmasa ne. irini ağzından akıtan kokuşmuş zihniyetliler kendi egolarını tatmin edecekler, bak nasıl had bildiriyoruzculuk oynayacaklar ve kendi camdan evlerine bakmadan komşunun evini taşlayacaklar diye insanların işiyle gücüyle oynamak ahlaksızlıktır. kimden güç aldıkları da belli. troll sürüleri yalnız uçamazlar çünkü. birisi hedef göstermeden iki kelimeyi yan yana getirmek bile böyleleri için zordur. günü otuz kelimeyle geçirme kapasitesine ancak sahiplerdir.

    galatasaray ailesinde olduğum için ne kadar şanslı olduğumu hissettiğim anlardan birisi bu. pek sayın hande hanım da bu aileden olduğu için kendini şanslı hissediyordur eminim.
  • 44
    kudurmuş bir kitlenin şimdilik son hedefi olan ablamız. çünkü 2020-2021 sezonunda diego perotti maç her sıkıştığında kendini rakibe takıp penaltı almıyor da bu ablamızın baskısıyla televizyon yayınında o şekilde gösteriliyormuş. aynı kitle 2020 yazı boyunca da götten uydurma senaryolar ve yanlış yorumlanmış belgeler eşliğinde finansal fair play'i galatasaray'ın nasıl atlattığı hikayelerini anlatıp durdular. 2020 sonbaharında fenerbahçe tüm o usulsüzlüklerin toplamını 3 ile çarpıp finansal fair play'i de harcama limitlerini de delik deşik etti. fenerbahçe'nin koparamadığı her maçta çalınan ucuz penaltılar konuşulmaya başlanınca da bu sefer bunu çıkardılar. hangi maçı hangi yönetmenin yönettiğini bile bilmeyecek bir konumda olan bir insana sövdürerek akıllarınca mağduriyet hikayesi yaratıp gündemi değiştirme çabasındalar...

    bunlara, eşlerine, çocuklarına, analarına babalarına zerre acımam da bunların peşine takılıp taraftarlık yapmaya çalışanlara acırım...
  • 159
    kendisinin bilgisayar başında ofsayt çizgilerine müdahale ettiğini düşünen gerizekalı bir grup var. kadının galatasaray çok umurunda olduğunu bile düşünmüyorum.

    galatasaray'dan ayrıldı ve tek derdi kariyeri. kadınları az çok tanıyan herhangi bir erkek kadınların tek derdinin kariyer olduğunu bilir. galatasaray defteri kendisi için kapandı tek derdi beinsport'da üst mevkilere gelmekten öte değildir.
  • 47
    organize kötülüğün son kurbanı. hande sümertaş'a yapılan saldırılar aslında kendisine değil, galatasaray'a yapılan saldırıların bir uzantısı. manası şu; galatasaray'ın hiç bir ferdi herhangi bir yerde görev alamaz, biz buna izin vermeyiz. her mevki, her köşebaşı bizim istediğimiz, bize ait isimlerden oluşturulacak. bugün hande, yarın ali, deniz, zeynep vs. galatasaray'a ilgin veya bir bağlantın varsa başına gelecek budur.

    galatasaray, kendi bünyesinde hizmet etmiş isimleri korumayı başaramadığı sürece giderek yalnızlaşacak ve güçsüzleşecek. ah benim sahipsiz kulübüm ah! bugün bu sahipsizliğin muhattabı, divan kurulu, genel kurul ve yönetim kuruludur. kişisel çıkarlarınız ve kulüp içi siyasetinize kurban ediyorsunuz koca camiayı. türkiye'nin hem nitelik, hem nicelik olarak en büyük camiasını el birliği ile sahipsiz bırakıyorsunuz.

    suyun öte yanında iş bağlantılarını ve maddi gücünü kullanmasına rağmen başarısızlıkla imtihan olan bir güruh varken, sizin bu koltuk sevdanız yüzünden iplerimizi koparıp gidemiyoruz. kişisel çıkarlarına dokunduğu anda galatasaray'ı ve galatasaraylılığı ikinci plana atan, galatasaray başarısızlığını yönetim kurulunu zor durumda bırakabilmek için gücü varken engellemeye çalışmayan, galatasaray'a karşı yapılan bu ittifaklara ve saldırılara kendi iş bağlantıları ve nüfusu doğrultusunda karşı durmayan bütün üyeler, hande sümertaş'a yapılan bu saldırının sebebidir.

    galatasaray etiği ve kültürü hepinizin ağzında sakız ve çıkarlarınıza silah olmuş durumda. fatih terim'in, bir maç sonrası galatasaray'ı bütün organları ile tek vücut olmaya ve bu sistemli saldırılara hep birlikte karşı durmaya çağırması da boşa gitti sizlerin bu çıkar çatışmalarınız yüzünden. bu cümlelerimi eksiksiz olarak galatasaray spor kulübü başkanından, genel kurul üyelerine kadar hepiniz üzerinize alabilirsiniz. galatasaray'ı taşıması gereken sizler, binmişsiniz son yüzyılı spor, önceki yüzyılları kültür ve eğitim camiasının öncüsü galatasaray'ın sırtına savuruyorsunuz kendi rüzgarınızın doğrultusunda. size helal etmiyorum hakkımı beyler, bayanlar. sizin yüzünüzden döktüğüm gözyaşlarının, uykusuz kaldığım gecelerin, öyle veya böyle tribünlerde yitirdiğim sesimin bana verdiği güç ile hakkımı helal etmiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın