resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 902
    daha takımın başına gelmeden kafasında ilk onbiri hazırmış. sanki aylar öncesinden takımın başına geleceğini bilir gibi takıma hakim bir şekilde geldi. demek ki milli takımda görevliyken boş durmamış ve ligi de sıkı takip etmiş. zaten milli takım hocası iken yapması gereken buydu ama biz ne hocalar gördük...

    tarihi bir başlangıçla başladı galatasaray kariyerine, 14-15 sezonu'nda şampiyon olursa yolu çok açık. inşallah fatih terim gibi bir marka olur ama sonu ve kendisi ona benzemeden...
  • 905
    --- alıntı ---

    galatasaray’da 90’lı yıllarda futbol oynadınız. sekiz numaralı, önünde show tv yazan düz sarı formayla gözümüzün önüne getiriyoruz sizi. akılda kalan bir onbirin parçasıydınız. nasıl bir ortam vardı futbolculuk adına?

    arif benim ilk oda arkadaşımdı zaten. biz florya’nın kapısından içeri birlikte girdik ve ilk kaldığımız oda da burasıydı. yine buraya nasip oldu. (şu anda hamza hamzaoğlu’nun jupp derwall sahası’nı gören çalışma odası) arif’le bir yıl boyunca biz burada oda arkadaşlığı yaptık. hepimiz bir gençleştirme operasyonunun parçalarıydık. zeytinburnu’ndan arif, inegölspor’dan metin, tugay, taner, tayfun... hepimiz tesislerde kalıyorduk ki bu isimlerin çoğu zaten altyapımızda yeni gençleri galatasaray’a kazandırmaya çalışıyor. güzel bir sezondu bizim için. ilk geldiğim sene mustafa denizli ile beraberdik ama çok başarılı olamadık o sezon. yeni gelmiş gençler ve uzun yıllar galatasaray’a hizmet vermiş oyuncuların bir karışımıydı o takım, bir geçiş dönemiydi. ama bir sene sonra hem hakan şükür’ün transferi hem kalli’nin gelmesiyle daha iddialı bir takım olduk. oturmuş, genç bir kadro oluşmuştu, hakan şükür de destek verince kalli’yle beraber şampiyon olduk. tabii kalli inanılmaz bir adamdı, onun kuralları, kanunları vardı.

    "aslinda sağ ayağim daha iyidir"

    hamza hamzaoğlu’nun sağ ayaklı mı yoksa sol ayaklı mı olduğu tartışılırdı. doksanlı yılların türk futbolunda çok rastlanan bir şey değildi ters ayakla kanatta oynayan futbolcular…
    aslında benim sol ayağım çok iyiydi. sağ ayağımdan daha iyiydi diyebilirim galatasaray’a geldiğim zamanlarda. burada bir sakatlık yaşadım ben, salon turnuvasında sol iç yan bağlarım zedelendi. uzun top yaptığımda ağrım nüksettiği için ondan sonraki maçlarımda hep sağıma çekip sağ ayağımla orta yapmaya başladım.

    "galatasaray'dan zam beklerken rakami düşürdüler"

    şampiyonluklar geldi, siz de takımın önemli oyuncularından biriydiniz ama dediğiniz gibi daha sonra bir anda ayrıldınız… neden?

    o çok uzun anlatılması gereken bir süreç ama ben çok detaya girmek istemiyorum. anlaşamadık. ben galatasaray’da ikinci kaptan pozisyonundaydım, bana farklı bir şekilde teklif gelmesini isterdim ama üç arkadaşımla beraber aşağıya çağrıldık, “size bu rakam veriliyor kabul ediyorsanız imzalayın” dendi. bunu da benim kabul etmem söz konusu değildi. o zaman bonservisten kalma olayı da vardı, galatasaray’dan ayrılmayı zaten asla düşünmüyordum. son güne kadar galatasaray’dan adım bekledim, söyledikleri rakamdan bir kuruş çıksalar yine kabul edeceğimi söyledim ama onlar teklifi daha da düşürdüler.

    "ali şen bana galatasaray'dan aldiğimin 2 katini teklif etti"

    fenerbahçe’nin bir teklifi oldu değil mi o dönem?

    evet, sayın ali şen anlaşamadığımız günün gecesinde aradı beni, “hamza gel hemen ben sana iki katını vereyim” dedi ama ben galatasaray’da hamza olduğumu, şartlarımı son ana kadar burada zorlamak istediğimi söyledim ve teşekkür ettim. o da anlaşamazsam aramamı istedi. bu süreç transferin son gününe kadar sürdü. o arada istanbulspor çok istiyordu, onlar haber gönderdi. leo beenhakker gelmişti istanbul’a. sol bek ihtiyacı oluşmuş, bütün türkiye’deki sol kanat oyuncularını izlemiş kasetlerden, beni istemiş. onun gibi bir hocayla çalışmak da benim için önemliydi. ama yine de ben son gün, son dakikaya kadar bekledim, hiç kimse bana “hamza gel, anlaşalım, şuraya bir imza atalım sen bu durumda kalma” demedi. son gün de gittim ben.

    "aslinda ben fenerbahçeliydim"

    fenerbahçe’nin teklifini neden reddettiniz?

    bir yere bağlandığım zaman kolay kolay bırakabilen birisi değilim.
    tabii smokinini sarı kırmızı seçen adamdan farklı bir davranış beklemek garip olurdu.
    aslında ben çocukluğumda fenerbahçeliydim. ama profesyonel yaşantı başlayınca o duygu azalıyor, kendi takımınızla oynadığınız maçlara odaklanıyorsunuz. nerede oynuyorsanız, kalbiniz orası için atıyor. buraya transfer olacağım zaman da yunanistan’daki akdeniz oyunları’ndan dönüşte yurdeşen (karahasan) abi marinada bir yata götürdü bizi, kaleci altay’la beraber. orada hangi takımlı olduğumuzu sordu, “ben fenerbahçeliyim” dedim. kaleci altay da galatasaraylı olduğunu söyledi. uçakla dönüyoruz, altay’a “sen gidersin ama benim işim olmaz, ben gelemem” dedim. ben buraya geldim, kaleci altay da fenerbahçe’ye gitti bir sene sonra.

    "futbolu galatasaray'da birakacağima söz vermiştim"

    galatasaray’ın sembol oyuncusu metin oktay da izmirspor’dan gelmişti. gelirken siz uzak geleceğe dair neler düşündünüz?

    benim geldiğim yıl metin oktay vefat etti, allah rahmet eylesin, onun cenaze törenine gittik. defnettiğimizde “ben de futbol hayatımı burada kaptan olarak noktalayacağım” diye kendi kendime söz vermiştim ama olmadı işte. şükürler olsun ki bugün geri döndüm.

    "sneijder'e ilk antrenmanda öyle bir şey söyledim ki..!"

    sneijder ile ilk antrenmanda çekilen ve çok konuşulan fotoğrafın hikâyesini soralım. sneijder ile hamzaoğlu ne konuştu?

    espriyle yaklaştım. “ben yönetimle konuştum, birazdan aşağıya iniyorsun, bavulunu toplayıp gidiyorsun” dedim. şöyle bir baktı, sonra güldük... şakalaştık yani. aramızda bir sorun yoktu zaten. o an için onun da yaptığı açıklama yanlıştı, ben de biraz ileri gittim. benim amacım bir milli takım hocası olarak onun söylediğine karşılık bizim oyuncularımızı korumaktı ama ben zaten onu tasdik ettim, “evet bizim oyuncularımız üç kere topu dürtmeden vermiyor ama biz de onun için yabancı oyuncu getiriyoruz” diye. ama bu sadece sneijder ile alakalı değil. biz niye büyük paralar vererek transfer yapıyoruz yurt dışından? iyi oldukları için. bizim oyuncularımız o seviyeye gelemedikleri için. yoksa aynı seviyede olsak niye alalım dışarıdan? o anda sneijder’ın dünya kupası’na giderken bu şekilde bir demeç vermesine kızmıştım aslında ama orada ben de biraz ileriye gittim tabii, bunu da daha önce söyledim. çünkü benim düşüncem buraya gelen yabancı oyuncularla ilgili genel bir söylemdi, bunu sadece sneijder özelinde söylemek istemedim. bizim hiçbir oyuncuyla bir sorunumuz olamaz. biz burada kurumların iyi olması için çalışıyoruz. ben aşağıda oyuncularıma kızdığım zaman da onların şahsına hiçbir kastım olmaz. takım içindeki oyununa karşı bir tepkim olabilir ancak. kızarım, düzeltmeye çalışırım, yapmadığı zaman söylerim ama asla kişisel olarak hiçbir oyuncumla sorunum olamaz.

    "selçuk'un kaptanliğindan çok memnunum"

    sahada sizin gölgeniz olacak bir lidere ihtiyaç var mıdır?

    öyle olmasına gerek yok. eskiden cüneyt (tanman) abi vardı sahada, yıldız değildi ama yeterdi. bizim sahada öyle insanlara ihtiyacımız var. şu anda selçuk bunu gayet iyi yürütüyor, çok memnunum selçuk’un kaptanlığından.

    --- alıntı ---

    http://www.milliyet.com.tr/...1994470-skorerhaber/
  • 909
    "küçükken aslında fenerbahçeliydim" demiş.
    yahu arkadaş olabilirsin, tamam. olmayacak ya da olamayacak bir şey değil bu. ama neden şimdi dillendiriyorsun bunu!
    hangi galatasaraylı'nın hoşuna gidecek? takıma, sana, taraftara, yönetime pozitif yönde ne katacak bu açıklama?
    soruyorum sana hamza hamzaoğlu.
    "vay be ne kadar dürüst, ne cesur bir adam!" dememizi mi bekliyorsun?
    senin bunu söylemende ki amaç ne olabilir, neyi amaçladın inan anlayamıyorum. bunu söylediğin için mutlu olan bir tane galatasaraylı var mıdır?

    kaynak:http://www.milliyet.com.tr/...1994470-skorerhaber/

    edit: bu kadar ofsaytlandığına göre mutlu olan galatasaraylılar çok.
  • 915
    geldigi gun ilk etapta iyi futbolun degil yensek te yenilsek te iyi mucadele eden bir takimin sozunu veren hocamiz.

    futbolda kosu masefeleri neye nekadar etki ediyor cok fazla bir fikrim yok. aslinda bir fikrim var tabii de kafam karisik. ornegin bir takim, defans hattiyla hucum oyunculari arasina en fazla 40 metre koyup topu rakip sahada tutmayi becerbiliyorsa, hucum cikislarinda salakca top kaybetmeyip gereksiz yere kontra yemiyorsa ve tempoyu kendisi ayarlayabiliyorsa mac boyunca 100 km bile kossa 120 km kosan rakibini darmadagan eder gibime geliyor hep.

    cok kosunun yerine dogru kosunun, bilincsiz pres yerine ne zaman nerde topa basacagini bilen veya alakasiz bir pozisyonda depar atmak yerine topun oldugu bolgede kolayca cogalabilen bir takim degil 100 km, 90 km bile kossa o macta ezilmez diye dusunuyorum anlamsizca.

    oyuncular kotu oynayabilir veya formsuz olabilir ama kotu kosamaz fikri cok rasyonel bir yaklasim gibi gozukse de bana hic bir zaman mantikli gelmemistir. bir futbolcu mac boyunca kendini asip 14 km bile kossa takima yarardan cok zarar getirebilir. dogru kosunun, cok kosudan ustun oldugu fikrini daha akilci buluyorum.

    futbol basit bir oyun deniyor ama 5 hektarda 22 kisi ve 1 topla oynanan bir oyunun bukadar da basit olamayacagini dusunuyorum. cok fazla varyasyon ve dogal olarak cok kompleks bir yapi var saha icinde.

    90'li yillardaki yavas fakat seyir zevki yuksek futbolun yerini alan mucadele gucune dayali futbol sisteminde bana kalirsa henuz taslar yerine tam olarak oturmus degil. dogru kosu, dogru mucadele, dogru oyun uzerine cok fazla sey soylenebilir.

    son 4 senenin ilk 3 senesinde galatasaray futbol takimi hic bir zaman cok kosan bir takim olmadi. ortalama olarak her 3 macin 2'sinde rakiplerinden az kostu. 106-107 km bandinda dolasti hep. ama bu surecte 2 sampiyonluk, bir cl ceyrek finali ve bir kez de cl'de guruplardan cikma basarisi gosterdi. prandelli doneminin kosu ortalamasi da diger donemlerden cok farkli degil. prandellinin ortalamasi da 105 km. ama gel gor ki bu donemde ne yaptigi belli olmayan, her mac fark yemeye musait bir goruntumuz vardi.

    agirlikli olarak, terim oyunu 3. bolgede, mancini 2. bolgede prandelli de 1. bolgede oynamayi tercih ettiler. 3 teknik adam da ortalama olarak takimi 105-108 km. bandinda tuttular. kisaca ayni mesefadeki kosular bile nerde nasil kosulduguna bagli olarak farkli sonuclar doguruyor.

    hamza hoca'ya gelicek olursak, geldigi gunden bu yana kosu mesafelerimiz surekli artis gosteriyor. 4 ocak 2015 beşiktaş galatasaray maçınin kosu mesafelerini gorunce cok sasirdigimi itiraf etmeliyim. uzunca bir sure rakibimiz bir kisi eksik olmasina ragmen 113.9 km kosmus takim. ancak bukadar kosuya ragmen ozellikle besiktasin 10 kisi kaldigi donemde uretken olamayisimiz, takimin genel durumu hakkinda bazi ip uclari veriyor bize.

    hocanin yaptigi cok kritik bir hamle var. ortalama 9.3 km ile en az kosan oyuncumuz sneijder'i sola attigi sistemde, telles'in bekte tek basina kalmasi sorunsalina**, fazladan kazma bir on libero (ceyhun) cozumu yerine, selcuk'un sol ice yakin oynamasi cozumunu getirdi. zaten her mac en cok kosan oyuncumuz olan selcuk, artik kosularini daha dogru bir yerde kullanmaya basladi. selcugun bosalltigi alanda pas akisinin saglanmasi icin burak'in forvet arkasina alinmasi basta kendisi olmak uzere en cok sneijder'i rahatlatti. bu sistem ezberlendiginde sneijder'in cok daha etkin olacagini gorecegiz. top ayagina gelmeden ne yapacagini bilen tek oyuncumuz olan sneijder, umut yerine bitirici bir forvetimiz olsa bu sene lige damga vurabilirdi. yine de ikinci devre cok daha iyi olacak.

    hamza hoca daha galatasaray'a gelmeden aslinda futbol takimimizi kafasinda yonetmeye baslamis. defanstan top cikaramadigimiz icin oyunu 3. bolgeye rahat tasiyamadigimizi, cok top kaybettigimiz icin kontra yemeye musait bir takim oldugumuzu, cift forvet + sneijder'li sitemde nasil defans yapilabilecegini, isitkrarli bir 11 olmadigi icin oyunun genis alanda oynandigini ve ornegini cogaltabilecegimiz daha bir cok problemin teshisini daha bize gelmeden kafasinda yasamis.

    geldigi gun iyi futbol yerine iyi mucadele sozunu iste bu yuzden vermis olmali. butun bu saydigimiz futbol defolarini sezon devam ederken bir anda kapatabilmek mumkun olmadigi icin kalitemizi ve tecrubemizi sahaya yansitmanin tek yolunun en az rakip kadar ancak dogru yere dogru sekilde kosmak oldugunu dusunuyor.

    futbolcularin daha cok kosmaya baslamasi hoca sectiklerinden degil, hocanin antrenman yontemlerinden kaynaklaniyor. gelir gelmez antrenmanlari daha eglenceli hale getiricez demesi bu yuzdendi. eglence diyince akliniza disiplinsiz hareketler geliyor belki ama is oyle degil. calismalar agirlikli olarak cift kaleyle geciyor artik. prandelli yonetiminde oldugu gibi antrenmandan sonra maca cikicak halimiz kalmiyor diyen kimse kalmadi farkettiyseniz.

    cozmesi gereken daha cok problem, yolun da henuz cok basinda olmasina ragmen gelir gelmez takima adeta cag atlatip ligden kopmamizi engelleyen, daha da onemlisi ilerisi icin cok guzel sinyaller verip takimi bu noktaya getiren hocaya sonuna kadar sahip cikilmasi gerekir.

    hamza hoca icin, geldigi gunden bu yana aslinda cok bir sey yapmadi, zaten oyunculari taniyordu, cift forvete gecti olay cozuldu, hoca secen bazi oyuncular da mucadele etmeye basladi gibi soylemleri cok duyuyorum. acikcasi cok buyuk bir haksizlik yapiliyor. isteyen istedigini elestirsin, kimse kimseye bir sey diyemez ancak elestiririn de bir matematigi oldugunu gozden kacirmamak lazim.

    yuruyedur hocam.
  • 916
    galatasaray'ı daha da yukarı taşıyacak büyük hoca. allah nazarlardan korusun tek kelimeyle mükemmel başladı galatasaray kariyerine. herkese etkisi pozitif oldu: bana, çevreme, sözlüğe herkese gerçi kuşlara negatif etkisi oldu ama (u: :() . şimdi lige verilen ara herşeyi daha da güzel yapıcaktır, takımda dinlenecek ve önümüzde final niteliğinde 18 maç var, sana güveniyoruz hamza hocam. yarışın sonunda 4. yıldızı hayırlısıyla sen taktırıcaksın bize, tüm taraftarı da kısa sürede buna inandırdın.
  • 917
    niasse gibi bir transfer yaptırmıştı zamanında akhisar'a hem de çok cuzi bir fiyata.* ve 2014 yazı başında 4.5 milyon avroya sattılar bu adamı. burdan anlıyoruz ki hocanın yabancı oyuncu ağı geniş. ve geliştirip satabileceği oyuncuyu görebilmiş. üstelik galatasaray'da çok daha pahalı ama ucuz *) oyuncuları getirebilecek. yani yabancı sınırının kalkmış/baya bir esnetilmeş olması çok daha potansiyelli gençleri galatasaray'a kazandırmasını sağlayacaktır. güveniyoruz sana hocam. sen yönetedur ben g*t olmaya razıyım.
  • 918
    son yabancı oyuncu kuralı ile (11+3) önümüzdeki sezon (15-16) takımda kalırsa ne yapacağını merak ettiğim teknik direktörümüz.

    yabancı ağırlıklı bir takımla neler yapabilir, iletişimi nasıl olur merak ediyorum. ayrıca bizim 6 aylığına fener'in ise idareten ismail kartal ile bu sezona başlaması ve devam etmesi de komplo teorilerine çok açık. haydi biz mecbur kaldık ama fenerbahçe'nin diego dışında transfer yapmaması ve bu sezon (14-15) sonu sözleşmesi bitecel olan hiçbir oyuncusuyla şimdiye kadar görüşmeyip aezon sonu görüşelim, önce şampiyon olun demesi, aziz yıldırım'ın kural hakkında çok önceden haberdar olduğu konusundaki inancımı destekliyor.
    bu sezon fener şampiyon olsa da olmasa da hocası değişecek bu kesin. bizimki ise şampiyonluk ile belli olacak gibi... hamza hoca akhisar'a niasse'yi kazandıran da bir isim. fırsat verilirse genç-tecrübeli bir yabancı karışımı ile başarı yakalayabilir.
  • 920
    akşam 8 de ligtv'de şansal büyüka'nın sorularını yanıtlayacak. onun öncesinde ntvspor'da bağlandı adamın bütün sözleri bir şekilde çok oyuncu ile çalışıyoruz kadroyu azaltmamız lazım şeklinde. akşam da aynısı olacak buraya yazıyorum. hamza hoca her söylediğinde bir daha kadroyu açıp bakıyorum ciddi ciddi tam var oyuncu çöplüğü olmuşuz. potansiyeli olan bir iki iyi maç çıkaran kim var kim yok gelmiş.
  • 921
    hergün on tane röportajını okuduğumuz teknik direktörümsü. yeter ya yeter, seni okumaktan bıktık. şimdi de televizyonlara çıkıyor hergün. işini yap işini!!111 satılmış lig tv'de ne işin var hojaaa??

    not: sözlükte otu boku eleştirenler topluluğuna üye oldum, inanın çok rahatladım. sizler de bu keyfi yaşamak istiyorsanız tez vakitte üye olun.

    edit: vazgeçtim, adamlar yeni üyeye karşı sanırım beğenmemişler :( olum aynaya bakın aynı sizin gibi yazdım nesini beğenmediniz? :d
  • 923
    (bkz: #1608789)

    (bkz: #1615274)

    yukarıdaki entry'lerde dediğim gibi yani bir önyargım oldu kendisine karşı ama çoğumuzun böyle bir düşüncesi vardır diye tahmin ediyorum. ülkede her olayın sonunda entrika da arıyoruz doğal olarak. yavaştan sevmeye başladım kendisini. düşüncelerim için de özür dilerim.

    hocam şampiyon et şu takımı daşşanı yiyim :(
  • 925
    katıldığı ilk yarının ardından programında gayet güzel ve açıklayıcı konuştu. veysel,umut ile yollarımızı ayıracağımızı furkan'ı zaten karabüğe verdiğimizi, yektaya ise teklif varsa oynamak için gidebileceğini teklif olmaması durumunda devre arası kampında daha çok çalışması gerektiğini kısacası kadroyu temizlemek gerektiğini söylemiştir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın