resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 8007
    futbolcu olmasını kendisine kondisyon yükleyen beden terbiyesi muallimine borçlu teknik direktör. dolayısıyla teknik direktör olmasını da yine bu öğretmenine borçlu.

    içi boş sosyal medya geyikleriyle eleştirilen adam gibi adam. sana küfür ve hakaret edenlere sen iyi niyetle cevap verdin ya, işte orada kaybettik hocam. icabında telefon açıp ''bıyığını sikerim'' diyecektin hadsizlere. öyle kondisyon yüklenilmez böyle yüklenir deyip malum organını işaret edecektin. fatih terim ile nasıl bir ortak yönü var onu da anlamıyorum. sırf fatih hocanın yardımcılığını yaparken başımıza geçti diye en baştan karşıydı bu tayfa. fatih terim seviyesinde değil elbette, türkiye'de hiç kimse değil. ne şenol güneş ne mustafa denizli nede ersun yanal. hiçbiri tırnağı etmez fatih hocanın. ancak, hamza hamzaoğlu çok daha beyefendi, saygılı ve naif biri. benzer bir hoca beşiktaş'ın başına geçse ''ay çok sempatik yükselenim beşiktaşk <3'' demesini bilirsiniz.

    imparatora kin güdüp hollandalı oldunuz, hoca haddinizi bildirdi.
    hamzaoğlu'da hakaretler savurup akhisarlı, osmanlısporlu oldunuz, bursaspor küme hattından gelip senin dibine kadar geldi.

    diğer taraftan takıma pek bir şey kazandırmamış, rezil transflerle maddi manevi zarar vermiş(kendisine karşı özel bir sevgim olmadığı gibi nefretim de yok) mancini için inter'i desteklediniz. 5 haftada şampiyon yaptınız. nasıl bir cenabetlikse adamlar beşinciliğe kadar geriledi.
  • 8008
    muhabbeti sıktı. kimse de fikrini değiştirmiyor. o yüzden bir daha uzatmak istemem ama; iki kupalı sezonda prandelli'nin kondisyon etkisini kabullenmeden başarıyı tamamen hamza'ya izafe edenler, tamamen zıt olan şimdiki görüntüde ise başarısızlığı diğer faktörlere yıkmak istiyorlar. bu tavır tutarlıdır ama akıldan yoksun bir çıkarımdır. bu tamamen tek düze, neden sonuç ilişkisini dikkate almaktan yoksun, son derece romantik bir anlayıştır. bu sadece hamzaseverlerde değil akplilerde ve azizbahçelilerde de görülen bir davranış. bir kişiye saplantılı bir aşk duyarsınız geleceğiniz nokta bu oluyor. her iyiliği ondan biliyorsunuz, kötülüğü de görmemeye başlıyorsunuz. kötülüğü görseniz bile onu çeşitli bahanelerle başkalarına izafe ediyorsunuz. bu mantalitedeki insanlar karşı tarafı da bir müddet sonra fanatikleştiriyor, gerçeklerden koparıyor. ondan sonra belki de bir daha yan yana gelemeyecek derecede ayrı dünyaların insanı olan eski kardeşler oluşuyor toplumda.

    hamza'nın teknik direktörlüğü falan tartışılır ama ben birtakım taraftarı bu kadar germesinden dolayı başarısız olduğunu düşünüyorum ve bir daha asla yollarımızın kesişmemesini allah'tan diliyorum.

    edit: hamzaseverlerden bir arkadaş anlamak istemiyor. bu arkadaş geçen seneki ve bu seneki galatasaray kadrolarının fizik kondisyon durumlarını nasıl açıklıyor acaba? ipucu: hamza kovulmadan hemen sonra sneijder'in "iyi çalışmıyoruz" gibisinden ve prandelli'yle yollar ayrıldıktan sonra duyulan fazla video izlettiriyor ve fazla fiziksel antrenman yaptırıyor şikayetleri. iki takım arasındaki en bariz fark buydu işte. kaleye bile gidemeyen, sakatlıktan patır patır dökülen, formda bir oyuncusu bile olmayan bir takımın sezon başındaki antrenörü suçsuzmuş. 2010-2011 rezaletlikler sezonundan da en başta rijkaard değil hagi sorumluydu zaten, mantığa gel.
  • 8009
    futbol cahillerince guzellemeler yazilan teknik direktor. anlamak istemediginiz, israrla istemediginiz sey su; biz sabri sarioglu'na sag bek emanet eden adamin teknik direktorlugunu kabullenemiyoruz. burak ve umut bana yeter deyip genc ve maliyetsiz forvet alalim diyen yonetime hayir diyen, 3 kupada iddiali olmak isteyen galatasaray gibi bir takimin forvet hattini pili bitmis burak ve acziyet icindeki umut'a emanet eden adama iyi gozle bakamiyoruz. elinde super ligin en iyi defansif orta sahasi varken, ve bu adamin birak daha iyisini, bir tik altindaki futbolcuyu bile almamiz imkansizken zorla melo'yu sattiran, kendisi de gittikten sonra arkasindan kulup baskaninin "melo kalacak dedigimde hamza hamzaoglu oturdugu yerde terlemeye basladi" seklinde demec vererek nasil bir dusmanlik besledigini acikladigi bir teknik direktoru hazmedemiyoruz.

    gecen sezon son maclari izliyoruz ugurlu mekanimizda, yanimda koyu fenerli bir arkadas, bir mac sonrasi dedi ki; "siz bu sene sampiyon olursunuz, ama eger yazin bu kadroya adam gibi takviye yapmazsaniz, seneye cok pisman olursunuz" ben de onayladim, hatta hala her hafta hatirlatir sagolsun, adam gibi takviye yapmaz da melo'yu falan satarsak 8. bile olamayiz bu sefer dedim. simdi kit kanaat futbol bilgimle benim bile tahmin ettigim seyi goremeyip takimin amina koyan adami burada savunurken hic mi yuzunuz kizarmiyor yahu? hic mi utanmiyorsunuz? hic mi demiyorsunuz ki ulan adam gecen sene bala gote biseler yapti ama bu sene de takimin agzina sicti? ayip be kardesim. sabriye sag bek, umut'la burak'a forvet emanet eden, melo gibi bir adamin gitmemesi icin her seyi yapmasi lazimken, adami gonderebilmek icin her seyi yapan bu adamin teknik direktorlugunu kabul etmiyorum ben. hamza hocaciginin kurdugu takim sekiz - on haftadir galip gelemiyor adam hala gelmis burada utanmadan hamza hamzaoglu'nu savunuyor. ayip, yazik. yarin bir gun daha ne haltlar yedigi hepten ortaya ciktiginda bakalim hangi argumanla savunacaksiniz.

    bu takima o uc kupayi kazandirmasaydi da su hallere dusmeseydik, cezadan falan bahsetmiyorum. parasiz kalmak ayip degil, serefsizlik degil, duzeltilir. ancak goz gore elindeki rezil kadroyu rakiplerinin salakligindan sampiyon oldun diye yeterli gormek, ve daha da rezil hale getirmek herkesin harci degil amk.. adam gibi bir yapilanmaya gidip sabri'ye, umut'a, hamit'e, bilal'e, jpk'ya verilen paralarla kimler alinmazdiki bu takima.. ama neyse, bunlari soyleyince "ona bakarsan mancini'de hede hodo transfer hede" diye hamza hocalarini savunacaklar. ne diyeyim, allah akil fikir inayet versin hamzacilara..

    not: bizim vasat kadromuzu iki ayda rezalet hale getirdin ya, yazin takimin basina senin yerine aziz'i getirsek ancak bu kadar bu takimin altini oyabilirdi ya, umarim gittigin hic bir takimda dikis tutturamazsin hoca. kusura bakma, degil uc, otuz uc kupa bile kazandirmis olsan armayi bu hallere dusurene tavrim bu. umarim dursun bakkalla beraber bir takimin basina gecer, amator kumeye kadar seri halde dusersiniz mk. layiginiz bu..
  • 8010
    sezon sonuna kadar idare etsin diye getirildiği takımın başında beklenmedik şekilde üç kupa kaldırınca camianın kurtlar sofrasındaki dengeleri darmadağın etmiş insan.
    bizim vizyon sahibi pilav idman yurdu zannediyordu ki bir galatasaray efsanesini daha ziyan ederek, takım boka sarsa da kendileri fazla yıpranmadan(!) mayıs ayını görecekti.
    ama galatasaray bu işte, en çok kendine inanmayanları göt etmeyi sever...
    bu defa da galatasaray'da hiçbir başarının cezasız kalmaması kuralı devreye girdi, bile bile uçurumdan aşağı yuvarlandı dedeler tarafından...
    gerçi bir nevi turnusol kağıdı oldu, galatasaray "camiası"(!)nın ne kadar pislik ve kafatasçı bir yapısı olduğunu bilal'e anlatır gibi anlattı yaşadıklarıyla, özellikle göremeyen herkese.

    bilal derken tabi ki bilal "birlo" kısa'dan bahsediyorum, her takıma götürdüğü bilal'e olduğu kadar samimi anlamında... sizin aklınız da hep fesatlığa çalışıyor ya...
  • 8011
    galatasaray'ın 2015-16 sezonundaki tüm transferlerini engelleyen hoca. o yüzden kendisi gittikten sonra transferde coştuk. maşallah.

    kalsaydı şu an şampiyonluk yarışının içindeydik. net. galatasaray o yarışın içindeyse bir şekilde o kupayı da kaldırır hep. kendisi bir gün tekrar galatasaray'ın başına geçecektir. umarım medya ve taraftar ilişkilerinde daha olgun bir şekilde.
  • 8013
    tarih kendisini iyi veya kötü bir hoca olarak değil, 6-7 ayda 3 kupa kazanan ama haksızca kovulan bir hoca olarak yazacak. galatasaray tarihinde bir leke olarak kalacak gönderilmesi her zaman.

    arkasından hala kendisine bok atanları ciddiye almayın, galatasaray tribününde malesef hep olmuştur bu tip değişikler, bu aralar sosyal medya sayesinde sesleri biraz fazla çıkıyor sadece. etkileri rüzgarlı havadaki osuruk kadar.
  • 8014
    kendisi gelip kısa sürede üç kupa kazandırmıştır ve her ne kadar kendisinin teknik ve taktik bilgisi sayesinde bu kupaları almadığımıza inansam da kattıklarını yok sayamam. bizden sonra gittiği takımlarda ne yapmış ne etmiş zerre umurumda değil ancak bundan sonra bizden uzak olmasını temenni ederim. bu seneki kötü gidişimiz kendisinin direk katkıları sayesinde olmuştur ve özbek kardeşlerle birlikte takımı sevip köşeye bırakmışlardır. istediği kadar iyi niyetli, terbiyeli ve beyefendi bir kişilik olsun maalesef futbol sektöründe bunlar çok fazla bir anlam ifade etmiyor. eğer ki sen takımına diş geçiremiyor ve kafandakileri onlara aktaramıyorsan sorun sendedir.

    gerçi biz ne kadar konuşsak boş zira bizim gibi değişiklerin etkileri havadaki osuruk kadar. baksanıza sene başında bu takımdan bir halt olmayacağını bırak osurmayı afedersiniz ama götümüzü yırtarcasına söyledik ancak nafile hep havada kaldı kimse sallamadı bizi, allahtan şu anda takımımız gümbür gümbür üç kulvarda gidiyorda sesimiz çıkmıyor.
  • 8018
    hep kazanmaya odakliyiz lafinda yadirganacak ne var anlamiyorum. bence cok da yerinde bir tespit. kendisi de ya iste kazanirsak kazanalim, olmuyorsa da olmasin diye isini onemsemiyor anlami mi cikar bundan? kesinlikle hayir! hepimiz gibi kendisi de kazanmak icin kurallar icerisinde elinden geleni yapan, hirsli ve rekabetten galibiyetle cikmak isteyen bir insandir diger butun teknik direktorler gibi. kendisinin hep kazanmaya odakliyiz lafi mac sonundaki hazimsizliga bir gondermedir ve cok yerindedir. mac bitmis, iki takim da elinden geleni yapmis ve mac bittiginde artik bunu hayati bir mesele haline getirip, maglup olunmasi durumunda gozu donmuscesine onune gelene sallamanin ne anlami var? iste tam da bu sebepten oturu "hep kazanmaya odakliyiz" sozu kisa ve net bir sekilde derdimizi ortaya koyuyor. kazanmayi hepimiz isteriz ancak kazanamayinca tokalasmayi, rakibin sevinc gosterilerine tebessum etmeyi, hayatimiza kaldigimiz yerden sakince devam etmeyi bilmeliyiz falan diycem de iste ben de hala ozellikle fener maclari sonrasi bir kac gun macin sonucuna gore yasiyorum. kanimiza islemis bu takintili ruh hali maalesef.

    kendisinin hep kazanmaya odakliyiz elestirisine katiliyorum. kendim de dahil toplum olarak sporun diger boyutlariyla da mutlu olmayi ogreniriz umarim. *
  • 8020
    lig tv de italya ligi özetlerini fıstık ve ice tea ile izlerken altta hamza hamzaoğlunun açıklamaları geçiyordu. bir cümle gördüm komiğime gitti * cümle şu

    -ülke olarak futbol kültürünü yakalayamadık kazanmaya endeksli bla bla bla. hiç değişmemişsin hamzacım :)

    bir de darbeye bağlı sakatlıklardan dert yanmış . e hocam sene başından almış olsalardı seni bu arkadaşların hiçbiri darbeye bağlı sakatlık yaşamazdı. zaten şimdiye sakatlanmış olurlardı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın