hakkında kelimelerin kifayetsiz kaldığı hocamız. yani çıldırmamak elde değil. nasıl görmezsin be adam. sinan'ı 11'e koyup yenilsen sana kimse bir şey demeyecek. şimdi umut'la 5 tane atsan ne olur. transfer tercihleri için saçma sapan argümanlarla savunuluyordu yok yönetimi koruyormuş falan diye de 11'i de yönetim mi belirliyor. adam her hafta çıkardığı 11'lerle yaptığı değişikliklerle bas bas bağırıyor. "ben galatasaray'ın hocası değilim" diye.
kemal sunal'ın "sahte kabadayı" diye bir filmi vardı. kabadayılıkla uzaktan yakından alakası olmamasına rağmen tesadüflerle rakiplerini devirip "baba" diye anılıyordu. bu hamza hoca'da aynen öyle. adamın galatasaray teknik direktörlüğü ile alakası yok. mümkün değil. ama geçen sene rakiplerin saçma salak kayıplarıyla gelen lig şampiyonluğu, finale kadar kıytırık takımları eleye eleye gelen, finalde de rakibine
* ezilmesine rağmen gelen bir kupa şampiyonluğu ve sene başında aynı rakip
* bir önceki yıla göre komple değişmişken ite kaka alınan bir galibiyet ve gelen süper kupa şampiyonluğu. hepsinin üstüne lokum gibi bir şampiyonlar ligi kurası. yeminle bu adamın şansı kemal sunal filmlerindeki şaban karakterlerinde bile yok.