yazın kendisi için yapılan "burası akhisar değil galatasaray" minvalindeki yorumların doğruluğunu dün akşam yaptığı rezil basın toplantısıyla doğrulamış olan zat.
şayet kendisi giderse ve yerine gelebilecek adam takımın kangrenli yerlerini kesebilirse (leşçuk, qral, eyvallah kardeşim, mr. göbek vs.) takımı iyi kötü bu sene götürebilir. yazın da gerekli müdaheleleri yapar ve taş gibi bir takım oluşturabilir.
takımın psikolojisinin hamzaoglou'nun bu döneminde sağlıklı olduğunu zannetmiyorum. atleti maçından sonra jose ve yasin oynatılmamalarından dem vurmuştu mesela. sneijder'de kazanma hırsı dışında bir agresiflik sezinliyorum, emre ç. olayı zaten malumunuz. emre'yi atleti maçında oyundan alınca teselli etmiş ama trabzon deplasmanı nispeten, taraftar baskısından -kendi taraftarının- uzak olabileceği, özgüvenini kazanabileceği bir deplasmandı. son 2 dakikada sabri yerine emre'nin girmiş olması bile bir iş olurdu.
hamza'nın fatih terim'e özendiğini, örnek aldığını bilmeyen yok ama keşke fatih terim'i gerçekten iyi öğrenebilse. terim gibi bir süperego bile milan kariyeri sonrası "ben oldum" diyebiliyorken; hamza akhisar kafasında. trabzon'u trabzon'da yendik, üç kupayı da zaten hocasız aldık vs. akhisar'da bu söylediklerini yapsa ve böyle bir tepki verse nispeten haklı bulabilirsin, aslında bulamazsın. türkiye'nin profesyonel futbol liglerindeki en üst düzey ligdesin, profesyonel birisi böyle yorumlar yapmaz. avrupa'da takip edilen bir takımın teknik direktörünün yapacağı açıklamalar değil dün basın toplantısında yapılan açıklamalar. medya öyle yaptı yaww diye savunmaya kalkan olmuş. kaç yaşında adamsın olgunca, rasyonel bir şekilde cevap veremiyorsan şapkayı önüne koyman gerek.
belli ki bunalmışsın, yazın yönetiminle bir olup taraftarını bunaltırken, keşke buzdağının suyun altında kalan kısmını da düşünseydin. hoca taraftardan değil yönetimden gelecek olan desteği önemsiyor belli ki. zira yönetime toz kondurtmayan, ama her defasında taraftarı sıra dayağına çeken bu açıklamalar beni bir taraftar olarak rahatsız ediyor. bir de şunun farkında değil, tribünü, taraftarı karşısına alırsa yönetiminden istediği kadar destek alsın, ipi çekilir; arkasında baktığında da ne üç kupayı görebilir, ne de bir taraftarı.
basın önünde otokontrolünü sağlayamayan, rasyonel konuşamayan, duygularını ve sinirlerini dizginleyemeyen bir adam bundan sonra takımına nasıl davranacak onu da merak etmiyor değilim.
tez vakitte takımla yollarını ayırması kendisi için de bizim için de gayet hayırlı olacak ama bu inatçılıka gidişi ne yazık ki pek hoş olmayacak. yaza dönelim, keşke yönetimle bir olup taraftarla inatlaşmasaydı ne bileyim "biz biliriz, bizim çocuklarımız, vefa semt değil, siz fmcisiniz
*, pandev'in paralarını konuşmuyosunuz sabri'yi konuşuyorsunuz" filan demeseydi. bu toplara girmeseydi. girmeseydi de kendisini hala savunabilenlerin "yönetim yardımcı olmuyor adama istediklerini almıyor yaww" argümanı geçerli bir argüman olsaydı.