resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:Al-Shabab
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 4877
    tek forvet oynayacağımız sistemde savunma yapmıyor diye forvet çıkarmış. sıkışınca savunmayı bahane ediyor hemen. sen yeniliyorsun zaten 2-1'e yatmayı mı düşünüyorsun ki hala savunmayı bahane ediyorsun? bir de eskiden en azından özür falan dilerdi. 2 maçın içine ettin hoca, hala kendini haklı çıkarmaya çalışıyorsun.

    takımın ahıra döndü, izliyorsun. oyuncu 45 metreden frikiği kaleye vurur, gencecik oyuncun çıkarken sana el kol yapar, bekin eli belinde sahada gezer. sen neredesin, ne yapıyorsun?

    takımında burak'tan başka gol atabilecek kaç topçu var da savunma için çıkardığını iddia ediyorsun. ne yalan söyleyeyim melo'yla yasini kenarda görünce sneijder ve umut çıkacak diye düşünüp sevindim. çıkanları görünce şok oldum. hoca napıyorsun bilmiyorum ama gittiğin yol yol değil. seni bu takımda tutacak da yollayacak da öncelikle taraftardır şunu kafana sok. senin koruduğun yönetimin zamanı gelince hiç acımadan tekmeyi basacak sana. çık açık açık olanları anlat iş işten geçmeden ve aklını başına devşir.
  • 4878
    eleştirilerin odağındaki isimdir.

    neden eleştiriliyor 3 kupa kazandırdı gibi argümanlarla savunmak yersiz.

    geçen sezon gelen şampiyonluğun neden kaynaklandığını cümle alem biliyor.

    takımın eksikleri geçen sezonun başlarından beri belliydi taraftar da hocayı bu yönde zilyonlarca kez uyardı.

    şimdi bakıyorum da televizyonda bazı eleştirmenler taraftarı yıldız oyuncu istemekle itham ediyor.

    hayır!

    biz de kendimizi iyi ifade edemedik galiba ne istediğimizi açıklayayım:

    bu taraftar hiç bir zaman imkansızı istemedi, sadece mantıklı hamleler yapılmasını istedi. elbette ibrahimovic'i takımda görmeyi herkes isterdi. ancak herkes bunun bir hayal olduğunu biliyordu.

    taraftarın tek isteği takımdaki zerzevattan kurtulunması ve yerlerine çok pahalı olmayan ama kaliteli isimlerin alınmasıydı.

    gönderilmesi gerekenler kimlerdi:

    -en başta sabri sarıoğlu! oynadığı bir iki maçla savunmayalım bu adamı. bizim hedefimiz şampiyonlar ligiyse bu adamın o yetenekle o mecrada yeri olmamalı.

    -umut bulut. adamın asıl yeri santrfor mevkisi. orada bile ilk 11 oyuncusu olabilecek düzeyde değil. sadece rotasyon oyuncusu. ama sen bu adamı yollamadığın gibi bir de sağ kanat oynatarak bizi çılgına çeviriyorsun.

    -burak yılmaz. kesinlikle futbolcu değil. bir futbolcunun topla arası kötüyse hele hele bir forvet ya da orta sahaysa, futboldan başka branşlara yönlendirmen gerekir. bu adamda top hakimiyeti anadolu takımı stoperi seviyesinde. fiziği var ama kullanmaz sürekli yerlerde. hava toplarında zayıf. takım oyununa katkısı sıfır. ileride top tutamaz. pas yapamaz. deli dana gibi koşar ama yaptığı şey baskı olmaz. yaptığı bir iki iyi şey var onlar da: hız, ortalama bir son vuruş yeteneği, savunma arkasına koşu. bu kadar! bunları herkesin görmesine rağmen sen bu adamı ibrahimovic'le bir tutuyorsun ve santrfor almıyorsun. sonra şl'de başarıdan bahsediyorsun! hadi takımda tuttun transfer de yaptırmadın ona da eyvallah. elindeki en iyi forvet olmasına rağmen oynatmamalar oyundan almalar adamla sorun yaşamalar falan...

    gelelim taktik ve transfer saçmalamalarına:

    elinde yasin var, sen umut'u sağ açık olarak kullanmaya zorluyorsun. adamda kanat olabilecek ne gibi vasıflar görüyorsun. çok mu hızlı? fuleli mi böyle yardıran gideninden? yoksa savunmaya katkısı çok mu fazla? nedir yani?

    sneijder sol açık oynuyor. yav adam artık sıkıldı oralarda onatılmaktan bi siz bıkmadınız. adam kanatta oynayabilecek tempoda değil. en önemli özelliği olan öldürücü pasları ve şutlarını da oradan kullanamıyor. 60. dakikada dili dışarıya çıkıyor adamın.

    bilal ve selçuk'u yan yana oynatıyorsun. afedersin de hocam senin çok geniş bir hayal gücün var. bu orta sahanın hangi rakibe direnebileceğini düşünüyorsun? nice maçında görmedin mi? sivas maçında görmedin mi? bu adamlar yumuşak karınlı adamlar. en iyi yaptıkları şey pas organizasyonunu sağlamak. ha bunları beraber oynatmışın ha xavi pirlo'yu yan yana koymuşun aynı şey.

    melo'yu oynatmıyorsun. melo bu sene herkesin canını sıktı kabul. ama ya bu adamı satıp yerine adam gibi birini alacaksın ya da takımda kaldıysa oynatacaksın başka ihtimalin yok. melo'nun bu takımda oynatılamaması gibi bir lüks yok.

    dzemaili'yi kullanmıyorsun. adam geçen sene kendini pek gösteremedi kabul. zaten fazla şans verilmedi. ama bu adamın selçuk'tan daha kötü oynama ihtimali yok hoca! en kötü selçuk ayarında oynar. ama sen bu adamı bırak selçuk'un yerine düşünmeyi rotasyonda bile kullanmadın.

    jem'i, bilal'i neden aldırırsın da boşa para harcatırsın? aynı tip oyuncular kadronda yok muydu? madem ffp diyorsun bu gibi oyunculara neden boşa para döküyorsun? sabri'ye neden zam yaptırıyorsun. takımdaki çer çöpten kurtulamıyorsun.

    işte hocanın asıl eleştirilme sebepleri bunlardır. şu yaptığı saçmalıkların yerine daha mantıklı hamleler yapsa, cidden şu takım bu sene de şampiyon olur. bakın takıma taktik olarak yeni şeyler katmasına da gerek yok. sadece şu hamleler şampiyon yapar rakiplerin hali ortada çünkü. bizleri de asıl çileden çıkaran bu basit şeylerin yapılmayıp sorun haline getirilmesidir.
  • 4879
    (bkz: #1666538) kendisi hakkında girdiğim bu girdi, en ofsaytlarda. bunu ofsaytlayan arkadaşların yüzünü, şimdi burada nasıl eleştiriler yaptığını çok merak ediyorum. çarşambanın gelişi perşembeden bellidir. hiç ışık vermedi. muslera, sneijder, chedjoe çabalarıyla, şansın da yardımıyla kupa kazandı bu takım. ama hamza hamza oğlu kazanmadı. iyi bir insan olduğunu hala düşünüyorum, ama kompleksli bir karakter. çok zor günler galatasaray'ı bekliyor.
  • 4881
    ulan hala kendisine inanan taraftarları gördükçe içimi bir sıkıntı kaplıyor. dün maç sonu* yazacaktım ama sinirim yatışsın diye sabahı bekledim lakin hala sinirliyim bu dengesizin yaptıklarına.

    otorite; sıfır.
    vizyon ve dünya görüşü; sıfırın da altında.
    oyuncular üzerinde ağırlık; yok.
    adam kayırma; en üst düzey.
    genç ve tecrübesizlere yaptığı ayrımcılık keza öyle.
    yerlilere ve sözde evlatlara verdiği imtiyazlar; en üst seviye.
    teknik-taktik bilgisi; akhisar, osmanlıspor düzeyi.

    muslera tuttu, sneijder attı 3 kupa onun oldu. oh ne güzel iş lan. burada koca bir yaz mevsimi, 3 ay boyunca bas bas bağırdık bu takımın mantara basacağını. daha bunlar iyi günler, çünkü şampiyonlar ligi başlamadı. evet futbolu kendisinden daha iyi biliyoruz çünkü kendisinin futbol bilgisi yok denecek kadar az. takmış at gözlüğünü, bütün hayatı olmuş bilal kısa, ömer niyaz, güray vural. vizyonu bu çünkü. eden hazard'ın hangi milli takımda oynadığını veya romelu lukaku'yu bildiğini sanmıyorum mesela. tevez ve pirlo'yu hala juventus'ta zannetmesi çok yüksek ihtimal. lionel carole veya jose rodriguez kendi transferleri mi sanıyorsun? scoutlar önüne getirmiş bu da belli ki kolay söz geçirebileceği için aldırmış. oynatmıyor da zaten, iyi oynarlarsa çıkarıyor hemen. ne gerek var takımdaki kıdemlilerin yerini sarsıp dengelerle oynamaya değil mi? akhisar'da iken ömer niyaz kendi keşfi miydi sanıyorsun? ibrahima sonko gitti söyledi bizim köyden bir arkadaşım var buraya getirelim diye, öyle alındı. şaka değil lan bu olay gerçek. koskoca galatasaray'ı böyle bir adamın yönetmesi ne kadar acı.

    bir de bu adam takımın başındayken ibrahimoviç'i isteyen taraftar kesimi vardı. ulan bu adam ibrahimoviç ile baş edebilir mi? emre çolak'a söz geçiremeyen adam ibrahimoviç'e "senin görevin şu şu şu" diye taktik verebilir mi? verse ibrahimoviç bunu dinler mi? wesley sneijder bile çıldırma noktasında. allahtan ne olduğunu ne olmadığını herkes yavaş da olsa görmeye başladı, çok şükür ki "ama onun 3 kupası var" diyen skor taraftarları azalarak bitmek üzere. real madrid maçında "ne pas yaptık be" diye 1 hafta konuşan zihniyet kayboldu gibi. barcelona'nın 90 dakika yaptığı olayı 9 saniye yapıp bununla 1 hafta boyunca çıldırırcasına övünen galatasaraylıya hamza hamzaoğlu ve hikmet karaman gibiler müstehak. bununla övünme çünkü olması gereken, tuttuğun takımın misyonu ve vizyonu bu zaten. ingilizler gibi toplu bir halde oynamak ve türk olmayan takımları yenmek. 9 saniye değil, maç boyunca. bu vizyon ve misyona sahip klübün başında ise vizyonu ve misyonu buna tamamen ters olarak sadece türkiye ile sınırlı biri var. maalesef olduğumuz nokta bu. uzun lafın kısası; gideceğin gün yaklaşıyor hoca. önce sen sonra başkanın dursun özbek. gittiğiniz gün kurtulduğumuz gündür, en azından şimdilik.
  • 4882
    24 ağustos osmanlı maçını elleriyle veren hoca. umut'u oyunda tutuyorsun, burak dışarıda. beceriksizliğinden takıma transfer yaptıramadığın için kenardan oyuna sokacak adam bulamıyorsun, ne alakaysa jose'nin yerine melo'yu alıyorsun. takım ikiye bölünmüş 4 tanesi geride 6 tanesi ileride. aradaki bağlantıyı sağlamaya kimse gelmiyor, sen hala "umut pres yapsın diye oyunda tuttum". ben byradan görüyorum 2 aydır etrafımdakilere söylüyorum "bu yıl şampiyonlar liginde 30 gol yeriz" diye. sen göremiyorsun.
    kendi kendini bitirdin hocam.
  • 4884
    şimdi hocam, son zamanlarda bu başlığı çok sık ziyaret ettim. ki bu normalde yaptığım bir şey değil. bir duruma öfkelendiğimde, tepki vermek için sakinleşmeyi beklerim. yazmak aslında bir reaksiyon biçimi değil. öyle olmamalı. biraz düşünüp sakinleştikten sonra yazmak lazım. nihayetinde burası bana ait bir yer değil ve bu yazılanları herkesin okuma imkanı var. o yüzden biraz bilinçli yazmakta fayda var. 6-7 senedir bu sözlükte yazıyorum, okuyorum; çok sinirli biri de sayılmam. alttan almaya çalışırım. prandelli'yi bile savunmuşluğum var. skibbe'den ümitliydim. bana bıraksan carrusca bile parlayabilirdi. ontivero'nun bir şeyler yapabileceğini hala ara ara düşünürüm. yani bana bıraksan, ben tüm hocaları ve oyuncuları sevebilirim. mustafa sarp'tan bile ümitliydim diyeyim sen anla. başlığında durur hala entrylerim. neyse. sözün özü, yazarken sakin olmaya özen gösteririm. çok sinirliysem yazmam. ama daha önce de belirttiğim gibi, geçmeyen bir öfke ve bunla beraber bilinçsizlik var üzerimde.

    hamza hocaya dair eleştirileri tekrar etmeye gerek yok. sorun bilal değil. jem paul değil. alınmayan oyuncular değil. hatta sabri bile değil. bu oyuncularla bile başarılı olunur. bunu yapan hocalar var. belki geçtiğimiz sezonu 3 kupayla kapatmış olmasına güveniyordur. öncelikle, aldığın 3 kupayı skeyim galatasaray'a bir şey olmasın. kendimi bildim bileli galatasaraylıyım. fenerbahçeli bir babanın galatasaraylı oğluyum. babamın, amcalarımın ısrarıyla bile çocukken bırakmadım galatasaray'ı. şunu bir tahmin etmeye çalışın, etrafınızdaki herkes, çocukken fenerbahçeli olmanız için baskı yapıyor, hediyeler teklif ediyor. çocukken diyorum. örnek almaya, sevdiğiniz birinin yaptığı şeyi yapmaya çok teşne olduğunuz zamanlar. yani benim işim formaya iliştirilen yıldızla, müzeye giden kupayla değil. bu tarz başarılarla elbet mutlu olurum ama, benim nihai hedefim bu değil. açıkçası hayatımdaki en önemli şey de galatasaray değil. ama en çok keyif aldığım şeylerden biri galatasaray'ı izlemek. tekrar edeyim, prandelli ve mustafa sarp dahil herkesi sevdim ve ümitle bekledim. benim bunca yıllık ümidimi kırmaya kimsenin hakkı yok.

    hamza hamzaoğlu'nun en büyük eksikliği; dünü dünde bırakıyor olması, bugünü anlayamadan yaşaması ve geleceği planlamaması. zamanla hiç olgunlaşmayan ve hatalarından zerre ders almayan bir adam. vizyonsuz, çapsız, cahil, taktik-teknik yoksunu... bir sürü eksik sıralanabilir ama, zamandan bu kadar bağımsız yaşanmaz. geçtiğimiz sezonu sneijder-yasin ortaklığıyla gelişen hücumlar, duran toplar ve muslera ile kotardıktan sonra, bir sürü maçı kenarda çaresizce izledikten sonra biraz ders çıkarıp bu sene için çalışması lazımdı. yetersiz bir kadroyla bile bir şeyler yapılabilir. doğru diziliş, doğru taktik ve doğru analizle kötü bir kadronun bile şansı vardır her zaman. bir sürü kuzey avrupa takımı, slav takımları sıfıra yakın yetenekle ama oyun disipliniyle avrupa kupalarında belli bir yere kadar gidebiliyor. bu teknik direktör etkisidir. ama hamza hoca'nın böyle bir etkisi de yok. şimdi alt alta sıraladığında;

    oyuncu yönetimi
    hatalardan ders çıkarma
    taktik
    teknik
    rakibi analiz
    a planı
    b planı
    hücum organizasyonu
    savunma planı
    oyuncu transferi
    kadro yönetimi
    sözleşme düzeni

    bunlardan hiçbirinde başarılı değil. yakın zamanda da bir gelişme gösterdiğine tanık olmadık. bir tane olumlu adım yok. şunlardan herhangi birinde vasat, bir tanesinde iyi olsa; biraz ümitli olacağım. ben mustafa sarp'ı sevmiş adamım ve hala arada carrusca ne yapmış diye bakarım. ben ümitli olmaya hazırım. iğne ucu kadar ışık görsem "oooo gandalf geldi beyler" diyecek kadar tezcanlıyım.

    hamza hoca'nın herhangi bir teknik direktörlük meziyeti yok, umarım istifa edecek karakteri vardır.
  • 4885
    günün birinde burak yılmaz'ı savunacağım aklımın ucundan bile geçmezdi ama rakibin osmanlıspor gibi bir takımsa ve kendi evinde 2-1 yenik durumdaysan takım savunmasını, dengeyi falan gözetemezsin kardeşim. gole en yakın adamını çıkaramazsın. sen galatasaray teknik direktörüsün, manisa'nın küçük bir ilçesi değil orası. zorlama bir gol atıp 2-2 berabere kalsan da bu iyi bir sonuç olmayacaktı senin için. terim ve senin farkın ne biliyor musun hoca? 2-0 geriden gelip 4-2 yendiğimiz orduspor maçını aç bir izle, anlarsın. sahada aynı anda amrabat-drogba-burak-umut-sneijder'i gördü bu taraftar. bu lafımdan fatih terim'i övdüğüm falan anlaşılmasın, sadece mancini'yi drogba-ceyhun değişikliği üzerinden sayfalarca eleştirenler hamza hocalarına da o gözle bakabilsin diye veriyorum bu örneği. taraftarın gözüne iyi görünmek için melo'yu kendine kalkan yapamazsın, yapacaksan da takımın o ana kadar en iyi oynamış oyuncusunu değil evlatlarından birini çıkaracaksın. bu gömlek sana üç beden bol geldi hoca. adaletli dağıtamadın formayı, üzgünüm bu saatten sonra umut besleyemiyorum sana karşı.

    (bkz: istifa da bir hizmettir)
  • 4886
    zamaninda kanat atkaya, kewell' ı yedek bırakan büyük kaptan kötü hoca bülent korkmaz' a şöyle seslenmişti gazetedeki köşesinden; ''hocam ne olur kewell' ı yedek bırakma. zaten herkes kötü oynuyor, bari kewell kötü oynasın'' çok yerinde bir yakarıştı.

    şimdi ben de hamza hoca' ya yalvarıyorum. hocam ne olur umut' u oynatma. zaten herkes kötü oynuyor bari umut kötü oynamasın zira umut iyi oynarken bile pek çekilecek bir adam değil.
  • 4888
    tarihe not düşülsün! 24 ağustos 2015 galatasaray osmanlıspor maçı sonrası röportajında kendisine gelen; '' takımda oyun sıkışınca çalım atabilen, hızlı oyuncu kalmadı bruma ve amrabat satıldıktan sonra'' sorusuna, ''elimizde öyle oyuncular var ''yasin, sinan gümüş, olcan gibi.'' demiştir.

    hadi yasin neyse de kadroda bir kere bile düşünmediği sinan gümüş'ü saymanı da anlarım ama olcan nedir ya hahahahaha kahkaha atıyorum şu an. olcan dedi adam olcan adam eksitebilen oyuncuymuş. böyle bi komedi yok olcan anca kendini eksiltir alkjflkajf
  • 4889
    bakın hamza bey. burak yerine umut'u 90 dk oyunda tuttunuz tamam bunlar 24 ağustos 2015 galatasaray osmanlıspor maçı ile ilgili konular herkes konuşuyor bunları. ben daha geniş pencereden bakarak bişeyler yazmak istiyorum.

    ben takımım geri düştüğünde, rakip defanslar kapandığında oyuna bir golcü girebilmesini istiyorum. yani osmanlı bizi arenada yenerken oyuna uzun boylu bir forvet sokalım ki ortadan açamadığımız oyunu ortalar ile açmayı deneriz. yahut burak formsuz olur 11 başlatırsın. bi çok şey ama sen bu takıma nasıl 3. forveti transfer etmezsin be kardeşim. bir takımın galatasaray takımının yedek kulübesinde nasıl yedek forvet olmaz.

    hadi geçtim. yedek kaleci nasıl almazsınız be kardeşim. önünde örnek var 2 sene önce muslera sakatlanmış eray 5 hafta oynamış ve kadıköy kopengah madrid mağlubiyetleri var. nasıl önlem almazsınız. şlde sabriden daha kaliteli bir sağ bek oynaması gerektiği vs falan girmiyorum bile.

    he diyelim kaliteli bir sağ bek hadi onu da geçtim bi 2. sınıf forvet bi yedek kaleci alacak paranız yok. batıyorsunuz. bunu taraftara söyleyemiyosunuz mali durum rezalet belki seneye ffp den ceza alıcaz. diyelim böyle durum. o zaman :

    sabri'ye zam yap-ma-ya-cak-tı-nız.

    suçlusun hocam.
  • 4894
    başarısızlık kokan hareketlerini bir kenara bıraktım malesef artık maç öncesi veya sonrası açıklamalarıyla da komik olmaya başlayan hoca.
    takımı ve camiayı şu duruma getirerek zor olanı başarıyor aslında sırf bu açıdan takdir etmek lazım kendisini.
    umut tercihinde neden bu kadar ısrarlı olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum, çünkü benzer özelliklere sahipler.
    işimiz iş valla..
  • 4895
    'bazı şeyleri kazanmak adına osmanlispor maçinı riske ettigini aciklayan teknik direktor. "şampiyonlar liginde ne yapabiliriz diye bakmak istedik" demis kendisi.

    lig maçini riske ediyorsun. sezon sonu bu 3 puani aramayacagimizdan çok mu eminsiniz hamza bey? zaten acik ara farkla sampiyon olacagimizi mi dusunuyorsunuz, yoksa sampiyonluk falan hayal, orta siralar mucadelesi mi verecegiz? hangisi?

    bir de şampiyonlar liginde ne yapabiliriz diye bakinca ne gordunuz acaba? osmanlispor'a evinde kaybeden takim, misal bayern karsisinda ne yapacagini bulabildi mi simdi? çok samimi soruyorum: ne alakasi var bu macin sampiyonlar ligi ile?
  • 4896
    eğer yönetime gerekli bölgelere adam gibi transfer yapmaları yönünde baskı yapmaz ya da yerli bir iki çöp transfer ettirirse, kaldırılana kadar maça gitmeyeceğime dair üstüne yemin ettiğim passolig denen gudubet kartı bana aldırıp yeminimi bozduracak şahıs.

    ondan sonra her maç tribünde olmaya çalışıp gırtlağım parçalanana dek istifa diye bağıracağım.
  • 4897
    (bkz: cesare prandelli/#1563903)
    (bkz: cesare prandelli/#1570179)

    bu yazıları eylül'ün sonlarında yazmışım. yani 1 ay sonra. bu yazdıklarımın aynısı hamza hoca için de geçerlidir. ne kadar erken göndermez ve yerine adam akıllı bir hoca getirmezsek fenerbahçe 4. yıldızı takar. hamza hoca bu saatten sonra asla toparlayamaz.
    takımı doğru düzgün hazırlık kampında hazırlayamadı. hücumlarımız geçen seneden bile daha kötü, en kötü yerimiz defans dedik ama hiçbir takviye yapılmadı.

    hamza hocayı geçen sene getirmek doğruydu, 6 aylık sözleşme yapmak çok ama çok doğruydu. onunla tekrar sözleşme uzatmak ise çok yanlış kararmış. bugün bunu çok net anladım.

    prandelli için böyle giderse 8. haftayı göremez yazmıştım aynısını hamza hoca için de yazıyorum.
  • 4899
    prandelli için basiretsiz demiştim. kendisi de vizyonsuzdur.

    ama vizyonsuzluğundan değil inatçılığından dolayı bu takımdan gönderilecektir. taraftarla inatlaşıyor ve ayar vermeye çalışıyor. sonu kötü olacak.

    şu açıklamalara bakar mısınız? baskıyı kaldıramıyor hoca. nerdeyse ağlayacak: https://www.youtube.com/watch?v=snHRRVUoVmk
App Store'dan indirin Google Play'den alın