resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 4027
    galatasaray'ın menfaatlerini düşünüp;

    sabri, yekta, umut bulut, sercan, umut gündoğan, tarık çamdal, dzemaili, olcan adın, jem karaca'yı gönderip, a2 takımına atıp, yerlerine oluşacak bütçeyle güvenilir adamlar ile yola devam ederse efsane olur.

    yoksa ıslıklarla terk edecek bu toprakları ne yazık ki.

    aman tanrım, neler diyorum ben.
    imkansız şeyler.
  • 4031
    kafa yapısını değiştirmediği müddetçe bu sene sonunu görmesi mucize olan teknik direktör. kafa yapısı dediğimiz şey de öyle kolay değişmeyen bir şey olduğuna göre bu sene* dolmadan takımdan kuvvetle muhtemel ayrılacaktır/yollanacaktır.

    çünkü o olacak olacak'lar, bir an gelecek olmayacak. görünen köy kılavuz istemez.

    çünkü şampiyon olmanda önemli paya sahip rakip zaafların bu yıl olmayacak, örneğin, emenike'nin olmadığı yerde robin van persie var.

    çünkü takım omurganın temellerinden felipe melo takımdan ayrılıyor.
  • 4033
    yeni teknik adam 3-4 adet yeni ilk 11 oyuncusu olan rakibimizin 3'te 1'i futbolu neredeyse bir senedir beraber olduğu evlatlarına oynatamayan teknik adam. madem küçülmeye gideceksin sneijder, muslera vb. para eden adamları bu sene sattırsaydın. seneye sözleşmesi bitenler uygun bir fesih bedeli ile postalayıp, kalan adamlardan birşeyler yapsaydın. seneye belki beli doğrulturduk. bu kafa ile gelecek sene de gidecek.
  • 4042
    ekşi sözlük'ten alıntı.

    --- alıntı ---

    sirf ikisinin de sapi var diye elmayla armudu bir tutmamak lazim. 2015-2016 sezonu oncesi hamza hamzaoglu'nun galatasaray'i, 96-97 terim'i galatasaray'ina degil benzese benzese en cok 2010-2011 sezonu oncesi duble adnan kontrolsuzlugundeki rijkaard galasaray'ina benzer. terim'in ilk geldigi sezonun yazi dogrusu sikintili gecmis, pek dise dokunur transfer yapilamamisti. tsyd'de fenerbahce'ye 2-0, besiktas'a 3-1 kaybedildigi zamanlarda ortada ne hagi, ne knup ne ilie ne filipescu vardi. 10 numarada ceyhun eris, forvette alp kucukvardar ile bir seyler yapmaya calisiyordu terim, ama kendi istedigi isimler bunlar oldugundan degil, o tarihe kadar elde mevcut olanlar onlar oldugu icin oynatiyordu. zaten lig baslayip istedigi transferler yapildiktan sonra ne ceyhun kaldi ne alp. ayrica terim'in takimi yas ortalamasi 30'u bulan ve belli bir doygunluga olusan futbolcularin cogunlukta oldugu bir takim da degildi.

    gelgelelim hamza, galatasaray'in menfaatlerini dusunmek kisvesi altinda capsizlikta adnanlar'in takimiyla yarisacak bir kadro olusturdu masallah. 2010 yazinda da olacaklar ayan beyan belliydi: ikinci ligden musa cagiran ve mehmet batdal'larla, patlama yapar diye getirilen pino'lar cana'larla, kritik yerlerin teslim edildigi mustafa sarp'lar aykut ercetin'ler ufuk ceylan'larla bangir bangir bagiriyordu sezonun nasil bir fecaatla gececegi. akliselim insanlari dinlemediler. son dakikada dostlar alisveriste gorsun diye misimovic'i getirdiler. sezonun devaminda neler oldugu herkesin malumu.

    hamza'nin ve yonetimin akibeti de buram buram 2010-2011 sezonu gibi kokuyor. galatasaray menfaatlerini hamza'dan da cok onemseyen binlerce akliselim galatasaray taraftari emimin "insallah ben yanilirim da hamza basarili olur bu sene" diyordur, ama gorunun koy de kilavuz istemiyor.

    --- alıntı ---
  • 4046
    "son haftalarda oynattığı futbol" sayesinde galatasaray bugün tarihine bir şampiyonluk daha eklemiş, 4. yıldızı takmış ve doğrudan şampiyonlar ligi'ne katılma hakkı elde etmiştir.

    ben kendisinin sezon içindeki abartı hücum odaklı futbol anlayışı ile özellikle kritik haftalarda, büyük maçlarda ve ileride avrupa'da büyük sıkıntı yaşayacağımızı düşünüyordum. ancak kendisi beni yanıltarak en kritik haftalarda en akıllı futbolu oynayarak diğer rakiplerinin hatasına düşmemiş ve şampiyonluğu almıştır. daha da önemlisi gelişime ve öğrenmeye açık, genç bir teknik adam olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır. muslera olmasa o şampiyonluk gelmeyebilirdi ancak rakiplerinin kritik haftalardaki mental çöküşleri, taktiksel hataları; maç içinde bireysel hatalardan verilen pozisyonlardan daha pahalıya mal olmuştur.
    üstelik kendisi, kendisinden önceki hocalar gibi eboue, riera, drogba, ujfalusi, elmander gibi tecrübeli, kaliteli isimlerle oynamamıştır. onlardan artı olarak kullanma şansına eriştiği oyuncular yasin öztekin ve olcan adın :(

    kendisine her fırsatta sallayan galatasaray taraftarı;
    roberto mancini'yi hiç sevmez,
    frank rijkaard'a hoca değil der,
    michael skibbe skib bıraktı der,
    kalli bunak dede der,
    hagi'den hoca olmaz der,
    gerets iyi hoca olsa avrupa'da başarılı olurdu der,
    lucescu çok savunma yaptırırdı der,

    der oğlu der. bu böyle brian birch'e kadar gider anasını satayim. ben 24 yaşındayım, bizim taraftarın bir tane hoca beğendiğini görmedim. sanki kovup yenisini getirsek, onu beğeneceklermiş gibi konuşuyorlar. yok, mourinho da gelse beğenmeyen çıkar. alex ferguson bizim için hocalığa dönse, onu da beğenmezler. bizim taraftar böyle. yapacak bir şey yok.
  • 4047
    en büyük hatası bu vasıfsız yönetimin önüne kendini siper etmesidir.

    geçen yıl en polianna taraftarın bile takımdan ümidini kestiği bir ortamda, sezonu şampiyon kapatmayı başarmış bir insanın bu kadar vasıfsız olabileceğine ihtimal vermiyorum. özellikle geçen yıl bir şekilde götürdü ama bu sene sağ tarafta sabri ile başlarsa, mourinho olsa, hiç bir turnuvada başarılı olma şansı yok.
  • 4049
    sahada ne olup bittiğinden haberi olmayan teknik direktör.

    26 aralık 2014 gençlerbirliği galatasaray maçında hamit altıntop berbat bir oyun oynayıp 88 dakika oyunda kalmıştı. bu berbat oyunun sebebi de maç eksiğiydi. net bilgi verebilmek için transfermarkt'tan kontrol ettim. hamit 90 dakika sahada kaldığı 29 kasım 2014 gaziantepspor galatasaray maçından sonra bu maça kadar geçen 1 ay içerisinde 3 lig maçında toplam 78 dakika oyunda kalmış. bahsi geçen gençlerbirliği maçından sonraki sonraki 5 maçımızdan ikisinde sakatlığı nedeniyle kadroda yer almamış, üçündeyse toplam 46 dakika sahada kalmış. yani değil form tutmak, muhtemelen o maça sakatlığı bile tam geçmeden çıkmış. maçın ilk yarısını 1-0 önde tamamladık. ikinci yarıda formsuz hamit her pozisyonda "beni oyundan al" diye bağırırcasına top oynadı. o süreyi adeta 10 kişiyle oynadık ve bu dakikalarda iki puan kaybetmemize neden olacak golü yedik. hamza hoca ise hamit'i oyundan almak için 88. dakikayı bekledi. maçın ardından yaptığı açıklamadaysa puan kaybının nedeninin oyundan forvet almakta geç kalması olduğunu ifade etti. yani sahada maç eksiği olan bir oyuncusu varken ve bu oyuncu her futbolseverin öngörebileceği gibi belli bir dakikadan sonra dökülürken hamza hoca alınan sonucu 1-0'a yatmakta gecikmemize bağladı. peki sadece 1 hafta sonra 4 ocak 2015 beşiktaş galatasaray maçı hamza hoca ne yaptı? 50. dakikada golü bulan takımı 60. dakikadan itibaren tek forvetle oynattı. rakip sadece 2 dakika sonra kırmızı kart gördüğü halde bu kararından dönmedi. üstelik bu sürede 10 kişi kalmış rakibimizden sürekli baskı yerken rakibin eksik olmasını avantaja çevirecek tek pozisyonumuz son atakta gelen gol oldu. çünkü daha bir hafta öncesinden sorunun kaynağının forvet çıkarmaması olduğuna karar vermiş ve sonraki maçta golü bulduktan sonra forvet çıkarmayı kafasına koymuş.

    hamza hoca'nın bir ara hepimizin takıma kazandırmış olmasını takdir ettiğimiz yasin'i aynı dakikalarda oyundan almak gibi bir huyu vardı. 14 mart 2015 galatasaray istanbul başakşehir maçında o dakikaya kadar oyunu domine eden ve 2-0'lık üstünlükle maçı sürdüren takımın en iyi oyuncularından biri olan yasin'i 65. dakikada oyundan alarak takımı etkisizleştirmiş ve rakibin kontrolü ele alarak 2-2'lik beraberlikle sahadan ayrılmasında pay sahibi olmuştu. bundan önceki maçımız olan 8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçında yasin'i 58. dakikada oyuna almış. ondan önce de 16 şubat 2015 galatasaray balıkesirspor maçında 60. dakikada, 21 şubat 2015 sivasspor galatasaray maçında 61. dakikada, 27 şubat 2015 galatasaray kayseri erciyesspor maçında 68. dakikada oyundan almış. yani bahsettiğim periyotta peş peşe 5 maçta hepimizin formunu takdir ettiği yasin'i 1 maçta 58. dakikada oyuna sokmuş, diğer 4 maçtaysa 60, 61, 68 ve 65. dakikalarda oyundan çıkarmış. bu değişikliğin ardından 2-0'dan maç verene kadar hatasını görememiş. ardından da 21 mart 2015 kasımpaşa galatasaray maçında 90 dakika, 5 nisan 2015 galatasaray karabükspor maçında da 88 dakika boyunca yasin'i oyunda tutmuş.

    sezonun son dönemlerinde hamza hoca'nın umut bulut'u sağ kanatta oynatma sevdasını hepimiz hatırlarız. bu dönemde alınan galibiyetlere rağmen takımın oynadığı futbol şampiyonluğun her an elimizden gidebileceği hissini veriyordu. umut da hem etkisiz futboluyla hem de değerlendiremediği net gol pozisyonlarıyla isyan ettiriyordu. burada da pek çok yazar "umut'u oynatacaksan da forvette oynat" diye isyan ediyordu. ama o dönem alınan galibiyetler hamza hoca'yı doğru bir iş yaptığına inandırmış olacak ki kendisi bu kararında ısrar etti. muhtemelen hamza hoca'ya hata yaptığını kabul ettirecek tek şey bir puan kaybıydı. şampiyonluğa mal olacak bir puan kaybı gelmeyince hoca da sonuna kadar umut'u kanatta oynamayı sürdürdü.

    ve 28 temmuz 2015 galatasaray ogc nice maçından sonra hamza hoca "mesajı aldık" diyor. çünkü kendisinin bir şeylerin yanlış gittiğini görmesi için yıkım yaşaması gerekiyor. hoca sahanın içinde ne olup bittiğinden bihaber. kendini belli şeylere şartlamış. maç içinde yaptığı her şeyin kararı maç öncesinden alınmış. maç içinde gidişata bakarak karar verme becerisi yok. maç bitene kadar maçtan önce aldığı kararı uygulayıp ancak sonuç olumsuz olursa bir şeylerin yanlış gittiğini idrak edebiliyor. hiçbir zaman kazanırken eksikleri görmeye çalışmak gibi bir çaba sarf etmiyor. takımın şampiyonluğundan en büyük etkenin kendi taktik dehası olduğuna inanıyor. kendisinden önce de bu takımın şampiyonluk mücadelesi verdiğini ve hasbelkader de olsa kazandığını, prandelli'nin gönderilmesinin esas nedeninin şampiyonlar ligi sonuçları olduğunu göremiyor. orada karşılaşacağımız rakiplerin bu kadar hatayı affetmeyeceğini anlamıyor. takıma dostluk havasını geri getirdik tarzı romantik laflarla başarının sırrını açıklamaya çalışıyor.

    nasıl ki hamza hoca iki kupa aldığı için savunuluyorsa kendisi de aynı şekilde kazanan her zaman haklıdır mantığıyla hareket ediyor ve bedelini ödeyene kadar hatalarında inat ediyor. daha da kötüsü o hataların bedelini biz de onunla beraber ödüyoruz.

    umarım ağır yenilgiler devam eder. belki bu sayede sezon öncesinde gereken tedbirler alınır. yoksa şampiyonlar ligi başladığında çok geç olacak. bu kadronun bu kadar yetersiz olmasında kulübün mali durumu kadar hocanın kararlarının da etkisi var. kulübün kasası boşsa ve elinde yararlanabileceğinden bile fazla oyuncu varsa bu adamları elden çıkarıp bütçe yaratmak en mantıklısıdır. ama hoca hala dany ve türevlerini kampta deneyip onlara şans vermenin peşinde. bizim bunca yıldır göremediğimiz neyi görmeyi umduğunu merak ediyorum. elimizdeki artıklar olmaktan öte vasfı olmayan bu adamları ağustos ayına girdikten sonra kime nasıl itelemeyi ve elde edilen bütçeye hangi takımdan kimi almayı planladığını merak ediyorum.

    bilal kısa ve jem paul karacan alınırken bizimle adı geçen bir sağ bek bile yok. takımın sağ beki yokken sen bu adamları transfer ediyorsan ve sabri'nin maaşına zam yapıyorsan parasızlıktan şikayet edemezsin. bakın takımın sağ beki için iyi ya da kötü demiyorum. yok ulan yok işte takımda sağ bek oynayacak adam yok aq!

    açıkçası ben futbol bilgisi jem paul karacan için "zaten sakatlıktan çıkmış olmasaydı bu paralara alamazdık" diyecek seviyede olan bu adama zerre güven duymuyorum. bu paralara alamazmışız. sanki messi'yi aldık aq.
  • 4050
    hamza hamzaoğlu'nun bir futbol felsefesi yoktur.
    takımına hücum pres yaptıramıyor.
    takımına savunma yaptıramıyor.
    takıma hızlı ve tek pas yaptıramıyor.
    yeteneksiz futbolcuları takımdan kesme cesareti yok.
    yabancı sınırının kalktığından haberi yok!
    dar alanda hızlı ve kısa paslar da yok.

    takımın ne yaptığı, hangi felsefe ile oynadığı belli değil. köy takımları gibi çıkın oynayın diyor. eğri oturup doğru konuşalım; hamza hoca geldikten sonra hangi maçı mükemmel oynadık. hangi maçta taraftar oh be işte böyle dedi? bana lütfen bir maç gösterin.

    siz bakmayın celta vigo'yu 2-1 yenmemize. o maça burak'la başlasak o iki golü'de atamazdık, harcardık ve de celta vigo'ya da dörtlük olurduk. adamların kaçırdığı dört %100 pozisyon var. yani arkadaşlar ogc nice maçı kral çıplak maçı olmuştur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın