4.yıldız için kendisine minnettarız. geldi, büyük bir sorumluluğun altına girdi, çok şükür alnının akıyla çıktı. tıpkı fatih terim şuan ne halt yerse yesin "yaşattıkların unutulmaz" diyoruz, aynı şekilde hamza hocanında 20. şampiyonluktaki payı " ne yaparsa yapsın " unutulacak bir şey değil.
ancak şu mesele 2015-2016 transfer döneminde belli oldu ki ; kendisi galatasaray futbol takımı içinde taraf olmuştur. daha doğrusu tarafsızlığını yitirdiğini düşünüyorum. (bu transfer ve ücret görüşmelerinin mutlaka bilgisi dahilinde olduğunu ve "hocam x şu kadar sözleşme şu kadar maaş istiyor, ne dersin " diye kendisine mutlaka sorulduğunu düşünüyorum.)
en basitinden melo ile görüşmelerde orta yol bulmak yerine işi yokuşa sürmüş ve melo gibi bir psikolojik silahı " gs melosuzda yapar " diyerek bırakmayı çok rahat göze almıştır. ancak 5 milyon euro gibi galatasaray için büyük bir paraya alınan tarık ve alınması kesin gözüyle bakılan bir " sağ bek " varken, sabri'yle zamlı sözleşme yenileyerek, sözleşmelerin ve şartlarının ihtiyaç doğrultusunda değil tamamen duygusal kararlara bağlı verildiğini göstermiştir. " sabri bu takımda ne yaptı da ya da melo ne yapmadı da birisinin sözleşmesi itiraz halinde direk zamlı ve opsiyonlu artarken diğerine kapı gösteriliyor ? " sorusunu kendime sormadan edemiyorum.
sneijder'i bağrına basması veya sahiplenmesi yetmez. o içinin derinliklerindeki " bizimkiler ( yerliler) ve onlar (yabancılar) " ayrımını daha şimdiden takıma yansıtıyor.
geçen seneki
* o olağanüstü durumun vermiş olduğu motivasyondan yoksun başlayacak lige. üstüne bu tarz adaletsiz zam ve sözleşmeler takım üzerindeki etkisine olumsuz etki ediyor.
hatalarından bir an önce dönüp, gerçekten adaleti sağlamasını diliyorum.
ya yaptıklarıyla kazansa da kaybetse de bir efsane olma yolunda ilerleyecek, ya da tarihin tozlu sayfalarının arasına gömülecek.
karar kendisinin. umarım hayırlısı olur.